1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ‘Bir yıl öncesi’nden satır başları (2)
Sami Özuslu

Sami Özuslu

‘Bir yıl öncesi’nden satır başları (2)

A+A-


Sahte imza ve öp bakalım elimi

Bundan tam bir yıl önce, yani 2013’ün Ocak ayında ne kadar çok konu varmış meğer gündemde!..
Dün bir kısmını yazmıştım ama bitecek gibi değil. Üstelik her biri üzerinde günlerce yazılabilecek kadar önemli mevzular.
Mesela Kamu Hizmetleri Komisyonu’ndaki ‘sahte imza’ skandalı... Hala konunun detaylarını bilen yok.
Kamuya yapılan ‘kurultay istihdamları’, toplumda bir yaraya dönüştü. Bir yıl önce böyle günlerde o istihdamlara karşı çıkanların bir kısmı bugün ağız değiştirdi. Konu tam bir toplumsal yaraya dönüştü, koalisyon hükümetinde sıkıntıya yol açtı.
Ve transferler...
Ulusal Güçler’in UBP’den kopuşundan önce DGP ve ÖRP’nin UBP’ye duhul oluşu, bu ‘transfer’den UBP kasasına giren para miktarı...
‘Yakın geçmiş’e yolculuğa devam ediyoruz.
--
BAŞBAKAN’IN SAHTE İMZASI- KKTC tarihinde bir ‘ilk’ yaşandı: Başbakan’ın imzası sahtelendi!
Üstelik bunu sıradan birisi değil, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun bir üyesi ile Sınav Müdürü yaptı!
Mustafa Tokay ile Emir Emirkanı, ‘bakan ve bürokratlara talimat’ süsü verilen bir yazının altına Başbakan İrsen Küçük’ün imzasını attılar. Olay 2012’nin Ekim ayında, yani kurultayın mahkemelik olduğu günlerde yaşandı. Tokay ve Emirkanı polis tarafından tutuklandı.
Sonra bir de baktık, Emirkanı İrsen Küçük’ün elini öpüp af diledi!
Mustafa Tokay ise her zaman olduğu gibi Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun himayesinde, korundu.
Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Çetin Uğural Eroğlu’nun “imza sahtelenmesi olayıyla ilişkili olduğu şüphelerinin ciddi aşamaya geldiğini” söyledi ve istifasını istedi.
Sonra konu kapandı, soğudu, buz oldu!
--
‘İSTİHDAMLA DELEGENİN İRADESİNİ ÇALMAK’- 2013 Ocak ayının en çok tartışılan konusu ‘kurultay istihdamları’ydı. UBP kurultayı mahkemeye düşmüş, nihayet Yüksek Mahkeme ‘ikinci tur’ kararı vermişti. İrsen Küçük işi sağlama bağlamak için bir ‘KKTC klasiği’ne başvurmuş, ‘cevizcinin çuvalı’ndan oynamış, birkaç yüz kişiyi devlette istihdam etmişti.
O günlerde Küçük’ün rakibi olan Ahmet Kaşif “Ayak oyunu ile delege avını mübah sayıyorsun, istihdamlarla delegenin iradesini çalıyorsun” diye tepki koyuyordu.
İrsen Bey ise istifini bozmayacak ve 360 civarında kişiyi sırf kurultayda kendisine destek versinler diye işe alacak, sonuçta da “kaybeder” gözüyle bakılan ikinci turu kazanacaktı.
Tabii toplum kaybederken!..
--
282 BİN TL TRENSFER PARASI- Bugünlerin bir başka gündemini oluşturan ‘milletvekili transferi’ tartışması da geçen senenin Ocak ayında pek sık konuşulanlar arasındaydı.
İrsen Küçük’ün “ne olur ne olmaz” diye DGP ve ÖRP’den transfer ettiği Tahsin Ertuğruloğlu, Turgay Avcı ve Mustafa Gökmen ile vekil sayısı 29’a ulaşmıştı.
2012’de yaşanan bu transferlerin UBP bütçesine yansıması ise Ocak 2013’te oldu. Devletin vekil başına partilere ödediği meblağ hesaplanırken yılbaşındaki milletvekili sayısı baz alındığından UBP’nin 2013 katkı payına 282 bin TL daha eklenmişti.
2009 seçimleri sonrasındaki ilk transfer bunlar değildi. Son transferler de bunlar olmadı.
Kurultay sonrasında Ahmet Kaşif ve arkadaşları DP’ye katıldılar.
2014 Ocak ayında ‘transferler’ bu kez yasal değişiklik çerçevesinde tartışılıyor, ancak transferlerin yarattığı siyasal kirlilik nedense unutuluyor.

Bu yazı toplam 1820 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar