1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Banka yönetimi’ (!)
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Banka yönetimi’ (!)

A+A-

Ne diyor ‘Protokol’:
“Banka yönetimlerinin profesyonelleşmesi…”

Bunun için Türkiye’yle protokole mi ihtiyaç var?
Ayıp bize.
İnsan utanır, bu çağda, banka yönetimlerine halen “partici” gailelerle birilerini görevlendiriyorsa eğer...
Gerçek bu.

*  *  *

İmza atıyor ve diyorsunuz ki, “Banka yönetimleri profesyonelleşmelidir.”
Sonra!
Resmi Gazete’de Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu için yapılan atamalar yayınlanıyor.
Tam da “Protokol” imzalanmadan, iki hafta önce…
9 Temmuz’da yöneticileri atıyor, 20 Temmuz’da “profesyonelleştirilecek” diyorsunuz.
Belgeler geliyor.
Hükümetin banka yönetim kuruluna atadığı isimlerden birinin “atama dosyası”nda eğitime dair şu ifade var.
“Yukarıda açık kimliği yazılmış ....…. 1967-68 öğretim yılında okulumuza kayıt yaptırmış ve 1969-70 öğretim yılında ortaokul 2 düzeyinden okulumuzdan ayrılmıştır.”

*  *  *

Biliyorum, siz “kim” diye merak ediyorsunuz.
Mesele isim değil, zihniyet.
Ayrıca şunu da ekleyim.
Ortaokuldan ayrılmak ayıp değil, olabilir, bir zanaata yönelirsiniz, hayatınızı alın terinizle kazanırsınız.
Tertemiz yaşarsınız.
Emeğinizle, becerinizle, deneyiminizle hayata değer katarsınız.
Ama...
Ortaokulu terk edip...
Bir bankanın yönetim kuruluna önerilmezsiniz...

Önerilseniz de, en azından, “ne işim var orada” dersiniz.

*  *  *

Bitmedi.
Yönetim kurulu üyeliği için atanan diğer ismin ‘Sabıka Kaydı’ listesi epeyce yüklü…
Bakınız sicilinde neler yazıyor:
- Rahatsızlık.
- Kavga.
- Kanunsuz Toplulukta Yer Almak.
- Tecavüzi Alet Taşımak.
- Ciddi Darp.

*  *  *

Bunlar Resmi Gazete’de yayınlanan “atanmış” isimlerin özellikleri!
Bakanlar Kurulu’nda uzlaşılmış.
Merkez Bankası’ndan henüz “onay almış” değiller.

*  *  *

Merkez Bankası’nın harika bir başkanı var, Türkiye’den atanmış, - keşke, kendi Merkez Bankamızı yönetecek iradeye sahip olsak-  Rifat Günay gerçekten bu ülke için bir şans…
Merkez Bankası Başkanı Rifat beye bu durumu soruyorum.
Çok fazla yorum yapmıyor, sözleri net:
"İncelemelerimiz devam ediyor, biz, yasanın amir hükmüne göre hareket ederiz. Merkez Bankası açısından kamu ya da özel banka olması fark etmiyor. Yasa, yönetim kurulu üyelerinin salt çoğunluğunun, en az lisans düzeyinde eğitim almasını zorunlu kılıyor. Bankacılık, ekonomi, finans, uluslararası ilişkiler gibi hangi bölümlerden mezuniyet istendiği de yasada belirtiliyor. Ayrıca belirli bir süre bankacılık deneyimi de isteniyor. Sabıka kaydı açısından bir yıldan fazla bir mahkumiyet olmaması gerekiyor. Biz gerekli incelemeleri yaptıktan sonra ilgililere bildirimimizi yapacağız."

*  *  *

Salt çoğunluk kavramı şunu anlatıyor, banka yönetim kurulu 7 kişiyse, en az 4’ü bu özelliklere sahip olacak. 5 kişiyse en az 3’ü gibi!

“Salt çoğunluktan geriye kalanlar” da anladığım kadarıyla “saldım çayıra mevlam kayıra…”

*  *  *

Ülkenin en önemli bankalarından birinin yönetimine bu atamalar yapıldıktan iki hafta sonra
“Protokol” imzalandı.
“Banka yönetimleri profesyonelleşecek” diye...
Tamamdır!
Türkiye böyle “hükümetler” istiyor.
“KKTC” de böyle yönetimler.
“Devlet” siciline uygun ilerliyor (!)

banka_-1-001.jpg

banka_-2.jpg

 

 

Bu yazı toplam 7574 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar