1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Akıncı: “Amaç güvenlik içinde federal çözüm”
Akıncı: “Amaç güvenlik içinde federal çözüm”

Akıncı: “Amaç güvenlik içinde federal çözüm”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 20 Temmuz 1974 tarihinin; “her şeye rağmen Kıbrıs Türk halkı için yeni bir dönemin başlangıcını simgelediğini” ve toplumsal olarak güvenlik sorununun bu sayede büyük ölçüde aşıldığını ifade ederek, kendi ayakları üzerinde dur

A+A-

Akıncı, bu çerçevede görev üstlenen geniş tabanlı yeni hükümetin önemli gelişmeler sağlamasının en büyük dileği olduğunu ifade ederek, “Halkımızın birikmiş sorunlarının aşılması doğrultusunda atacakları adımlarda kendilerine başarılar diliyorum” dedi.

Kıbrıs müzakerelerinde amaçlarının; iki kesimli, iki toplumlu siyasal eşitlik ve güvenlik içinde federal bir çözüme ulaşmak olduğunu vurgulayan Akıncı, “Bu amaç doğrultusunda samimiyetle çaba harcıyoruz. Umarım bu çabalarımız makul bir sürede sonuç verir ve eşzamanlı referandumlarda bu defa iki toplumun onayını alabilecek bir anlaşmayla sonuçlanır. Bütün amacımız adamızda özgürlüğümüzden, eşitliğimizden ve güvenliğimizden taviz vermeden kalıcı barış ortamını sağlamak ve bu sayede çağdaş dünya ile bütünleşmenin yolunu açmaktır” diye konuştu.
20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı 41. yıl etkinlikleri 21 pare top atışı ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın BRT’den yaptığı konuşma ile başladı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Sevgili Kıbrıs Türk halkı” diyerek başladığı konuşmasında şunları kaydetti:

“ZOR YILLARDAN GEÇTİK”
“Toplum olarak zor yıllardan geçtik… Sanayi Devrimi’nin üretim ilişkilerini kökten değiştirdiği ve dünyayı yeni baştan kurduğu bir dönemde, geçim koşullarının zor olduğu bir sömürge toprağında yaşama tutunmaya çalıştık.
Çağı yakalama gayretimiz ve toplumsal dayanışma duygumuz olmasa, iki dünya savaşının yaşandığı bu zor dönemi salimen atlatmamız mümkün olamazdı.
Sömürge yılları sona erdiğinde ise Adamıza ne yazık ki huzur gelmedi. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti, öngörüldüğü gibi bir ‘ortaklık’ cumhuriyeti olarak yaşayamadı.
Nice masum insanın acımasızca katledildiği bu dönem, Adamız için kısa ama yakıcı bir dönem olarak tarihe geçti.

“ASKERİ DARBE ANCAK BİR HAREKATLA ÖNLENEBİLİRDİ”
15 Temmuz 1974’te yer alan faşist Yunan cuntasının askeri darbesi, her şeyi daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, iki asır öncesine ait çılgın Enosis ülküyle yıkılmak istenmesi, Kıbrıslı Türkler bakımından elbette kabul edilemezdi.
Bu askeri darbe ancak askeri bir harekatla önlenebilirdi. Ve 20 Temmuz 1974’te yapılan da bu oldu...
41 yıl önce, ‘Biz Adaya savaş için değil barış için gidiyoruz ve yalnız Kıbrıslı Türklere değil Kıbrıslı Rumlara da barış getirmek istiyoruz’ diyerek harekat kararını alan, başta dönemin Başbakanı Bülent Ecevit olmak üzere, bugün hayatta olmayan diğer tüm yetkilileri ve canını veren şehitlerimizi rahmet ve saygı ile anıyorum.
Kuşkusuz ki biz adına ‘Barış Harekatı’ desek de bu bir savaştı. Ve savaşın koşulları hiç kuşkusuz zor ve çetindi. Kimimiz yaşamını, kimimiz yakınını kaybetti… Ocaklar söndü, aileler dağıldı… Ayrıca binlercemiz göçmenlik travmasıyla başa çıkmak durumunda kaldık.
Şunu da gerçekçilikle ifade etmek isterim ki 1950’lerde, 1960’larda Kıbrıs Türk halkının yaşadığı büyük acılardan sonra, Kıbrıs Rum toplumu da Yunan cuntasının sebep olduğu 1974 trajedisinin en büyük mağdurlarından birisi oldu.”

“20 TEMMUZ YENİ BİR DÖNEMİN SİMGESİ, GÜVENLİK SORUNUNUN AŞILMASI”
Cumhurbaşkanı Akıncı, 20 Temmuz 1974 tarihinin; her şeye rağmen Kıbrıslı Türkler için yeni bir dönemin başlangıcını simgelediğini ifade ederek, “Her şeyden önce toplumsal olarak güvenlik sorununu bu sayede büyük ölçüde aşmış olduk. Böylece yeni hedeflere yönelme fırsatı elde ettik” dedi.

Akıncı, ancak bu fırsatın ne kadar iyi kullanıldığını tartışabileceklerini ifade ederek, 1974’ten sonra çok daha iyi şeyler yapılabileceğini işaret etti.
Ekonomiden kamu düzenine, eğitimden sağlığa her alanda çok daha iyi organize olabileceklerini ve yaşam kalitelerini çok daha yukarılarda tutabileceklerini ifade eden Akıncı, geçen zaman içinde umdukları yere ulaşamamış olmalarının, bundan sonrası için cesaretlerini kırmaya yetmemesi gerektiğini kaydetti.

“KIBRIS TÜRK TOPLUMU DAHA İYİ BİR YAŞAMI HAK EDİYOR”
“Kıbrıs Türk toplumu olarak daha iyi bir yaşamı hak ediyoruz ve bunun için yapabileceğimiz çok şeyler vardır” diyen Akıncı, şöyle devam etti:
“Bir yandan çözüm için yoğun uğraş verirken öte yandan iç bünyemizin sağlam olması için gerekli adımların atılması zorunluluğu vardır. Gelecekte federal yapıda ve Avrupa Birliği’nde var olabilmek için bugünden yapılması gerekenler vardır.
Kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi kendini yönetme becerisine sahip, ekonomisi ve demokrasisi ile gelişen bir yapı, yarınlarımızın en büyük teminatı anlamındadır.
Bu çerçevede görev üstlenmekte olan geniş tabanlı yeni hükümetimizin önemli gelişmeler sağlaması en büyük dileğimdir.
Halkımızın birikmiş sorunlarının aşılması doğrultusunda atacakları adımlarda kendilerine başarılar diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yurttaşlara şöyle seslendi:
“Değerli yurttaşlarım; Dünya bugün küreselleşme paradigmasının etkisinde dönüyor. Ülkeler arasında yoğun etkileşim süreçleri yaşanıyor.
Farklı coğrafyalar ekonomik, siyasal ve kültürel ağlarla birbirlerine bağlanıyorlar.
Bu çağda, küresel bağlamın dışında kalmak hiç kuşkusuz ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Bugün bizim en büyük sorunumuz işte bu küresel ilişki ağına dahil olamamak ve uluslararası hukukun dışında kalmak...
Ne yazık ki gerek siyasi gerekse ekonomik olarak dünya ile ilişki kurmamızı sağlayacak bir statü edinemedik. Oysa evrensel döneme kolaylıkla uyum sağlamamıza yarayacak bir arzuya ve vizyon genişliğine toplum olarak sahibiz.
Esasen yapmamız gereken şey, önümüzdeki statü engelini aşabilmek ve çağdaş dünyaya dahil olmamızı temin edecek ortamı sağlamaktır.
Çağın gerektirdiği dinamizme, bu sorunu aşarak ulaşabileceğimiz konusunda sanırım hepimiz hemfikiriz.

“SORUNU AŞABİLMENİN YEGANE YOLU YAPICI VE KARARLI MÜZAKERELER”
Bu sorunu aşabilmenin yegâne yolu ise yapıcı ve kararlı bir biçimde müzakere etmekten geçiyor.
Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığı makamını 30 Nisan günü devraldıktan sadece dört gün sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı Espen Eide ile temaslara başladım. 15 Mayıs’ta ise Sayın Anastasiades ile kapsamlı müzakere süreci başladı. O günden beri gerek liderler olarak biz, gerekse müzakerecilerimiz yoğun biçimde çalışmaktadırlar.
Amacımız iki kesimli, iki toplumlu; siyasal eşitlik ve güvenlik içinde federal bir çözüme ulaşmak...
Bu amaç doğrultusunda samimiyetle çaba harcıyoruz. Umarım bu çabalarımız makul bir sürede sonuç verir ve eşzamanlı referandumlarda bu defa iki toplumun onayını alabilecek bir anlaşmayla sonuçlanır.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bir yandan gerilimin tavan yaptığı ama bir yandan da ülkeler arası işbirliğini dayatan bir coğrafyada yaşadıklarına dikkat çekerek, içinden geçmekte oldukları günlerin, Orta Doğu’da sağduyuya ne kadar muhtaç olunduğunu bütün açıklığıyla ortaya koyduğunu kaydetti.

Akıncı, Kıbrıs’ta elde edebilecekleri bir çözüm başarısının yakın bölgeye de örnek olacağına inandığını vurgulayarak, “Ama hiç kuşkusuz çözüm en çok bizlerin ve Adanın diğer yarısının ihtiyacıdır. Bu ortak ihtiyaçtan hareket ederek, ortak vizyonla, ortak yarar temelinde bir çözüme ulaşmak, tüm ilgili taraflar için olumlu bir sonuç olacaktır” diye konuştu.

Geçmişte yaşananlardan dolayı eski kuşakların acıyı paylaştığını, artık yeni kuşakların adanın nimetlerini paylaşmasını ve gelecek belirsizliğinden kurtularak daha iyi bir yaşam sürmelerini istediklerini ifade eden Akıncı, konuşmasını şöyle tamamladı: 

“ÖZGÜRLÜĞE TUTKU… BARIŞA SEVDA…”
“Başta da belirttiğim gibi, 20 Temmuz’un bizler için özel bir anlamı var. Özgürlüğe olan tutkumuzu ve barışa olan sevdamızı her 20 Temmuz’da samimi olarak duyumsuyoruz.
Bütün amacımız Adamızda özgürlüğümüzden, eşitliğimizden ve güvenliğimizden taviz vermeden kalıcı barış ortamını sağlamak ve bu sayede çağdaş dünya ile bütünleşmenin yolunu açmaktır.
Bu düşüncelerle toplum olarak, yarınlarımızın bugünümüzden çok daha iyi olması umut ve temennisiyle hepinizin Ramazan Bayramı ile Barış ve Özgürlük Bayramı’nı içtenlikle kutlar, tümünüzü sevgiyle selamlarım.”

TAK

Bu haber toplam 1713 defa okunmuştur