1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. KISA: Kıbrıslıtürkler’e yönelik son saldırı, buzdağının görünen ucudur
KISA: Kıbrıslıtürkler’e yönelik son saldırı, buzdağının görünen ucudur

KISA: Kıbrıslıtürkler’e yönelik son saldırı, buzdağının görünen ucudur

Irkçılık karşıtı Kıbrıslırum örgütü KISA da dün yayımladığı bildiride, “Kıbrıslıtürkler’e yönelik son saldırılar, buzdağının görünen ucudur” dedi.

A+A-

Sevgül Uludağ

KISA tarafından yapılan açıklamada özetle şu noktalara dikkat çekildi:

***  Bu saldırılara karıştığından kuşkulanılan 15 öğrencinin tutuklanması, hiç kuşkusuz olumlu bir gelişmedir. Ancak aynı zamanda şunu vurgulamalıyız ki milliyetçiliğin, şovenizmin, ırkçılığın ve tahammülsüzlüğün beslenip büyütüldüğü bir toplumda, bu olaylar buzdağının yalnızca görünen ucudur.


***  KISA yıllardır, neo-faşist, neo-Nazi ve aşırı sağcı hareketlerin, örgütlerin ve ELAM benzeri siyasi partilerin yanı sıra parlamento gruplarındaki bazı bireylerin de milliyetçilik, ırkçılık ve benzer ideolojilere karşı devletin mücadele etmekteki irade eksikliği ve gösterdiği toleransı kullanıp sömürmekte olduklarına dikkat çekmekteydi. Nazizm ve faşizm, her bir toplumdaki verili koşullara göre ifade edilmektedir. Kıbrıs’ta da “milli düşman” addedilen Türklere ve Kıbrıslıtürkler’e karşı nefette ifadesini bulmasının yanı sıra, bu nefret aynı zamanda göçmenlere ve mültecilere de yönelmekte ve tüm sorunların kaynağı olarak gösterilip şeytanlaştırılmaktadır.


***  Bu koşullarda, rıkçı ve milliyetçi motivasyonlarla beslenen bu tür saldırılardan şoke olduğunu ifade etmek tuhaftır çünkü “etnosentrik” bir eğitim ve milli “yurtsever” siyasi söylemlerle ırkçılık ve milliyetçilik zaten beslenip büyütülmektedir. Tüm bunların sorumlularından biri de medyadır – o medya ki toplumu zehirleyen kalıp yargılar üretmektedir – sorumluluğun bir bölümü de ırksal temelde işlenmiş suçlara karşı mücadele ve cezalandırma konusunda “tolerans” gösteren yasa uygulayıcılardadır.


***  Hükümetin bu saldırıları gerçekleştirmiş olanları örnek biçimde cezalandırma kararlılığını olumlu buluyoruz ve umuyoruz ki mahkum edilinceye kadar bu suçu işleyenlerin takibini yapsın. Ancak bu soruşturma yalnızca öğrencilerle sınırlı kalamaz, okullarda milliyetçi ve ırkçı söylemleri aracılığıyla öğrencileri bu noktalara sürüklemiş olabilecek olan öğretmenlerin rolüne de uzanmalıdır soruşturma. Eğitim sistemindeki ırkçılığa ve tüm diğer ayırımcılıklara karşı uzun vadeli bir plan hazırlamak da zorunludur. Böylesi bir plan tüm ilgili tarafların katılımıyla, özellikle sivil toplumun katılımıyla hazırlanmalı ve özellikle eğitim sektörü de buna dahil edilmelidir.

Bu haber toplam 2499 defa okunmuştur