1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Yasa dışı kürtaj’ davasında son tanıklar dinlendi
 ‘Yasa dışı kürtaj’ davasında son tanıklar dinlendi

‘Yasa dışı kürtaj’ davasında son tanıklar dinlendi

Girne’deki ‘yasa dışı kürtaj’ olayıyla ilgili dün son tanıklar dinlendi, davanın PI (ön tahkikat) duruşmaları tamamlandı

A+A-

 

• Dünkü duruşmada mahkeme huzuruna çıkan Ada Hospital’de çalışan Z.M isimli hemşire ile Ş.Ş isimli temizlik görevlisinin verdiği ifadeler kan dondurdu, davayla ilgili yeni ve ilginç detaylar ortaya çıktı.


• “ERGÜN SERDAROĞLU, ÇALIŞTIĞIM OTELE BENİ GÖRMEYE GELDİ”…28 Kasım 2014’ten beri Ada Hospital’de çalışan Ş.Ş, dava ile ilgili yargılanan Anestezi Uzmanı Dr. Rasiha Serdaroğlu’nun eşi UBP Milletvekili Ergün Serdaroğlu’nun yaklaşık 15 gün önce çalıştığı otelde kendisini ziyarete geldiğini açıkladı.


• “‘ÇOCUĞUN KAFASI BÜYÜK, ELİ AYAĞI KÜÇÜK’ DEDİLER AMA ÖYLE DEĞİLDİ”…Davanın en önemli tanıkları arasında yer alan ve 8.5 aylık bebeği ameliyathanede gören Z.M isimli hemşire, “Ameliyathanede Fahri beyin elinde çocuk vardı, çocuk hasta değildi. ‘Kafası büyük, eli ayağı küçük’ dediler ama bana göre öyle değildi. Çocuğa bir şey yaptılar, göbekten iğne yaptılar. Çocuğun gözü kapalı ve kasılıydı… Ameliyat masasında Fahri bey ile Taner bey vardı… Ayşegül’ün eline verdiler, onu görünce dışarıya çıktım…”


• AĞIR CEZAYA HAVALE EDİLİP EDİLMEYECEĞİNE KARAR VERİLECEK… Öte yandan davanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilip, edilmeyeceğine karar verilmek üzere duruşma 29 Temmuz Cuma saat 13.00’e ertelendi.

Ayşe GÜLER

Kamuoyunda büyük yanı uyandıran, Girne’deki ‘yasa dışı kürtaj’ olayıyla ilgili dün son tanıklar dinlendi, davanın PI (ön tahkikat) duruşmaları tamamlandı.

Mahkeme huzuruna çıkan Ada Hospital’de çalışan Z.M isimli hemşire ile Ş.Ş isimli temizlik görevlisinin verdiği ifadeler kan dondurdu, davayla ilgili yeni ve ilginç detaylar ortaya çıktı.

28 Kasım 2014’ten beri Ada Hospital’de çalışan Ş.Ş, dava ile ilgili yargılanan Anestezi Uzmanı Dr Rasiha Serdaroğlu’nun eşi UBP Milletvekili Ergün Serdaroğlu’nun yaklaşık 15 gün önce çalıştığı otelde kendisini ziyarete geldiğini açıkladı.

Davanın en önemli tanıkları arasında yer alan ve 8.5 aylık bebeği ameliyathanede gören Z.M isimli hemşire ise 5 ila 15 Ocak tarihleri arasında Türkiye’den bir çiftin hastaneye geldiğini, kadının 8.5 aylık hamile olduğunu söyledi.

Aynı gün ameliyata girdiklerini belirten hemşire, “Ameliyathanede Fahri beyin elinde çocuk vardı, çocuk hasta değildi. ‘Kafası büyük, eli ayağı küçük’ dediler ama bana göre öyle değildi. Çocuğa bir şey yaptılar, göbekten iğne yaptılar. Ameliyat masasında Fahri bey ile Taner bey vardı… Ayşegül’ün eline verdiler, onu görünce dışarıya çıktım…” şeklinde konuştu.

Öte yandan davanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilip, edilmeyeceğine karar verilmek üzere duruşma 29 Temmuz Cuma saat 13.00’e ertelendi.

Dünkü duruşmayı tanıkların aileleri de takip etti, duruşmaya girmeden önce tanık Ayşegül İşbilen fotoğraf çekmeye çalışan gazetecilere ağır hakaretler etti. 

Temizlik görevlisi Ş.Ş: “Ergün Serdaroğlu, çalıştığım otelde ziyaretime geldi”

İddia Makamı, dünkü duruşmada 10. tanık olarak hastanede temizlik, bakım, çamaşır, bulaşık gibi işleri yapan temizlik görevlisi Ş.Ş’yi mahkemede dinletti.

28 Kasım 2014’ten beri Ada Hospital’de çalışan Ş.Ş, dava ile ilgili yargılanan Anestezi Uzmanı Dr. Rasiha Serdaroğlu’nun eşi UBP Milletvekili Ergün Serdaroğlu’nun yaklaşık 15 gün önce çalıştığı otelde kendisini ziyarete geldiğini açıkladı.

Davayla ilgili yeni detayların ortaya çıktığı Ş.Ş’nin mahkemede verdiği ifade şöyle:
“Ada Hospital’de genel temizlik, bakım, çamaşır, bulaşık, ütü gibi işler yapıyordum. 28 Kasım 2014’ten beridir hastanede çalışıyordum. Gördüğüm kadarıyla ilk başlarda yaptıkları işlemin adı sonlandırmaymış. Yasal olmayan bir işlemmiş… Bunu öğrendiğimde Mehmet beye çıktım, istifa ettiğimi söyledim. 3 kez istifaya başvurdum, 2015 yılı Mayıs ayında da işten çıkacağımı söyledim. Böyle bir şeyin ilk başta gerçek olmadığını düşündüm. Ancak daha sonra kafamda bir şeyler… Anneler var, bebekler yok. Bazı şeyleri netleştirdiğimde aileme söyledim, onlar da hemen ‘oradan çık’ dediler, benim düşündüğümü düşündüler.

Başka işlere başvurdum, o işlerden cevap gelmesi için bekledim. Emin olmak için bekledim”

Yarım kalan temizlik hikayesi…

“Yarım kalan bir temizlik hikayesi var… En son tamamen açığa çıktı, doğru düşündüğümü anladım. Ben değil, diğer temizlikçi alt katları temizliyordu. Beni arayıp, ameliyathaneye çağırdılar. Diğer temizlik görevlisi fenalaşmış, o yüzden temizliğe benim devam etmem gerekiyormuş. Genel olarak temizlenmişti, ancak yerlerde bir şeyler vardı onları temizledim, aşağıya indim”

“Çok güzel bir kız çocuğuydu…”

“Dışarıda çöpleri atarken, mutfak tarafından sesler geldi. O tarafa yöneldim. Z.M isimli hemşire ağlıyordu. ‘Çok güzel bir bebekti, bana verin dedim vermediler’ diyordu… Z.M isimli hemşire, başı büyük olduğu için bebeğe göbeğinden iğne yaptıklarını, bebeğin morardığını söyledi. Bu sırada Ayşegül İşbilen geldi, bebeğin başının büyük olduğunu söyledi. Beni de uyardı. O sırada Z.M isimli hemşire, bebeğin başının büyük olmadığını, çok güzel bir kız çocuğu olduğunu söyledi. Sonra giderek, ağlamaya başladım. Beddua ederek yukarıya çıktım, üzerimi değiştim.”

“Aziz Dağgün’ü siyah bir poşetle giderken gördüm”

“Buzdolabında bir şey gördüm. Normalde yukarıda dolaplarda bulunan yeşil hasta bezi vardı, kare şeklinde katlanmış olarak dolabın içindeydi. İlk, ne olduğunu anlamadım. Sonra tekrar dışarıda ilaç buldum, dolaba koyarken onun dolapta olmadığını gördüm. Aziz Dağgün’ü siyah bir poşetle giderken gördüm. Normalde odaya girmez ama o gün ameliyathanenin kapısındaydı. Bu olay, hastane kapanmadan 1 ay önce oldu…”

“15 gün önce, Rasiha hanımın eşi benim ziyaretime geldi…”

“Bu konularla ilgili toplantı yapıldı.  Ayşegül İşbilen’in elinde bir defter vardı, yeni düzenlemeler yapmışlar… Hemşirelere bir şey sorulmayacak, müdahale edilmeyecek, hastalarla konuşulmayacak gibi şeyler konuşuldu. Bunları Ayşegül söyledi. Toplantıda beddua ettiğim için uyarıldım. Hastane içerisinde kimse kimseye beddua etmeyecek dendi, isteyen bizimle çalışır, istemeyen gider dendi…

Operasyonlara Taner bey, Fahri bey ve Ayşegül hanım katılırdı. Hamile kişileri gördüğüm oldu. Bayağı gebelikleri büyük olanlar vardı ama sonra bebek yoktu. Yaklaşık 15 gün kadar önce, Rasiha hanımın eşi, çalıştığım otelde ziyaretime geldi. Beni, müdürlerin lobisine gönderdiler. Bana, ‘bir milletvekili seni görmek istiyor’ dediler…”

-----------------------------------------------

Ada Hospital’de hemşire olarak çalışan Z.M: “‘Kafası büyük, eli ayağı küçük’ dediler ama bana göre öyle değildi. Çocuğa iğne yaptılar…”

Temizlik görevlisinin ardından son tanık olarak Ada Hospital’de hemşire olarak çalışan Z.M, mahkemede dinlendi.
Davanın en önemli tanıkları arasında yer alan ve 8.5 aylık bebeği ameliyathanede gören Z.M isimli hemşirenin ifadesi kan dondurdu.

Hemşire, 5 ila 15 Ocak tarihleri arasında Türkiye’den bir çiftin hastaneye geldiğini, kadının 8.5 aylık hamile olduğunu söyledi.

Aynı gün ameliyata girdiklerini belirten hemşire, “Ameliyathanede Fahri beyin elinde çocuk vardı, çocuk hasta değildi. ‘Kafası büyük, eli ayağı küçük’ dediler ama bana göre öyle değildi. Çocuğa bir şey yaptılar, göbekten iğne yaptılar. Ameliyat masasında Fahri bey ile Taner bey vardı… Ayşegül’ün eline verdiler, onu görünce dışarıya çıktım…” şeklinde konuştu.

Bebeğin annesinin kendisine down sendromlu olması nedeniyle çocuğu aldırdığını söylediğini de aktaran Z.M’nin ifadesi şöyle:
“ 15 Temmuz 2014’te Ada Hospital’de hemşire olarak çalışmaya başladım. Fahri Bey, müdahalelere Ayşegül hemşire ile girerdi, küçük kürtaj operasyonlarına ben de girerdim. Sonlandırmalar için dışarıdan ekip çağrılırdı. Ameliyatlara Ayşegül hanım, Fahri bey, Taner bey ve Rasiha hanım girerdi.

2015 yılı Mayıs ayında doğum iznine çıktım. 4 ay izindeydim. Eylül ayında tekrar işe başladım. Ondan sonra tekrar işten durdurdular, tarihi hatırlamıyorum. Aralık ayında yeniden işe başladım. Gece nöbetlerinde hasta olmadığı günlerde ben duruyordum, yatılı hasta olduğunda diğer hemşireler kalıyordu. Hastanede küçük kürtajlar olurdu. Sonlandırma ameliyatı da yapılıyordu, büyük kürtajlar…”

“Ocak ayında, Türkiye’den 8.5 aylık hamile bir kadın hastaneye geldi…”

“Ocak ayının 1-15 tarihleri arasında Türkiye’den bir çift geldi, taksiyle… Kadın, 8,5 aylık hamileydi. Fahri beyin odasına gittiler, arkasından Ayşegül hanım içeri girdi. Saat 15.00-15.30 arasında hastayı alarak Ayşegül hanımla birlikte yukarıya çıktık. Ayşegül, dosyayı açtı. İsmini soy ismini yazdı. Bu arada ben de ameliyathaneye gittim, hazırlıkları yaptım. Ayşegül, arkamdan içeriye girdi, her şeyin hazır olup olmadığını kontrol etti, aletler, cihazlar falan…”

“Çocuğa göbekten iğne yaptılar”

“Saat 17.00 gibi Fahri bey, ekibini çağırdı. Taner bey, Rasiha hanım, Ayşegül, ben ve hasta ameliyathaneye girdik… Sonra ben dışarıya çıktım, bir şey lazımdı, ilaç değil bir alet lazımdı hatırlamıyorum. 15-20 dakika sonra tekrar içeriye girdim. 1. kattaydım… Fahri beyin elinde çocuk vardı, çocuk hasta değildi. ‘Kafası büyük, eli ayağı küçük’ dediler ama bana göre öyle değildi. Çocuğa bir şey yaptılar, göbekten iğne yaptılar. Ameliyat masasında Fahri bey ile Taner bey vardı… Ayşegül’ün eline verdiler, onu görünce dışarıya çıktım… “

“Kadın bana, çocuğu down sendromlu olduğu için aldırdığını söyledi”

“Çocuğun gözü kapalıydı, kasılıydı böyle… Kız çocuğuydu… Dışarıya çıktığımda koridorda temizlik görevlisi Ş.Ş’yi gördüm. Bana ameliyatın bitip bitmediğini sordu. Ameliyatın bitmediğini söyledim, aşağıya indim. Orada beni Aygün abla gördü. Neyim olduğunu sordu. Ben de çocuğu görüp, fenalaştığımı söyledim. İğne yapıldığını gördüm, kötü oldum dedim, ağlamaya devam ettim… Ağladığımda, Verda hanım yoktu. O gün poliklinik yapıyordu, hastaları vardı. Ameliyat bitti, Ayşegül yanıma geldi. Neden ağladığımı sordu, çocuğun hasta olduğunu bu nedenle aldıklarını söyledi. Ertesi gün işe geldim, 103 numaralı odaya gittim. Hastanın yanına yukarıya çıktım. Kadına bunu neden yaptığını sordum. Kadın bana onun için de çok zor bir karar olduğunu, çocuğun down sendromlu olduğunu, o yüzden aldırdığını söyledi…”

29 Temmuz’a ertelendi…

Mahkemede tanıkların verdiği ifadeler sonrasında Kıdemli Yargıç Banu Soyer, davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülüp görüşülmeye karar verilmesi için duruşmayı 29 Temmuz Çarşamba günü saat 13.00’e erteledi.

Sanık Rasiha Serdaroğlu’nun kızkardeşi, duruşma sonrasında tutuklu arabasına binmeye çalışan Serdaroğlu’na sarıldı. ‘Suçsuz yere seni sürüklüyorlar’ diyerek, gözyaşı döktü.

Bu haber toplam 5561 defa okunmuştur