Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

AYAK TAKIMI

A+A-

 


"Ayak takımı" derler, çok da "dikkate almadıkları" insanlar için!
Güya "beyin takımı" yenidünyalar kurar; "ayak takımı" dediğin de baş kaldırır, 'düzeni' bozar!
Öyle mi gerçekten...
Yoksa en önemli "devrimlerin" ateşini önce "ayak takımı" yakar (!)

***

Niye "dost" başa da "düşman" ayağa bakar sahi?
Oysa "düşman" dedikleri en fazla "bilgi"den korkar!
Bilirler ki, aydınlık beyinlerin umutlarını, "ayak takımı" yeşertir anca...
Kuşanır cesaretini onlar, sokağa çıkar...
Kaybedecek neleri vardır ki!

***

Ayaklar değilse de "ayakkabılar" sınıfsal farkları da anlatır...
Arkasına basıyorsa eğer "öteki" diye "kodlarız" beynimize...
Delikse tabanı, sillesini fena yemiştir hayatın...
"Gıcır" bir markaysa ayağındaki, hele gençse, "ana baba" parasıdır muhtemelen yediği...
Kardeşinin eski ayakkabılarını giyerek büyüyen çocuklar vardır bir de...
İyi bilirler emeğin değerini...
Ve tarih, tabanında 'kan' iziyle gezenlerin zulmüne de şahitlik eder.

***

Dünyada bin bir çeşit ayakkabı vardır ve genelde 'folklorik semboller' için de ayakkabılar seçilir...
Evet bin bir çeşit ayakkabı vardır ve sayısı bilinmez, ancak Ay'da bir çift ayakkabıdır gezinen...
Ay'a ilk ayak basan astronot Neil Armstrong, ayakkabılarını bırakmış, öyle dönmüştür dünyaya!
Boşuna demezler "kimi aya kimi yaya..."

***

Kıbrıs otantik kültüründe "Çangar Çizmesi" giyerdi erkekler ayaklarına, keçi derisinden...
Kimileri "katır" inadıyla çizse de karakterimizi, aslında kültürümüzde "inatçı keçi" lafı daha bir bilinir...
Bir de "domuz inadı" vardır elbette...
Çizme, dizliğin hemen altına, yani dize kadar yükselir...
Tarih boyunca bizi bölen, sömüren, eritmek isteyen nice medeniyetlerin "ağzına" girmek içindir herhalde bu çizmeler...
Bu deyim de Kıbrıs'a özgüdür zaten, "potinle ya da çizmeyle ağzına girmek' derler...
Derler de susarlar genelde (!)

Bu yazı toplam 2406 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar