1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. BM, Maraş’ı Amerikalılara bıraktı
BM, Maraş’ı Amerikalılara bıraktı

BM, Maraş’ı Amerikalılara bıraktı

Kıbrıs Rum basını: BM Maraş’la ilgili hareket inisiyatifini Amerikalılara bıraktı

A+A-

 

Kıbrıs Rum basını, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Güvenlik Konseyi üyelerine geçen hafta sunulan Kıbrıs sorunuyla ilgili raporunda Maraş’la ilgili Amerikan inisiyatifinden ne iyi niyet misyonuyla ilgili paragrafta, ne de Güven Yaratıcı Önlemlerle ilgili bölümde tek kelime edilmediği, sadece iki müzakerecinin UNDP’nin de müdahiliyeti ile Güney Afrika’ya yaptığı ziyaretten söz edildiği gerekçesiyle, Ban’ın Maraş ve GYÖ’lerle ilgili hareket inisiyatifini Amerikalılara bıraktığı yorumunda bulundu.

Sebepler…
Haftalık Kathimerini “BM Hareketleri 2015’e Aktarıyor... Genel Sekreter Ban Ki Moon Maraş ve GYÖ’lerle İlgili Hareket İnisiyatifini Amerikalılara Bırakıyor” başlıklı haberinde Ban’ın Kıbrıs raporundaki bu ‘ihmalin’ iki nedeni olabileceğini şu iki sebebi dayandırdı:

“1-Maraş’la ilgili Amerikan arabuluculuğu sonuç vermediğine göre, raporunda yer vereceği bir ifade Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin sert tepkisine neden olacaktı ki bu da BM’nin şu anda arzu etmediği bir şeydir.

2-BM Genel Sekreteri, müzakerelerde kaydedilen kısıtlı ilerlemeye dayanarak, kafasındaki çözüm takvimini 2015’e aktarıyor.”

Ban’ın hareket inisiyatiflerini ve açıklamaları Amerikalılara bırakıp, BM Barış Gücü ile ilgili raporunda BM açısından kapalı Maraş bölgesindeki fiili durumun idamesinden Türkiye’nin sorumlu olduğunu hatırlatmakla yetindiğini kaydeden gazete özetle şunları aktardı:

Ban’ın raporunda ortak açıklamadan söz edilmesi “1251 sayılı kararı gölgeleyebilir”

“Raporun tamamını olumlu nitelemesine ve kendisi açısından sorun görmemesine karşın, Biden’ın ziyareti ve Maraş’la ilgili güven yaratıcı önlemlerin (raporda) yer almaması Lefkoşa’nın hoşuna gitmedi. BM’nin gelecekte dikkate alması için bazı telkinlerde bulunacağına kesin gözüyle bakılıyor.”

Gazete Ban’ın raporunda, Rum tarafının inisiyatifiyle giren (kapalı devre kamera sistemi gibi) bazı noktalar bulunduğunu, ancak rapora Pile Üniversitesi’nin girmesini istemediğini, ‘Lefkoşa’nın iki belediye başkanı’ ifadesinin de, Güvenlik Konseyi’nin, Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasıyla ilgili bir sonraki kararını peşinen belirleyeceğinden Rum tarafı açısından sorun yarattığını belirtti.
Raporda 11 Şubat Ortak Açıklaması’ndan söz edildiğine işaret eden gazete, Rum tarafının istediği bir şey olmasına karşın Ortak Açıklama’nın Ban’ın raporuna kaydedilme ve öne çıkarılma yönteminin (‘Ortak Açıklama’ya dayalı kapsamlı bir çözüm bulunması’), federal çözümün niteliğini belirleyen ve tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası temsiliyet açısından kalkan olan 1251 sayılı karardaki ifadeleri gölgeleyebileceğine işaret etti

Anastasiadis’in Cuma günü “Elde ettiği başarı”

Aynı gazete “Yeni Bir Emre Kadar Suni Solunum” başlıklı haberinde, müzakereler çerçevesinde liderlerin belirli zaman aralıklarında görüşmesine, müzakerecilerin Lefkoşa Havaalanı’na mekik dokumalarına karşın özlü bir ilerleme sağlanamadığını, yaklaşık bir saat süren Cuma günkü Eroğlu-Anastasiadis görüşmesinin de bunun göstergesi olduğunu yazdı.
Gazete Rum Yönetimi Başkanı’nın, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu görüşmenin özüne girmeye iteklemek maksadıyla “prosedüre nefes vermeye çalıştığını savunarak özetle şunları yazdı:
“Sayın Eroğlu müzakere masasına Kıbrıs sorununun bütün başlıklarıyla ilgili öneri koymayı taahhüt etti. Kıbrıs Türk tarafı şu ana kadar Toprak, Güvenlik ve Garantiler gibi meselelerde görüş belirtmesi talebine itiraz ediyordu. Kıbrıs sorununun ana başlıklarını ezelden beridir prosedür sonuna bırakmak istiyordu. Şu anda manevra alanları daralmış, ağır baskı altında ve prosedürün ikinci aşamasında bütün başlıklarla ilgili öneri sunacak görünüyor.”
Alithia “Başkan’ın GYÖ’leri... Yarın Eroğlu İle Yeni Görüşme” başlıklı haberinde şu anda ufukta görünen müzakerelerdeki tek ilerlemenin, siyasi değeri düşük güven yaratıcı önlemler ve teknik komitelerin işleyişiyle ilgili bir anlaşma olduğunu yazdı, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in bu çerçevedeki listesini yayınladı.

Anastasiadis’in listesi

Gazete “Eroğlu ve Anastasiadis Yarın Bunları Görüşecek” başlığıyla iç sayfasından aktarmaya devam ettiği haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in Cuma günkü görüşmede Cumhurbaşkanı Eroğlu’na sunduğu liste Rum basınına daha önce yansımış olmasına karşın listeyi daha da detaylandırarak şu şekilde aktardı:
“Kıbrıs Rum tarafı Eroğlu’na, Kıbrıslı Türklerin ve Rumların gündelik hayatını etkileyen, siyasi açıdan düşük ve yüksek 14 güven yaratıcı önlemin yer aldığı bir liste verdi. Listenin birinci sırasında Maraş’ın yasal sakinlerine iadesinin çeşitli aşamasıyla beraber, Mağusa Limanı’nın ticari amaçlarla kullanımı güven yaratıcı önlemleri var.
Yine Türkiye-AB müzakere başlıklarının (Türkiye 23 ve 24’üncü başlığın açılmasını istiyor) önündeki engelin kaldırılması ve bununla birlikte Türkiye’nin hava ve deniz limanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti uçak ve gemilerine açmasıyla ilgili Ankara Protokolü’nün hayata geçirmesi bulunuyor.
Listede yer alan diğer bir güven yaratıcı önlem ise, askeri kuvvetlerin hassas bölgelerden – örneğin vatandaşların işgal bölgelerine geçiş yaptığı noktaların yakınlarından) geri çekilmesi, Lefkoşa Surlariçi gibi meskûn bölgelerin askersizleştirilmesi, mayından arındırma, Mağusa surlar içindeki anıtların restorasyonu gibi dini ve kültürel mirasla ilgili tedbirler, yeni geçiş noktaları açılması ve başka teknik komiteler de kurulup işletilmesi ve kayıplar konusu.
Başkan Anastasiadis Kıbrıslı Türk liderle önceki günkü görüşmeye, yeni barikatların açılması ve Kıbrıs sorunuyla ilgili 4 komite daha kurulması önerileriyle gitti. Kıbrıs Rum tarafı Piroi-Athienu (Gaziler-Kiracıköy), Pirgo Dillirga-Kokkino (Pirgo-Erenköy) ve Lefke barikatlarının geçişlere açılmasını önerdi. Yine Avrupa konuları, ticaret odalarının işbirliğiyle ticari konular, sendikaların işbirliğiyle iş/çalışma konuları, dini ve kültürel anıtların restorasyonuyla ilgili yeni teknik komiteler kurulmasını teklif ediyor.
AB’nin müzakerelerdeki statüsünün yükseltilmesi konusunda Kıbrıs Rum tarafının değerlendirmesi, Avrupa, Birleşmiş Milletler/ uluslararası camia (Amerikalılar) tarafından yapılan birçok baskıdan sonra yeniden düşünülüyor göründüğüdür ki, bu öteki taraf açısından olumlu addedilebilir.”

Bu haber toplam 2181 defa okunmuştur