1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Ercan’ın kokusu 4 senede yüz defa çıkardı”
“Ercan’ın kokusu 4 senede yüz defa çıkardı”

“Ercan’ın kokusu 4 senede yüz defa çıkardı”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, Ercan Havaalanı İhalesi ile ilgili Meclis’te komite açılmasını yorumladı

A+A-

Çalışma ve  Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, Ercan Havaalanı İhalesi ile ilgili Meclis’te komite açılmasını yorumladı, Bakanlığa ait çalışmalarını YENiDÜZEN’e anlattı

• “Ercan’da kimsenin bir şey bulacağı yoktur. Çünkü olsa zaten 4 senede bunun kokusu yüz defa çıkardı. Bu projenin altında imzam olmasından gurur ve onur duyuyorum. 5 milyon kişiye hitap edecek bir havalimanı projesine imza atmak Güney’deki  Baf ve Larnaka Havalimanı’nın toplam kapasitesine eşit servis verebilecek bir havalimanı dizayn etmek herkesin harcı olamaz.”

• “Muhaceret affı konusunda çalışmalar başladı. İnsanlık suçu işliyoruz. Çalışmalara başladık en kısa sürede çalışmalarımız hakkında açıklama yapacağız”

•  “Dışarıdan gelen iş gücünün yüzde 85’i şu an sosyal sigortasını, ihtiyat sandığını yatırıyor. Esas kayıp içeridedir. Çünkü dışarıdan gelen iş gücü bir şekilde denetleniyor ama içeridekini denetleyemiyoruz.”

• “Şimdi en baştaki kişi kim? Mimar, mühendis… Mimar, mühendis kimi denetleyecek? Müteahhidi. Müteahhit var mı? Sen gördüysen ben de gördüm. Müteahhit yok, taşeron yok. Tuğlacı, sıvacı, işçisi var. E neyi denetleyeceksiniz?

• “Hiç parmağımın arkasına saklanmadım, biz halktan özelleştirme yapacağız diye oy istedik.”

• Sosyal sigortalar şu an konuşulduğu gibi korkulacak bir durumda değil. Ancak sosyal sigortaların borcu var mı? Evet var. 236 milyon TL borcu var. 2015 sonu itibarıyla 84 bin 793 kişi prim yatırıyor.

Fayka ARSEVEN KİŞİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, Ercan Havaalanı için Meclis’te yeniden oluşturulan “Araştırma Komitesi”ni yorumladı, “Ercan’da kimsenin araştıracağında bir şey bulacağı yoktur. Çünkü olsa zaten 4 senede bunun kokusu yüz defa çıkardı” dedi.

Saner, “Bu projenin altında imzam olmasından gurur ve onur duyuyorum” ifadesinde bulundu.

Asgari Ücret Komisyonu’nun ilk toplantısını bu hafta yapacağını açıklayan Saner, “Asgari ücretin, çalışanın maaşını belirleyecek bir araç olmaktan çıkması gerektiğine inanıyorum” dedi.

Muhaceret affı konusunda çalışmaların başladığını kaydeden Saner, “İnsanlık suçu işliyoruz. Çalışmalara başladık en kısa sürede çalışmalarımız hakkında açıklama yapacağız” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, hem Ercan İhalesi hakkında hem de Bakanlığın çalışmaları hakkında YENiDÜZEN’e önemli açıklamalarda bulundu. 

• Ulaştırma Bakanlığı yaptınız, ‘Ercan’ gibi bir konuda halen daha tartışmalar sürüyorken, Çalışma Bakanı olarak atandınız. Neden Ulaştırma değil de Çalışma Bakanlığı?
• Ersan SANER:
Başbakan kendi çalışmak istediği takım arkadaşlarını kendisi belirler. Bu bizim tüzüğümüzde aynen bu şekilde yazar. Sayın Başbakan demek ki uygun gördüğü yerlere uygun gördüğü arkadaşları atamıştır. Dolayısıyla buradaki takdir tamamıyla Sayın Başbakan’dadır. Başbakan bizi bu sahada görmek istedi. Bu sahadaki bir takım eksikliklerin tamamlanması için en uygun milletvekili olarak da beni uygun gördüğü için buraya atadı. Ben Turizm Bakanlığı da yaptım. Ondan sonra Ulaştırma şimdi de Çalışma Bakanıyım.

Ercan gelir paylaşımı ile yapılmış bir ihaledir. Ecran’ın esas sahibi KKTC’nin ta kendisidir. 25 yıllık bir periyottur. Bu ülkede yapılmış en büyük ve en şeffaf ihaledir. Canlı yayında yapılan ilk ve tek ihaledir. Ercan’a yönelik soruşturma bence CTP’nin almış olduğu Bakanlar Kurulu kararını aklamak için bir komitenin kurulmasından ibarettir. Bunu bu kadar da iddialı söylüyorum. Ercan’da kimsenin araştıracağında bir şey bulacağı yoktur. Çünkü olsa zaten 4 senede bunun kokusu yüz defa çıkardı. Onun için çok net söylüyorum… Ercan’da mal sahibi Ekonomi Bakanlığı’dır. Biz sadece o işteki uygulayıcı bakanlığız. Bu projenin altında imzam olmasından gurur ve onur duyuyorum. 5 milyon kişiye hitap edecek bir havalimanı projesine imza atmak Güney’deki  Baf ve Larnaka Havalimanı’nın toplam kapasitesine eşit servis verebilecek bir havalimanı dizayn etmek herkesin herhalde hayattaki harcı olamaz. Ben de o bağlamda çok mutluyum. Ercan’ın gündeme gelmesinin şu an bir tek sebebi vardır, özelleştirmeyi halkın sürekli kulağında tırmalatmak. Bunu belirli çevreler yapıyor. Özelleştirmenin alasını aslında CTP yapmıştır ama halktan korktuğu için bunu saklamıştır. Buna rağmen bizim hükümet dönemimizde özerkleşmeyi yazdık hükümet programına, ben de orada çıktım ve ilk gün hükümet programında dedim ki; özelleştirme yapacağım diye oy istedim. Özerkleşme şu an hükümet programında yazabilir. Ben bir UBP vekili olarak evet hükümete güvenoyu vereceğim ancak özelleştirme yerine özerkleştirme gelecek herhangi bir konuda Ersan Saner’in oyu ret olacak dedim. Hiç parmağımın da arkasına saklanmadım. Bugün de halen aynı noktada duruyorum.

“Asgari ücreti beklemeden, herkes işçisini görmeli”


• Asgari Ücret Tespit Komisyonu henüz oluşmadı, asgari ücretlinin gözü adeta komisyonda. Uzunca bir süredir asgari ücret belirlenemedi. Ne olacak asgari ücret sorunu?  Rakamsal olarak öngörünüz ne olur?
• Ersan SANER:
Müsteşarım 23 Mayıs itibarıyla atandı. Asgari Ücret Komisyonu’nun harekete geçmesi için ben önce atamalarımı yapmam lazım. Bakanlıktan 2 temsilci olacak çünkü Komisyon’da.

Asgari ücrete bakış açısını değiştirmemiz lazım. Özellikle özel sektörden de geldiğim için asgari ücret kavramının bizde yanlış algılandığına inanıyorum. Siz benim yanımda çalışıyorsunuz, ben size bilginize, becerinize göre bir ücret ödüyorum.
Asgari ücret kime ödenir? Vasıfsız bir kişiyi çalıştırdığınızda asgari ne ücret vereceğinizdir. Siz, ben bir eğitim aldık. Ancak gençler var, master, doktora yaptı, biz de onlara göre daha vasıfsızız.

Şimdi devlet bir artış vermiş. Ne vermiş? Enflasyon oranında verdi. Enflasyon oranında bütün işletmeler de kendi sattığı ürünlere artış yaptı. E devleti beklemesine gerek var mı? Kazanıyorsun, artışını koymuşun, devlet verdiğine göre, sen fiyatını artırdığına göre, sen de işçini görmen lazım. Benim anlayışım budur.

Asgari ücrete takılıp kalmamız bile bence bu toplumda ciddi bir sorundur. Artık bunu aşmalıyız. Sizin ücretiniz asgari ücrete bağımlı belirlenmemeli. Ben buna isyan ederim. Bu farkındalığı yaratalım ve iş çevreleri de artık bunu fark etsin ki bu fark oluşmaya başladı. Çünkü özel sektör de doğru insanlara ciddi yatırımlar yapmaya başladı. Kurumsallaşma yönünde herkes dünya ile entegre olabilmek için bunu görebiliyor.

Asgari ücretin artık halkımızda beklentilerinin başka bir noktaya çekilmesi gerektiğine inanıyorum. 

• Ancak pratikte böyle olmuyor…
• Ersan SANER:
Evet realite de bu. Komisyonda Bakanlık, İşveren ve İşçi Temsilcileri var. Komisyon Başkanı Müsteşarım olacak. Komisyonu toplayacağım, konuşsunlar bir olgunluğa gelsin ve bu işe başlayalım. Şimdi memura verilen artış belli, asgari ücrete de doğal olarak biz bir artış belirleyeceğiz. Taraflar oturup, bunu kendilerinin nerede uzlaşabileceğini ben göreceğim. Ancak bu yolda belirlediğiniz bütçe de belli. Bu işleri biraz önceden de görmeliyiz. Bir önceki bütçe dönemi hesaplanırken, asgari ücretin ne olacağını da öngörebilmek lazım diye düşünüyorum. İnşallah bu dönemde bunun çalışmasını da yapacağım. Bir sonraki dönemde asgari ücret ne olabilir? diye.   

Asgari ücretin ülkede çalışanın maaşını belirlemekteki kural olacak bir araç olmaktan çıkması gerektiğine inanıyorum.

• Asgari ücretliye ne müjde verebilirsiniz. Yeni asgari ücretin belirlenmesi için bir hedef var mı?
• Ersan SANER:
Hemen komiteyi topluyorum. Pazartesi Salı, komisyonunu toplantıya davet edeceğim.

 

YENİDEN MUHACERET AFFI GELİYOR

• Muhaceret affı konusunda açıklama yaptınız.
• Ersan SANER:
Evet kesinlikle yapacağım.

• Ne olacak, nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?
• Ersan SANER:
İçişleri Bakanlığı ile birlikte çok hassas çalışıyoruz. İçişleri Bakanı da çok özveri koyuyor. Öyle olaylar var ki içim cız ediyor. Bir işçi geldi ülkeye, çocukları 2-3 yaşlarındaydı. Anne burada bir rahatsızlık geçirip, vefat ediyor. Çocuklar küçük yaşta SOS’e gidiyor.  Baba, deport oldu. Çünkü çalıştığı yer yapması gerekeni yapmadı.  Şunu da söyleyeyim yüzde 85’i bu insanların hepsi bizim işverenimizden dolayı deport oluyor. Bu da çok ciddi bir rakamdır. Bunun sebebi  işveren de ekonomik koşullardan ödeyememiştir.

Çocuklar SOS’ten çıktı, şimdi Gençlik Merkezi’nde. Çocuklara, ‘babanızın yanına gitmek ister misiniz’ diye sordum, istemezler çünkü buraya alıştılar. Baba gelip göremez. Şimdi biz insanlık suçu işliyoruz dediğimde işte buydu. Dolayısıyla bunun üzerine kararlıkla gideceğim. Bununla ilgili gerek tüzük gerek yasa çalışması yapacağım. Çok ciddi çalışmamız var. Yakın süre içerisinde de bunu paylaşacağım. 

• Sayısal olarak muhaceret affından yararlanacak kişi sayısı nedir? Geçmişte ne oldu?
• Ersan SANER:
Bugüne kadar yaptığımız aflarda bir tek ücretsiz yaptığımızda 9 bin kişi yararlandı. Diğerlerinde ortalama 1500-2000 kişi yararlandı. 2005 yılında yasa gücünde kararname ile af çıkmış 1 aylık asgari ücret ödeyerek yararlanılmış bundan. 8 Mart 2007’de yine olmuş, 1638 kişi yararlanmış, 2008’de çıkmış 2158 kişi, 2010-2011’de ise 9 bin 543 kişi yararlandı.  2014-2015’te ise 1109 kişi aftan faydalandı.  Tabi tüm bunlar değerlendirilecek. Psikolojik ve sosyolojik olarak da inceleyeceğiz ve ‘neden aflar çalışmıyor veya çalışıyor’, ‘ücrete mi dayalı yoksa başka sebep mi var’ bunların sebep sonuç ilişkilerini ortaya koymalıyız.


• Aftan yararlananların sayısı düşük mü?
• Ersan SANER:
Düşük değil. Benim sıkıntım dışarıdan gelen iş gücünde değil. Dışarıdan gelen iş gücünün yüzde 85’i şu an sosyal sigortasını, ihtiyat sandığını yatırıyor. Esas kayıp içeridedir. Çünkü dışarıdan gelen iş gücü bir şekilde denetleniyor ama içeridekini denetleyemiyoruz.

“Suçu biz de işliyoruz”

• İşçi güvenliği ile ilgili ‘baret takmakla iş güvenliği sağlanmaz’ yönünde açıklama yaptınız.
• Ersan SANER:
Aynen öyle. Sistemin sorgulanması gerekir. Bizde alfabenin A’sı, B’si yok X,W, Z var. Tornacıda da, hellim fabrikasında da, un fabrikasında da, terzi atölyesinde de iş kazası olabilir. Yalnız buralarda olabilecek kazalarda ağırlıklı olarak kendini öldürebilecek bir şey olmaz. Sadece sakat kalabilir. Ki yılda 3 milyon insan iş hastalıklarına bağlı olarak bir şekilde sistemden çıkıyor.

En çok konuşulan ne? İnşaat sektörü… Burada risk oranı 4 kat daha fazla minimum. Peki biz nereye bakıyoruz? İskele doğru, kuruldu mu, korkuluğu var mı gibi tüzükte yazılanlara bakıyoruz ve uygunsa uygundur diyoruz. Peki ama iş sağlığı ve güvenliği sadece bununla mı başlar? Bu bina temelinden başlıyor, kazısı yapılacak, dolgusu yapılacak, temeli dökülecek, kolonları, kargası çıkacak bunu denetleyen bu projeyi çizen müellifleri var mı? Mimarı mühendisi? Yok. Müteahhit var mı? Siz ev yapacaksanız müteahhit de yok. İnşaatların yüzde 90’nda yok. Kim var? Taşeron var, demirci, sıvacı, boyacı, tuğlacı ve bunların altında düşüp ölen işçiler var. Tuğlacıyı denetleyen kim? Tuğlacı ustası… Sıvacıyı denetleyen ki? Sıvacı ustası… Yani bunları denetleyen taşeron, müteahhit bile yok başta. Müteahhidi denetleyen mimar yok, mühendis yok. Bu nedir bu bakanlığın en altındaki adam çalışır, ortada Bakan yok, müdür yok, hiç kimseye yok e odacı kaza yaptı, öldü sorumlu kimdir?
Şimdi en baştaki kişi kim? Mimar, mühendis… Mimar, mühendis kimi denetleyecek? Müteahhidi. Müteahhit var mı? Sen gördüysen ben de gördüm. Müteahhit yok, taşeron yok.Tuğlacı, sıvacı, işçisi var. E neyi denetleyeceksiniz? Ben her gün denetmen yollasam ne yazar? Bıraktım her şeyi sizin yaptıracağınız binanın güvenliği nerede?

Demek ki sistemi sadece oraya gidip, yerinde baret takıp görmek değil dediğimde olay budur anlatmaya çalıştığım. Bunun kökten ve tümüyle çözülmesi lazım.

Bizim devletin çıkardığı bir birim fiyat tablosu var. Ben bunları korkmadan konuşuyorum. Herkes konuşsun.  Kim çıkarır bu fiyatı İnşaat Dairesi ve K.T Mimar ve Mühendisleri Odası. Diyor ki; 1 metre kare inşaat bin TL. 100 bin metre kare inşaat 100 bin TL. İhaleye çıkıyoruz, 65 bin 70 bin’e ihale gidiyor. Ben özelde çalışırken, devlete hiç iş yapmadım çünkü batacağımı biliyordum. Babam yaptı, battı, biliyorum. Herkes o müteahhidin yaptığı o işten para kazandığını zanneder. O da ayrı bir sorun. Eğer bir birim fiyatı çıkıyorsa, bütün ihaleler bu birim fiyatına kar marjı yüzde 20 ise ve ihale yüzde 25-30’un altında gidiyor burada başka bir hata var. Ya çıkardığın birim fiyatı yanlıştır, ya yapılan ihaledeki verilen fiyat yanlıştır. Böyle düşük fiyat veren ne yapar? İşçinin sigortasını, ihtiyat sandığını yatırmamaya, gerekli tedbirleri alamamaya ondan sonra da vay adam suçlu… Yok ama suçu biz de işliyoruz.

Biz bakanlık olarak yapacağımız çalıştaydan sonra hangi konularda ne gibi destekleme yapmamız lazım ona karar vereceğiz. Bu konuyu teşviklendireceğiz.

• Sistemler ağır işliyor pratikte ne yapılabilir?
• Ersan SANER:
45 yıllık sistemi 45 günde çözmeniz mümkün mü? Ama sıkı denetim yapmaya çalışıyoruz, ihbarları anında değerlendiriyoruz.


“Sosyal sigorta korkulacak durumda değil”

• Sosyal sigortalar ‘battı’ deniliyor. Sürekli Bakanlar Kurulu kararları ile de sosyal sigortalar çeşitli bankalardan borçlandırılıyor. Nedir sosyal sigortaların durumu?
• Ersan SANER:
Sosyal sigortalar şu an konuşulduğu gibi korkulacak bir durumda değil. Ancak sosyal sigortaların borcu var mı? Evet var. 236 milyon TL borcu var. 2015 sonu itibarıyla 84 bin 793 kişi prim yatırıyor.

Artık devletten emekli olmak ortadan kalktı ve dolayısıyla devletten çalışma hayatına katılan herkes artık sosyal sigorta emeklisi olacak. Onun için bu sistem kendi içerisinde açığını kapatacak. Yalnız sistemin en büyük sorunlarından biri bugüne kadar yapılan en büyük yanlış 12 prim toplayıp, 13 maaş ödemesidir. Bu çok ciddi bir sıkıntı yaratır. Her yıl 65 milyon TL’dir her ödeme. Yani sizin topladığınız karşılasa ödemelerinizi, yıl sonunda daha fazla toplayamazsanız 65 milyon TL açık vereceksiniz.

230 milyonu düşündüğünüzde aslında 4 yıl 13’ncü maaşı ödemeseniz bu fark biter. Yani o kadar da korkulacak boyutta değil sigortaların borcu. Ama ben 4 yıl 13’ncü maaş ödemeyeceğim demiyorum. Sadece ölçeği anlatmak için söylüyorum.


Fotoğraflar: Didem MENTEŞ

Bu haber toplam 3849 defa okunmuştur