1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Denktaş gençlerin sorularını yanıtladı
Denktaş gençlerin sorularını yanıtladı

Denktaş gençlerin sorularını yanıtladı

Denktaş katıldığı bir televizyon programında CTP-BG, BKP, UBP ve DP Ulusal Güçler’den katılan gençlerin sorularını yanıtladı.

A+A-

Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş katıldığı bir televizyon programında CTP-BG, BKP, UBP ve DP Ulusal Güçler’den katılan gençlerin sorularını yanıtladı.
CTP-BG gençleri adına katılan gencin, “Siyasi transferler futbol kulübelerindeki futbolcu transferi gibi... Bu konuda sorumluluğunuz var mı?” sorusunu yanıtalayan Denktaş, “Futbol kulüplerindeki gibi, bonservis vererek transfer dönemi ne zaman başladı ona bakmak lazım. Hiç unutmayalım, 2006 yılında büyük bir transfere menajerlik yapan bir partinin (CTP-BG) temsilcilerisiniz. O menajerlik sonrasında bu ülkede önce koalisyon protokolü, sonra istifalar, sonra hükümet protokolü, sonra parti kuruldu... Demokrasi en büyük yarayı işte o gün aldı. O günden beri düzeltmeye çalışıyoruz. Ama hala daha bu işin aktörlerinden bir kısmı aday olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.
Programa katılan BKP temsilcisi gencin “DP’nin bir söylemi var; ‘kendi evimizin efendisi olmak istiyoruz’ bu ne demek? Kendi evimizin efendisi kimdir?” sorusunu yanıtlayan Denktaş, “Önce biz kendimizin, bu evin efendisi olduğumuza inanmalıyız. Bir Devlet kurduk, bana göre bu Devlet geleceğimizin en önemli teminatıdır. Bu teminatın güçlü olması, iyi yönetilmesinden geçer. 300 bin kişilik bir Devletin de iyi yönetilmemesi için hiçbir neden yoktur. Yeter ki kendimize güvenmeye başlayalım... Dolayısıyla benim, “kendi evimizin efendisi derken” bu sözü birine karşı değil, kendimiz için söylediğimi lütfen artık anlayın” dedi. “DP Ulusal Güçler olarak bizim tavrımız çok nettir. Türkiye ile ilişkilerde göbekten bağlı bir ilişkiyi biz kabul etmiyoruz. Gönülden bağlı ve güçlenen bir ilişki istiyoruz” diyen Denktaş, “Ben burada hem ekonomik, hem sosyal politikalar anlamında üstüme düşeni yapmalıyım, eksik kaldığım yerlerde gidip Türkiye’nin kapısını çalabilirim. O kapıyı çaldığımda ne istediğimi net bir şekilde ortaya koymalıyım. Bütün bunları programlı koyduğun müddetçe Türkiye düşman değil bu yardımı yapar. Ama gidip, “Maaş ödeyemedim ver bana para” derseniz, o zaman “Şunu imzala” derler. Bu gelinen nokta hiç hoş bir nokta değildir” dedi.  YD

Bu haber toplam 1568 defa okunmuştur