1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Barış ve çözüm’ umutlarıyla 11 yıl
‘Barış ve çözüm’ umutlarıyla 11 yıl

‘Barış ve çözüm’ umutlarıyla 11 yıl

Kıbrıs’ta Annan Planı’nın referanduma sunuluşunun üzerinden 11 yıl geçti…

A+A-

Ayşe GÜLER

Barış  ve çözüm umutlarıyla Kıbrıs sorununda çözüme en çok yaklaşıldığı gün olan 24 Nisan 2004’ün üzerinden 11 yıl geçti…
Tam 11 yıl önce Kıbrıs’ta Annan Planı referanduma sunulmuş, referanduma Kıbrıslı Türkler ‘evet’, Kıbrıslı Rumlar ise ‘hayır’ demişti.
24 Nisan 2004’te ‘barış güvercininin’ uçmamasının ardından siyasiler ve sendikacılar geçen 11 yılı YENİDÜZEN’e değerlendirdi.

Dönemin başbakanı, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 24 Nisan 2004’ün ardından büyük bir fırsatın ‘kaçtığını’ söyledi. Talat, “Eroğlu, benim bıraktığım yerden devam etti ama süreci tıkadı. Bilerek ve isteyerek bunu yaptı. Eroğlu Pazar günkü cumhurbaşkanlığı seçimini kazanırsa hiçbir şekilde çözüm mümkün olmayacak” dedi.

CTP-BG milletvekili Birikim Özgür ise geçen 11 yılda adanın her iki tarafında Annan Planı sürecindeki somut çözüm iradesinin oluşturulamadığını dile getirerek,  26 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek 2. tur cumhurbaşkanlığı seçiminin önemine değindi.

Öte yandan Dev-İş’e bağlı Emek-İş Genel Başkanı Koral Aşam ise 2005 yılında Mehmet Ali Talat etrafında kenetlenen kesimin 2. tur cumhurbaşkanlığı seçiminde bağımsız aday Mustafa Akıncı etrafında birleşmesi gerektiğini vurguladı.

---------------

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat: “Eroğlu, cumhurbaşkanlığını kazanırsa çözüm mümkün olmayacak”

“Büyük bir fırsat kaçırdık. Bu fırsat ayni ölçüler içerisinde yeniden yakalanabilir mi bilemiyorum. Referandumdan sonra birkaç yıllık aradan sonra 2008’de müzakerelere başladık. Hristofyas’la referans olarak Annan Planı olmakla birlikte bir plan üzerinde çalıştık. Epeyce ilerleme sağladık. Eroğlu seçilene kadar süreç olumlu ilerliyordu.

Eroğlu, benim bıraktığım yerden devam edeceği sözünü verdi, öyle de yaptı. Ama süreci tıkadı. Bilerek ve isteyerek bunu yaptı. Eroğlu cumhurbaşkanlığını kazanırsa hiçbir şekilde çözüm mümkün olmayacak. Ben buna inanmıyorum. Bu yüzden de Kıbrıs Türkü referandumun 11 yıl dönümde çok önemli bir karar arifesindedir. Çözüm karşıtı liderlikten kurtulmak ve yerine çözüm vizyonu olan liderliği seçmek boynunun borcudur.”

-------------------

CTP-BG Milletvekili Birikim Özgür: “Kıbrıs Türk halkı, barış ve çözüm yönünde iradesini belirlemeli”

“Geçen 11 yılda maalesef henüz Annan Planı sürecindeki somut çözüm iradesini 2 tarafta oluşturamadı. Gelinen aşamada Kıbrıs Türk halkı Pazar günü çok kritik bir karara imza atacak. Çözüm ve barış yönünde bir irade yeniden şekillenirse 2015 yılı içerisinde Annan planı sürecindeki heyecanı yaşama ihtimali artmış olacak. Çünkü Kıbrıs Türk tarafı hiçbir sorgulamaya mahal bırakmaksızın çözüm için üzerine düşeni yapıyor olacaktır.

Önemli olan bizim yaşam kalitemizi artırmamız, demokrasimizi geliştirmemiz, ekonomik olarak daha güçlü bir topluma dönüşebilmemizdir. Tüm bu alanlarda referandumun ne kadar olumlu bir sonuç yarattığını yaşayarak gördük. Bu alanlardaki ilerlemeyi daha da üst noktaya taşımamız önemli bir aracı çözüme ulaşmak olacaktır. Bu bilinçle Pazar günü Kıbrıs Türk halkının referandumdaki iradesine sahip çıkmak adına da kararlı şekilde barış ve çözüm yönünde iradesini belirlemesi en büyük arzumdur.”

--------------

Dev-İş’e bağlı Emek-İş Genel Başkanı Koral Aşam: “2005’te Talat etrafında kenetlenenler, Pazar günü Akıncı etrafında birleşmeli”

“Referandumun ardından çeşitli çabalar oldu, seçimler oldu. Barışa olan inanç bazı dönemlerde düştü. Derviş Eroğlu’nun cumhurbaşkanı olduğu 5 yıllık süreç içerisinde barışa inanç kalmadı. Geçtiğimiz hafta yapılan seçimlerde bağımsız aday Mustafa Akıncı 2. tura kaldı. Barışa inanan kesimler, pazar günkü seçimleri referandum niteliğinde görmeli. 2005’te Mehmet Ali Talat etrafında kenetlenenler, bu kez Akıncı etrafında ayni inanç ve ayni umutla birleşip kenetlenmelidirler.”

---------------

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli:
“Annan Planı döneminde uluslararası camiada Kıbrıslı Türkler olarak barış yanlısı şeklinde anıldık. Bir süre bu algı devam etmiş olsa da zaman içerisinde yönetimlerimiz yüzünden bu algı da Annan Planı da unutuldu. Annan Planı’nı unutmak yerine ona sarılsaydık bugün Kıbrıslı Türkler olarak daha ileride olacaktık.

İslam Konferansı’na Annan Planı’ndaki tanıma göre kabul edildik ve Kıbrıs Türk Devleti olarak katılımcı ve gözlemci olabildik. Bu fırsatları iyi değerlendirebilirdik fakat hala umut var. Her iki halkda da çözümsüzlük konuşulmaya başlandı ve umutlar gittikçe azaldı. İnanıyorum ki Pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanı seçimlerde halk değişimi gerçekleştirecek ve bu iki taraf için de büyük bir adım olacak”

----------------

Dönemin Ticaret Odası Başkanı Ali Erel:
“Maalesef ki referandumdan sonra çok fazla adım atılmadı. Gönül isterdi ki taraflar tarafından somut çözüm önerileri uygulanamaya konsun fakat olmadı. Sanıyorum ki iradeyi elinde tutanlar çözümle ilgili çok fazla heyecan ve istek duymadılar. Yine bugün bir plan önümüze getirilse muhtemelen o da Annan Planı’na benzer bir plan olacaktı. Geçen 11 yılda iki halk da çok daha büyük sıkıntılar yaşadı. Ekonomik krizler, kültür ve demokrasi yozlaşmaları, artan mülk sorunları çözümü daha da gerekli kılmaya başladı.

Çözümün ihtiyaç olduğu artık halklar tarafından kabullenilmiş bir gerçek. 11 yıl önce eksik olan Güneydeki çözüm arzusuydu ve fakat artık onlarda da çözüm isteği arttı. Kuzey Kıbrıs’ta uzun zamandır değişen sosyal demografik artık Güney’de de sorun olmaya başladı. Tüm bu nedenlerden ötürü de çözüm iki halk için de gereklilik haline gelmeye başladı. Umarım cumhurbaşkanı seçimlerinden sonra daha somut ve ilerici adımlar atılır”

----------------

BKP Genel Sekreteri İzzet İzcan:
“Referandumun 11. yılındayız ama o günden bugüne ciddi adımlar atılmamıştır. Mevcut iki lider de birbirlerini suçlayarak, zamana oynayarak toplumların istencine karşı durmuşlardır. Bu geçen süre sadece statükonun ömrünün uzadığını göstermiştir bizlere. Yıllar önce ortaya çıkan fırsat değerlendirilemedi ve özellikle Kıbrıslı Türkler büyük hayal kırıklığına uğradılar. Kendilerinin “evet” demesine rağmen “hayır”la yüzleşmek Kıbrıslı Türkleri siyasete ve çözüme karşı güvensiz duruma getirmiştir” dedi.

------------------

UBP milletvekili Ersin Tatar:
“Geçen 11 yılda gördük ki Kıbrıslı Türkler çözüm konusunda ne kadar samimiyken Kıbrıslı Rumlar da o kadar samimiyetsiz. Bu nedenle geçen 11 yılda KKTC hükümetine sıkı sıkıya sarıldık halk olarak. Ercan Havaalanı ya da son dönemde gündeme gelen Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile ilgili konularda çözüm getirici herhangi bir adım atmamışlardır. Dolayısıyla umut yitirilmiştir. Annan Planı’na benzer bir plan yeniden gündeme gelse belki de Kıbrıslı Türklerden de “evet” çıkmaz çünkü herkes neyin ne olduğunu görmüştür. Uluslararası platformda da kimin çözüm isteyip kimin istemediği netleşmiştir.

Diğer yandan, Yunanistan’da veya Güney Kıbrıs’taki ekonomik koşullar 11 yıl öncesindeki kadar iyi değildir ve bu nedenle çözümün tazminat gibi getirilerini karşılayacak durumda da değildirler. Belki bugün anlaşma için somut adımlar atılsa Kıbrıslı Türkler yine fedakârlık yapar fakat Kıbrıslı Rumlardan umut yok. O dönemde CTP ve AKEL hükümetteyken de çözüm olmadı daha sonra iki sağ lider masaya oturdu fakat Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis de masayı terk etti. Yine de çözüm zorlanmalıdır”

Bu haber toplam 1979 defa okunmuştur