1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. 12 Mart Dünya Böbrek Günü...
12 Mart Dünya Böbrek Günü...

12 Mart Dünya Böbrek Günü...

Kıbrıs’ın kuzeyi, son dönem böbrek hastası oranıyla Avrupa’da ikinci

A+A-

 

Kuzey Kıbrıs’ta sürekli artan böbrek hastalıkları, bir halk sağlığı sorunu olarak nitelendiriliyor. Kontrol altına alınmayan uzun süreli diyabet, fazla tuz kullanımı ve yüksek tansiyon, yanlış kullanılan ilaçlar böbrek hastalıklarını tetikleyen etkenler arasında. Hastalığın Kuzey Kıbrıs’taki tablosunda, kalıtımsal etkenler ise dünya ortalamasının iki katı...

Son 10 yılda, 5 evreli böbrek yetmezliğinin son evresinde gelip hemodiyaliz tedavisi alan hasta sayısı 3 kat aratarak 180’e ulaşırken; Kuzey Kıbrıs son dönem böbrek yetmezliği hastalarının oranıyla Avrupa’da ikinci sıraya yükseldi.

Yapılan bir araştırmaya göre, son dönem böbrek yetmezliği hastalarının görülme sıklığı İngiltere’de 1 milyonda 100 iken, bu oran Kuzey Kıbrıs’ta 1 milyonda 263.

Hastalığın son evresindeki hastaların böbrekleri yüzde 15’in altında çalışıyor ve hastalar haftada 3 kez hemodiyaliz cihazına bağlanarak yaşam sürüyor. Zorlu ve pahalı bir tedavi olan hemodiyaliz hizmeti, Lefkoşa ve Mağusa’daki devlet hastanelerinde veriliyor. Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nde hazırlanan servis ise henüz hizmete girmedi.

Türkiye’de veya Güney Kıbrıs’ta böbrek nakli olmuş 100 hasta bulunuyor.

Cumhuriyet Meclisi’nden geçen yıl geçen organ nakliyle ilgili yasanın hazırlıkları devam eden tüzüklerinin onaylanmasıyla, Kuzey Kıbrıs’ta da organ nakli yapılabilecek.

Böbrek rahatsızlıkları her yaş grubunda görülebiliyor, ancak dünyadaki böbrek hastalarının yaş ortalaması 60; Kuzey Kıbrıs’taki ortalama ise 59.

Hastaların yaşamlarını yitirmelerindeki en önemli sebep ise kalp rahatsızlıkları…

Normal bir insan vücudunda iki tane bulunan ve en çok bilinen görevi kanı atık maddelerden temizleyerek idrar yoluyla vücuttan atılmasını sağlamak olan böbreklerin; kan hormonu yapımı, D vitaminini aktif hale getirme, tuz dengesini ayarlama gibi işlevleri de var.

YARIN DÜNYA BÖBREK GÜNÜ...

12 Mart Dünya Böbrek Günü bu yıl dünyada “Herkes için böbrek sağlığı” temasıyla 10. kez kutlanacak.

Lefkoşa'da da yarın saat 11.00'de Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ile Diyaliz ve Böbrek Hastaları Dayanışma Derneği organizasyonuyla hastaneden Sağlık Bakanlığı’na bir yürüyüş düzenlenecek.

Akşam saat 19.30'da ise Tabipler Birliği lokalinde, açılış konuşmasını Dr. Deren Oygar'ın yapacağı, Ankara Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Neval Duman ve Prof. Dr. Gökhan Nergizoğlu'nun konuşmacı olarak katılacağı panel yapılacak.

BESİM: "FARKINDALIK VE KORUYUCU HEKİMLİK"

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Filiz Besim, yarın yapılacak yürüyüşle amaçlarının, böbrek hastalıklarıyla ilgili farkındalığı artırmak ve koruyucu hekimliği vurgulamak olduğunu söyledi.

Besim, böbrek hastalarını da yakından ilgilendiren organ nakliyle ilgili yasanın yürürlüğe girdiğini ancak tüzüklerin henüz onaylanmadığını belirterek, Sağlık Bakanlığı'ndan sürecin hızlandırılmasını isteyeceklerini bildirdi.

Besim, Kuzey Kıbrıs’ta artan böbrek hastalıklarının, sağlık planlamasında dikkate alınmasını istediklerini vurgulayarak, ayrıca şu anda tek olan nefrolog sayısını artırmak için de hekimlerin bu dalda ihtisas yapmasının özendirilmesinin şart olduğunu belirtti.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Hemodiyaliz Servisi'nin zorluklar içinde hizmet verdiğini kaydeden Tabipler Birliği Başkanı Dr. Filiz Besim, bu servisin bakımının, cihazların yenilenmesinin ve teknik sürdürülebilirliğinin hastalar için hayati olduğuna dikkat çekti.

10 YILDA YÜZDE 17 ARTACAK

Uluslararası Nefroloji Birliği ve Uluslararası Böbrek Vakıfları Federasyonu'nun verilerine göre, dünya nüfusunun yüzde 10'unda böbreklerde farklı düzeylerde hasar var ve gelecek 10 yıl içinde böbrek hastalığı yüzde 17 artacak küresel bir halk sorunu...

"BİR BARDAK SU İÇİN, BİR BARDAK DA İKRAM EDİN"

Dünya Böbrek Günü İzleme Komitesi IFKF Eşbaşkanı Prof. Guillermo Garcia Garcia, "Dünya Böbrek Günü’nde bir bardak su için, bir bardak da ikram edin" çağrısı yaptı. Garcia, mesajında "Daha sağlıklı bir yaşam tarzına adım atmak, açıkça riskleri azaltıcıdır ve erken teşhis ve tedavi ile böbrek hastalığının ilerlemesi durdurulabilir veya yavaşlatılabilir. Yaymak istediğimiz mesaj budur" dedi.

DR. OYGAR: "DİYALİZ HASTASI SAYISI 2004'TE 55'Tİ, BUGÜN 180"

Dünya Böbrek Günü nedeniyle TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Hemodiyaliz Servisi Sorumlusu Nefrolog Dr. Düriye Deren Oygar, böbrek hastalıklarının ülkedeki yaygınlığı, nedenleri ve yapılması gerekenler üzerinde durdu.

Kuzey Kıbrıs’ta sürekli hizmet veren tek nefrolog olan Dr. Düriye Deren Oygar, Böbrek Günü’nün amacının insanların böbrek hastalıklarıyla ilgili farkındalığını artırmak olduğunu vurguladı.

Dr. Oygar, böbrek hastalarının tüm dünyada olduğu gibi, Kuzey Kıbrıs’ta da sürekli arttığını ifade ederek, eğitimini tamamlayıp yurda döndüğü 2004’te 55 olan hemodiyaliz hastası sayısının bugün 180’e, periton diyalizi (karın boşluğundan yapılan diyaliz) hastası sayısının da 40’a ulaştığını bildirdi.

NAKİL YAPTIRAN 100 HASTA VAR

Türkiye’de veya Güney Kıbrıs’taki hastanelerde böbrek nakli olmuş 100 hasta bulunduğunu söyleyen Deren Oygar, böbrek hastalıklarının 5 evreden oluştuğunu; “hemodiyaliz, periton diyalizi ve transplantasyon hastalarının” böbreğin son dönem yetmezliği hastalıklarını yaşayan hastalar olduğunu anlattı.

Böbrek yetmezliğinin, böbrek hastalıklarından sadece biri olduğunu ifade eden Oygar, “Diyaliz ve transplantasyon tedavisindeki hastalar, böbrek yetmezliğinin sadece yüzde 1’ini oluşturur. Hastaların yüzde 99’u diğer evrelerdedir” dedi.

BÖBREK HASTALIKLARININ NEDENLERİ

İlerleyen bir hastalık olan böbrek hastalıklarında ilk evrelerin de önem taşıdığını ve hastanın son evreye ilerlemesini yavaşlatmak için tedavinin büyük önem taşıdığını kaydeden Dr. Oygar, hastalığın sebeplerini ise; “diyabet, yüksek tansiyon, yanlış kullanılan ilaçlar -özellikle ağrı kesiciler-, iltihabik hastalıklar ve kalıtım” olarak sıraladı.

“Özellikle kontrol altına alınmayan uzun süreli diyabet, böbrek yetmezliğine neden olur” diyen Oygar, fazla tuz kullanımının ve kan basıncının ayarlanamamasının da böbrek yetmezliğine yol açtığı uyarısında bulundu.

Oygar, Kuzey Kıbrıs’ta kontrolsüz ve yanlış ilaç kullanımının fazla görüldüğünü söyleyerek, bunun da hastalığın nedenleri arasında yer aldığını vurguladı.

Avrupa’da kalıtımsal sebeplere bağlı böbrek hastalarının tüm böbrek hastalıkları içindeki oranı yüzde 5’ken, Kuzey Kıbrıs’ta yapılan bir araştırmada oranın yüzde 11’e kadar yükseldiğinin görüldüğünü bildiren Dr. Oygar, “Küçük bir ülke olduğumuz için genetik havuzu küçüktür ve yıllardan gelen bazı genler halen taşınmaktadır” dedi.

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİĞİNİN KUZEY KIBRIS'TA GÖRÜLME SIKLIĞI MİLYONDA 263

Nefroloji Uzmanı Dr. Deren Oygar'ın, 2011’de İngiltere’deki University College London’dan bazı doktorlarla beraber yaptığı ve “Kıbrıslı Türklerdeki son dönem böbrek yetmezliği insidansı: Toplumsal bir çalışma” başlıklı çalışmasının verilerine göre, Kuzey Kıbrıs’ta son dönem böbrek yetmezliği görülme sıklığı milyonda 263.

Oygar, Türkiye’de de buna yakın bir rakam varken, İngiltere’de milyonda 100 bulunduğunu ve bu sonuca göre, son dönem böbrek hastalıklarında Türkiye’nin Avrupa’da birinci, Kuzey Kıbrıs’ın ise ikinci sırada yer aldığını söyledi.

“EVRE 1-4 ARASI 30 BİN HASTA… FARKINDA OLMAYANLAR DA VAR”

Oygar, bu rakamın oldukça yüksek olduğuna işaret ederek, özetle şöyle konuştu:

“Bunlar sadece son dönem böbrek hastaları. Genel kayıt sistemlerinden biliyoruz ki son dönem böbrek yetmezliği hastaları, tüm böbrek hastalarının yüzde 1’ini oluşturuyor. Bu durumda 2015 itibarıyla 180 hemodiyaliz, 40 periton olmak üzere, toplam 320-350 arası son dönem böbrek yetmezliği hastamız var. Bu da demektir ki dışarıda dolaşan evre 1-4 arasında 30 bin civarında böbrek hastamız var. Bu verilere göre böbrek hastalıkları bir halk sağlığı problemidir ve hastalığının farkında olmayan da vardır.”

Dr. Oygar, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ndeki nefroloji polikliniğine gelen toplam hasta sayısının 1500 civarında olduğunu, hastalar arasında sadece böbrek yetmezliği değil, başka sorunları olanlar da bulunduğunu, ancak bu hastalardan bin tanesinin kronik böbrek hastalığı dedikleri evre 1-4 arasındaki hastalar olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.

Dr. Deren Oygar, Türkiye’de yapılan bir çalışmaya göre, her 7 kişiden birinin kronik böbrek hastası olduğunun ortaya çıktığını; bunun çok yüksek bir rakam olduğunu ifade ederek, Kuzey Kıbrıs'ta da benzer bir çalışma yapmak için girişimleri bulunduğunu belirtti.

HALK SAĞLIĞI PROBLEMİ

Oygar, tüm bu verilerin böbrek hastalıklarının bir halk sağlığı problemi olduğunu gösterdiğine dikkat çekerek, 12 Mart Dünya Böbrek Günü’nde, farkındalık yaratmak istediklerini söyledi.

Son dönem böbrek yetmezliği grubuna ilerleyebilecek bir risk grubu bulunduğunu, bu ilerlemeyi durdurup, insanların böbrek hastası olmaması için neler yapması gerektiğini bilmesi için çalıştıklarını kaydeden Oygar, “Çünkü böbrek yetmezliği hem hayat kalitesini bozan, hem hayat süresini kısaltan bir hastalıktır” dedi.

Oygar, böbrek yetmezliği yaşayan hastaların, başka hastalıklara oranla kalp hastası olma riskinin 20 kat fazla olduğunu, bu hastaların ölüm nedenlerinde de kalp ve enfeksiyonların ilk sıraları aldığını kaydetti.

UYARILAR... DİYABETE, TANSİYONA DİKKAT!

Hemodiyalizin çok pahalı bir tedavi olduğunu ve devlet için ekonomik bir yük oluşturduğunu ifade eden Oygar, vatandaşlara böbrek hastası olmamaları için şu uyarıları yaptı:

“Böbrek hastalıklarının en sık görülen nedeni diyabettir. Diyabet hastalarının sık sık kontrole gidip böbreklerini kontrol ettirmesi gerekir. Şeker kontrolünü iyi yaptırmalı. Aynı şekilde yüksek tansiyon hastalarının sık kontrol yapması gerekir.

İlaç kullanımlarının özellikle ağrı kesicilerin azaltılması gerekir. Kıbrıs’ta çok sık görüyoruz. Ben hiçbir ülkede bu kadar sık ağrı kesicilere bağlı böbrek bozukluğu görmedim.

Hastanede de tomografilerde kullanılan kontrastlar ve bazı ilaçlar da böbrek yetmezliğine neden olur. Tüm tıp camiasının, doktorların bunun farkında olup gerçekten zaruri hastalara bu tetkikleri yaptırması gerekir.

GÜNDE 5-6 GRAM TUZ YETERLİ

Ülkemizde tuz kullanımı çok yüksektir. ‘Tansiyonum düşük’ diyerek tuzu artırmamak lazım. Vücudun tuz ihtiyacı günlük 5-6 gramdır, tansiyon hastası için 3 grama düşmesi gerekir.”

Dr. Oygar, Türkiye’de olduğu gibi ekmeklere ve restoranlara tuz kontrolü getirilmesi gerektiğini belirterek, özellikle yemeklerine üstten tuz ekleyenleri bunu yapmamaları için uyardı.

BÖBREK NAKLİ

Oygar, böbrek yetmezliği sorunu yaşayanlar için böbrek naklinin hayat kurtarıcı olduğunu, böylece hastanın hayat süresinin ve hayat kalitesinin arttırılabildiğini, Meclis’ten geçen organ nakliyle ilgili yasanın tüzüklerinin hazırlandığını ve yürürlüğe girebilmesi için prosedürün devam ettiğini söyledi.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde organ nakli ameliyatlarının yapılabilmesi için gerekli donanımın tamamlanması yönünde de çalışmaların devam ettiğini kaydeden Oygar, önümüzdeki haftalarda Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’yle bir protokol imzalanacağı bilgisini verdi.

Böbrek naklinin, son dönem yani 5. evre böbrek yetmezliği olan hastalara uygulanabildiğini, diyalizdeki hastaların genellikle yüzde 40-60’ına uygun olduğunu anlatan Oygar, diyalize girmeyen bazı hastaların da nakil olabildiğini, ancak nakil böbreğinin de ömrünün sonsuz olmadığını ve bazı hastaların yeniden diyalize dönmelerinin gerekebildiğini anlattı.

KİMLER BÖBREK VEREBİLİR?

Nefroloji Uzmanı Dr. Deren Oygar, uygun tıbbi koşulları taşıyan dördüncü dereceye kadar akrabaların böbrek hastası yakınlarına bir böbreklerini verebileceğini; nakil operasyonunun 4 saat civarında sürdüğünü de ifade etti.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Hemodiyaliz Servisi’nin, hastalara acil durumlarda hizmet verilen pazar günleri dışında, haftanın 6 günü 3 vardiya halinde sabah 07.00’den gece 23.00’e kadar her vardiyada 22 hastaya hizmet verdiğini; her gün en az 66 hastanın buraya geldiğini kaydeden Oygar, hem yaşam süresi, hem de nüfus arttığı için, son dönem böbrek yetmezliği hastalarının sayısının da arttığını bildirdi.

Oygar, dünyada 10 yıllık sürede diyaliz hastalarının yüzde 100-150 arasında oranlarda arttığını; Kuzey Kıbrıs’taki artışın ise yüzde 150’nin üzerinde olduğunu ifade ederek, geleceğe dönük planlamaların önemini vurguladı.

Tüm dünyada olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da son 10 yılda hemodiyaliz hastasının 3 kat, periton diyalizi hastasının 8 kat arttığını bildiren Dr. Deren Oygar, “Nakil yapsanız da, yapmasanız da diyaliz hastası sayısı artıyor. Bizde 2004’te nakil yapılmış hasta sayısı 20 iken bugün 100’dür” diye konuştu.

SORUNLAR

Dr. Deren Oygar, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu ve Mağusa Devlet Hastanesi’nde hemodiyaliz servisi bulunduğunu, Mağusa’da da 40 hastaları olduğunu ve kendisinin belli aralıklarla orada da görev yaptığını ifade etti. Oygar, Girne’deki 24 hastanın ise halen Lefkoşa’ya geldiğini, çünkü Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nde hemodiyaliz servisi hazırlandığı ve personel yetiştirildiği halde, makine alım ihalesinin sonuçlanmadığını belirtti.

Lefkoşa’daki hemodiyaliz servisini genişletme çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Oygar, çünkü servisin tamamen dolduğunu ve çok sıkışık şekilde hizmet verdiklerini söyledi.

Uluslararası standartlara göre, enfeksiyon riskine karşı hemodiyaliz makinelerinde her hastanın etrafında 7 metrekarelik boşluk bulunması gerekirken buna uyulamadığını kaydeden Oygar, 5 hastaya 1 hemşire kuralına ise uyulduğunu ifade etti.

HASTALAR DOKTOR VE PERSONELDEN MEMNUN, BOZUK ALETLERDEN ŞİKAYETÇİ

TAK muhabirinin Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Hemodiyaliz Servisi’nde tedavi gören hastalarla yaptığı görüşmelerde hastalar; doktor, hemşire ve diğer personelden memnun olduklarını söylerken, cihazların sık arızalanmasından ve bazı yatakların kırık olmasından yakındı.

Hemodiyalizin zor ve uzun bir süreç olduğuna dikkat çeken hastalar, Sağlık Bakanlığı’nın bu servisle daha fazla ilgilenmesini istedi.

(T.A.K/Özgül Gürkut Mutluyakalı)

Bu haber toplam 3342 defa okunmuştur