1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Akansoy: Anastasiadis yanlış taktik izliyor
Akansoy: Anastasiadis yanlış taktik izliyor

Akansoy: Anastasiadis yanlış taktik izliyor

“Bölgeyi çatışmaya hatta savaşa götürebilecek bu strateji Kıbrıs’ı ve Kıbrıs sorununu Ortadoğulaşmaya sürükledi”

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Asım Akansoy, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in  yeniden birleşme istediğini söylemesine karşın  “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni Kıbrıslı Türkleri dışlayarak ileri götürmeye çalışarak yanlış taktik izlediğini, bölgeyi çatışmaya hatta savaşa götürebilecek bu stratejinin, Kıbrıs’ı ve Kıbrıs sorununu da Ortadoğulaşmaya sürüklediği görüşünü ortaya koydu.
Haravgi, Akansoy ile yaptığı söyleşiyi “Anastasiadis’in Stratejisi Kıbrıs Sorununu Ortadoğulaşmaya Sürükledi” başlığıyla yayınladı.
Akansoy, çok kritik bir dönemden geçilmekte olduğuna dikkat çektiği söyleşide doğal gaza dair birçok tartışmanın ardından gerçekleşecek olması ve  liderlerin de uzun süredir görüşmemiş bulunması nedeniyle 9 Ağustos’taki görüşmenin çok önemli olduğuna dikkat çekti. 
Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın  federasyon istediğinden en küçük bir kuşku bile duymadığını  ve iki tarafın vardığı bütün ortak anlayış ve yakınlaşmaların Anastasiadis’i bağlamakta olduğunu söyleyen Akansoy, “Anastasiadis yanlış taktik izliyor” dedi, şunları ekledi:
“Yeniden birleşme istediğini söylüyor ama  Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıslı Türkleri dışlayarak ileri götürmeye çalışırken zayıflık gösteriyor. Bu strateji bölgeyi çatışmaya ve  hatta savaşa götürebilir. Bu strateji maalesef Kıbrıs sorununu Ortadoğulaşmaya sürükledi.”
Anastasiadis’in yanlış  politikasının Kıbrıs sorununun parametrelerini değiştirdiğine de dikkat çeken Akansoy, “Çünkü Anastasiadis Kıbrıs  sorununa müdahil veya ilgilenen ülkelerin çıkarlarının  yeniden belirlenmesini gündeme getirdi. Bugün ABD, Rusya, İsrail olgulara farklı bakıyor.  Kıbrıs sorununa  bu kadar katı ve gösterişli şekilde yaklaşmazken uluslararası düzeyde yönetilebilir bir durum vardı. Dolayısıyla Kıbrıs sorunu açısından ‘kritik an’dır. Bu yüzden vurgulamak isterim ki hepimiz, Kıbrıslı Türk ve Rum demokratlar ‘an’ın ne kadar kritik olduğunu anlamalıyız çünkü alacağımız karar çocuklarımızın geleceğini belirleyecek.” 


“Görevimiz  uzlaşılanların ötesinde çözümler ileri götürenlerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmak veya maskelerini atmaktır”


Akansoy önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bir soruya karşılık “elbette Kıbrıslı Türk lider seçimi bütün müdahil tarafların ilgisini çekti, çekiyor” dedi, özetle şunları ekledi:
“Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal varlığı,  temsiliyeti,  ortak federal bir devlete ulaşma niyeti, dönüm noktasına ulaşıyor. Çözüm isteyenler ile istemeyenler arasında bir karşılaşma söz konusudur. Bana göre  konfederasyon modeli arzu edilen çözüm değildir.  arzumuz BM parametreleri temelinde bir çözümdür ve bu çerçeveyi görüşüyoruz. Görevimiz, uzlaşılanların ötesinde çözümler ileri götürenlerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmak veya maskelerini atmaktır.” 


“Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik ve AB düzeyindeki sorunlarını göğüslemesine yeterli ilgi göstermiyor”


TC-KKTC arasındaki yeni Ekonomik Paket ile ilgili soruya karşılık, büyük ülkelerin veya IMF gibi uluslararası örgütlerin ekonomik katkı sağlarken kendi ekonomi modellerini de dayattıklarını kaydeden Akansoy, Yunanistan ile Troyka ve memorandum örneğini verdi. Akansoy  kendilerinin paket olmadan ekonomik sürdürülebilirlik ve kalkınma olamayacağı için kabul ettiklerini ancak şimdiki paketin, bazı maddeleri nedeniyle kabul edilmez olduğu görüşünü ortaya koydu, şunları da söyledi:
 “Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik ve AB düzeyindeki sorunlarını göğüslemesine yeterli ilgi göstermemesini üzüntüyle izliyorum. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  sadece Ada’nın güney kesiminde yaşayanların hak ve çıkarlarını savunmakla yetinme hakkı yoktur. Ada’nın Kuzey kesiminde Kıbrıs sorununun çözüm iradesi canlıdır. Şimdi, Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlığı açısından, toplumsal kendine yeterliliğe ihtiyacı vardır ve bu nedenle  Kuzey’deki  ekonomik faaliyetlerin AB ile uyumlaşması gereklidir. Kıbrıslı Türk solcular olarak izah etmeyi ve bu mesajı vermeyi neden başaramadık bilmiyoruz. Kıbrıslı Türklerin gerek doğrudan ticaret gerek Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgili bazı inisiyatiflerle nefes alabilmesine neden yardım etmiyoruz?  Bir izolasyonda  mahsur ve esir olan Kıbrıslı Türklerin bir ekonomi mafyasına esir olmasına neden kayıtsız kalıyoruz?” (tak)

 

 

Bu haber toplam 1979 defa okunmuştur