Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Bir e-mail

A+A-

“Çok hatalar yaptık. Her hatamızın ardından da çıkmazlara girdik. Ama ders çıkamayı bilemedik. Hata üstüne hata yapmaya devam ettik. Ettikçe de battık...

ENOSİS denen saçmalık yüzünden 63’leri yaşadık, 74’leri yaşadık.  Türkiyeyi de askerini de biz davet ettik. Bunun için yıllarca çaba sarfeden bir grup Türk lidere ve onlar gibi düşünenlere de inanılmaz bir fırsat yarattık. Sonuç ortada: Yüzbinlerce insanı evinden yurdundan ettik. Binlerce ölü verdik. Adayı ikiye bölmeyi, Türkler değil biz başardık.

Şimdi de tutturduk, adanın bölünmesine razı değiliz; topraklarımızın iadesini isteriz;  göçmelerimizin evlerine dönmesini isteriz v.s. v.s. v.s. Utanmasak 1974 için savaş tazminatı da isteyeceğiz...
Karşımıza ‘Annan Planı’ çıktı... Ona da ‘Ohi’ dedik... Büyük ve çok önemli bir fırsatı da elimizin tersi ile öteye ittik.

Şimdi yine çözüm çabaları var.  Sanırım liderler,  iyi niyetle uğraşıyorlar. Umarım bir sonuca varırlar. Ama referandumdan nasıl bir sonuç çıkar ? Onu bilemem. Daha şimdiden, Annan Planı dönemindeki çatlak sesler  ‘Hayır’ için faaliyete geçti bile. Aldığım bilgilere göre Türkler arasındaki çatlak sesler de baltalar ellerinde bekliyorlar.  Buna rağmen umutluyum. Bu cennet vatanı da nimetlerini de kardeşçe paylaşma umutlarımı yitirmedim henüz.

Ama bir gerçek var: Siz de biz de, geçmişle hesaplaşmaktan kaçınıyoruz nedense. 1963’den itibaren olup bitenlerin perde arkasını hala doğru düzgün ortaya çıkarmaktan kaçınıyoruz.  Geçmişi ve geçmişin gerçeklerini bilmezsek, öğrenmezsek geleceğimizi nasıl kuracağız ki ?”

***

Bu,  güneyli bir Rum arkadaştan bana gönderilmiş bir e-mail’di... Tamamı değil.  Bir bölümü sadece. Çünkü diğer bölümlerde,  hem Kuzey’den hem de Güney’den isimler ve bu isimlere ithamlar da var.  “Gemişle ilgili çok kolay kanıtlarız herşeyi ve uluslararası mahkemelerde de süründürüz hepsini” bile diyor...
Yazan arkadaşımın ismi bende saklı. İstemediği, yani,  izin vermediği için vermiyorum. Ama,  Kuzey’de,  yazdıklarına karşı çıkacak, yanlış diyecek birileri var mı diye de merak ediyorum doğrusu.

Trump ve sonrası
Herkesi yanıltmayı başardı.  Beyaz Saray’ın kapılarını  gümbür gümbür açtı ve içeriye giriverdi. Amerikalılar da şaşkın, dünya da... Şimdi herkes merak içinde bekliyor. Seçim propagandası süresince söylediklerinin, vaad ettiklerinin hangilerini yapabilecek ?

Alışılmadık, sert hatta ırkçı söylemleri ile dikkat çekmekteydi Sayın Trump.  Ne Meksikalıları, ne siyah derilileri pek sevmiyor, istemiyor izlenimi yaratmıştı. Seçim bitti Başkan olmayı başardı. Şimdi ne yapacak ?  Irkçılığı yeniden hortlatacak mı ülkesinde ?

Ben şahsen çok merak ediyorum... Bir konuşması sırasında Meksika sınırına kocaman duvarlar kaldıracağını da söylemişti. Yapacak mı gerçekten ?
Ortadoğu’daki Amerikan tavrında bir değişiklik, bir sertleşme olacak mı ?
Türkiye ile olan ilişkilerde bir değişiklik olacak mı ?
Kıbrıs meselesi mi ? O konuda ‘şimdilik’ birşey beklemesin hiç kimse.  Ortadoğudaki öncelikli konu, Suriye, Irak v.s.’deki karışıklık. Önce,  bir şekilde oradaki  ‘kaynaklar’ garantiye alınacak. Emin olabilirsiniz... Ondan sonra da sıra,  Kıbrıs adacağı ve çevresindeki petrol-gaz yataklarına gelecek.  Hiç kuşkunuz olmasın...

----------------------------
 

Sokak Ağzı

• Traktörlü, kamyonlu eylem oldu Lefkoşa’da  trafik darmadağın... Zaten berbattı, eylem boyunca tarif edilemez bir hal aldı.  Eylemlere hep saygı duydum ama bu  eylemcilere bir çift sözüm olacak: Halk desteğini arkanıza almadan başarılı olamazsınız be arkadaşlar.  Bana,  bu eylemle, sanki halk desteğini kaybetmişsiniz gibi geldi. Bilmem yanılıyor muyum ?
• Herkes her şeyden ama her şeyden şikayetçi.  Tek mutlu olduğumuz yer meyhane ve mangal başı. Bazen acaba bizde bir acaiplik mi var derim...
• Kim ne derse desin birşeyler çıkacak bu görüşmelerden. O andan itibaren seyreyleyin memleketteki cümbüşü.  Alanlar,  verenler, vatanseverler, vatan hainleri, kahramanlar, kurtlar, şahinler, köpekler....Hepsi birden konuşmaya başlayacak gene...
• Hade gözümüz aydın olsun. 2017’de gene seçim varmış. Gene, ya oturup gara gara düşüneceyig kime oy vereceyig diye, yahud da sandığa hiç gidmeyeceyig.

Bu yazı toplam 1939 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar