1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Anastasiadis kaçmış, seviniyorlar…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Anastasiadis kaçmış, seviniyorlar…

A+A-


Liderlerin Perşembe gün yaptığı görüşmelerin iyi geçmeyeceğine dair ön bilgiler vardı, liderler bu bilgileri doğruladı. Hem sonuç alamadılar, hem de Anastasiadis görüşme masasını terk edip gitmiş.
Bazı kaynaklar aslında Anastasiadis’in bir başka randevusu olduğu için ani ve telaşlı gittiğini söylüyor ama galiba doğrusu canı sıkılarak çekip gittiğidir. Kıbrıs Türk medyasında bu bilgi,  ‘bir başarı hikayesi’ gibi aktarıldı. Öyle anlaşılıyor ki, Kıbrıs Türk tarafının görüşme heyeti Anastasiadis’i masadan kaçırttılar diye durumdan memnun, …

Kıbrıs sorunu görüşme süreci tarihinde liderler birçok defa masayı terk etmiştir; Kıbrıs Türk tarafı adına masayı terk eden lider sadece Denktaş olmuştur. Ve her terk edişi, Kıbrıslı Türkler için sorun, Kıbrıs Rum tarafı için de sevindirici olmuştu. Üçüncü taraflar için ise, görüşmeleri yeniden başlatabilmek üzere yoğun ve sıkıntılı çabalar gerektirmişti. Ancak, kazanan taraf olmadı. Evet, dünya Denktaş’ı uzlaşmaz bildi, Rum lideri de çözüm isteyen taraf olarak tanımladı ama masaya geri döndüklerinde, nerde kalmışlarsa, oradan başladılar.
Olan da hep iki tarafın insanlarına oldu… Liderler birbirine afra-tafra attı, biri masadan kaçtı; kaçan da kaçırtan da kendi taraflarında büyük iş başarmış bir kahraman edasına büründü… Halkları ise, çözümsüzlük koşullarında ve sürdürülemez denilen statüko altında sürünmeye devam…

Şimdi Anastasiadis kaçtı ya, denildiği gibi kaçmışsa eğer, sanki de “bravo Eroğlu’na, Rum lideri kaçırttı” dedirtmek ister gibi bir hava yaratılıyor. Gerçekten Anasatasiadis öfkelendi ve kaçmışsa, “ne olacak şimdi bu Kıbrıs sorunun hali” diye dertlenmek gerek… Eroğlu öyle bir başarmış ve Anastasiadis bir daha dönmemek üzere kaçmışsa, “Ne olacak Kıbrıslı Türklerin hali?!..” diye dertlenmek gerek… Ve ummak ve beklemek gerek biran önce taraflar yeniden masaya otursun ve elli yıllık Kıbrıs sorununu çözmeye çalışsın… 

Kıbrıslı Türklerin şansızlığı, statükonun değişmesini istemeyen ve dolayısıyla da görüşmelerin olmasını hiç istemeyen bir lidere sahip olmak… Eroğlu kendince iki strateji çizmiş, ne olursa olsun masadan kaçamamak ve bir de görüşme masasının devamını bir şeklide engellemek ve bunun için de Rum lideri masadan kaçırtmak… Bu açıdan bakıldığında, Anastasiadis görüşmeleri öfke ile terk etmişse, Eroğlu istediğini başardı ama Kıbrıslı Türklerin ihtiyacı bu mu? Kaldı ki kimsenin de Anastasiadis’i uzlaşmaz olarak takdim edeceği de yok; okka gene Kıbrıs Türk tarafının üstünde kalacak.

Aslında Eroğlu’nun asıl başarısı dört yılı aşkın süre görüşme sürdürüp de bir arpa boyu yol alınmasına katkı koyucu olmamaktır. Ve onun bu başarısı, Kıbrıslı Türklerin kötü talihidir. Kısa süre sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Eroğlu aday gibi… Şaka gibi… Beş yıl hiçbir şey yapmamış, hiçbir şey yapmamak üzere bir beş yıl daha isteyecek… Ve halkın karşısına çıkıp seçilirse Kıbrıs sorununu çözeceğini iddia edecek; “Rum lider istedi de çözmedim mi?!” diyecek… Tutmaz… Mademki Rum lider masadan kaçtı diye mutluluk iklimi yaymaya çalışılıyor ve dolayısıyla asıl amacın da görüşmeleri baltalamak olduğu gün gibi açığa çıkıyor, Eroğlu dinine – imanına yemin etse, inandırıcı olamayacak…

Statükonun bekçisi olan Eroğlu, Perşembe gün statüko adına başarı sağladı, Kıbrıslı Türkler ise geleceğinden kaybetti…  Şimdi BM devreye girip liderleri gene masaya getirmeyi deneyecek, belki başaracak… Ama Eroğlu yeni başarılar elde etsin diye başarmış olacak. En iyisi BM ilan etsin, “bu ikiliden bu kadar, bir bahara kadar tatildeyiz” desin ve Nisan 2015 baharına kadar dinlensin.   

Kendi kalesine gol atan oyuncunun sevinmesi gibi bir garip duyguyu Kıbrıslı Türklere yaşatmak isteyenler, kendi sevinçlerinin kısa süreceğinden emin olsun.

Not: Tüm Kıbrıslı Türklerin ve İslam dünyasının Ramazan Bayramı kutlu olsun; dünya halkları barış içinde bir arada yaşasın…

Bu yazı toplam 2198 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar