1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. “VENEDİK EVİ’NİN SAĞLAMLAŞTIRMA ŞEKLİ ÖMRÜNÜN KISALMASINA YOL AÇACAK”
“VENEDİK EVİ’NİN SAĞLAMLAŞTIRMA ŞEKLİ ÖMRÜNÜN KISALMASINA YOL AÇACAK”

“VENEDİK EVİ’NİN SAĞLAMLAŞTIRMA ŞEKLİ ÖMRÜNÜN KISALMASINA YOL AÇACAK”

Mağusa İnisyatifi, Gazimağusa Suriçi’ndeki tarihi yapı Venedik Evi’ni sağlamlaştırma şeklinin, yapının değerini ortaya çıkarması ve ömrünün uzatılması yerine değerlerinin yok olmasına ve ömrünün kısalmasına yol açacağını savundu.

A+A-

Mağusa İnisyatifi Aktivisti Ege Uluca Tümer yaptığı yazılı açıklamada, Gazimağusa sınırları içindeki en eski ve değerli konut olarak kabul edilebilecek, ‘Kraliçe’nin Sarayı’, ‘Venedik Evi’ ve ‘Bedesten’ olarak adlandırılan ve Lüzinyan kraliçesi Venedikli Caterina Cornaro’nun da saray olarak kullandığı düşünülen yapının, 1974 sonrasında boşaltıldığını ve uzun  yıllar kaderine terk edildiğini ifade etti.

Tümer,  İngiliz Dönemi’nde de kadınlar hapishanesi işlevini üstlenen  yapıda, yakın zamanda bazı inşaat faaliyetlerinin başladığını; yapının sağlamlaştırılması, ziyaret edilebilir bir yapıya dönüştürülmesi ve gelecek nesillere taşınmasını, Suriçi’nin içinde bulunduğu “rehavetten” çıkabilmesi için “gerçekten çok önemli bir adım” olarak gördüğünü  belirtti.

Tümer, yapılmakta olan, taş duvarları sağlamlaştırmadan üzerine beton kirişler inşa etme işleminin, mevcut duvarların daha da zayıflamasına, belki de yıkılmasına sebep olacak müdahaleler olduğunu ileri sürdü.

Yapıyla ilgili bazı sorular yönelten Tümer, Suriçi’ndeki tüm Ortaçağ dönemi eserleri Eski Eserler Dairesi veya Vakıflar İdaresi mülkiyetinde iken, kültürel mirasın özgün bir örneği olan bu mülkün nasıl ve ne kapsamda özel mülkiyete geçtiğini sordu.

Tümer, yapının restorasyon projesi hazırlanıp hazırlanmadığını,  Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan onay alınıp alınmadığını, ayrıca denetlenip denetlenmediğini  de sordu.

Tümer, tarihi eserlerle ilgili denetim ve onay süreçlerinden sorumlu kurumları acilen yasalara ve etik değerlere uygun olarak görevlerini yerine getirmeye çağırdı.

Bu haber toplam 2292 defa okunmuştur