1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Yeni başkana herkes destek olacak”
“Yeni başkana herkes destek olacak”

“Yeni başkana herkes destek olacak”

Bir grup gazeteci ile bir araya gelen CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Genel Başkanlığa aday olma ihtimali olanlarla görüştüğünü, ‘tek adayda uzlaşıldığını’ açıkladı

A+A-

• “Aday olma ihtimali olanlarla görüştüm. Herkesle görüştüm ve yapılan istişarelerle şu yaklaşım benimsendi, kimin olacağı önemli değil ama tek adayda bütünleşmek önemli. Herkesin destekleyeceği bir başkan seçilecek. Elbette farklı adaylar da olabilir, o başka… Ama benden sonra gelecek yeni başkana herkes destek olacak”


• “Kıbrsılı Rum lider Anastasiadis tepki gösterip yemeğe katılmadı, bu bir yere kadar anlaşılır ancak görüşmeleri de iptal etmesi bana göre çok aşırı tepki oldu. Akıncı yemeğe davet edildi, zirveye değil… Anastasiadis, bir avantaj elde etmek niyetiyle hareket ediyor”

• “ELAM, Kıbrıs sorunu çözülürken yasaklanması gereken bir partidir. Buna bütün kalbimle inanıyorum. Irkçı bir parti, Birleşik Kıbrıs’ta faaliyette olmamalıdır.”.

Fayka Arseven KİŞİ

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, “Her kesimden taahhüt aldım. Benden sonra başkanı tam destek olacağız, herkes destek verecek” diye konuştu.

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, “neden aday olmayacağını” anlattı. Dün parti genel merkezinde bir grup gazeteci ve köşe yazarı ile bir araya gelen Talat, Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’in İstanbul’daki yemeğe katılmamasını ve ardından gelişen krizi de yorumladı, “Yemeğe katılmamanın yanı sıra görüşmelerini de iptal etmesi bana göre çok aşırı tepki oldu. Bir maksadı var bunun, önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bir avantaj elde etmek için diplomatik atak yapma ihtimali çok yüksektir” ifadesini kullandı.

Gazetecilerin, birçok konudaki sorusunu yanıtlayan, yorumlarını dinleyen Talat, önemli açıklamalar yaptı.
 

YEMEK KRİZİ… TALAT:

‘Aşırı tepki oldu. Akıncı yemeğe davet edildi, zirveye değil’

Birleşmiş Milletler Zirvesi’nin yer aldığı İstanbul’daki yemeğe Kıbrıslı Türk Lider Mustafa Akıncı’nın da özel uçakla katılması ve Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’in tepkisi, CTP’nin de gündemi oldu.

Krizi yorumlayan Başkan Mehmet Ali Talat, “Kriz hepimizi üzdü, keşke böylesi bir olay hiç olmasaydı. Fakat ne yazık ki yaşandı. Anastasiadies’in tepkisi bence de biraz aşırı oldu” dedi.

Talat şunları ifade etti:
“Tepki gösterip yemeğe katılmayabilirdi, o zaman anlardım. Ama yemeğe katılmamanın yanı sıra görüşmelerini de iptal etmesi bana göre çok aşırı tepki oldu. Bir maksadı var, bunu tabii önümüzdeki günlerde göreceğiz. Diplomatik bir avantaj elde etmek için, bir atak olma ihtimali çok yüksektir. Şimdi birileri devreye girecek, o birilerinin devreye girmesiyle yeni bir kazanım elde edecek, düşüncesi içerisinde olduğunu ön görüyorum. Çünkü bunları geçmişte ben de çok yaşadım. En önemlisi, New York’ta Genel Sekreter açılış konuşmasını yaparken Güvenlik Konseyi’nin daha önce aldığı bir karara atıfta bulunarak yorumlarda bulundu. Klerides buna öfkelendi ve toplantıyı terk etti. 3-5 gün boyunca odasından çıkmadı. Ta ki De Seto gitti ve kendisini ikna etti.  Bu böyle bir olay olabilir. Bunu kullanmış olabilir. Çünkü bu kadar aşırı tepkinin anlamı yok. Neden yok? Akıncı yemeğe davet edildi, zirveye değil. Arka kapıdan zirveye sokulmadı.”

“Akıncı böyle bir davete gitmemezlik edemezdi”

Talat, “Türkiye de bunu yapmak zorundaydı çünkü zaten biz de eleştiriyorduk ‘Türkiye’de bir zirve var, Lefkoşa Belediye Başkanı davet ediliyor ve Akıncı davet edilmiyor’ diye. Dolayısıyla Türkiye, hiç olmazsa bir yemekte Akıncı’nın da bulunmasını istedi ve daveti gerçekleştirdi” açıklamasında bulundu.

“Anastasiadis yemeğe katılmamakla yetinseydi anlardım fakat daha ileri boyutlara gitti, sanırım bir avantaj elde etme niyetiyle hareket ediyor” diyen Talat, “Liderlik göstermek o noktada önemliydi. BM Genel Sekreteri Kıbrıs sorunuyla ilgili olan herkesle görüşür. Biz CTP olarak randevu istesek, alırız. Burada bir sorun yoktur. Çünkü Kıbrıs sorunun çözümü için çalışan bir makamdadır. Dolayısıyla da tüm taraflarla da görüşür. Akıncı isterse Cenevre’de, isterse İstanbul’da başka yerde görüşür” ifadesinde bulundu.

Talat, “Akıncı böyle bir davete gitmemezlik edemezdi, BM Genel Sekreteri ile görüşecek nasıl gitmeyecekti?” yorumunu yaptı.

YEMEĞE NEDEN SON DAKİKA DAVET YAPILDI?

“Erdoğan, tamamen yapılan eleştirileri göğüslemek için daveti yaptı”

Talat, davetin neden son dakika yapıldığı sorusu üzerine ise şunları söyledi:
“Büyük ihtimalle gizlenmek istenmiştir. Çünkü eğer önceden açıklansaydı birçok etkisi olurdu. Bir defa güneyde seçimler vardı, sıkıntılar yaşanabilirdi, Akıncı’nın oraya gideceğinin önceden bilinmesi, Rum tarafının çok yüksek derecede girişim yapmasıyla engellenebilirdi. Ama Ban ile görüşebilmesi gösteriyor ki BM bu işi çok da yadırgamadı. Çünkü Akıncı yemekte orada olacaktı. Türkiye yapılan ‘Rum lider davet edildi, Türk lider edilmedi’ gibi eleştiriler ve tepkiler üzerine bunu bir telafi aracı olarak gördü ve yaptı. Bu olay kendiliğinden gelişti, yani Erdoğan tamamen yapılan eleştirileri göğüslemek için bu daveti gerçekleştirdi. Fakat arkasından yaşanan gelişmeler işi bu noktaya taşımıştır.”


-------------------------------------------------------

“ELAM yasaklanması gereken bir parti”

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Limasol’da ELAM’ın saldırısına uğradığı olayın hatırlatılması üzerine “Bize saldırdılar ama ELAM suçlu bulunmadı” dedi.

“ELAM, Kıbrıs sorunu çözülürken yasaklanması gereken bir partidir” açıklamasını yapan Talat, “Buna bütün kalbimle inanıyorum. Irkçı bir parti, Birleşik Kıbrıs’ta faaliyette olmamalıdır” vurgusunda bulundu.

Talat devamla sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birleşik Kıbrıs olsa bile Kıbrıs Türk Kurucu Devleti, Kıbrıs Rum Kurucu Devleti barış kuruculuğu tamamlanıncaya kadar, ‘o Türktür o Rum’dur ayrımı olmayıncaya kadar bölünmüş bir ülke olacağız. Bu şartlar altında ırkçı partilerin faaliyet göstermesi bana göre yasaklanmalıdır.

ELAM bana bir Kıbrıslı Türk olduğum için saldırdı. APOEL’ciler Kıbrıs Türk arabalarını gördüklerinde Kıbrıslı Türk olduğu için saldırır. Çünkü içinde ben mi varım bir başkası mı var bilmezler, fark etmez de. ELAM’dan endişelenmek gerekir. Çünkü sadece sayısal olarak düşünmeyiniz. O gün bize saldırdıklarında yanıcı madde attılar, o madde patlayıcı da olabilirdi. Patlayıcı olsaydı biz bugün burada değildik.”

------------------------------------------------------

TALAT HAVLU MU ATTI?

“5 yıl daha başkanlık yapacak değildim”

“Talat havlu attı, Talat da başaramadı, erken bıraktı gibi yorumlar gördüm” diyen Talat şu açıklamalarda bulundu:
“Ben göreve gelirken hedeflerimi ortaya koydum. Kendime bir misyon çizdim. Parti içi tartışmalar çok ciddi ve rahatsız edici bir boyuttaydı. Parti içi bütünlüğü sağlamak için göreve gelmiştim. Ayrıca tüzük değişikliği ile üye sistemine geçilmesini, katılımcılığın önünün açılmasını, kadınların siyasette daha çok yer almasını hedeflemiştim. Parti disiplini, medyanın fikirlerin yayılması için kullanılması ancak parti içi meselelerin partinin organlarında tartışılması önemliydi. Tüm bunlara ulaştık. Misyonumu tamamladığımı düşündüm.”

“Çok büyük borçlar vardı, ciddi tasarruf yaptık”

“Mesut musunuz?” sorusuna Talat, “Çok mesudum. Herhalde 5 sene daha parti başkanlığı yapacağımı düşünmediniz. Böyle bir niyetim hiçbir zaman olmadı” dedi.

Talat, sözlerine şöyle devam etti:
“Milletvekili adayı olmayacağımı da söylemiştim. Yani ben partiye dönerken kendim için bir makam düşünmedim. Partide olan sıkıntıların, kavgaların, partide alınan yanlış kararların, uygulamaların, değişmesi gerektiği düşüncesiyle hareket ettim ve partiye döndüm. Partinin birçok konuda sıkıntıları vardı. Örneğin çok büyük borçları vardı. Bu borçları büyük ölçüde azalttık, büyük tasarruflar yaptık. Parti baskın bir seçim olsaydı, borçlanamayacak durumdayken, şimdi çok rahat bir seçimin masraflarını göğüsleyebilecek, karşılayabilecek noktaya geldi. Bunlar önemli şeylerdi ve tabii yeni bir yapılanmaya ihtiyaç vardı. Siyaset kötüdür, şudur, budur işte siyaset rüşvetle anılır, siyasete karşı bir güvensizlik oluştu toplumda. Bu güvensizliğin yarattığı sıkıntılar var, bu sıkıntıları aşabilmek için de CTP’nin yeni bir yapılandırmaya gitmesi gerekirdi.”

“ Bu devinimin içinde birçok görevimiz olacak”

“Ben bu noktada, yeni dönemde, beni yeni yönetim arzu ederse tabii ki misyonum devam edecek. Ben eski kuşakla da yeni kuşakla da çok yakın ilişkileri olan biriyim” diyen Talat, “Nasıl bir misyon?” sorusu üzerine şunları ifade etti:
“Onu parti bilir, şu an bir şey talep etmiyorum. Parti içi çok fazla platform olacak. Yani organlar olacak, parti okulu olacak, toplantılar olacak, bir kişinin üye olması için 6 ay boyunca düzenlenecek çalışmalara katılması gerekecek, bütün bu safhalar devam ederken, partide bir devinim olacak. Bu devinimin içinde birçok görevimiz olacak. Benim söylediğim budur.”

---------------------------------------------------


“Yeni başkan herkesin desteğini alacak”

“Aday olmayacaksınız açıklaması Kurultay’ın önüne geçti” yorumuna Talat şu yanıtı verdi:
“Merkez Yönetim Kurulu kararıyla oldu. MYK’ya ben konuyu getirdim, orada değerlendirdik, MYK’ya şunu sordum; ben aday olmayacağım, kararım budur, gerekçelerimi de söyledim. Herkes normal karşıladı. Ne zaman açıklayalım diye sordum. Tüzük Kurultayı’nın bitiminde kararını orada verdik. Ben zaten organların bilgisi dışında davranmam hiçbir zaman. Arkadaşlar dedi ki; uygun zamandır. Sonra başka bir durum ortaya çıktı. Dendi ki; çok erken açıklamamış olacağız. Çok erken açıklarsak, partide çok sayıda aday çıkacaksa, parti cadı kazanına dönebilir. Bunun üzerine arkadaşlardan süre istedim. Aday olma ihtimali olanlarla görüştüm. Hepsiyle ve yapılan istişarelerle şu taaddüdü aldım herkesten; Kimin olacağı önemli değil ama tek aday çıkacak. Onların içinden bir kişi çıkacak ama başka biri tabi çıkabilir o başka bir şey. Şu nokta önemli, biliyorum ki, yeni seçilecek başkan, herkesin desteğini alacak.”

“ 3-4 kişinin adaylığı partiyi tekrardan dağınıklığa götürebilirdi”

“Bu baskı değil mi” sorusuna Talat, “Benim misyonum partinin birliğini bütünlüğünü sağlamaktır. Bugün benim aday olmayacağımı açıklamamla bir sürü insan öne çıkıp aday olmak için yarışabilirdi. Bu da partiyi tekrardan dağınıklığa götürebilirdi. Bunu engellemek için 3-4 kişi içinde bir aday olacağını arkadaşlarla tartışarak, kararlaştırdık o kanaate vardık ve ben açıkladım” açıklamasında bulundu.
Durumun AKP Kongresi’ne benzetilmesi yorumu üzerine Talat, “Ben bir partinin lideriyim şu an. Partinin bütünlüğü önemlidir.”cevabını verdi.

“Cumhurbaşkanlığı seçimine 4 yıl var”

“Aktif siyasete dönüyor musunuz, milletvekilliğine, cumhurbaşkanlığına aday mısınız” yönündeki soruya da Talat şu yanıtı verdi:
“Milletvekili adayı olmayacağımı hep açıkladım zaten. Partinin başına gelirken de söyledim. Bir yere gelmek için gelmedim. ‘Partiden maaş alır’ diyen oldu örneğin ama bizde olmaz böyle bir şey.  Cumhurbaşkanlığı seçimine de 4 yıl var. Onu şimdiden öngörmek zor.”

“Erhürman örgütten gelmemiş olabilir ama uzun yıllardır CTP’dedir”

“Erhürman’ın teşkilatçı olmaması, parti içi mücadeleden gelmemesi tabanı endişelendirmiyor mu” yönündeki soru üzerine Talat şunları dile getirdi:
“Erhürman’a destek olacak bir sürü insan olacak. Yani parti örgütünden gelmemiş olması doğrudur ama uzun yıllardır CTP’dedir. Biz teşkilatları geziyoruz. Tufan da geziyor. Genel Sekreterlik dönemi içerisinde çok büyük deneyim kazandı. Parti teşkilatları, örgütleri açısından…”
“Şu an aday Erhürman’dır diyorsunuz” değerlendirmesine Talat, “Adaylardan biridir. Sonuçta onun adı geçtiği için açıklıyorum” dedi.
“Biz hepimiz taaddüt ettik ki benden sonra gelecek parti başkanına herkes destek olacak” diyen Talat, “Ben bugüne kadar sıkıntı yaşayan her arkadaşımızla konuştum. Birbiriyle sorun yaşayan, eleştiren, suçlayan herkesle konuştum. Herkes taaddüt etti ki benden sonra gelecek olan parti başkanına tam destek verecek.”

“Genel Sekreter geniş istişare yapıyor”

“Olası adaylar arasında uzlaşı sağlanırken ‘ben çekiliyorum ama beni de görün’  gibi pazarlık oldu mu?” yönündeki soruya da Talat şu cevabı verdi:
“Hayır olmadı ve asla olmayacak.  Nasıl görecek? 75 kişilik parti meclisi seçilecek ve Genel Sekreteri onlar belirleyecek.  Mantıklı değil. Şu an bu işi Genel Sekreter olarak Erhürman yürütüyor.  Ama sonuçta benim söylediğim şudur; sakın birine taahhüt vermeyin, yapamazsınız, mümkün değil. Ben kendi istişarelerimi yaptım ve kararımı verdim. Genel Sekreter, daha geniş bu aday olma ihtimali olanlarla istişarelerini yapıyor. Kim olacağı konusunu onlar konuşuyor.”

-------------------------------------------------

“Düdüklü tencerenin düğünü açtılar”

“2003’te kapılar niçin açıldı? Çünkü Denktaş reddetti, Kıbrıs’ta isyan vardı. İstihbarat raporlarında ‘CTP’liler toplanıyor, Ledra Palace’ı basıp, Güney’e toplu halde geçecekler’ diye polis komutanı, güvenlik kuvvetlerine rapor yazardı. O kadar büyük bir gerginlik vardı. Yani düdüklü tencerenin basıncını azaltmak için düdüğünü biraz açtılar.”

------------------------------------------------

“Çözüme konsantre olmak en iyisi”

“Asker azaltılması gibi konuların tartışılması son derece tehlikelidir. Çünkü Kıbrıs sorununu askerin azalması, çoğalması içinde berbat etme ihtimaliniz var. Onun için ben buna sıcak bakmam, BM bile sıcak bakmadı. Çünkü yeni bir tartışma konusu haline gelecek bu konu. Şimdi tartışma konusu değilken, çözüme konsantre olmak en iyisidir”

----------------------------------------------------

ÇÖZÜM OLACAK MI İNANIR MISINIZ?

“Kıbrıs Türk toplumuna sorsanız ‘çözüm ister misiniz’ herkes ister ama ‘çözüm olacak mı, inanır mısınız?’ deseniz CTP’lilerin bile önemli bir kısmı inanmaz. Referanduma sunulacak metin ortaya çıkmadan konu netleşmez.”

 

 

Bu haber toplam 2862 defa okunmuştur