1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Azmiyle kanseri yenip hayata tutundu
Azmiyle kanseri yenip hayata tutundu

Azmiyle kanseri yenip hayata tutundu

Göğsünde tespit edilen 9 cm büyüklüğündeki tümör nedeniyle Ankara Numune Hastanesinde ‘özel hasta’ kategorisine alınan Pijan Çavuşoğlu,  hastalığına karşı verdiği mücadele ve azmiyle kanseri yendi.

A+A-

“Hayattan azar yedin diye üzülme. Fırça darbesi almadan resim yapılmıyor. Her şey güzel olacak canım halam”

 

“ALDIĞI NOT HAYATININ DÖNÜM NOKTASIYDI”… Kemik taraması sonucunun kendisi için büyük bir sürpriz olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Odadan koşarak çıktım ve önümde kocaman bir buket çiçek ve üzerinde bir not vardı. O not benim hayatımın dönüm noktasıydı. ‘Hayattan azar yedin diye üzülme. Fırça darbesi almadan resim yapılmıyor. Her şey güzel olacak canım halam’ yazıyordu. Gideceğimiz yolu anladım ve tümörün

vücuduma yayılmadığı haberi beni çok umutlandırmıştı”

 

 “ŞOKA GİRDİM SAÇLARIMI BOYATTIM”…  Çıkacak sonucun çok önemli olduğunu ifade eden Pijan Çavuşoğlu, bu süreçte sanki bir hayal dünyasında yaşadığını anlatıyor:  “İki gün geçmek bilmiyordu. Kuaföre gitmek istedim, saçlarımı boyattım. Gülüp eğleniyordum bir süre sonra onların gideceğini biliyordum. Girdiğim mücadelenin farkındaydım.”


Devrim DEMİR

Göğsünde tespit edilen 9 cm büyüklüğündeki tümör nedeniyle Ankara Numune Hastanesinde ‘özel hasta’ kategorisine alınan Pijan Çavuşoğlu,  hastalığına karşı verdiği mücadele ve azmiyle kanseri yendi.

İki yıllık uzun bir süreçte birçok aşamadan geçen Çavuşoğlu, hastalığını tamamen yenerek bir buçuk sene sonra işine ve hayatına kaldığı yerden devam ediyor.

2016 yılında hiç beklemediği bir anda karşılaştığı hastalığı, ailesi ve çok yakın dostlarından gördüğü destek ile atlatan Pijan Çavuşoğlu, geçirdiği iki yıllık süreci YENİDÜZEN’e anlattı.

Güler yüzü, pozitif bakışları ile bu hastalıkla mücadele edenlere de mesaj veren Çavuşoğlu, “Yeniden doğdum, bu hastalığa karşı verilecek en büyük tepki önce moral sonra savaşmak” dedi.

pijan-cavusoglu.jpg

Sinek ısırığı 9 cm’lik tümörü ortaya çıkardı

Yıllardır Mağusa Devlet Hastanesi’nde görevli memur olarak çalışan Pijan Çavuşoğlu, kanserle 2016 yılında yüzleşti. Çavuşoğlu, göğsündeki tümörden yıllarca habersiz yaşadı. Fark ettiğinde ise hiç bekletmeden doktora gitti.

Bir gün içinde birçok şey yaşayarak, kendini Ankara Numune Hastanesi’nde bulduğunu anlatan Pijan Çavuşoğlu, göğsündeki büyük kitle nedeniyle ‘özel hasta’ kategorisine alındı.

 Çavuşoğlu hastalığı ile tanıştığı ilk günü anlattı:
 “2016 yılında yüzleştim hastalıkla. Spordan gelmiştim banyo yaptıktan sonra dinleniyordum. Göğsümde sinek ısırığı gibi bir his vardı elimle dokundum. Elimle bir kitle hissettim, hemen hemşire arkadaşımı aradım bana bekletmeden yarın gitmemi söyledi. Hiç unutmuyorum Cuma günüydü, bana sorulan soru daha önce böyle bir şey olup olmadığı. Hemen mamografiye koştum orada bazı işlemler yapıldı, oradan da Radyolog bölümüne yönlendirildim” dedi.

 

“Rapora % 99 yazıldı”  

Bir anda kendini hastane koridorlarında koşarken bulduğunu ne olduğunu anlamadığını kaydeden Pijan Çavuşoğlu, sonuçlar çıkınca rapora “% 99 kanser” yazıldığını ifade etti. Bir gün içinde birçok farklı duygu yaşadığını anlatan Çavuşoğlu, “Elimde raporla eve dönmüştüm. Yıllarca kardeşimin oğlu benimle kalmıştı, evlenince evini ayırdı ve tesadüf o gün bana geliyordu. Yeğenimin eşi de Ankara Numune Hastanesi’nde asistan cerrahtı. Konuyu onunla paylaşınca hemen gitmemiz gerektiğini söyledi ve Cumartesi günü kendimi Ankara’da buldum. Gerekli tetkikler, koridorlarda koşuşturmalar yine başladı. Bunlar iki gün içinde yaşadığım tarifsiz duygulardı. Muayeneye girdim, yeğenimin eşi Simay’da benimle birlikte girdi. Doktor sonuçları eline alınca Simay’ın yüzüne endişeli baktı. Göğsümdeki tümörün fark edilmemesinin mümkün olmadığını kaydetti. Tümörün büyüklüğü nedeniyle doktor kaygılı ve endişeliydi. 9 cm’lik bir tümörün yayılmamasının ise mümkün olmadığı söyleniyordu. İleri tetkikleri yapmak üzere yeniden bir telaş başladı.”

 

“Vücuda yayılmış olabilirdi”

Yaşadıklarının gerçek olmadığını düşündüğünü bir sinek ısırığı hissinin hayatını tamamen değiştirdiğini ifade eden Çavuşoğlu, bütün tetkiklerin temiz çıktığını ancak hayatını değiştirecek en büyük test sonucu iki gün beklemek zorunda olduklarını anlattı.

Kemik taraması sonucunu garip hislerle beklediklerini, iki günü iki yıl gibi hissettirdiğini, bu süreçte evde yeğeni ve yeğeninin eşi (Dr. Simay) ile duygularını birbirlerinden gizli yaşadıklarını anlatan Çavuşoğlu, “Tümör tüm vücuduma yayılmış olabilirdi. İki gün sonra gelecek olan sonuç hepimiz için çok önemliydi. Evde yeğenim (Münür), eşi (Dr. Simay) ve ben hiç bu konudan konuşmuyorduk. Hepimiz duygularımızı birbirimizden saklamış, bekliyorduk. Bir kanepede oturmuş film izleyerek kahkahalar atıyorduk. Kötünün iyisini beklerken duygularımızı sakladık.”


“Şoka girdim, saçlarımı boyatmak istedim”

Çıkacak sonucun çok önemli olduğunu ifade eden Pijan Çavuşoğlu, bu süreçte sanki bir hayal dünyasında yaşadığını şöyle anlatıyor:

 “İki gün geçmek bilmiyordu. Kuaföre gitmek istedim, saçlarımı boyattım. Gülüp eğleniyordum bir süre sonra onların gideceğini biliyordum. Girdiğim mücadelenin farkındaydım ama yeğenimin eşi Simay, o benim kanatsız meleğimdi bu süreçte. Onun sayesinde güçlü oldum ve ayakta durdum. Bu süreci aşama aşama anlattı. Korkularımızdan birbirimize bahsetmedik. Kapılarda beklediğim günler, orada beklerken, odalardan ağlayarak çıkan insanları gördüm ben daha nasıl bir süreç yaşayacağımı bilmiyordum ve iki günün geçmesini bekliyordum” dedi.  

 

Çavuşoğlu: “Her şey bitti dedim”

Pijan Çavuşoğlu, güçlü görünse de, kimseye belli etmese de çok kaygılıydı. Raporun gelmesini dört gözle beklerken, kaygılı olmak yerine mutlu görünmeye çalışıyordu. Her şeye hazırdı ve iki gün sonra evde oturduğu sırada yeğenin asistan Doktor eşinden aldığı telefonu hiç unutmayacağı şu sözlerle anlattı:

 “Yeğenim (Münür) ve ben o gün evdeydik. Simay telefon açarak taksiyle eve doğru geldiğini söyleyerek telefonu kapattı. Ben o an her şey bitti dedim, telefonda söyleyemedi yüzüme söyleyecek diyerek endişe içinde kapının çalmasını bekledim. Simay eve gelirken bizden sonra telefonu çaldı ve sonuçların tertemiz çıktığı haberini aldı. Simay anlatıyor, çığlık çığlığa taksiciyi çiçekçi önünde durdurup çiçekler aldığını. Biz evde yeğenimle olanlardan habersiz kaygılı bekliyoruz” dedi.  

 

“O not hayatımı değiştirdi”

Kapının çalması ile ikinci bir hayatın yeniden başladığını aldığı çiçekler üzerindeki notla farkına vardığını gözleri dolu dolu anlatan Çavuşoğlu, “Kapıda Simay’ın ve yeğenimin birbirlerine sarılarak attıkları çığlıkları hatırlıyorum. Odadan koşarak çıktım ve önümde kocaman bir buket çiçek ve üzerinde bir not vardı. O not benim hayatımın dönüm noktasıydı. ‘Hayattan azar yedin diye üzülme. Fırça darbesi almadan resim yapılmıyor. Her şey güzel olacak canım halam’ yazıyordu. Gideceğimiz yolu anladım ve tümörün vücuduma yayılmadığı haberi beni çok umutlandırmıştı. Süreç çok hızlıydı, tümörüm büyük olduğu için ameliyat ertelenmişti. Küçültmek için farklı bir tedaviye gidildi ve ameliyat için yeniden Ankara’ya 6 ay sonra gittim. Ben onların özel hastasıydım ‘Mucize hasta’ ismi verildi ve tüm pataloglar, radyologlar beni gördü ders konuları oldum” dedi.

 

Saçları döküldü, gülümsedi, hayata sarıldı…

Yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen ailesi, dostları ve arkadaşlarından gördüğü destek ile çok şanslı olduğunu ifade den Pijan Çavuşoğlu, kemoterapi sürecini de çok kolay atlattığını ifade etti. Çavuşoğlu, “Ablam İstanbul’da evine kilit vurdu ve yanıma geldi, 6 ay boyunca beni hiç yalnız bırakmadı. Bir diğer önemli olayda karşıma hep güzel insanlar çıktı. Onkolojide doktorlar, hemşireler, Kanser Hastaları Derneği başkanı ve çalışanları bu süreci bu değerli insanlar sayesinde atlattım. Saçlarım uzundu tedaviye başlamadan önce kısalttım. İkinci ilaçtan sonra saçlarım elime gelmeye başladı, yeniden daha da kısalttım etrafımdaki destek bana moral veriyordu. Kalanlar da döküldü, diğerlerini de evde yeğenim tıraş makinesi ile kazıdı. Takılmadım zaten önümüz kıştı aldığım berelerle kendimi mutlu etmeyi öğrendim.”

 

“Saçlarıma üzülmedim ama kaşlarım ve kirpiklerime çok ağladım” 

Kemoterapi sürecinin zor bir süreç olduğunu anlatan Çavuşoğlu, dökülen saçlarına üzülmediğini ancak kirpik ve kaşlarının döküldüğüne çok ağladığını söyledi. Çavuşoğlu, “Aynaya bakınca çok ağlamıştım o gün. Sonra kendi kendime teselli verdim ve onların saçlarım gibi yeniden geri geleceğini biliyordum. Bu süreçte aynı yolu yürüdüğüm insanlar tanıdım ve ömür boyu kopmayacak bağlar kurdum. Benden bir adım önde olanlardan hastalığımla ilgili çok şeyler öğrendim. Her adıma sayelerinde hazırlandım.”

 

Resim yapmayı öğrendi, süreci üzülerek geçirmedi 

Öğretmen arkadaşının teşviki ile resim atölyesinde resim yapmaya ikna olduğunu, bu süreçte de arkadaşlarının da kendisine destek olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, kemoterapi sürecini resim yaparak atlattığını anlattı. Çavuşoğlu, resim yapmanın apayrı bir tedavi olduğunu ifade ederek bota ve tuvaller alarak yeni bir umutla hiç bilmediği bir işe giriştiğini bu süreçte inanılmaz kendini yenilediğini anlattı. Birçok çizdiği resimlere sağlığına kavuşunca yeniden baktığını anlatan Çavuşoğlu, resimlerin birçoğunda duygularını anlatan resimler çizdiğini fark ettiğini söyledi.

 

“Alışkanlıklarımla birlikte önlüğümü çöpe attım”

Kemoterapi sürecinin bitmesi ile radyo terapi sürecinin başladığını, bir ay boyunca terapi alması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, Mağusa’dan Lefkoşa’ya bir ay boyunca her gün bir arkadaşı ile gidip geldiğini anlattı. Çavuşoğlu, ‘radyoterapiye’ girerken bir önlük giydiğini ışın aldığı zaman onu çıkardığını bunu 1 ay boyunca sürekli tekrar ettiğini kaydetti. Işın tedavisinin son günü çok heyecanlı olduğunu kutlama yapılacağını kaydeden Çavuşoğlu, “Bitmişti, verdiğim mücadele sona ermişti. Kutlamamız gerekiyordu. O gün eve gittim alışkanlık önlükte arabadaydı. Gözüm koltuğa ilişti, hemen önlüğü poşeti ile aldım ve çöp kutusuna fırlattım. Ben artık kendim olabilirdim. Her şey yeniden başladı. Mücadele ve moralinizi birde sevdiklerinizi yanınızda tutun” dedi.

 

Bir buçuk yıl sonra işe dönüş ve yeni bir hayat

Yaşadığı süreci anlatırken an ve an gözleri dolan ama en çok ta tebessümlerini yüzünden eksik etmeyen Pİjan Çavuşoğlu, kanseri yendi. Kemotetapi ve Radyoterapi’den sonra 2018 yılı Şubat ayına kadar ‘Akıllı ilaç’ kullanarak vücudunu dengesine kavuşturdu. Ankara’ya çağrıldığında ve bu ilacı kullanacağını öğrendiğinde dünyasının başına yıkıldığını anlatan Çavuşoğlu, bir buçuk sene sonra işine döndü.  Hayatının son iki yılını başka bir pencereden seyrettiğini ifade eden Çavuşoğlu, “Hastalığın pençesinden kurtuldum. Ben eski ben olarak hayatıma geri döndüm” dedi.

hayatini-degistiren-notu-iki-tildir-saklayan-cavusoglu,-kanserin-mucadele-ile-yenilebilecek-bir-hastalik-oldugunu-soyledi.jpg
Hayatını değiştiren notu iki tıldır saklayan Çavuşoğlu, kanserin mücadele ile yenilebilecek bir hastalık olduğunu söyledi

resim-yapmayi-kemoterapi-surecinde-sevdigini-anlatan-cavusoglu-cizdigi-her-resmin-ruh-halini-yansittigini-soyledi.jpg
Resim yapmayı kemoterapi sürecinde sevdiğini anlatan Çavuşoğlu çizdiği her resmin ruh halini yansıttığını söyledi. Tedavisi sürerken resim yapmayı hayatına katan Çavuşoğlu resim çizerek geçirdiği sürecin farkında olmadığını anlattı.
 

 

yeniduzen-satin-aliniz-20191201120910.jpg

Bu haber toplam 7985 defa okunmuştur