Stella Aciman

Yıllar önce yoğun spor yaptığım dönemlerde ayak başparmağımda mantar oluşmuştu. İlk gittiğim cilt doktoru ‘tırnağı çekmek gerekiyor’ dediğinde o klinikten nasıl koşar adımlarla çıktığımı bugün bile gülerek hatırlarım. Sonra bir arkadaşım sayesinde İsveç Ayak Sağlığı merkeziyle tanıştım ve oradaki yetkililerin tamamen ilaçsız, çeşitli krem ve solüsyonlarla, tırnak üstünü bir aletle törpüleyerek yaptıkları tedavi sonrası, altı ay gibi bir süre içinde tırnağımdaki mantarın yanı sıra batıklardan da kurtuldum. O günden sonra da ayak bakımımı hep o merkezde yaptırdım, dolayısıyla da ayaklarımla ilgili hiç sorun yaşamadım. Artık Türkiye’de bu tip merkezler çoğunlukta, hatta hastanelerde bile var ve cilt doktorları ile birlikte çalışıyorlar. Burada niye böyle bir merkez yok diye düşünürken tamamen bir tesadüf sonucunda podolog Emiş Kaymak’ı tanıdım. Bakın neler anlattı…

Kendinizi tanıtır mısınız?
Aslen Türkiyeliyim. Ailem 1976 yılında Kıbrıs’a geldi, ben burada doğdum ve büyüdüm. Aydınköy’de yaşıyorduk, evlendikten sonra Bostancı’ya geldim ve 13 yıldır buradayım.

Bu salonda siz ne yapıyorsunuz?
Medikalle tanışalı 4 yıl oldu. Ama salonu 2 yıl önce açtım çünkü 2 yıl eğitim aldım.

Neden bu konuya el attınız?
Bizim İstanbul’da güzellik ile ilgili fuarlarımız oluyor, orada ayak bakım merkezlerinde gördüm ve çok ilgimi çekti. Sonra internetten araştırdım, çok hoşuma gitti. Burada olmayan ama olması gereken bir daldı. Bunu Ada’ya getirmem lazım diye düşündüm, böylelikle medikale girdim.

Nasıl bir eğitim aldınız?
Normalde eğitimi İstanbul’da alıyorum ama denetlemeleri ve sınavlarımızı Alman podologlar yapıyor. İstanbul’da 3 ayda bir defa toplanıyoruz, kongrelere katılıyoruz çünkü nasır, diyabet, mantarla ilgili sürekli yenilikler çıkıyor. Onlar hakkında bilgiler alıyoruz, sınavlara tabi tutuluyoruz. Ayak deformasyonlarını görüyoruz. Yani mevsim girişlerinde hemen eğitime alınıyoruz.

Uzman olduğunuz konu ne?
Uzman olduğum konular; tırnak batmaları, mantar, siğil ve topuk çatlakları. Bunlar üzerine uzmanlaştım, halen daha eğitimim devam ediyor. Bir sınavım daha var, o sınava kendimi hazır hissetmem gerekiyor çünkü Alman podolog sadece bir kere sınav yapıyor. O da ‘uzun süreli çalış, daha çok hasta gör, ona göre sınava alalım’ diyor. Ben de Güzelyurt Belediyesi’nin yaşlılara hizmetlerini aldım. Yaşlıların ayak bakımlarını yapıyorum. Bunu isteyerek aldım çünkü ne kadar çok ayak görür, tırnak tedavi edersem benim için çok iyi olur. Hasta ayakların önceki ve sonraki durumlarının resimlerini çekiyorum ve sınava hazırlanıyorum.

ÇEKİLECEK TIRNAK, ÇEKİLMEYECEK TIRNAK

Mesela ayak mantarı dediniz, bu sorun cilt doktorlarının alanına girmiyor mu?
Evet, aslında mantara dermatologlar teşhis koyabilir. Bizim isteğimiz podologlar da dermatologların yanında yer alsın istiyoruz. Hatta cerrahi de dahil olmalı. Üçümüzün birlikte hareket etmesini istiyoruz. Çünkü dermatolog direkt ağız yoluyla veya hasta tırnağa verdiği krem, serum gibi ilaçlarla tedavi yönüne gidiyor. Tahlil sonucunda mantar teşhisini koyuyor. Tırnak rengini değiştirmiş ve deforme olmuştur zaten. Ama biz de diyoruz ki; mantarlı tırnağı çekmekten ziyade gelin temizleyelim, yavaş yavaş iğleştirelim çünkü tırnağın yatağını tedavi etmediğiniz müddetçe gelen tırnak yine hasta yatağın üzerine gelecektir. O yüzden kimsenin hasta tırnağı düzelmiyor. Tırnak çekmenin şöyle de bir sorunu var. Alttan çıkan yeni tırnak kendini korumaya alıyor ve içe doğru bir katlanma oluyor, dolayısıyla çıkan tırnak küçük kalıyor, deformasyona uğruyor, batıyor. ‘Tırnağı çektirdim, 2-3 ay güzel, 3 aydan sonra tırnağım yine hasta oldu’ diyorlar. Tabii tırnak geldi, üstü de örtüldü, mantar aktifleşti. Hocamız bize bir örnek verir; eskiden bir diş ağrıdığında hemen çekerlerdi ama şimdi o dişi kurtarabilmek için bin türlü yol deniyor diş doktorları. O yüzden tırnak çekmek bir çözüm değil. Çekilmesi gereken tırnaklar yok mu, tabiî ki var; tümör olur, çok hasta olur, matriks dediğimiz yerden hasar almıştır tırnak… Bu tür vakalar cerrahiye giriyor. Ben öyle bir tırnağı gördüğüm anda hemen bir cerraha yönlendiririm.

Tırnak mantarı ne kadar zamanda iyileşiyor?
Bir yıl süre veriyoruz ama daha erken de olabilir çünkü mantarın boyutuna bağlı. Tabii karşımdaki kişinin de ödevini çok iyi yapması lazım.

En çok hangi ayak rahatsızlığıyla karşılaşıyorsunuz?
Kıbrıs’ta şu an en çok mantarla karşılaşıyorum… Niçin mantar? Maalesef bilinçsiz antibiyotik kullanımından dolayı. Eczaneden herkes gidip kafasına göre bir antibiyotik alabiliyor. Doktor bir defa yazıyor; o gün bünye o antibiyotiği kabul edebilir ama bir daha içtiğinizde başka şeyleri tetikliyor vücutta. Mesela ‘vajinamız mantar oldu antibiyotikten’ diyoruz. Aynı mantar ayak parmaklarında da oluyor aslında. Vajinayı tedavi ediyoruz ama kimsenin aklına ayak parmak aralarını tedavi etmek gelmiyor. İşte bu mantar daha sonra tırnaklara geçiyor. Kiminin bağışıklık sistemi çok güçlüdür, antibiyotik idrar yoluyla veya ter bezleriyle atılırken hiç mantara sebep olmaz.

DERMATOLOG, PODOLOG TARTIŞMASI

Mantardan sonra ne geliyor?
Tırnak batıkları ki genelde ırsi oluyor. Batıklarında, mengene, garavolli, normal batık gibi çeşitleri var.

Doktorlar sizin işinize kızmıyorlar mı?
Kızıyorlar… İstanbul bu konuyla ilgili olarak çok büyük bir savaş veriyor. Acıbadem gibi büyük hastanelerde bu işi yapan arkadaşlarımız var. Ama o hastanelerde bir bütünlük var, herkes bir alışveriş içersinde. Ben burada bir dermatologa gidip ‘ben podoloğum’ dediğimde bana, ‘podolog ne?’ diyor. Aslında ben yıllarımı veriyorum bu işe. ‘Programa katıldın, al sertifikanı git’ değil bizim işimiz. Doktorlara saygı duyuyoruz, verdiği ilaçlara saygı duyuyoruz ama en azından bizde tedaviye başlasınlar. İlaçlar hakkında bir şey söyleyemem, faydasını görebilirler ama ne olursa olsun o tırnağı tedavi ettirmek zorundalar. Çünkü artık kalınlaşmış bir tırnağa krem sürmenin hiçbir faydası yoktur. Yani ben o tırnağın üzerinde oluşmuş kalın tabakayı freze ile inceltmezsem kişi o kremi üç yıl da sürse o mantarı geçiremez.

İstanbul’da ayak sağlığıyla ilgili yerler olduğunu biliyorum, peki dünyada bunun örnekleri var mı?
Var tabii…

40-60 YAŞ ARASI BİNGO!

Ağızdan ilaç veriyor musunuz?
Asla vermem… İlaç gerektiren vakaları hemen cilt doktoruna yönlendiririm.

Hangi yaş grubunda ayak sorunları daha fazla?
40-60 yaş arası zaten bingo! Bir ailenin beş bireyinden bir tanesinin muhakkak ayağında mantar sorunu vardır. Ama o evdeki herkesin mantar sorunu vardır aslında çünkü aynı terlikler kullanılır, aynı çoraplar kullanılır…
Mantar ayağın ter aldığı bölgelerinde başlıyor. Kiminin serçe parmağından başlıyor, kiminin başparmağından başlıyor, bir batık veya darbe sonrası da olabiliyor.

O zaman sporcularda çok mu görülüyor ayak mantarı?
Özellikle futbolcularda çok görülür. Mesela Fenerbahçe ve Galatasaray’ın futbolcularının ayak bakımları her maç öncesi Acıbadem Hastanesi’nde pedogoglar tarafından yapılır.

Ne gibi ürünler kullanıyorsunuz?
Daha çok bakteriyel ürünler kullanıyoruz. Almanya’da bu iş için özel olarak üretilen, jel, köpük, serum, siğil kremi kullanıyorum. Oksijenli ojelerimiz var. Kadınlar mantar kremlerini sürdükten sonra bu ojeleri kullanabiliyor. Biz çok kapatmalarına taraftar değiliz ama kadınlar doğal olarak o görüntüden rahatsız oluyor. O yüzden kışın tedaviye almayı daha çok tercih ediyorum. En azından altı ay oje sürmeden tedavi yapabiliyorum. Sonraki 3 ayda oksijenli ojeye izin veriyorum. Çünkü yolu yarılamış oluyoruz.

Mantar ellerde de oluyor mu?
Oluyor tabii… Bulaşık ve çamaşır deterjanlarından kaynaklanıyor ağırlıklı olarak. Yine bağışıklık sistemiyle ilgili; kiminin tırnak yapısı zayıftır, hemen hastalanır, kimininse çok kuvvetlidir, ona bir şey olmaz.

Topuk çatlaklarını da düzeltiyorsunuz…
Evet, titiz bir çalışmayla o çatlakları iyileştiriyoruz. Ben kendi adıma ayak sağlığının ne kadar önemli olduğunun bilinmesini istiyorum herkes tarafından. Bütün yükümüzü ayaklarımız çekiyor sonuçta. Ayakkabı seçimlerinin doğru olmasını bilmesi lazım insanların… Mesela İngiliz ve Almanlar sandalet tarzı ve bir numara büyük ayakkabı almayı tercih ederler. İşte onlar ayak sağlığını biliyorlar.

Erkeklerde geliyor mu size?
Kadınlar kadar çok olmasa da tabii erkekler de geliyor. Asker ve polislerde mantar, tırnak batması sorunu çok oluyor. Çünkü tüm gün ayakları ayakkabının içinde, dolayısıyla terin aynı atmosferde dolaşması mantara sebep oluyor.

Mantar tedavisini ne kadar aralıklarla tedaviye alıyorsunuz?
Her onbeş günde bir alıyorum. Bir defa ücret alıyorum, diğerinde almıyorum, yani ayda bir defa ödemiş oluyorlar. Ama kişi her gün verdiğimiz krem ve serumu kullanmak zorunda. Aslında sabah-akşam kullanılması gerekiyor ama biz ne yazık ki tembel bir toplumuz.  Yani bir beş dakika çorabı çıkarıp serumu sürmek bizde lüks… O yüzden bari gece yatarken sürün diyoruz. Herhangi bir konuda soruları olanlar bana emiskaymak@hotmail.com adresinden ulaşabilirler.