1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Tehdit edildi, stresli ve sıkıntılı günler yaşadık’
‘Tehdit edildi, stresli ve sıkıntılı günler yaşadık’

‘Tehdit edildi, stresli ve sıkıntılı günler yaşadık’

CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya tarafından Hataylılar Derneği Başkanı Bertan Zaroğlu’na açılan ‘ağır hakaret’ davasında dün Derya’nın babası Ahmet Derya gözleri dolarak yaşadıklarını anlattı

A+A-

Fayka Arseven KİŞİ

CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya’nın 15 Aralık 2014’de Mecliste bütçe görüşmeleri esnasında yaptığı konuşmasına yönelik, sosyal paylaşım sitesinden Derya’ya karşı ‘ağır hakaret’te bulunan, Hataylılar Derneği Başkanı Bertan Zaroğlu hakkındaki dava süreci Davacı tarafının tanıklarının dinlenmesiyle devam ediyor.

Dün ilk tanık olarak Doğuş Derya’nın babası Ahmet Derya dinlendi. Ahmet Derya, Zaroğlu’nun paylaşımlarının ardından yaşadıkları sıkıntılı süreci gözleri dolarak anlattı.  İkinci tanık ise bilirkişi olarak konuşan Siyaset Bilimi Profesörü Niyazi Kızılyürek oldu.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde Kıdemli Yargıç Tacan Reynar huzurunda görüşülen davada,  Doğuş Derya’yı temsilen Avukat Jale Dizdarlı ile Avukat Ongun Talat ve davalı taraf Bertan Zaroğlu’nu temsilen ise Avukat Feridun Öztürk davada hazır bulundu. CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya davacı taraf olarak duruşmada hazır bulunurken, davalı Bertan Zaroğlu ise duruşmaya katılmadı. Dünkü duruşmada 2 tanık dinlendi, duruşmaya bugün de yeni tanıkların dinlenmesiyle devam edilecek.

Önceki duruşmada ne oldu?

9 saate yakın şahadet veren Doğuş Derya, davalı avukatı tarafından da sorgulandı.
Bertan Zaroğlu’nun avukatı Feridun Öztürk, Derya’nın feminist olduğu için marjinal, uç görüşlü ve ayrıştırıcı bir insan olduğu iddiasını ortaya koydu.

Derya bu iddialara karşın, “Feminist politika ayrıştırıcı değil, bir hak ve demokrasi siyasetidir. Anti-militarist, ırkçılık karşıtı eşitlik savunan bir politikadır. Ayrıştırmaya değil birleştirmeye ve eşitlik yaratmaya dönük politikadır” dedi ve dünyadaki feminist mücadelelerden tarihsel ve güncel örnekler verdi.

Avukat Öztürk,  Bertan Zaroğlu adına olan facebook hesabının sahte olduğunu, Derya’ya yönelik hakaretleri Zaroğlu’nun yapmadığını, hakaretlerin Doğuş Derya tarafından yaratılan bir düzmece olduğunu  ve prim yapmak için yaptığını iddia etmişti.
Derya, bu iddialara verdiği yanıtta; kendisinin bir pop star olmadığını, yaptığı işlerin yoğunluğundan dolayı bayağı meşgul bir insan olduğunu ifade ederek, “Benim prim yapmaya ihtiyacım yoktur, toplum ürettiğim işler üzerinden beni değerlendirir. Bu iddialarınız bana hakarettir” dedi.

Avukat Öztürk, Derya’nın Türkiye’den gelen su ile ilgili ortaya koyduğu tavrı ve Koordinasyon Ofisi Anlaşmasına karşı çıktığını söyleyerek Derya’nın Türkiye  karşıtı olduğunu  ve Türkiye kökenli insanlara ayrımcılık yaptığını iddia etti. Derya, “Benim vekil olarak görevim Kıbrıs’ta yaşayan insanların ve KKTC kurumlarının yetkilerini korumaktır. KKTC yasama organında görev yapıyorum, elbette ki bu ülkenin kurumlarına ve yetkilerine sahip çıkma görevim var. Ülkemizin kurumlarının yetkilerinin uluslararası antlaşma aracılığıyla başka devlete devreden bir siyasete karşı çıkmak Türkiye düşmanlığı değildir. Benim yüreğimde insanlara, dil, din, ırk, cinsiyet ayırımı yapmak yoktur. TC kökenli insanlar da bizim kardeşimizdir”  ifadesinde bulundu.

Öztürk, Derya’ya 15 Aralık konuşmasını hatırlatarak, “1974’te Rum kadınlara kim tecavüz etti” sorusu üzerine de Derya, “Her savaşta tecavüz, bir savaş suçu olarak işlenir, dünya maalesef tecavüzün bir savaş suçu olarak işlendiği örneklerle doludur. Savaşlarda hem sivil hem de askeri kişiler tecavüz ederler.” dedi.
Öztürk, “Kıbrıs Rum kadınlarına kim tecavüz etti” sorusunu yinelemesi üzerine Derya, “Erkekler, eli silahlı erkekler, militarist erkekler”  yanıtını verdi.

Baba Ahmet Derya anlattı…
‘Stresli, sıkıntılı günlerdi, tehdit alıyordu”

Dünkü davada ise Doğuş Derya’nın ilk tanığı olarak babası Ahmet Derya mahkemede dinlendi. Derya, Bertan Zaroğlu’nu paylaşımlarını gördükten sonra takip ettiğini ifade ederek, “Şahsen kendisini tanımıyorum” dedi.

Doğuş Derya ile ilgili paylaşımını partiden arayan arkadaşları sayesinde öğrendiğini anlatan Derya, “Partiden arkadaşlar aradı, Zaroğlu’nun paylaşımlarını görüp görmediğim soruldu.  Görmedim değince ‘bir gir bak, iyi şeyler yazmaz’ dediler. Ben de girdim baktım, hesabını inceledim” açıklamasında bulundu.

Davacı avukatı Jale Dizdarlı’nın “hatırladığınız paylaşımı var mı” sorusu üzerine Ahmet Derya, “Çok  milliyetçi paylaşımlar, bayrak, Denktaş fotoğrafı, kartviziti dikkatimi çekmişti. Dikkatimi çeken ve beni bir baba olarak kaygılandıran ise Sedat Peker ile olan fotoğrafıydı. Bu beni ciddi şekilde rahatsız etti ve endişelendirdi”
ifadesinde bulundu.

Dizdarlı’nın, “Paylaşım sonrası kızınızın hayatında ne gibi değişikler oldu” sorusunu da yanıtlayan Derya şunları anlattı:
“Stresli ve sıkıntılıydı. Tehdit ve küfürler alıyordu. Tehditlerden dolayı evinde kalamaz duruma geldi, bir süre bizim yanımıza taşındı. Sağlık sorunları oluştu, o dönemde egzama oldu, sürekli dişlerini sıkmaktan diş problemi yaşadı. Aşırı derece kalp çarpıntısı vardı. Tedirgindik. Bir yandan sağlık sorunları bir yandan güvenlik kaygıları, çok zor günler geçirdik.
Sosyal hayatı da etkilendi. Türkiye’ye seyahatini iptal etti, evden çıkmasına kaygı ile bakıyorduk. Gideceği yere onunla birlikte gidiyordum.”

“Ben aptal değilim”
İfadesine gözyaşlarıyla devam eden Derya, “Beni en çok etkileyen eski partili arkadaşlarım, sık sık aradılar ve ‘gerekli tedbir aldınız mı, çocuğu yalnız koymayın’ dediler. Arkadaşlarımız, dostlarımız, yoldaşlarımız tehditlerden dolayı Doğuş’un emniyetinden ciddi kuşku duyuyordu. İnsanlar, bu yayınları onaylamadıklarını, ayıpladıklarını bana söylediler.”

Bertan Zaroğlu’nun avukatı Öztürk’ün, “Sedat Peker nerede yaşar? Türkiye’de yaşayan kişilerin polis bilgilerini siz bilebilir misiniz” sorusuna Derya, “Türkiye’de yaşar, Bertan Zaroğlu ile fotoğrafı var. Kamuoyuna deşifre olan herkesin bildiği gibi ben de bilebilirim. Mahkumiyet aldıysa ve basına yansıdıysa kamuoyuna deşifre olmuştur” dedi.  

Avukat Öztürk’ün hesabın Zaroğlu’na ait ve kontrolünde olan bir sayfa olmadığını iddia etmesi üzerine de Ahmet Derya, “Son günlerde sayfasını sıfırladığını gördük. Zaroğlu’na ait olduğuna eminim. Aksine kimse beni inandıramaz. Bir paylaşım yapılıyor, bir kadına küfrediliyorsa ve o sayfa size ait değilse çıkar ve deklare edersiniz. Daha sonra bu yayınlara devam edildi. Gazete haberi çıktı, bildiri yayınladı, bana ait değildir demedi” vurgusunda bulundu.

Öztürk’ün iddialarını sürdürmesi üzerine ise Derya, “ Sizin iddialarınıza inanmam için aptal olmam gerekir ama aptal değilim” şeklinde konuştu.

“Kızımın arkadaşıyım, mücadele yoldaşıyım”
Doğuş Derya’nın sadece babası olmadığını da belirten Ahmet Derya, “Kızlarımın arkadaşıyım, mücadele yoldaşıyım” dedi.
Doğuş Derya’ya yapıldığı söylenen tehditlerin davalıyla bağlantılı olmadığını da iddia eden Avukat Öztürk’e Ahmet Derya’nın cevabı şöyle oldu:

“Davalının yaptığı paylaşımlardan sonra başkaları da benzer paylaşımlar yaptı. Birlikte Meclis’te çalıştığım, aynı dönem vekillik yaptığım Kenan Akın da Bertan Zaroğlu’nun paylaşımının ardından Doğuş’a tecavüz edilmesi gerektiğini yazdı. Bu beni çok üzdü.”

Ahmet Derya’nın tanıklığının ardından bu kez tanık kürsüsünde Profesör Dr. Niyazi Kızılyürek dinlendi.

Kızılyürek: Derya Türkiye karşıtı değildir
Profesör Dr. Niyazi Kızılyürek, davacı tarafın avukatı Dizdarlı’nın yönelttiği sorular üzerine Derya’nın kendisini feminist bir siyasetçi olarak tanımladığını ve dünyanın hiçbir yerinde buna değer yargısı yüklenemeyeceğini ifade etti. Feminizmin hem bir bilgi üretme alanı hem de aktif bir siyaset alanı olduğunu anlatan Kızılyürek, dünyada akademik çalışmalar yapan birçok feminist bölüm olduğunu ve kendini feminist olarak tanımlayan birçok siyasetçi olduğunu söyledi.

Doğuş Derya’nın siyasetinde Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk halkına karşı bir tutum görmediğini de belirten Kızılyürek, “Derya feminist bir siyasetçi olarak barış ve demokrasi tutkunudur. Herhangi bir ulusa veya devlete karşı bir değildir. Feminist öğretiyi savunan bir insan olarak hiçbir halka karşıt değil. Halkların kardeşliğini savunur, ırkçılık konusunda da çok hassastır. Halkların sevinçlerini, tasalarını paylaşır” dedi.

Kızılyürek’e Derya’nın 15 Aralık tarihindeki konuşmasında ne hatırladığının sorulması üzerine ise Kızılyürek, “Rum olsun, Türk olsun, Maronit olsun Kıbrıs’ta yaşayan insanların savaş acılarını dillendirdi, kadınların yaşadıklarını anlattı. Tam da feminist duruşunu sergiledi. Bu konuşma birine karşıt değil, demokratik, barışsever bir duruştur. Ortak acılardan bahseder. Bu tür konuşmalar dünyanın her yerinde yapılıyor. Dünyanın birçok ülkesinde savaş sonrası kurulan Hakikat Komisyonlarında kadınların yaşadığı acılar dile getiriliyor” ifadesinde bulundu.

Bu acıları dile getirenleri vatan hainliği ile suçlamanın ise çok ciddi bir suç olduğunu kaydeden Kızılyürek, “Dünyanın birçok ülkesinin Anayasalarında vatan hainliği ciddi bir suç olarak ifade edilir. Bizim tarihimizde de vatan haini ilan edilip hedef gösterilen insanların öldürülmesi vardır. Tarihimiz demokrasiyi katletmek isteyen, kendisi gibi düşünmeyenleri dışlayan ve vatan haini ilan edenlerin,  ve vatan haini olarak gösterilen insanların maruz kaldığı siyasi cinayetlerin de tarihidir. İnsanlar hedef yapılıyor, bu çok tehlikelidir. Bu ülkede de bu yapıldı, siyasal cinayetler işlendi, bunları biliyoruz” dedi. Kendisine yöneltilen “Faşizm nedir?” sorusuna da cevap veren Kızılyürek, Faşizmin göreceli bir kavram olmadığını, totaliter bir yönetim biçimi olduğunu Avrupa’dan verdiği örneklerle anlattı.

Derya’nın konuşmasında Türk askeri ifadesini kullanıp kullanmadığının sorulması üzerine Kızılyürek, “O konuşmada hiçbir grup işaret edilmedi. Bir çatışma anında yapılan tecavüzlerde bir grubu işaret etmek mümkün değildir.  Doğuş Derya da konuşmasında tecavüzler oldu dedi ama şu asker veya şu sivil yaptı demedi. Tecavüze uğrayan kadınlar var dedi.”
Bertan Zaroğlu’nun avukatı Öztürk’ün 1974’ten ne anlaşılır sorusuna da Kızılyürek, “15 Temmuz darbesi, 20 Temmuz, savaş, toplu katliamlar, tecavüzler” yanıtını verdi.

Niyazi Kızılyürek’in tanık olarak dinlenmesinin ardından davada davacı tanıkların dinlenmesi için davanın görüşülmesine bugün de devam edilecek.

Bu haber toplam 16496 defa okunmuştur