1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Barış için yeni bir fırsat”
“Barış için yeni bir fırsat”

“Barış için yeni bir fırsat”

Kıbrıs'ta Rum tarafının hidrokarbon kaynakları üzerindeki iddiasıyla sondaj çalışmalarına girişmesi, bunun üzerine Türk tarafının Akdeniz'e sismik araştırma gemisi göndermesi ve Rumların masadan kalkmasıyla duran Kıbrıs müzakere sürecinin yeniden başlamas

A+A-

Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu, Türk tarafınca ilan edilen, denizcilikte seyir duyurusu anlamına gelen Navtex'in yakında sonlanacak olmasının adada barış için yeni bir fırsat doğurduğunu belirtti.

Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Kıbrıs Türk tarafı olarak sorunun çözümünü arzulayan parti ve hükümet olduklarını belirterek, görüşmelerin bir an önce yeniden başlaması gerektiğini vurguladı.

Yapılan son görüşmelerden sonra bunun sinyallerinin verilmiş olmasının kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Yorgancıoğlu, "Daha çok mutlu olacağımız nokta ise bunun hayat bulmasıdır. Bir an önce bu görüşmelerin başlamasını istiyoruz" diye konuştu.
Kıbrıs'ta çözümün masadan geçtiğine işaret eden Yorgancıoğlu, çözümü masa dışında durarak yada sorunları görmezden gelerek, tartışmadan elde etmenin mümkün olmadığını kaydetti.

Başbakan Yorgancıoğlu, müzakerelerin başlama tarihinden yaklaşık yarım asır sonra adadaki sorunun uluslararası toplumun desteklediği kalıcı bir barış temelinde çözülebileceğine işaret etti.

"BARIŞ İÇİN FIRSAT"
Uluslararası denizcilik literatüründe seyir duyurusu anlamına gelen Navtex'in süresinin dolduğunu belirten Yorgancıoğlu, karşılıklı sondaj çalışmalarının sonlandırılmasının barış için yeni fırsat doğuracağını söyledi.

Yorgancıoğlu, Rumların ekim ayında masadan kalkma bahanesinin "Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi'nin bölgede bulunmasını" olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Her iki tarafın 6 Nisan'dan itibaren Akdeniz'de araştırmalara ara verecek olması ve Türkiye tarafından da Navtex'in sonlanacak olması adada barış için yeni bir fırsattır. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Görüşmelerin başlaması ve mesafe katedilmesi adına kullanılması gerekiyor. Umuyorum ve diliyorum ki Rum lider Nikos Anastasiadis bu fırsatı iyi değerlendirir ve yeniden görüşmeler başlar. Bunu da değerlendirip görüşmelerin bir fırsat penceresine dönüştürülmesi gerekir çünkü gerekçesi ne olursa olsun masadan kalkan taraf Rumlardır. Bu nedenle bunun yeniden değerlendirilmesi gerekir. BM'nin de bunu iyi kullanması gerekir ki zaten BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide bunu yapmaya çalışıyor."

"TOPRAK MESELESİ SONA KALMALI"
Kıbrıs müzakere sürecinde masada bekleyen başlıklar olduğunu ifade eden Özkan Yorgancıoğlu, bundan önce "yönetim ve güç paylaşımı" ve "AB" gibi başlıklarda mesafeler kat edildiğini anlattı.

"Toprak ve garantiler konularının son dönemde harmanlanmış bir şekilde görüşülmeye başladığına" işaret eden Yorgancıoğlu, "Şimdiden toprak başlığını görüşmeye başlarsanız oy vermesini istediğiniz insanların huzursuz edilmesi gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır. Fiilen verilecek bölgelerin şimdiden konuşulması doğru değildir. Bu nedenle onlar görüşmelere dahil edilecek olsa bile sonlandırılmasının son periyoda kalması gerekir" dedi.

"ÇÖZÜM BÖLGEYE ÖRNEK OLACAKTIR"
"Adaya barış gelmesi yönünde hiç umudunu kaybetmedim" diyen Özkan Yorgancıoğlu, şunları söyledi:
"Küçük bir ülkede bu ölçekte bir ekonomi sürdürebilir değil. Bu ölçeğin büyütülmesi gerekir. Federal yapıda ekonominin bir bütün olması gerekiyor. Zaten varılan mutabakatlarda adada bir tek merkez bankası olacağı mutabakatına varılmıştı.

Para politikalarının bir olacağı, en azından yönetim ve güç paylaşımı konusunda mutabakata varılmıştı. Bundan da önemlisi Kıbrıs'ın istikrara kavuşacak olması ve geleceğinin belirsizlikten öte belirgin bir yapıya kavuşması hem kendi yatırımcılarımızın, hem de uluslararası yatırımcıların önünü açacaktır.

Kıbrıs sorununun çözümü bölge barışına katkı yapacaktır. Bölgede, Filistin-İsrail sorunu var. Ortadoğu'nun sorunları var. Kıbrıs sorunun çözümü bölgeye örnek olacaktır. Dünyada 50 yılı aşkın süredir var olan sorunun da tarihe gömülmüş olması BM ve Avrupa Birliği'nin kendi parasal imkanlarına başka sorunları çözmek için bir fırsat yaratacaktır."

DOĞAL KAYNAKLARDA EŞİT HAK
Akdeniz'de çıkan doğal kaynaklarda Kıbrıslı Rumların ne kadar hakkı varsa Kıbrıslı Türklerin de o kadar hakkı olduğunu vurgulayan Yorgancıoğlu, bu ülkede yaşayanların ülkedeki doğal zenginlikleri hak eden kesim olduğunu dile getirdi.

Yorgancıoğlu, doğalgazın ticari bir unsur olduğunu belirterek, "Bunun en ucuz yoldan Avrupa'ya gitmesi Türkiye üzerinden gitmesiyle mümkündür. Siz çok büyük yatırımlar yaparak bunu Avrupa'ya gönderirseniz Avrupa'nın da ödeyeceği fiyatı artıracaksınız. Bundan dolayı akılcı bir yol değildir" ifadesini kullandı.

Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçecek boru hattının sadece Kıbrıs'a ait olmadan, İsrail'in ve komşu ülkelere ait doğalgazın da aynı hat üzerinden Avrupa'ya sevk edilebileceğine işaret eden Yorgancıoğlu, "Bu, varılacak barışın da sağlam temellere oturmasında yardımcı olmasına katkı sağlayacaktır" dedi. Yorgancıoğlu, bu durumun bölgeye zararı değil, faydası olacağını vurguladı.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ
Başbakan Yorgancıoğlu, 19 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını hatırlatarak, seçimlerin görüşmeleri olumsuz etkileme ihtimalinin olmadığı söyledi.

Önemli olanın süreç başladıktan sonra bunun en iyi şekilde sonlandırılması olduğunu kaydeden Yorgancıoğlu, "Bizim iddiamız, bizim adayımızın bunu en iyi şekilde yapacağı yönündedir. Ülkemizde cumhurbaşkanlığı makamı Kıbrıs sorunuyla özdeşleşmiştir. Bu nedenle biz Kıbrıs sorununun çözülmesi adına kendi adayımızın seçilmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz" ifadelerini kullandı.

RUMLARIN BAHANESİ KALMAYACAK
Kıbrıs'ta iki yıldan fazla süre ara verilen çözüm müzakereleri, 11 Şubat 2014'te Türk ve Rum liderlerin ortak açıklama mutabakatı ile yeniden başlamıştı. Liderlerin özel temsilcilerinin 27 Şubat 2014'te Ankara ve Atina'yı ziyaret etmesi uzlaşma havasını desteklemişti.

Kıbrıs Rum yönetimi, 25 Eylül'de kendi arama sahası ilan ettiği dokuzuncu parselde sondaj faaliyetine başladı. Ancak bu parsel KKTC'nin TPAO'ya arama ruhsatı verdiği G ve F sahalarıyla çakıştı. Bunun üzerine KKTC yönetimi GKRY'ye tepki göstererek, sismik araştırma yapması için Barbaros

Hayrettin Paşa araştırma gemisinin bölgeye gönderileceğini ilan etti.
Rum yönetimi, 7 Ekim'de Türkiye'nin sismik araştırma çalışmalarını gerekçe göstererek doğalgaz aranan bölgeye savaş gemilerini gönderdiğini savunarak müzakere masasından kalktı. Bu arada GKRY, 20 Kasım 2014 tarihinden bu yana yayımladığı duyurularla mevcut sondaj sahasının süresini uzatmış, 19 Mart 2015 tarihine kadar yeni bir sondaj sahası eklemiş, 30 Aralık'ta yayımladığı duyuruyla sondaj çalışması yapılacak sahayı genişletmiş ve çalışmanın 29 Mart tarihine kadar süreceğini duyurmuştu.

Bu sırada GKRY'nin ada çevresindeki hidrokarbon kaynaklarında yürüttüğü sondajlara katılan SAIPEM 10000 adlı geminin 30 Mart'ta bölgeden ayrılması üzerine Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi de çalışmalarına ara vermişti.

Rum tarafının sondajları durdurması karşılığında şimdi Türk tarafının adada Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin çalışma yapabileceği anlamına gelen yeni bir Navtex ilan etmemesi öngörülüyor.

Geminin mevcut Navtex'inin biteceği 6 Nisan'da BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide adayı ziyaret edecek. Böylelikle 6 Nisan itibarıyla Rum Kesimi'nin müzakere masasına oturmamak için herhangi bir gerekçesi kalmayacak.

TAK

Bu haber toplam 1499 defa okunmuştur