1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Açlık grevine giren mahkûm sayısı 33 oldu
Açlık grevine giren mahkûm sayısı 33 oldu

Açlık grevine giren mahkûm sayısı 33 oldu

Merkezi Cezaevi’nde dün akşam başlatılan açlık grevi devam ediyor.

A+A-

Fehime ALASYA

Merkezi Cezaevi’nde dün akşam başlatılan açlık grevi hala devam ediyor.

Bu sabah kahvaltı almayı reddeden ve açlık grevine giren mahkûm sayısı 43 iken, akşam saatlerinde bu sayı 33’e düştü, 10 mahkum açlık grevine son verdi.  

Bir mahkûmun ‘şartlı tahliye’ gerekçesi ile başlattığı yemek almama eylemine akşam saatlerinde katılan 29 mahkumun ardından sayı dün akşam saatlerinde 33’e yükseldi.

Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği Başkan Salih Kayalı’dan alınan bilgiye göre mahkûmların, şartlı tahliye gerekçesi yanında farklı talepleri de dile getirmeye başladığı ve Cezaevi yönetiminin dün gün boyu mahkumlar ile görüştüğü kaydedildi.

Dün mahkûmların gün içerisinde yönetime sunduğu bir diğer talebin ise ‘eski infaz yasasına dönme’ talebi olduğu öğrenilirken, Salih Kayalı bu talebi ‘imkansız’ olarak nitelendirdi.

Mahkumların, 2005 yılında infaz yasasında yapılan değişiklikleri reddedip, öncesindeki şartları istediğini kaydeden Kayalı, örneklerle buna karşı çıktıklarını anlattı.

Kayalı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“10 tanesi vazgeçti, 33 kişi devam ediyor, öğlen yemeklerini de almadılar.

Yönetimin mahkûmlara görüşmesi gün boyu sürdü. Konu hakkında sürekli görüştüler. Özellikle şartlı tahliye konusunda verilen uğraşları ve atılan olumlu adımları aktardılar ama henüz 33 kişi devam ediyor.

İnfaz yasasında 2005 yılında olan değişiklikleri reddedip, 2005 öncesine dönmek istiyorlar. Müebbet hapis cezası o zaman 20 yıldı, 2005’ten sonra 40 yıl oldu.

Ona dönmek istiyorlar ama bu imkânsızdır.

Ülkede suç oranı artışlarından dolayı tedbir alınıp bu değişiklik yapıldı. Yani bu istekleri çok da mümkün değil, bu konunu kamuoyunun gündemine getirilmesinden dahi taraf değiliz.

Örneğin çocuk öldüren biri 20 yıl değil 40 yıl yatıp çıkabilecek, yani bu istek çok da mümkün değil…” 

Neler yaşanmıştı?

Merkezi Cezaevi’nde isminin baş harfi E.K olan bir mahkûmun açlık grevi başlattığı, bu mahkumun akşam saatlerinde, koğuştaki arkadaşlarını da açlık grevine dâhil ettiği öğrenilmişti.

Önceki akşam itibarı ile açlık grevine katılan mahkûm sayısı İçişleri Bakanlığı tarafından 29 olarak açıklanmış, şartlı tahliyeye başvuran ve açlık grevini başlatan söz konusu mahkumun talebinin reddedilmesi nedeniyle yemek almayı kabul etmediği belirtilmişti.

Akşam saatlerinde İçişleri Bakanlığı konu ile ilgili yeni bir açıklama yapmış, bu açıklamada ise “Bir mahkum, Şartlı Tahliye Kurulu’nun, lehine karar vermediği gerekçesiyle sabah, öğlen ve akşam yemeği almayı reddetti. Daha sonra 29 mahkum da akşam yemeğini almayı reddetti. Yemek almayı reddeden tüm mahkumlarla cezaevi yönetimi yakından ilgilenmektedir. Bu arada, Cezaevi Danışma Kurulu Salı günü cezaevini ziyaret edecek.” denmişti.

"ENDİŞE İLE TAKİP EDİYORUZ"

 

Tutuklu ve mahkumların insani koşullarda hayatlarına devam etmelerini sağlamakla yükümlü olan KKTC merkezi cezaevini ve KKTC İçişleri Bakanlığını bu sorunları ortadan kaldıracak tedbirleri en kısa sürede almaya davet ediyoruz.

Mülteci Hakları Derneği, cezaevindeki açlık grevi ile ilgili basın açıklaması yaptı:  

Mülteci Hakları Derneği olarak, Merkezi Cezaevi’nde ‘cezaevi şartlarının iyileştirilmesi’ ve ‘ceza infaz sisteminin değiştirilmesi’ talebiyle başlatılan açlık grevini endişe ile takip ediyoruz.

2016 yılında içişleri Bakanlığı önünde yapılmış olan bir eylemde Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nin fiziki yapısının 175 kişiyi karşılayacak şekilde tasarlanmış olmasına rağmen tutuklu sayısının 400 e yaklaştığı dile getirilmişti. Bugün, yani 2018 yılında ise bu sayının takriben 550’ye çıktığı bilinmektedir.  Merkezi cezaevi içerisindeki sayının her geçen gün artmasıyla, burada bulunan kişilerin insani koşullarda yaşama şansları daha da azalmaktadır. Bu gerçek, 2019 yılında inşası tamamlanması beklenen yeni merkezi cezaevinin de öngörülen ihtiyaca cevap vermeyeceğinin göstergesidir.

Merkezi cezaevinin insan onuruna yakışan bir yapıda olmadığı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 3. Maddesi altında korunan işkence, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muamele yasağını ihlal ettiğini dile getirdiğimiz zaman, yeni bir Merkezi Cezaevi’nin yapılmakta olduğu yanıtını almaktayız. Ancak, Merkezi Cezaevi’de, hak ihlallerinin bugünden sonlanması, tutuklu bulunan kişilerin ihtiyaçları olan ilaçları alabilmeleri, ihtiyaçları olduğu zaman doktor kontrolünden geçirilmeleri, adil bir şartlı tahliye kurulundan faydalanmaları için yeni bir cezaevi binasının inşasını beklemeye gerek bulunmadığı aşikardır.

Kişilerin özgürlüklerinden yoksun bırakıldıkları ya da kısıtlandığı yerlerde sağlanan koşullar ve hak ihlalleri elbette ki devletlerin sorumluluğu altındadır. Bu doğrultuda iç hukuğun parçası olan uluslararası sözleşmeler ve başta Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinin belirlemiş olduğu standartlar olmak üzere, uluslararsı standartlara uymak yükümlülüğü bulunmaktadır. Merkezi cezaevi içerisindeki Mahkumlar tarafından dün kamuoyuna gönderilen mektup açık bir şekilde tutukluların temel insan haklarının ihlal edilmekte olduğunu ortaya koymaktadır.

Tutuklu ve mahkumların insani koşullarda hayatlarına devam etmelerini sağlamakla yükümlü olan KKTC merkezi cezaevini ve KKTC İçişleri Bakanlığını bu sorunları ortadan kaldıracak tedbirleri en kısa sürede almaya davet ediyoruz. Bununla birlikte, devletin politika ve uygulama zaaflarını etkin bir şekilde ortaya koymak amaçlı,  insan hakları kurulları, cezaevi izleme kurulları gibi mekanizmaların derhan etkin bir şekilde hayata geçirilmesi, bu  doğrultuda da sivil toplum ile işbirliği yapılması çağrısında da yapıyoruz.

 

Bu haber toplam 3782 defa okunmuştur
Etiketler : ,
İlgili Haberler