1. HABERLER

  2. GÜNEY

  3. Bahara kadar dondurucuda
Bahara kadar dondurucuda

Bahara kadar dondurucuda

“Berlin Zirvesi” Kıbrıs Rum basınına nasıl yansıdı

A+A-

 Fileleftheros: “Yeni Çaba İçin Taahhüt… Berlin Yemeği Prosedürü Canlı Tuttu - Gayrı Resmî Beşli Konferans İçin Guterres Araştırması… Anastasiadis ve Akıncı İlk Adım Atıldı Diyor”

Politis: “Guterres’in Genel ve Zaman Ufku Olmayan Açıklaması… Beşli Konferansa Kadar Suni Solunumla… Anastasiadis ve Akıncı, Üçlü Görüşmeyi Olumlu Adım Niteledi… MEB-Maraş’taki Türk Faaliyetlerine Son Verilmesi Müzakereler İçin Ön Şart”

Alihtia “İlerliyoruz… Guterres’ten Dengeli Açıklama- Berlin Bildirisi Çıkmazı Kırdı”



Kıbrıs barışına yönelik Berlin’deki 3’lü görüşmenin süreci canlı tuttuğunu öne çıkaran Kıbrıslı Rum gazeteciler, mayıs öncesinde müzakere beklenmediğinin de altını çizdi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıslı liderler Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis’in ile Berlin’deki görüşmesi için “Kıbrıs, beşli konferansa kadar solunum cihazında” ve “Müzakereler bahara kadar dondurucuda”  yorumları dikkat çekti.

Özellikle görüşme öncesinde yaşanan perde gerisi gelişmeler ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un oynadığı rol öne çıktı.

Fileleftheros “Yeni Çaba İçin Taahhüt… Berlin Yemeği Prosedürü Canlı Tuttu - Gayrı Resmî Beşli Konferans İçin Guterres Araştırması… Anastasiadis ve Akıncı İlk Adım Atıldı Diyor” başlıklarını kullandı.

Gazete, önümüzdeki aylarda özlü görüşme öngörülmüyor olmasına karşın Kıbrıs prosedürünün canlı kaldığını; BM’nin müdahil taraflarla temaslara devam edeceğini ancak herkesin,” KKTC’deki seçimlerden önce” özlü müzakere olamayacağının bilincinde olduğunu belirtti.

Kıbrıslı Rum gazetecilere göre Türkiye ve İngiltere’nin şu anki önceliklerinin farklı olması ve kuzeydeki seçim erken bir müzakere sürecinin önüne geçiyor.


Kıbrıslı Rumlar memnun

Berlin görüşmesinden Kıbrıslı Rum liderliğinin memnun olduğu belirtiliyor, şu gerekçeler sıralanıyor:

“Gayrı resmî beşli konferans toplama çabasına atıf; Siyasi eşitliğe, Akıncı’nın istediği şekilde değil, BM Güvenlik Konseyi’nin 716 (1991) sayılı kararı referans gösterilerek, atıf yapılması; 11 Şubat 2014 ortak açıklamasına ve önceki yakınlaşmalara atıf yapılması; Guterres Çerçevesi’nin 6 maddesinin yinelenmesi”


Jane Holl Lute’un rolü belirleyici oldu
---

Fileleftheros gazetesine göre, Kıbrıslı liderlerin müzakerecileri ile görüşen Jane Holl Lute’un, çıkan sonuçta belirleyici rolü oldu.

Lute’un Erçin ve Mavroyannis ile birlikte üçlü görüşmenin usulünü ve odaklanılacak ana noktaları ele aldığını yazan gazete, prosedürün tamamen gayrı resmî çerçevede kalması ve görüşmede iki liderle genel sekreterden başka kimsenin bulunmamasının bu görüşmelerde belirlendiğini iddia etti.

Yemek öncesindeki çalışmalarda, görüşmeden sonra yapılması öngörülen açıklama taslağının hazırlanmasına ağırlık verildiğini; Genel Sekreter’in liderlerle bir araya geldiğinde, önünde  görüşmenin nasıl seyredeceğine ilişkin notlar bulunduğunu yazan gazete, Lute’un, bu aşamadaki rolünün belirleyici olduğuna dikkat çekti.

“Zamana dair somut ifade yok”

Politis, manşet haberine, “Guterres’in Genel ve Zaman Ufku Olmayan Açıklaması… Beşli Konferansa Kadar Suni Solunumla… Anastasiadis ve Akıncı, Üçlü Görüşmeyi Olumlu Adım Niteledi… MEB-Maraş’taki Türk Faaliyetlerine Son Verilmesi Müzakereler İçin Ön Şart” başlıklarını attı.

Genel Sekreter’in dün akşamki görüşmenin ardından yaptığı açıklamanın içeriğinin, “Kıbrıs sorunundaki prosedürün idame ettirilmesi için ıstıraplı çaba” şeklinde yorumlabileceği görüşünü ortaya koyan gazete, “Guterres’in, iki tarafın, üç garantörün ve BM’nin katılımıyla uygun zamanda bir gayrı resmî beşli konferanstan başka bir şey olamayacağını kabul etmesine rağmen (dün akşamki açıklamada) zamana dair hiçbir somut ifade yok” ifadesine yer verdi.

Kıbrıslı Rum kaynaklarına dayanarak, muhtemel gayrı resmî beşli konferanstan önce anlaşma öngörülmediğinden, referans şartlarına dair çabaların artık garantör güçlere yöneldiğini kaydeden gazete, haberini “Bahara Kadar Buzda” başlığıyla iç sayfasında detaylandırdı.

Politis özetle şunları aktardı:

“Kıbrıs Rum tarafından kaynaklara göre, etkin katılım ve siyasi eşitliğin Guterres Çerçevesi’nin diğer parametrelerinden ayrı görüşülmesi söz konusu değil ve bunu BM Genel Sekreteri de anlıyor görünüyor.  Aynı kaynaklara göre, çerçevenin bütün meseleleri paket olarak ve mutlaka BM Güvenlik Konseyi kararları, somut olarak da 716/1991 sayılı kararıyla uyum içerisinde görüşülecek. Guterres’in açıklamasına göre istenilen şey olan stratejik anlaşma mantığı varlığını koruyor.”

“Açıklama metni ile çıkmazı kırdı”

Alihtia “İlerliyoruz… Guterres’ten Dengeli Açıklama- Berlin Bildirisi Çıkmazı Kırdı” başlıklı manşet haberinde görüşmenin ardından yapılan açıklamanın ana hatları öne çıkarıldı.
Haravgi de manşet haberine “Liderlerin Çözüm Parametrelerine Dair Taahhüdü” başlığını attı.

 

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Partilerde durum ne?
---

DİSİ ve AKEL prosedürün olumlu bir sonucu gündeme getirecek şekilde devam etmesi dileğini ortaya koydu.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu,  müzakerelerin yeniden başlama yolunu açma çabasında başarı dilediği Anastasiadis’in, Genel Sekreter’in bundan sonraki adımlarını kolaylaştırmak için elinden geleni yapacağına inanç belirtti.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, BM Genel Sekreteri Guterres’in raporunda atıf yaptıklarına dair uluslararası toplumda var olan görüntünün bozulması üzerinde durdu. 
“Genel Sekreter’le daha yapıcı ve işbirlikçi olmak için daha çok sebebimiz var çünkü halen akıllarda, Türkiye’nin Crans Montana’da işbirliği yaptığı, bizim ise gerekli siyasi iradeyi göstermediğimiz algısı var. Bu Genel Sekreter’in raporunda kaydediliyor. Bu nedenle uluslararası toplumda var olan bu görüntüyü değiştirmemiz gerek” dedi.

DİKO, Türkiye’nin isteksizliği, Kıbrıslı Türk politikacıların maksatları ve BM’nin tarafsızlığıyla bu aşamada Rum tarafı açısından zeminin olumsuz olduğu görüşünü ortaya koydu ve görüşünü şu cümlelerle izah etti: “Türkiye, daha müzakereler başlamadan sözde siyasi eşitliğin, dönüşümlü başkanlığın, yani Kıbrıs Türk vetosunun kabul edilmesini şart koşuyor. Kıbrıs MEB’indeki Türk  kanunsuzluğu da artarak devam ediyor.”

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, Anastasiadis’in olabilecek tuzaklardan kaçması ümidini dile getirerek, “Devamına dair beklentiler çok düşük.  Bu prosedür, bilinmeyen sularda yüzüyor ve ciddi tehlikeler barındırıyor” dedi. Sizopulos, Anastasiadis’ten bu prosedürü, geçmiş deneyimlerine dayanarak, en iyi şekilde yönetmeye çağırdı.

Dayanışma Hareketi, bütün prosedürün Rum tarafı açısından tehlikeler barındırdığı uyarısında bulundu ve Anastasiadis’e, “köşeye sıkışmış değil, başı dik müzakere etmelerine olanak tanıyacak şartlar yaratılmazsa müzakereye oturmama” çağrısında bulundu.

Vatandaşlar İttifakı, prosedürün bundan sonrası konusunda kötümserlik belirterek, Türkiye’nin müzakerelerin Crans Montana’da koptuğu yerden devam etmesini görüşmediğini ve bu olgularla çözümü gündeme getirme perspektifi olacak herhangi olumlu bir gelişme beklenmediğini kaydetti.

DİPA (Demokratik Cephe) Başkanı Marios Karoyan da Berlin görüşmesi sonrasında, (prosedürün) devamı için yol açılacağından iyimser olduğunu söyledi.

 

Bu haber toplam 2315 defa okunmuştur
Etiketler :