YENİDÜZEN’e konuşan Girne Belediye Başkanı Nidai Güngürdü, Karaoğlanoğlu’daki otel inşaatının mevcut ruhsat dışına çıkılan kısımlarının yıkılması konusunda belediyenin tavrının devam ettiğini ancak hükümetten gayrı resmi olarak söz konusu bölgede arazilerin inşaat hakkının “enine ve boyuna çoğalacağına” dair bilgi aldığını söyledi

• “Bayramdan sonraki ilk mesai günü binayı durdurduktan sonra bize hükümetten gayrı resmi olarak söylenen şey, söz konusu bölgenin kahverengiden, maviye dönüşeceğidir.”

• “İmarda kahverengiden maviye dönüşmek ne demek? Yani bu arazinin hakları enine ve boyuna çoğalacak. Bu konuda belediyenin resmi bir bilgisi yok”

Ödül AŞIK ÜLKER

Karaoğlanoğlu’nda eski Zeyko Yağ Fabrikası bölgesindeki otel inşaatı için Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü ciddi bir iddia ortaya koydu.

4’üncü kata kadar izin almasına karşın “kaçak yapı” ile gündeme gelen ve mühürlenen yapı için “inşaat hakları artırılıyor” iddiası var.

“Hükümetten gayrı resmi olarak söz konusu bölgede arazilerin inşaat hakkının enine ve boyuna çoğalacağına dair bilgi var” diyen Nidai Göngördü, mevcut ruhsat dışındaki kısımların yıkılması yönünde kararlı olduklarını belirtti.

Güngördü, “Bayramdan sonraki ilk mesai günü binayı durdurduktan sonra bize hükümetten gayrı resmi olarak söylenen şey, sözkonusu bölgenin kahverengiden, maviye dönüşeceğidir. İmarda kahverengiden maviye dönüşmek ne demek? Yani bu arazinin hakları enine ve boyuna çoğalacak. Bu konuda belediyenin resmi bir bilgisi yok” diye konuştu.

“Belediye olarak yıkımla ilgili tavrımız devam eder” diyen Güngördü, “Bu arada hükümet bu bölgede yapı kurallarını değiştirip, kat oranını artırırsa inşaatın yatırımcısı Şehircilik Dairesi’ne gidip yeniden planlama onayı alacak ve inşaat ruhsatı için belediyeye başvuracak. Belediyemiz de sunacakları dosyayı yeniden değerlendirecek” dedi.

Girne’nin sorunları hakkında Yenidüzen’in sorularını yanıtlayan Güngördü, tesisin kapasitesinin 80 bin nüfusa göre artırılması için 7 milyon Euro’luk bir proje hazırladıklarını, Girne Belediyesi’nin bunun üstesinden tek başına gelemeyeceğini ancak en büyük sorunun Türkiye’den Su Temin Projesi kapsamında arıtma tesisinin özelleştirilmesi “tehdidi” olduğunu belirtti.

Girne Belediye Meclisi’nin Türkiye’den gelen suyla ilgili abonelik sözleşmesini imzalamaya hazır olduğunu ancak kendilerine verilen bilgilere göre bazı teknik sorunlar nedeniyle Eylül’den önce Girne’ye su verilmesinin çok mümkün olmadığını kaydetti.

“KKTC’nin 800 bin sterline ihtiyacı yoktu”

• Soru: Öncelikle Karaoğlanoğlu’nda 4 kat izni olmasına rağmen 7’inci kata kadar inşa edilen ve belediye tarafından mühürlenen KAYA Grubu’na ait otel inşaatı ile başlayalım. Girne Belediyesi Meclis Üyeleri’nden Ziya Egemen Sencer de 4 kat için izni olan otel inşaatının 5. kata çıktığını fark edince meclis toplantısında konuyu gündeme getirdiğini ve inşaatın durdurulduğu yanıtını aldığını söyledi. Bu süre belediyenin bilgisi dışında mı oldu yoksa bir göz yumma mı söz konusu?
• Güngördü: Bu işin aslında başı da yanlıştır. Karaoğlanoğlu’ndaki Kooperatif Merkez Bankası’na ait Zeyko Fabrikası’nın tarihi ve dönemsel bir önemi vardır. Eski bir trafo binası, yağ değirmeni, fabrika çok önemlidir. Bunların bacaları, çatıları bütün dünyada korunur. Çok açıkça şunu söylemek gerekir, KKTC’nin 800 bin sterline ihtiyacı yoktu. Kooperatif Merkez Bankası bu binayı neden satılığa çıkardı, neden o dönemde belediyeye teklif edilmedi, niçin kamu binası olarak kalmadı mesela devlet oraya bir sanat okulu açsın, bir kültür merkezi açsın? Bu tür bir şey o bölgeye bir canlılık getirebilirdi. Fakat nedense koskoca Kooperatif Merkez Bankası bu binayı elinden çıkararak işin kolayına kaçtı ve o dönem Kıbrıslı bir işadamına 800 bin sterline sattı. O işadamı daha sonra yatırımdan vazgeçti, başkasına devretti.

Sistem planlama onayı sistemidir. Bu sistemde vatandaş dosyasını Şehir Planlama Dairesi’ne sunar, daha sonra Mimar Mühendis Odası’na gider, gerekli vizeleri aldıktan sonra dosya belediyeye gelir. Bu arazi eğimli bir arazi, bu arazide bütün eğimli arazilerde olduğu gibi zaman zaman kod tartışması çıkar. Tabi yatırımcı daima kendi leyhine olanı kullanmaya çalışır. Eğer bizim bu binada gözümüzden kaçan birşey olmuşsa, bu eğimlerden dolayıdır. Yoksa bilerek ve isteyerek, “bu bölge 4 katlıdır, siz 7 kat yapın veya size göz yumalım” diye bir şey olamaz.

• Soru: Meclis üyesi kendisine durdurulduğunun söylendiğini belirtiyor...
• Güngördü: Ben Ziya beyin toplantı esnasında böyle bir şey söylediğini hatırlamıyorum. Konuşulduğunda da bina 4 katlıydı. Bu konuda Ziya Bey ne gün, ne konuştu bilmiyorum. Yanlış bir şey söylemek istemem, bilgim yoktur. Konuşmadı dersem de yanlış söylerim. Meclis dağılırken ayakta da konuşulmuş olabilir, meclis toplantısı başlamadan konuşmuş olabilir.

Kahverengiden, maviye mi dönüşecek?

• Soru: Neticede süreç sonunda bina mühürlendi, sonrasında bir anlaşma noktasına gelindi. Bundan sonra süreç nasıl işleyecek?
• Güngördü: İmar kuralları bellidir, yapılması gereken bellidir. Arazi ne kadar da eğimliyse, Şehircilik Dairesi’nin bu konuda bir kararı var. O karar da planlama onayıdır. Planlama onayı belediyeye gelir. Bayramdan sonraki ilk mesai günü binayı durdurduktan sonra bize hükümetten gayrı resmi olarak söylenen şey, söz konusu bölgenin kahverengiden, maviye dönüşeceğidir. İmarda kahverengiden maviye dönüşmek ne demek? Yani bu arazinin hakları enine ve boyuna çoğalacak. Bu konuda belediyenin resmi bir bilgisi yok. biz “neden bu yatırımcı önceden aldığı izni devam ettirmedi de hakları gelişirse diğer katları yeni haklarına göre yapsın” diye sorduk. Bizim için esas olan inşaat ruhsatıdır. Yatırımcı da, işletmeci de, müteahhit de, mal sahibi de aldığı ruhsata göre hareket etmesi lazım. İnşaat ruhsatının dışında herhangi bir şey yaparsa belediye zaten ruhsat dışına çıktığı için tedbir alır. Proje tadilatı yapılarak çözülebilecek binalar var, proje tadilatı yapsa bile sorunu çözülmeyecek binalar var.

“Tadilat projesi sunulsa, yürürlükteki kurallarla onay alamaz”

• Soru: Bu bina hangisine girer size göre?
• Güngördü: Bu binayla ilgili şu andaki tadilat projesi sunulsa bile, bugün yürürlükte olan emirnameye ve imar kurallarına göre planlama onayı ve dolayısıyla inşaat ruhsatı alamaz. Bu binanın bugünkü durumu budur.
Bayramdan önce belediye görevlileri 4’üncü katın üstünde birilerinin çalıştığına dair gelen bir ihbar üzerine binaya gitti. Yapımcı firma veya yatırımcı, “ruhsatımızın dışına çıkmayacağız, bayram süresince de aykırı bir şey yapmayacağız” dedi. Bu yatırımcı çok yanlış davrandı, kurallara, imar emirnamelerine aykırı davrandı. Belediye imar kurallarını uygulamaya mecburdur ve bayram tatilinden sonraki ilk iş gününde inşaatı mühürledik. Mühürlemenin ardından Girne Kaza Mahkemesi’nden ara emri aldık. Ara emrimiz bütün binayı kapsıyor. Verdiğimiz inşaat ruhsatına saygılıyız ama bunun dışında yapılanlarla ilgili tavrımız nettir.

Cuma gün mahkemede karşı taraf geri adım attı ve ruhsatının dışına çıkmayacağını ve ruhsat dışındaki hiçbir kısımda çalışmayacaklarını beyan etti. Belediye olarak yıkımla ilgili tavrımız devam eder. Bu arada hükümet bu bölgede yapı kurallarını değiştirip, kat oranını artırırsa inşaatın yatırımcısı Şehircilik Dairesi’ne gidip yeniden planlama onayı alacak ve inşaat ruhsatı için belediyeye başvuracak. Belediyemiz de sunacakları dosyayı yeniden değerlendirecek.

• Soru: Girne’de çok hızlı büyümenin getirdiği pek çok sorun var. Bunlardan biri de denize akan arıtılmamış atık sular. Tesisin kapasitesinin artırılması için bir projeniz var mı?
• Güngördü: Bu çok önemli ve çok can alıcı bir sorudur. 24 ay önce göreve geldik, 15 aydır Su Temin Projesi’yle boğuşuyoruz. Bildiğiniz gibi Türkiye’den gelen Su Temin Projesi’yle ilgili TC ile KKTC arasında yapılan protokolde özelleştirme ihtimali vardır, bunu kimse inkar etmesin. Bu belediye meclisi ve bu belediye başkanı 15 aydır tereddüt içindedir, “arıtmaya yeni bir yatırım yapayım mı, yoksa yarın sabah özelleşecek mi?”, “İçme suyuna yeni bir yatırım yapayım mı, yoksa yarın sabah özelleşecek mi?”. Ben de Girne’de yaz aylarında koku olmasını istemem, ben de bazı bölgelerde içme suyu yetersiz olsun istemem. Ama hep bir belirsizlik var.

“En büyük sorun özelleştirme ihtimali”

24 ayda arıtma ile ilgili çok ciddi bir proje ürettik. Arıtma tesisinin kapasitesinin kentin bugünkü nüfusuna, 80 bine göre yeniden dizayn ettik, maliyetini hesapladık, bunun maliyeti yaklaşık 7 milyon Euro’dur yani 21-22 milyon TL. Girne Belediyesi’nin bütçesi 60 milyon TL’dir. Yani ihtiyaç olan bütçemizin 1/3’üdür. Girne Belediyesi’nin tek başına bunun üstesinden gelmesi mümkün değildir. Bu bir devlet politikası haline getirilmelidir, Girne’nin özel durumu dikkate alınmalıdır, nüfus artışının önüne geçemeyeceğimize göre oturup bu konuyu devletle, TC yardım heyetiyle, AB’yle veya başka bir kaynaktan hibe veya kredi bularak bu işi çözmemiz lazım.

Şu anda biyolojik bir arıtma yapıyoruz ve 1100 metre ilerideki boru ile bunu denize akıtıyoruz. Bu arıtmanın kalitesi tamamdır. 17 Haziran’da Devlet Laboratuvarı’nın bölgede yaptığı deniz suyu ölçümlerinde sonuçlar düzgün çıkmıştır. Bu konuda elimizde resmi belgeler vardır. En büyük sorun özelleştirme ihtimalinin çok yüksek olmasıdır. Özelleştirme tehdidi olan bir yere 7 milyon Euro yatırım yapmam bekleniyor. Eğer bu parayı oraya atarsam ve 6 ay sonra orası özelleşti derlerse Girnelilere haksızlık  yapmış olurum. Onun yerine 25 tane kent parkı yapabilirim.
Tüm bunlara rağmen Arıtma Tesisi’nde yaklaşık 600-700 bin Euro’luk yatırım için düğmeye bastık.

------------------------------

GİRNE’DEKİ “SU” KONUSU NE OLACAK?

“Eylül’den önce Girne’ye su verilmesi çok mümkün değil”

• Soru: Suyla ilgili abonelik sözleşmesini imzalamaya hazır olduğunuzu açıkladınız ancak bazı sıkıntılar olduğunu ve bunların çözülmesi gerektiğini söylediniz. Kastettiğiniz sıkıntılar nelerdir?
• Güngördü:Girne Belediye meclisi toplantıya katılan bütün üyelerin verdiği kararla, geçiş süreci abonelik sözleşmesini imzalama kararını aldı. İlgili memur arkadaşı da görevlendirdik, Tarım Bakanlığı’yla görüştü, formaliteler devam eder, bugün yarın imzalanacak.  Sorun şudur, Girne bölgesinde Geçitköy barajından gelip de sisteme girecek ana hatlarda sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle Karakum bölgesinde üç noktada ve Alsancak istikametine giden çevre yolunda iki noktada hala testle ilgili çalışmaların yapıldığını, hala pompaların başına elektrik akımının gelmediğini görüyoruz. İmzalasak da su yarın sabah gelmeyecek. Suyun gelmesi bir süreç alacak, bize gelen bilgilere göre de Eylül’den önce Girne’ye su verilmesi çok mümkün değil. Elimizde net bir bilgi yoktur.

-----------------------------------

“Trafiği, Kar-İş ile çatışarak değil, uzlaşarak çözmek istiyoruz”

• Soru: Trafik ve toplu taşımayla ilgili de eylemler oldu. Bu konuda son durum nedir?
• Güngördü: Toplu taşımada gerçekten önemli sorunlar var. Bunların tümü nüfus artışıyla ilgilidir. Yollarımızın kapasiteleri, kentin gelişimine uygun olarak yeni alternatif yollar yaratılmaması, yollarımızın eninin-boyunun yeterli olmaması, zaman içinde yeterli ağların oluşmaması bu sonucu doğurdu. Bu birinin suçu değil, şehrin gelişimi öyleydi. Belki 74’te planlansaydı, 80’lerden sonra eşdeğer koçanları dağıtıldı falan, yeni yol yapma için pek imkan olmadı. Girne Belediyesi bu konuda çok ciddi yatırım yaptı. Girne Belediyesi belki de 28 belediye içinde ulaşımla ilgili trafik master planı olan tek belediyedir. Dolayısıyla bunu çözmeye çalışıyoruz.

   1993-1994’lerde taşımacılarla bir mahkeme süreci yaşandı, bazı taşımacılar ara emri almaya kalktı ve sorun giderek büyüdü. Bu süreçte kentin nüfusu arttı ve geçmiş yönetim ısrar etmediği için  mahkemeler de sonuçlanmadı. Geçmiş dönemde de bu konuda ısrarcı olunmadı. Şu anda yaşanan esas sorun, insanlar yanlış bildiklerini doğru kabul ederek hala şehrin en önemli aksları olan Ecevit Caddesi’nde, Colony Hotel önünde, Vakıflar Bankası önünde yolcu indirip bindirmekte ısrar etmektedirler. Avrupa standartlarında duraklar yapmamıza rağmen dolmuşçu, minibüsçü esnafı durakta durmamayı yasal bir hak olarak görüyor. Duraklar dışında indirip bindirme yapmamalarını söylediğimiz zaman eylemler gündeme geliyor. Çünkü onlar 1993’ten beri edindikleri alışkanlıklarını yasal bir hak olarak kabul ediyorlar. Sorun budur.

Sayın Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst ile de konuyu görüştük çünkü T izinleri önemlidir, seferin başlangıç ve bitiş noktaları önemlidir. Bunları Sayın Bakan’a anlattık. Kar- İş ile görüşmelerimiz var. Örgütle bir sorunumuz yoktur. Kentin nüfusu ne 1974’deki nüfustur, ne 2000’deki nüfustur. 2016’daki Girne’nin nüfusu, kentte iş takip etmeye gelenlerle, turistlerle 85 bin civarındadır. İnsanlarımızın artık bu bilinçte olması ve bunu kabul etmesi gerekir. Belediyenin görevi de sorunu çözmektir. Kar- İş ile çatışarak değil, uzlaşarak konuyu çözmek istiyoruz.

--------------------------------

Hangi binalarda kısıtlamalar uygulanıyor?

• Soru: İmar konusunda Beyaz Bölge Emirnamesi’nde değişiklik yapılmış ve 10 kat verilen izinlerin 7, 7 olanların 5 olacağı açıklanmıştı. Bu konuda kafalar çok net değil. Hangi binalarda bu kısıtlamalar uygulanıyor?
• Güngördü: Ruhsat aşamasını geçen, planlama onayı alan ve üç yıl süre içinde inşaatı başlayan bir binada yapacak bir şey yoktur. O binada kazanılmış hakları doğar.
İmar emirnameleri gerçekten çok kötü. Girne Beyaz Bölge Emirnamesi 2010 yılının Mayıs ayında değiştirildi. Girne’de 1993-1994’ten 2010 yılına kadar, yaklaşık 17 yıl Girne üç katlıydı. Otel, hastane, yurt gibi özellikli binalar hariç üç kattı. 2010 yılının Mayıs ayında, yani 17 sene sonra imar kurallarını değiştirdiler ve Girne’de 10 katlı binalara izin verdiler. Bu konuda geçmiş yönetim yasal haklarını sonuna kadar kullanmadı. Temmuz ayında göreve başladığımda hükümet yetkililerine bu işe karşı olduğumuzu söyledik. O güne kadar kazanılmış olan haklar hariç, 10 katlı bölgeler 7 kata, mahalle aralarındakiler de 5 kata indirildi. Bu sadece kat sınırlaması değildi, aynı zamanda yoğunluk olarak 2.0 olan inşaat hakkı da 1.6’ya düşürüldü. Böylece bir arsada yapılacak konut sayısına sınırlama getirildi. Eğer Şehir Planlama Dairesi’nden 10 katlı döneminde 10 katlı izni aldıysa ve yasal süre içinde belediyeden inşaat ruhsatı aldıysa yapacak bir şeyimiz yoktur.

Girne İmar Planı...

• Soru: Siz her zaman Girne İmar Planı’nın olmamasının pek çok sorunun nedeni olduğunu söylüyorsunuz. Bu konuda bir çalışma yaptınız, tüm bölgeyi taradınız. Bundan sonraki aşama nedir?
• Güngördü: Bugün Artemis’te yaşadığımız konu da budur, başka binalarda yaşadığımız konu da budur, Zeytinlik’te yaşadığımız yurt tartışması da budur. Eğer biz şehirciysek, eğer belediye isek, biraz da teknik insansak imar planlarına inanmamız lazım, bunu yapmak için çaba harcamamız gerekir. Seçildiğimden beri bunu söylerim. Arazi çalışmaları tamamlandı. Ben bugüne kadar sürdürülen çalışmalardan memnunum. Şu anda arazi çalışmalarında elde edilen veriler bilgisayara işleniyor. Eğer süreçte bir aksilik olmazsa Kasım-Aralık ayında halka açık toplantılara başlayacağız. Bütün mesele kuralları doğru koymak, kentin gelişiminde öngörülü olabilmek. Ben plana inanıyorum, belediye meclisi de inanır. Biz inanıyoruz ki 2017 yılı Mart-Nisan ayında plan hazır olacak ve meclise sunmuş olacağız.