1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. AP yuvarlak masa toplantısının gündemi 'Kıbrıs'
AP yuvarlak masa toplantısının gündemi Kıbrıs

AP yuvarlak masa toplantısının gündemi 'Kıbrıs'

“AB ve Türkiye’deki siyasi gelişmeler: Kıbrıs’a etkisi”

A+A-

Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Ofisi, Kıbrıs Türk Ticaret Odası'nda “Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Siyasi Gelişmeler: Kıbrıs'a etkisi” konulu yuvarlak masa toplantısı düzenledi.  NTV Brüksel Muhabiri Güldener Sonumut burada yaptığı konuşmada, “Türkiye’deki siyasi gelişmeler de Brüksel'in görmeyi umut ettiği gelişmeler değil. İfade özgürlüğü ve azınlıklarla ilgili hiçbir şey yapılmadı. Kürt sürecinde de herhangi bir gelişme kaydedilmedi. TC-AB müzakereleri donma aşamasına geldiler. Öte yandan TC ile Kıbrıs Türk Toplumu arasında siyasi gelişmeler var. Kuzey Kıbrıs'taki seçim sonuçlarına bakıldığında güzel gelişmeler olduğunu söylemek mümkün. Tabi ki de beklentileri çok fazla yüksek tutmamak gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Politis gazetesi Brüksel muhabiri Evangelos Areteos da konuşmasında, “AB projesi konusunda giderek daha büyük şüphelere sahip olmaya başladım ki ben eskiden bir AB destekçisiydim. Eskiden Türkiye'de yaşıyordum AB-Türkiye dinamiğinin düşüşüne şahit oldum. Ardından Yunanistan geldi. Türkiye'de son 5-6 yılda AB dinamizmi ciddi düşüş yaşadı. Kıbrıs için ben 2004'ten daha umutluyum, çünkü TC, KKTC'deki değişiklik ve güneydeki ciddi değişikliklere gebe. Artık haklı çıkarılamıyor eski söylemler ve Kıbrıs problemi eskiden bakılan gözlükten gözükmüyor. Aşağıdan yukarı bir değişiklik var” şeklinde konuştu.

“AB'de Kıbrıs’tan daha büyük sorunlar yaşanıyor”

Siyaset Bilimi Doçenti Dr Erol Kaymak da, “AB'de Kıbrıs’tan daha büyük sorunlar yaşanıyor. AB'nin ele alması gereken birçok konu var ve şu anda artık hibrit savaşlardan bahsediliyor AB'de. Şu anda aslında birçok bilinmeyen yaşanıyor, hem içerde, ulusal düzeyde de AB ülkelerinde. AB ilgileniyor Kıbrıs’ta olup bitenle ancak AP’ye baktığınız zaman, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptıklarıyla ilgili çok olumlu şeyler okunmuyor ilerleme raporuna da baktığınız zaman” dedi.

Siyaset Bilimi Profesörü Dr Ahmet Sözen de konuşmasında, “Ne AB üyeliği ne de Kıbrıs TC’nin dış siyasetinin önceliğinde değil ancak TC’nin herhangi bir çözümü tıkayacak veya reddedecek bir lüksü yok. Ama diğer taraftan da çok proaktif olacaklarını da düşünmüyorum. Seçimden sonra neler olur onu da bilemiyorum. Navtex’in yenilenmemesi ve gazla ilgili araştırmaların durdurulması kesinlikle rastlantı değildi. Bunlar BM ve AB’nin ortaya koyduğu çabaların sonucuydu” şeklinde konuştu.

Siyaset Tarihi Profesörü Dr Niyazi Kızılyürek de, “Bölgemize ve Kıbrıs’a odaklanmamız gerek. Niye şu anda daha fazla umut sahibi oluyoruz 2004'ün ardından. 2004 toplumunun Kıbrıs Rum toplumu biliyorsunuz. AB’nin resmi üyesi olmanın 1 haftası içindeydi ve AB üyeliğinin bir çözümün parametrelerini değiştirmesini umuyorlardı ve Federal devletin bir yük olduğunu düşünüyorlardı. Ancak günümüz Kıbrıs Rum toplumuna bakacak olursak, çok ciddi bir ekonomik kriz yaşadılar ve Kıbrıs sorununun çözümünü ekonomik krizin bir çıkışı olarak da görebilirler ve AB üyeliğinin daha fazla baskı oluşturacağı algısı da değişti. Artık AB üyeliğinin bir baskı aracı olduğunu düşünenler de değişti” dedi. YD

 

 

Bu haber toplam 1482 defa okunmuştur