Geçenlerde sessiz sedasız bir ziyaret vardı.
Basına böyle bir bilgi verilmedi, ama bir grup belediye başkanı ya da belediye temsilcisi TC Yardım Heyeti organizasyonuyla Anamur’a götürüldü.
Kuşkusuz, Anamur denince hemen iki çağrışım yapıyor.
Birncisi, 1974 sonrası meşhur olan “Girne’den yol bağladık Anamur’a” şarkısı… Ki bu ziyaretin bu şarkıyla direkt alakası yok.
İkincisi ise, şu meşhur ‘Asrın Projesi’ adı verilen, Türkiye’den borularla gelecek su…
Ve evet, tahmin edebileceğiniz gibi belediye başkanlarının sessiz sedasız Anamur’a götürülmesi tam da bu konuyla, yani su ile ilgiliydi.

**

Anamur seyahatini daha iyi anlayabilmek için filmi biraz daha geriye sarmak gerekiyor.
Bundan birkaç hafta önce Sayıştay binasında bir sunum yapılıyor. Bu sunumda hükümet ortağı iki partinin, CTP ve UBP’nin genel başkanları hazır bulunuyor.
TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin düzenlediği toplantıda sunumu Türkiye’den Devlet SU İşleri (DSİ) ve Özelleştirme İdaresi yetkilileri yapıyor.
Borularla Kıbrıs’a getirilen suyla ilgili detaylar anlatılıyor ve dönüp dolaşıp söz esas mevzuya geliyor.
İki talep açıkça ortaya konuluyor:
Birincisi, suyun geçtiği yerlerin mülkiyet hakkının devri…
İkincisi de, özelleştirme konusunda hükümetin karar üretmesi…
CTP Genel Başkanı Talat “Bu hükümet buna onay vermez” diye net bir tavır ortaya koyuyor.
UBP Genel Başkanı Özgürgün daha ‘uzlaşmacı’ bir görüntü veriyor, ama Talat kendisini “Hükümet programında ne öngördüğümüz yazıyor” diye uyarıyor.
TC yetkilileri bu toplantından bir sonuç alamıyorlar.

**

Talat ve ÖZgürgün’e yapılan sunumun bir benzeri bu sefer belediye başkanlarına yapılıyor.
TC DSİ ve Özelleştirme İdaresi yetkilileri sunumun bir yerinde BESKİ’yi kastederek, “Birkaç büyük belediye sizi kandıracak” anlamına gelen sözler sarf edince ortam geriliyor.
Belediye başkanları, özellikle de Belediyeler Birliği yöneticileri buna sert tepki gösteriyorlar.
“BESKİ’nin bu işi yapamayacağı” yönündeki ifadelerin ardından toplantı dağılıyor.
İşte Anamur ziyareti de bunun üzerine gündeme geliyor.
Bu toplantıdan birkaç gün sonra TC Yardım Heyeti Başkanı Ertan Tosun bizzat, tek tek bütün belediye başkanlarını arayarak Anamur ziyaretine katılmalarını istiyor.
“İstiyor”dan öteye, kendisi defalarca arayarak katılım için bir anlamda ‘baskı’ uyguluyor. En azından belediye başkanları bu ‘ısrar’ı buna yoruyor.

**

Anamur’a 28 belediye başkanından çok azı katılıyor. Bir kısım belediye adına da temsilciler gidiyor.
Suyun olduğu yerde de benzeri mesajlar veriliyor.
Suyun özelleştirilmesi gerektiği anlatılarak, belediyelerin tek tek her belediye meclisinin aldığı kararla kurulan BESKİ’nin ‘işe yaramayacağı’ konusunda başkanlar ve temsilciler etki altında bırakılmak isteniyor.
Bir TC yetkilisinin “Siz belediyeleri bile yönetemiyorsunuz, suyu nasıl idare edeceksiniz?” gibi bir cümle kurması üzerine, Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü öfkeleniyor, “Yeter artık, bizi daha fazla aşağılayamazsınız! Suyu göndermeyecekseniz de göndermeyin” diyerek adeta çılgına dönüyor.
TC Yardım Heyeti’nin ‘Anamur operasyonu’ bu şekilde noktalanıyor.
TC-KKTC arasındaki ‘su’ ise ısınmaya devam ediyor…