1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. ‘Polise DAVA’
‘Polise DAVA’

‘Polise DAVA’

15 Kasım törenlerinde “Yurt Ödevimiz Barış Vicdani Ret Hakkımız” yazılı pankartı açmaya çalıştıkları sırada polis tarafından “orantısız güç kullanımı” ile yaka paça alandan uzaklaştırılarak, tören alanındaki tuvaletlere götürülen Vicdani Ret İnisiyatifi’n

A+A-

15 Kasım töreninde polisin orantısız şiddeti ile yüzleşen o aktivist konuştu

 

Ayşe GÜLER

15 Kasım törenlerinde polis şiddetiyle yüzleşen Vicdani Ret İnisiyatifi’nden Rahme Veziroğlu, YENİDÜZEN’e konuştu: “Bizi yaka paça, oraya buraya vurarak Avcılık Atıcılık Birliği’nin tuvaletine götürdüler. Orada da sözlü şiddete maruz kaldık”

“Yurt Ödevimiz Barış Vicdani Ret Hakkımız” yazılı pankartı açmaya çalıştıkları sırada polislerin müdahale ettiği Vicdani Ret İnisiyatifi’nden Rahme Veziroğlu, Hazal Yolga ve Halil Karapaşaoğlu, polise dava açma hazırlığında.

Aktivistler, polislerin kendilerine uyguladıkları şiddet ve maruz kaldıkları muamelelerin yanı sıra, gösteri ve protestolarına izin verilmemesi,  ses kayıt cihazındaki kayıtların silinmesi gerekçesiyle polise dava açacaklarını belirtti.

YENİDÜZEN’e konuşan Vicdani Ret İnisiyatifi Aktivistlerinden Rahme Veziroğlu, yaşananların kabul edilemez olduğunu belirtti, yetkililerin bu konuda somut adım atması gerektiğini aksi halde ‘kınamanın’ hiçbir açıklamasının olmayacağını dile getirdi.

Veziroğlu, polise dava açma hazırlığında olduklarını açıkladı, “şiddet, gösteri ve protesto özgürlüğü, gözaltında yapılan muameleler, benim kendi işimle ilgili ses kaydımdaki kayıtların silinmesiyle ilgili polis dava açacağız. Elimizdeki kanıtlar çok barizdir. Hak ettikleri cezayı alacaklarına inanıyorum” şeklinde konuştu.

Aktivistlerin avukatlığını Emekli Yargıç, Avukat Çetin Veziroğlu ile avukat Öncel Polili üstlendi.

“Yanımızda, polisten çember oluştu”

15 Kasım törenleri sırasında yaşananları anlatan Veziroğlu, alana girdikleri anda kendilerini tanıyan bir sivil polisin yanlarına geldiğini ve onları sorguladığını söyledi.

Sivil polisin ardından diğer polislerin de kendilerinin bulunduğu alana geldiğini kaydeden Veziroğlu, etraflarında polisten bir çemberin oluştuğunu bahsetti.

Veziroğlu, “sivil polis sürekli yanımızda durdu. Bize başınıza bela almayın şeklinde uyarılarda bulundu” diye konuşarak, bunun üzerine polise yasa dışı bir şey yapmayacaklarını söylediklerini ifade etti.

“Yaka paça tuvalete götürüldük”

Pankartın bir kısmını çantasından çıkarmaya çalıştığı sırada polislerin hiçbir uyarı yapmadan şiddetli bir müdahale ile karşılaştıklarını dile getiren Veziroğlu, “Bizi yaka paça, oraya buraya vurarak Avcılık Atıcılık Birliği’nin tuvaletine götürdüler. Orada da sözlü şiddete maruz kaldık” şeklinde konuştu.

“Soyularak arandık”

Veziroğlu, kendisi ile birlikte Hazal Yolga’nın da polisler tarafından soyularak arandığını belirtti.

İçerisinde işine ait ses kayıtlarının da bulunduğu cihazın polisler tarafından alındığını ve tüm kayıtların silindiğini söyleyen Veziroğlu şöyle devam etti:  “Polis, Hazal’ın telefonu aldı. Sürekli yanımıza gelerek, Hazal’a telefonun şifresini vermesini aksi halde telefonu kıracaklarını söylediler. Hiçbir yasal süreç takip edilmedi. Suç unsuru olduğu şüphesi olması durumunda da yasaya uygun hareket edilmedi. Bu duruma itiraz ettiğimizde ‘sus kapat çeneni’ şeklinde cevaplarla karşılaştık. Sürekli baskı uygulama ve çok kötü olacak diye tehdit savurmalar vardı”

“Halil’i elleri kelepçeli duvara bastırdılar”

Veziroğlu, polislerin Hazal Yolga ve kendisini Avcılık Atıcılık Birliği’nin tuvaletine, diğer aktivist Halil Karapaşaoğlu’nu da elleri kelepçeli bir şekilde duvara bastırarak tuttuklarını belirtti.

“Aslan Coşkun bu sırada yanımıza geldi. Bizden usandığını, bizim ondan usanmadığımızı sordu. Bizde kendisine 29 Ekim’de açılan pankarta güvenerek geldiğimizi söyledik. Aslan bey, onların açtığı pankartın normal olduğunu belirtti. İdeolojik olarak hareket ettiklerini
Veziroğlu, polisin bu yaşananların ardından eşyalarını vererek, kendilerini serbest bıraktıklarını kaydetti.

“O gün yaşananlar ezber bozdu”

Kadın olarak, görünürde kendilerini doğrudan ilgilendirmeyen askerlik meselesi ile ilgili barışa ve anti militariste dair bir şey söylemenin toplumda doğru bir şey olarak algılanmadığını vurgulayan Veziroğlu,  o gün orada yaşananların ‘ezber bozduğunu’ dile getirdi.

Polis tarafından gösterilen muameleye birçok kişiden tepki geldiğini söyleyen Veziroğlu, “barışsever, şiddetle ilişkisi olmayan ve üretken insanlar olduğumuzu bildikleri için tepki haklı olarak yüksek oldu” dedi.

“Vicdani Redde Hayır” pankartına izin verilmişti

Öte yandan hatırlanacağı üzere polis 29 Ekim Törenleri’nde ‘Askerlik Namustur’ ve “Vicdani Redde Hayır” gibi pankartlar açılamasına izin vermişti.
15 Kasım Töreni’nde “Yurt Ödevimiz Barış, Vicdani Ret Hakkımız” pankartının açılmasına izin vermeyerek eylemcilere müdahale edilmesi tepki toplamıştı.

Bu haber toplam 6153 defa okunmuştur