1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Biz Öğrencileri Hiç Anlamadık
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Biz Öğrencileri Hiç Anlamadık

A+A-

 

Kolej Giriş Sınavlarının final basamağı geçtiğimiz hafta sonu yapıldı. Öteden beri Kolej Sınavı ile ilgili çok çeşitli eleştirilen yapılır… Çoğu zaman da bu eleştiriler; “hatalı soru var mıydı? Soruların güvenliği sağlandı mı?” gibi eleştireyim de ne olursa olsun mantığı ile yapılmış ve esas ilişkin olmayan unsurlar oldu…

Oysa esas sorun kolej giriş sınavının kendisi olduğu hep unutuldu… Çünkü bu sınavlardaki çoktan seçmeli testlerle; kim daha çok ezberlemiş, kim daha hızlı yanıtlamış ve en doğruyu kim daha çok bulmuş yargılarına göre öğrencileri sıralayıp kolejlerde eğitim almasını sağlıyoruz. Çünkü bu sınavlardan aldıkları puana bakarak, onun kişiliği hakkında yorumlar yapıyoruz. “Bu çocuktan bir şey olmaz”, “kolejde okumazsa hiçbir şey başaramayacak” düşüncelerini o küçücük zihinlerine kazıyoruz…

Kısacası esas sorun, bu şekildeki sınavın kendisidir. Çünkü bu sınavın eğitim bilimi ilkelerine göre dayanabileceği bir kuram yok. Sahip olduğu bir felsefe yok, dahası eğitimsel bir yaklaşımı yok…

Ancak hafta sonu kolej sınavı yapılmış olsa da eğitimin gündemi bambaşka bir şeydi: Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü…  Sırf 6. ve 7. sınıflar için öğrencilerin kendi yaş gruplarda okumasına sağlayan ve bu nedenle bütünleme sınavlarına gerek bırakmayan anlayışın kabul görmesi eleştiri alıyor… Oysa bu eleştirileri yapanların tüzüğün tamamını okuduğunu da pek sanmıyorum…

Eleştirilerde şunlar var: “Öğrenciler ne ders çalışacak, ne de öğretmenlerini dinleyecek…”, “Öğrenciler ortaokulda boşu boşuna okuyacak…”, “Öğrenciler, dört işlemi bile öğrenemeyecek…”

Bu anlayış, öğrencileri hiç tanımadığımızı ve hiç anlamadığımızı göstermeden öteye geçmiyor… Çünkü onların başarılı olmasının şartını sınavlara bağlıyoruz… Daha da vahim olanı sınav notu disiplin kozu, sınıf geçmeyi akıllı-uslu olması için birer tehdit aracı haline getirmeyi çok seviyoruz…

Bu eleştirileri yapanları; 11 yaşındaki minik beyinlerin girdiği “kolej sınavlarına almaya” ne dersiniz? Öğretmen olarak, anne-baba olarak, bütün bir toplum olarak sırtlarına yüklediğimiz bu sınavları başarmalısın baskını hissetmelerini sağlamaya ne dersiniz?

Peki, ortaokullarda; okuma-yazma, matematikte 4 işlemi bilmeyen öğrenci var mı? Evet var… Bunları öğrenme yeri ortaokul mu? Hayır… Peki, öğrenme sorumluluğu sadece öğrenciye ait mi? Hayır… O zaman öğrenemedi diye neden sadece “öğrenciyi” sorumlu tutuyoruz… Onları hiç tanımadan, hiç anlamadan, ihtiyaçlarını bilmeden “madem öğrenemedin o halde sınıfta kal” anlayışından neden kurtulamıyoruz.

Neden bir öğrenci gerekenleri öğrenemediği zaman; annesi-babası, öğretmeni, okul müdürü, bakanlık yetkilisi sorumlu olmuyor da, sadece öğrenci sorumlu oluyor?

Gelelim şu Sınav Tüzüğüne ve bütünleme sınavları meselesine… Öncelikle bazı kısa bilgiler vermek istiyorum: Avrupa’da hemen hemen tüm ülkelerde 15 yaşına kadar sınıfta kalmayı ya da bütünlemeyi bırakın tek bir sınav bile yok… Finlandiya, Hollanda, Danimarka, İsveç, Almanya, Fransa ve Portekiz’de 15 yaşına kadar sınav yok. İngiltere’de 11 ve 12 yaşındaki çocukların girmek zorunda oldukları TIMS sınavların kaldırılması için anne-babalar 3. eylemlerini düzenlediler. Sınavlar bakımından en katı eğitim sistemleri olarak bilinen Çin ve Güney Kore’de bu tarz sınavların kaldırılması yönünde kararlar üretildi… Çünkü eğitimde esas mesele sınav yapmak değil, beceri kazandırmaktır…

Öte yandan yeni hazırlanan Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü’nün içeriği okunmadığı için öğrencilere sınavsız geçiş hakkı veriyormuş eleştirileri ile karşı karşıya kalıyor. Oysa durum bunun tam tersi…
Yeni Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü’nün içeriğinde olanlara bir bakalım:
• 9’uncu sınıflarda notlara bakılmaksızın, sorumlu olarak bir üst sınıfa geçme işlemi kaldırıldı…
• Bir önceki tüzüğü göre bir üst sınıfa geçme kriteri olan 5.00 karne ortalaması 5.50’ye yükseltildi…
• Meslek liselerinde eğitime devam etme anlamlı kriterlere bağlanarak güçlendirildi... Meslek Liseleri için artık halk tabiriyle “tembellerin” okulları değil, gerçekten meslek edinmek isteyenlerin okulları olma yolunda nitelikli bir adım atılmış oldu…
• Her şeye rağmen örgün eğitim içerisinde kalamayan öğrencilere yönelik “Çıraklık Eğitim Merkezlerine” gidebilmelerinin önü açıldı…
• Ve ilk kez; beklenen başarıyı gösteremeyen öğrenciler için “destek programı” açılması ve bu öğrencilerin bu programa katılmalarının zorunlu tutulması sağlandı (Tüzüğün sadece bu unsuru bile büyük önem taşımaktadır.)…
• Evet, 6. ve 7. sınıflarda bütünle kaldırılmıştır. Çünkü 15 yaşına (zorunlu eğitim çağında) kadar tüm öğrencilerin kendi yaş gruplarıyla beraber okumaları onların bütünleye girmelerinden daha önemlidir…

Ve söylemeden geçemeyeceğim:
Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü’nün bu şekille hayat bulunmasını destekleyenlerden birisiyim. Ancak tüzüğün böylesi yeni anlayışlarla şekil almasında eğitim sendikalarının da katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. Tüzüğün hazırlanışının her aşamasında KTÖES’den gelen önerilerin dikkate alındığını yakinen biliyorum. KTÖES’in önemli bir vizyon değişikliği yaratacak böylesi önerileri taşıması benim için hem sürpriz oldu hem de sevindirdi…

Kıbrıs Türk Eğitim Sistemi birçok açıdan eleştiri almaktadır. Eğitim bilimi penceresinden bakıldığında bu eleştirilerin odağında geleneksek eğitim sistemi anlayışı yatmaktadır. Bu nedenle bu anlayışı değiştirecek her adımın desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğitimde ihtiyaç duyduğumuz en önemli şey, eğitime bakış açımızı ve anlayışımızı değiştirmektedir. Bu gerekliliği fark edemeyeceksek geleneksel anlamda eğitim yapamaya devam edeceğiz…

 

--------------------------------------------------

Biliyor muydunuz?

 

GAOKAO Adını Duydunuz Mu?

“Gaokao” her yıl yaklaşık 10 milyon Çinli gencin girdiği üniversite giriş sınavının adıdır. Çin’de 500’ün üzerinde üniversite olmasına rağmen talebin çok yüksek olması öğrenciler arasında ciddi bir rekabete neden oluyor. Bu nedenle Çinli yetkililer sınav güvenliğine büyük önem veriyorlar. İlk kez bu sene yapılan düzenlemelere göre kopya çeken öğrenciler 7 yıla kadar hapis cezası ile yargılanabilecek.

Gaokao Dadıları:
Çin’de ‘‘Gaokao dadıları’’ uygulaması öğrenciler arasında oldukça yaygın. Gaogao dadıları adı verilen; iyi üniversitelerde eğitim alan öğrenciler veya yeni mezunlar, öğrenciler ile bir süre birlikte yaşayıp sınava hazırlanmalarında yardımcı oluyorlar. Tencent Finance’in raporuna göre Shangai Üniversitesi’nde birinci sınıf öğrencisi Zhao Yang bu ‘dadılardan’ biri… Rapora göre Yang günlük 300 Yuan (yaklaşık 130 TL) karşılığında sorumlu olduğu öğrencileri sınav için hazırlıyor.

Gaokao Otelleri:
Test merkezlerine ulaşım sırasında vakit kaybetmemek adına bazı veliler öğrencilere sınav merkezlerine yakın otel odaları tutuyorlar. Birçok otel ‘Gaokao paketi’ ile başkent Pekin’de gecesi 2000 Yuan'a kadar ulaşan odalar kiralıyor.

Gaokao Kampları:
Öğrenciler arasında şehir dışlarındaki kamplar da oldukça popüler. Maotanchang’da düzenlenen sınav hazırlık kampı ise bu kamplar arasındaki en popülerlerinden. China Youth Daily’nin haberine göre programın ücreti yaklaşık 8000 Dolar civarında. Kamplarda bilgisayar ve cep telefonu kullanmak yasak olduğu gibi yerel yönetimler de öğrencilere çalışmaktan başka bir şans bırakmamak adına bu bölgelerdeki tüm eğlence merkezlerini kamp dönemlerinde kapalı tutuyor.

Gaokao İçin Stres Atma:
Uzun yıllardır sürdürülen bir geleneğe göre, öğrenciler sınav stresiyle başa çıkmak için ders kitaplarını parçalıyorlar. Ancak bu gelenek, öğrencilerin daha sağlıklı yollarla stres atması gerekliliği gerekçesiyle, yetkililer tarafından bu yıl yasaklandı. Kağıt uçak uçurmak ve karpuz parçalamak gibi aktiviteler de yaygın birer stres atma yöntemi. Yaklaşık 2000 öğrenci her yıl ‘karpuz savaşlarında’ birbirlerine 1’er kiloluk meyveler fırlatıyorlar.

Çin eğitim sistemi, son yıllarda hem ortaöğretim hem de yükseköğretim kademelerinde oldukça iyi sonuçlar elde etti. Bütün bu başarıya rağmen Çin Eğitim Bakanlığı’nın en büyük hedefi GAOKAO yerine yeni bir üniversite giriş sistemi yaratmak. Çünkü Shangai Üniversitesi’nin 4 yılı süren araştırma sonuçlarına göre Gaokao tarzı sınavlar eğitim sisteminin tıkayan en önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Bu tarzdaki yapıların terk edilmesi Çin Eğitim Sistemi’ndeki başarısını iki kat artırabileceği öngörülüyor…

Bu yazı toplam 2939 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar