1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Başa dönmek
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Başa dönmek

A+A-

Geç oldu ama güç olmadı.

Nihayet Cumhurbaşkanı Eroğlu da ‘müzakerelerde işlerin iyiye gitmediğini’ itiraf etmek zorunda kaldı.

Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı Marti Atisaari başkanlığındaki Bağımsız Türkiye Komisyonu heyetini kabulü sırasında Eroğlu “Bazı konularda başa dönüldü” diyerek durumu özetledi.

Satır aralarını okuduğumuzda Eroğlu’nun söylediklerinde şu unsurlar dikkat çekiyor:

• Müzakereler yavaş ilerliyor.
• Taraflar şu an ana başlıklar hakkında görüşlerini sunuyor.
• Güç ve Paylaşım konusunda geçmişte sağlanan ilerlemeye rağmen şimdi geriye dönüş var.
• Avrupa Birliği konularında da başa dönüldü.
• Ekonomi başlığında neredeyse anlaşıldı.
• Mülkiyetle ilgili yaklaşımlar var.
• Toprak konusunda Türk tarafı önerilerini sundu.
• Garantiler konusunda garantörlerin de katılacağı toplantı yapılamadı, bu konuda da başa dönüldü.
Cumhurbaşkanı’nın Bağımsız Türkiye Komisyonu heyetine söylediklerinin basına yansıyan kısmında bunlar var.

Ve günlerdir yazıp söylediklerimizin teyidinden öteye çok ciddi bir ‘itiraf’ Eroğlu’nun sözleri...
Müzakare masasının ‘çökmek üzere’ olduğunun itirafı!..

**

2010’da devraldığı Cumhurbaşkanlığı makamına otururken uluslararası camiaya “Talat’ın bıraktığı yerden devam edeceği” sözünü vermiş olmasına rağmen Derviş Eroğlu ‘bildiği duaya amin’ demeyi sürdürüyor.
O duanın adı ‘iki ayrı egemen devlet’ten başka birşey değil!..

Daha yakın geçmişte “Bulunacak çözüm UBP’nin ilkelerine uygun olacak” dememiş miydi?
Bir ‘dil sürçmesi’nden öteye, Kıbrıs sorununa bakış açısının dışa vurumuydu bu...

Zaten etrafındaki ekibe, o ekibin verdiği mesajlara bakılırsa, Kıbrıs’ta değil federasyona inanmak, imkan olsa ‘anavatanla entegrasyon’u ülkü edinmişlerin bolluğu göze çarpar.

Müzakere ekibini olabildiğince ‘tek tip görüş’ sahiplerinden kurarak zaten toplumun genelini kucaklamayı aklına getirmediği anlaşılıyor Devriş Bey’in...

Masada rutin gözüşmeler olduğu, araya seçimlerin falan girdiği dönemlerde zaten Kıbrıs sorununda ‘şirin’ görünmek çok kolaydır.

Ama ne zaman işler ciddiye biner, işte o zaman kimin ne yaptığı, ne önerdiği, önerilernlere nasıl cevap verdiği önem kazanır.

Eroğlu’nun “başa döndük” şeklindeki itirafı, Kıbrıs Türk liderliğinin ya süreci yönetmekte zayıf kaldığını ya da süreci bozmak için sinsi işler yürüttüğünnü anlatır.

Bunun başka, üçüncü bir iazahı yoktur.

Zira kimse unutmasın ki Kıbrıs’ta çözüme asıl ihtiyacı olan taraf Kıbrıslı Türklerdir.

O Kıbrıslı Türkler ki, giderek ‘yok olma’ psikolojisini iliklerine kadar hissediyor.

O Kıbrıslı Türkler ki çocuklarını bu adada tutamayacağını anlayıp kendileri de göç etmeyi planlayan ailelerin sayısı gittikçe artıyor.

O Kıbrıslı Türkler ki ekonomik, sosyal ve kültürel olarak giderek ‘hiçleşme’yi yaşıyor.

Eroğlu ve ekibi için bunların bir anlamı var mıdır?

Olsaydı eğer, müzakere masasında başa dönülmesine fırsat verilmezdi.

Bu yazı toplam 1779 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar