1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Alkışlar gençlere…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Alkışlar gençlere…

A+A-

 

Dün Lise öğrencileri eylem yaptı.
Önce kocaman bir bravo.
Sorunlarına sahip çıktılar, örgütlendiler, seslerini duyurdular.

***

Seslerini duyurmaya ihtiyaçları vardı,
Bağırıyor, çağırıyor, isyan ediyor bazı haksızlıklar karşısında, bazen ağlıyorlar ama sesleri duyulmuyordu.
Bu sesleri veliler duyuyor, okul yönetimiyle paylaşıyor ama orada kalıyordu.
Öğrenciler ‘yeter’ dediler ve eyleme gittiler.

***

Çok güzel yaptılar.
Eylem yerine gidemedim ama neredeyse canlı olarak eylemlerini izledim, onları yerimden alkışladım.
“Okulların restore edilmediği, kitapların eksik, varsa da pahalı olduğu, bazı ders sınıflarının açılmadığı, okullarda öğrencilerden gayri resmi kayıt parası talep edildiği, adaletsizlik ve torpilin yaygınlaştığı” gibi maddeler saydı Lise Öğrenci Konseyi adına konuşan Tüge Sabancı.
TMK ve bazı okullarda hâlâ öğretmen eksiği olduğunu da ekledi.

***

Kızımdan biliyorum, geçen günkü köşemde de yazdım;
TMK’daki eksikliğin bir kısmı bürokrasiye atanan öğretmenler nedeniyle…
Yerlerine yeni öğretmenler belirlenmeden atamalar yapılmış.
İlginç olan bu atamalar yaz aylarından yapılmış ama yerlerine henüz öğretmen yok.
Kızım neredeyse her akşam ağlıyor.
Başka sınıflar matematikte çok ilerlemişken kendilerinin öğretmeni yok diye…
Ama okul aynı…
Diğer sınıflara giren öğretmen, öğretmeni eksik olan sınıflara da giremez mi?
Giremez! çünkü ders sayıları fazla olur herhalde, bunu da sendika kabul etmez.

***

Çoğu zaman yakınıyoruz, ‘gençlik nereye gidiyor!’ diye…
İşte bakın gençler sorunlarına sahip çıkıyorlar.
Ders yapamıyorlar diye isyan ediyorlar…
Kitap istiyorlar, parasız eğitim istiyorlar…
Ayırımcılığa karşı çıkıyorlar…
Çünkü bu yıl yine TMK’ya ‘torpilli’ olarak adlandırılan 39 öğrencinin alındığını söylüyorlar.

***

Evet, bakanlık torpilli öğrenciyi de aldı, kitapların yüksek fiyattan satılmasına ses çıkarmadı, öğretmen eksikliği yarattı, yeterli derslik yaratamadı vs.
Peki öğrencilerin ‘eğitim emekçisi’ diye adlandırdıkları öğretmenlerin hiç mi hatası yok?
Tabii ki okullara atanamayanları, işsiz olanları, gönüllü öğretmenlik yapmaya hazır olanları ve okulunda, sınıfında olup işini gereği gibi yapanları tenzih ederek söylüyorum;
Sabahleyin okulda ders vermeyip, öğleden sonra evinde özel derste canavar! kesilen öğretmenlere ne demeli!
Uzmanı olduğu daldaki bilgiler sadece evinde mi dökülüyor dilinden!!
Okullar niye var, ders programları neden yapılıyor, özel dersçi öğretmenler devletten neden maaş alıyor?
Buna da ne Bakanlık engel oluyor veya görmezlikten geliyor ne de sendika bu uygulamanın etik olmadığını söyleyebiliyor.

***

Bravo gençler, sesinizi daha da yükseltin.
Mutlaka ki yanınızdakiler çoğalacaktır.

Bu yazı toplam 2258 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar