1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Arıcılar: “Teşvikler daha da artmalı”
Arıcılar: “Teşvikler daha da artmalı”

Arıcılar: “Teşvikler daha da artmalı”

Sektörde pazar sıkıntısı yaşadıklarını söyleyen üreticiler, ülkeye ithal edilen bal nedeniyle satış yapamadıklarını ve ürünlerin ellerinde kaldıklarını ifade etti

A+A-

Arıcılık sektöründeki üreticiler verilecek teşviklerin yeterli olmadığını, daha da artırılması gerektiğini savundu 

30 kovan ve üzeri arılı kovana sahip arıcılık işletmelerine işletme başına toplamda 3 bin TL’yi aşmamak kaydı ile teşvik verilmesi kararı üreticileri memnun etmedi. Üreticilerin bazıları ise verilecek teşviklere 30 kovan ve üzeri sınırı konulmasını doğru bulmadı. 

Ayşe GÜLER

30 kovan ve üzeri arılı kovana sahip arıcılık işletmelerine işletme başına toplamda 3 bin TL’yi aşmamak kaydı ile teşvik verilmesi kararı üreticileri memnun etmedi.
Sektöre verilecek teşviklerin artması gerektiğini savunan üreticiler, bunun yanı sıra sektörün doğrudan gelir desteği kapsamına alınmasının şart olduğunu belirtti.
Üreticilerin bazıları ise verilecek teşviklere 30 kovan ve üzeri sınırı konulmasını doğru bulmadı. 
Teşviklerden yararlanabilmek için 1 Nisan’dan itibaren Hayvancılık Dairesi’ne başvuruda bulunmaları gereken üreticiler, YENİDÜZEN’e konuştu, sıkıntılarını ve taleplerini anlattı.
Öte yandan Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği Mali Sekreteri Hasan Kozok, arıcılık sektörüne verilmesi planlanan teşviklerin yeterli olmadığını savundu.
Kozok, teşviklerin artırılması gerektiğini, bunun yanı sıra arıcılık sektörünün de doğrudan gelir desteğine dahil edilmesinin şart olduğunu belirterek, sektördeki sıkıntıların bu şekilde ortadan kalkacağını kaydetti.

İthal bal en büyük sorun…
Üreticiler, Kuzey Kıbrıs’a ithal edilen balın sektördeki en büyük sıkıntılar arasında yer aldığını savundu.
2013 yılında ülkeye 205 ton bal ithal edildiğini, bu nedenle ürünlerin iç piyasada satılamadığından dert yanan üreticiler, Pazar konusunda da sıkıntı yaşadıklarını belirtti.
Üreticiler, Türkiye dahil hiçbir ülkeye bal ihraç edemediklerini ifade etti.

Sektöre ilgi artıyor
Öte yandan arıcılık sektörüne olan ilginin her yıl arttığını dile getiren üreticiler, özellikle üniversite mezunu gençlerin bu alana yoğunlaştığını belirtti.
Üreticiler, birçok gencin geçimini arıcılık yaparak kazandığını kaydetti.

---------------------------------------------------------

Arıcılar Birliği Mali Sekreteri Hasan Kozok: “Arıcılık sektörü doğrudan gelir desteğine dahil edilmeli”

Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği Mali Sekreteri Hasan Kozok, arıcılık sektörüne verilmesi planlanan teşviklerin yeterli olmadığını savundu.
Kozok, teşviklerin artırılması gerektiğini, bunun yanı sıra arıcılık sektörünün de doğrudan gelir desteğine dahil edilmesinin şart olduğunu vurguladı.
Sektördeki sıkıntıların bu şekilde ortadan kalkacağını belirten Kozok, söz konusu durum nedeniyle arıcılıkla uğraşan kişilerin mağduriyet yaşadığını kaydetti.
“Sene kurak geldiği zaman tarımla uğraşan kişiler, Tarım Sigorta Fonu’ndan parasını alıyor. Ancak arıcılıkla uğraşan kişiler, bunu yapamıyor” diyen Kozok, en büyük taleplerinin doğrudan gelir desteğine arıcılığın katılması olduğunu aktardı.

“Profesyonel ve amatör arıcılık birbirinden ayrılmalı”
Kozok, profesyonel arıcılık ile amatör arıcılığın birbirinden ayrılması gerektiğini belirtti.
Teşviklere bu nedenle 30 kovan ve üzeri konulduğunu belirten Kozok, “Eğer birileri bu işi profesyonelce yapıyorsa farklı olmalı, amatörce yapıyorsa farklı olmalı”  şeklinde konuştu.

“Balımız, kalite olarak dünyada ilk 3 arasında”
Kozok, Türkiye’deki arıcılığı çok başarılı bulmadığını, Türkiye’den ithal edilen balların çok da kaliteli olmadığını savundu.
Kıbrıs’ta üretilen balların kalite açısından dünyada ilk 3 içerisine girdiğini dile getiren Kozok, “Geçtiğimiz yıl Güney Kıbrıs’taki bir arıcı Ukrayna’da yapılan bir etkinlikte dünya birincisi geldi. Kıbrıs balı çok kalitelidir. Eğer dışarıya açılabilme imkanımız olsa, bizim balımız çok değerlidir” şeklinde konuştu.

“Arıcılık bir sevdadır…”
Yılda 2 veya 3 kez arılardan bal alındığını belirten Kozok, ekonomik bal alınabilmesi için kolonilerin çok sağlıklı olması gerektiğini dile getirdi.
Kozok, arıcılığın zor bir meslek olduğunu ifade ederek, arıların çok kolay çoğalabilen ama ayni zamanda da çok kolay yok olabildiğine değindi.
“Arıcılık sadece maddi bir gelir kaynağı olarak görülmemelidir. Arıcılık bir sevdadır” diyen Kozok, “Arının dünyasını görebilen hayatın ne olduğunu anlar. Ben arıcılığa başladıktan sonra huzur buldum” dedi.
Kozok, çiçeklerin olmadığı ve kurak geçen yazda arıların iki veya üç günde bir kontrol edildiğini belirterek, özellikle bahar döneminde arılara her gün bakılması gerektiğini söyledi.

“Yoğunluk Güzelyurt bölgesinde”
Kozok, faal olmayan üyelerle birlikte birliğin 450 üyesinin bulunduğunu söyledi.
Kozok, arıcılığın özellikle Güzelyurt bölgesinde yoğunlaştığını belirterek, diğer bölgelerde de arıcılık yapan kişilerin bulunduğunu dile getirdi.
Birliğin 2002 yılından itibaren faaliyet gösterdiğini ifade eden Kozok, birlik kurulmadan önce Güzelyurt’ta arıcılık yapan kişilerin kendi aralarında dernek kurduğundan bahsetti.

“Arıcılar da doğrudan gelir desteğinden yararlanmalı”
Kozok, sektördeki sorunlara da değindi. Geçtiğimiz yıl mevsimlerin kurak geçmesi nedeniyle arıların telef olduğunu ifade eden Kozok, hayvancı ve çiftçilerin doğrudan gelir desteğinden yararlandığını ancak arıcıların bu destekten yararlanamadığını belirtti.

“Gençlerin arıcılığa ilgisi çoğalıyor”
Son dönemde üniversite mezunu gençlerin arıcılık sektörüne ilgi duymaya başladığını dile getiren Kozok, geçimlerini arıcılıkla sağladığını, bu yüzden de doğrudan gelir desteğinin kendileri için oldukça önemli olduğunu dile getirdi.
Kozok, sektörde profesyonel yapılan arıcılığın yanı sıra amatörce arıcılık yapan kişilerinde bulunduğunu belirtti.

“Balın azlığı veya çokluğu mevsime göre değişiyor”
Kozok, her yıl elde edilen balın azlığı veya çokluğunun mevsime bağlı olarak değiştiğini dile getirerek, “Eğer kurak bir mevsim geçiyorsa, üretilen balda da düşüş yaşanır” dedi.

“2013’te 205 ton bal ithal edildi”
Sektördeki en önemli sıkıntılardan başında ithal balın olduğunu vurgulayan Kozok, 2013 yılında 205 ton balın yurt dışından ithal edildiğini kaydetti.
Kozok, ithal edilen bal nedeniyle üreticinin elindeki balları satamadığını ve zarara uğradığını belirtti.
Son dönemde ithal bal ile ilgili denetimlerin sıkı bir şekilde yapıldığını kaydeden Kozok, bu yüzden de ithal edilen bal miktarlarında düşüş yaşandığını belirtti.
Kozok, ayrıca birlik olarak ülkeye ithal bal getirilmesine karşı olduklarının altını çizerek, “Ülkeye ithal bal geldiğinde, üreticimizin elinde bal kalıyor ve yok pahasına ürününü satıyor. 2014’te daha az bal ithal edildiği için üretici elinden balını çıkarabildi. Tarım Bakanlığı da bizimle ayni fikirde” dedi.

Pazar sıkıntısı…
Kozok, ülkede üretilen balların sadece iç piyasa ve Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında satılabildiğini, yurt dışına ihraç edilemediğini ifade ederek, sektörde pazar konusunda sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi.
“Bizim malımızın Türkiye’ye girmesi yasak. Bu yüzden Türkiye’ye de bal ihraç edemiyoruz” diyen Kozok, “Ancak Türkiye’nin balı ülkemize ithal ediliyor” şeklinde konuştu.

-----------------------------------------------------------

ÜRETİCİLER NE DEDİ?

Hüseyin Derleyen:  “ 30 kovan ve üzerine teşvik verilmesini doğru bulmuyorum. Bence teşvik verilmesi gereken kişilerin 30 kovandan az kovana sahip olan kişilerdir. Dar gelirli veya emekli kişilerin teşvike ihtiyacı vardır. 30 kovan ve üzerindeki kişilerin teşvike ihtiyacı yoktur, onlar zaten belli bir gelire sahip olan kişilerdir. Bu işi 5 senedir yapıyorum. Çok zahmetli ve zaman isteyen bir iş…”

Mustafa Türkkav: “15 yıldır hobi olarak yaptığım arıcılığı ticarete çevirdim. Benim 70 veya 80 tane arı kovanım bulunuyor. Zor bir işle uğraşıyoruz. Biz arı ile yatıp arı ile kalkıyoruz. İşi bilmeyen kişilere arıcılık her zaman kolay geliyor. Bazı günler sabah gidip, akşam eve dönüyorum. Arıcılık sektörüne teşvik verilecek. Ama 30 kovan ve üzerindeki kişilere teşvikin verileceği söylendi. Bence sınır konulması yanlış. Kovan sayısına göre teşvikin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öte yandan arıcılık sektörü de doğrudan gelir desteğine dahil edilmeli. Bu yüzden mağduriyet yaşıyoruz. Avrupa Birliği standartlarında üretim yapmaya çalışıyoruz. Ancak ülkeye ciddi miktarda ithal bal geliyor. Bu durumda üreticinin ürünlerinin elinde kalmasına neden oluyor. Biz bal üretiyoruz ancak dışarıdan bal gelmeye devam ediyor.”

Bu haber toplam 3485 defa okunmuştur