Didem MENTEŞ

Toplumda büyük infiale neden olan Girne’deki ‘yasa dışı kürtaj’ soruşturmasında incelenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen fetüslerin ve 34 haftalık bebeğin ölüm nedenini belirleyecek otopsinin ön raporu Kuzey Kıbrıs’a ulaştı.
30 Nisan Cumartesi günü Sağlık Bakanlığı’na ulaştırılan ıslak imzalı rapor, bakanlık tarafından Polis Genel Müdürlüğü’ne gönderildi.

İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda haftalardır süren inceleme sonucunda 34 haftalık bebekte ‘propofol’, fetüslerde ise ‘potasyum’ maddesine rastlandı. 34 haftalık bebeğe uygulanan ‘propofol’ isimli (narkoz) maddenin doğum öncesi mi yoksa doğum sonrası mı yapıldığı ön raporda henüz netlik kazanmadı. Ayrıca bebekte görülen ‘propofol’ maddesinin anneye mi yoksa çocuğa mı verildiğine dair de kesin bilgi elde edilemedi. Bu maddelerin ne zaman uygulandığı belli olmayan raporla birlikte olayın cinayet mi yoksa çocuk düşürmeye teşebbüs mü olduğuna da henüz karar verilmedi.
Bunun üzerine Başsavcılık ön raporla ilgili hem Kuzey Kıbrıs’ta hem de Türkiye’deki uzmanlardan bilgi almak üzere çalışma başlattı.

Bakan Sucuoğlu: “Raporlar geldi, PGM’ye gönderdik”

Bu arada YENİDÜZEN’e konuşan Sağlık Bakanı Dr Faiz Sucuoğlu fetüs raporlarının 30 Nisan Cumartesi günü ellerine ulaştığını ve kendisinin de raporu bizzat incelediğini dile getirdi. Sucuoğlu, olayın halen yargı sürecinde olduğu gerekçesiyle, raporun içeriği konusunda bilgi verilmesinin doğru olmayacağını ifade ederek, ön raporu 30 Nisan günü Polis Genel Müdürlüğü’ne gönderildiğini açıkladı. ‘Yasa dışı kürtaj’ olaylarının yaşandığı Ada Hospital isimli özel hastanenin de halen kapalı tutulduğunu ve 3 aylık sürenin halen devam ettiğini aktaran Bakan Sucuoğlu, bu süre tamamlandıktan sonra hastaneyle ilgili yeniden değerlendirme yapılacağını belirtti.

‘Propofol’ maddesi anneyi mi çocuğu mı yapıldı?

Sağlık Bakanlığı tarafından Polis Genel Müdürlüğü’ne gönderilen ıslak imzalı rapor, değerlendirmeye alındı. Islak imzalı raporda 34 haftalık bebekte ‘propofol’, fetüslerde ise ‘potasyum’ maddesine rastlandı. Ancak raporda 34 haftalık bebeğe uygulanan ‘propofol’ isimli (narkoz) maddenin doğum öncesi mi yoksa doğum sonrası mı yapıldığına zaman belirtilmediği öğrenildi. Ayrıca bebekte görülen ‘propofol’ maddesinin anneye mi yoksa çocuğa mı verildiğine dair net bir bilgi bulunmadığı da öğrenildi.
Raporda yer alamayan bu durumlar nedeniyle olayın cinayet mi yoksa çocuk düşürmeye teşebbüs mü olduğu ise henüz netlik kazanmadı.

Uzmanlar inceleyecek

Bu arada ön raporun gelmesinin ardından Başsavcılık hem Kuzey Kıbrıs’ta hem de Türkiye’deki uzmanlardan bilgi almak üzere çalışmaları başlattı. Savcılığın, 34 haftalık bebeğe uygulanan ‘propofol’ ve fetüslerde görülen ‘potasyum’ maddelerinin içerikleriyle ilgili uzmanlardan daha geniş bilgi alacağı öğrenildi.
Uzmanlar tarafından, potasyum maddesinin bir insanı öldürebileceği ancak çürümeden dolayı da toprak altında kalan cesetlerde de potasyum miktarının artabileceği durumu söz konusu olduğu ve bununla ilgili de inceleme gerektiği öğrenildi.
Uzmanların, 34 haftalık bebeğe ve fetüslerde daha farklı ilaçların kullanılıp kullanılmadığına yönelik de daha detaylı bilgi istediği de gelen bilgiler arasında yer aldı.

Suç unsuru raporlara bağlı

Uzmanlar tarafından hazırlanacak raporlar ışığında Savcılık olayın cinayet mi yoksa çocuk düşürmeye teşebbüs mü olduğuna karar verip, zanlılar aleyhinde dosya hazırlayacak.
34 haftalık bebeğe anne karnında narkoz verildiğinin tespit edilmesi halinde zanlılar 14 yıla kadar hapislik cezası, 34 haftalık bebeğe anne karnından çıkartıldıktan sonra narkoz verildiğinin tespit edilmesi halinde de ömür boyu hapislik cezası talebi ile karşı karşıya kalacak.
Hazırlanan ön raporla birlikte aralarında 4 doktorun da bulunduğu 8 zanlıdan bazılarının da Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmeleri kesinleşti.

Tutukluluk talebi yinelenecek

Öte yandan Başsavcılığın zanlılar aleyhindeki dosyaları hazırlamasının ardından, tutuklu yargılanmaları talebi de uzmanların raporlarıyla birlikte netleşecek. Savcılık 34 haftalık bebeğe uygulanan ‘propofol’ isimli maddenin doğum öncesi mi yoksa doğum sonrası mı yapıldığına dair zaman diliminin belirlenmesiyle birlikte gerekli tutukluluk talebini yineleyecek.
Hatırlanacağı üzere Başsavcılık teminatla serbest kalan 4’ü doktor 6 zanlının tutuklu yargılanabilmeleri için haklarında geçtiğimiz hafta Yüksek Mahkeme’de istinaf dosyaladı. Ancak Yüksek Mahkeme davanın görüşülmesi için henüz bir tarih vermedi.

Yüksek Mahkeme görüşecek

Tahkikatı 45 günde tamamlanan ve Dr. Fahri Karagözlü, Dr. Verda Tunçbilek, Dr. Mehmet Ali Tunçbilek, Dr. Rasiha Serdaroğlu, Ayşegül İşbilen ve Taner Okburan’ın Girne Kaza Mahkemesi tarafından ağır teminat koşulu ile serbest kalmasına itiraz eden Başsavcılığın başvurusu Yüksek Mahkeme’de görüşülecek.
Zanlıların tümünün şu anda yurt dışına çıkış yasağı bulunuyor, hepsi de mahkeme emri gereği her gün en yakın polis karakoluna giderek ispat-ı vücut yapıyor.