1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. KIBRIS’TA IŞİD TEHDİDİ!
KIBRIS’TA IŞİD TEHDİDİ!

KIBRIS’TA IŞİD TEHDİDİ!

Orta Doğu’da başlayıp Batı’ya yayılan terör, İngiltere’nin İŞİD’e yönelik hava saldırılarına destek amacıyla Fransa’ya Kıbrıs’taki İngiliz üslerini kullanma teklifi, Güney Kıbrıs’ta alınan önlemler, adanın Kuzeyi’nde de endişeyi artırdı…

A+A-

'RİSKTEYİZ,
TEDBİR
ALINMALI'

“KIBRIS RİSK ALTINDA...’ Kıbrıs’ın da IŞİD’in hedefleri içerisinde olduğu görüşüne vurgu yapan Gazeteci- Yazar Hüsnü Mahalli, “Ne zaman tam bilemem ama Kıbrıs’ta da bir eylem içinde olacağı görünüyor. Kıbrıs da risk altında” şeklinde konuştu.

“HİÇBİR YER GÜVENLİ DEĞİL…”“Dünyanın hiçbir yerinin artık güvenli olmadığı bir gerçek olarak önümüzde duruyor” diyen Akademisyen Yardımcı Doç. Dr. Nur Köprülü, İngiliz Üsleri’nin kullanımının gündemde gelmesiyle adanın zaten yakın olduğu coğrafyada, ‘geçiş noktası’ haline de geldiğine de işaret etti.

“TEBDİRLER DİZİSİNE İHTİYAÇ VAR…”Tedbirler dizisine bizim de ihtiyacımız olduğu görüşünü belirten Prof. Dr Ahmet Sözen, en azından bölgeye bu kadar yakın olan ve bu bölgede terörist faaliyetlerinde bulunan grupların terörist faaliyetlerinde bulunabileceği ihtimalini de göze alarak, hava alanlarında, limanlardaki giriş- çıkışlarda incelemelerin daha titizlikle yapılmasında fayda olduğu görüşünü vurguladı.

Orta Doğu’da başlayıp Batı’ya yayılan terör, İngiltere’nin İŞİD’e yönelik hava saldırılarına destek amacıyla Fransa’ya Kıbrıs’taki İngiliz üslerini kullanma teklifi, Güney Kıbrıs’ta alınan önlemler, adanın Kuzeyi’nde de endişeyi artırdı…
Uluslar arası ilişkiler uzmanı akademisyenler ve gazeteciler ‘Kıbrıs’ta IŞİD tehdidini’ YENİDÜZEN’e değerlendirdi.
Yakın coğrafyadaki adanın ‘risk altında’ olduğunu ifade eden uzmanlar, tedbir alınması gerektiğine işaret etti.

Gazeteci- Yazar Hüsnü Mahalli:
“Kıbrıs risk altında!”

Kuzey Kıbrıs açısından bakıldığında, her ne kadar bu konular ciddiye alınmıyorsa da, genel olarak adanın IŞİD ve radikal İslamcıların ilgi alanı içerisinde olduğunu görüşünü belirten Hüsnü Mahalli, Müslümanların ‘ilk deniz seferini yaptığı ada’ olması nedeniyle işin ‘duygusal’ yönünün de olduğunu ifade etti.
IŞİD haritalarında da Kıbrıs’ın toprakları olarak gösterildiğine işaret eden Mahalli, “Diğer ülkelerde bu konulara ilgi göstermiyordu ama oralara kadar gitti” şeklinde konuştu.
Mahalli, Kıbrıs’ın hem Suriyeli göçmenlerin ulaşımı, hem de Türkiye üzerinden ulaşım açısından ‘daha kolay’ olduğuna da işaret etti.
Özellikle son 2-3 yılda Kuzey Kıbrıs’ta, köylerde, kasabalarda artan İslamcı hareketlere işaret eden Hüsnü Mahalli, “Hükümetler de biliyor ama AKP ile kavga etmemek için ses çıkarmıyor” şeklinde konuştu.

“Tüm Kuzey Kıbrıs ölse, orada yetiştirilecek imamlar cenaze namazlarına fazla”

Haspolat’ta yapımı devam eden camii işaret eden Mahalli, “Yapılan o büyük camide yüzlerce imam yetiştirilecek, tüm Kuzey Kıbrıs ölse, orada yetiştirilecek imamlar cenaze namazlarına fazla” dedi, AKP’nin yakın gelecekte Kuzey Kıbrıs’ı ‘İslam Merkezi’ne çevirme hedefi görüşüne vurgu yaptı.
Dünyanın dört bir tarafından bu merkeze gelecek İslamcıların nereye sapacağının bilinemeyeceğine de değinen Mahalli, Türkiye’de yapılan son araştırmaların %25 oranında IŞİD sempatizanı olduğunun ortaya çıktığına işaret ederken, “O merkezde de IŞİD sempatizanlarının olacağını düşünmek iddialı olmaz” dedi.

“IŞID sansasyonel eylem peşinde… Kıbrıs risk altında”

Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri’nin kullanılmasının bugünkü teknoloji nedeniyle çok da önemli olmadığını ifade eden Hüsnü Mahalli, “IŞID sansasyonel eylem peşinde. Beyrut’ta 50’yi aşkın kişinin hayatını kaybettiği saldırılar haber olmazken, Fransa’daki saldırı gündem oldu… Belçika’da insanlar sokağa dahi çıkmıyor” dedi, Kıbrıs’ın da IŞİD’in sansasyonel eylemleri arasında olabileceği görüşünü belirtti.
Kıbrıs’ın da IŞİD’in hedefleri içerisinde olduğu görüşüne vurgu yapan Hüsnü Mahalli, “Ne zaman tam bilemem ama Kıbrıs’ta da bir eylem içinde olacağı görünüyor. Kıbrıs da risk altında” şeklinde konuştu.

***

Akademisyen Yardımcı Doç. Dr. Nur Köprülü:

“Dünyanın hiçbir yeri artık güvenli değil”

İngiltere’nin İŞİD’e yönelik hava saldırılarına destek amacıyla, havada ikmal desteğinin yanı sıra Fransa’ya Kıbrıs’taki İngiliz üslerini kullanmayı teklifiyle ilgili Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bakış açısının da önemli olduğu görüşünü belirten Akademisyen Yardımcı Doç. Dr. Nur Köprülü, IŞİD’in artık dünyayı tehdit ettiğinin de altını çizdi.
Bugün Avrupa’da yaşananlara işaret eden ve Kıbrıs’ın çok daha yakın olduğunu da vurgulayan Köprülü, özellikle denizlerle çevrili olduğumuza ve ‘denizlerin kontrolünün kara kapılarına göre çok daha zor olduğuna’ değindi.
Coğrafya olarak çok yakın olduğumuza işaret eden burada da IŞİD varlığı ihtimali bulunduğuna değinen Nur Köprülü, 4-5 yıldır IŞİD’in tehdit olarak bu coğrafyada olduğunu kaydetti.

“Büyük deprem oldu, şimdi artçıları hissediyoruz”

Batı açısında bakıldığında da IŞİD’in bu kadar büyük bir tehdit olduğunun görülmesi ve uluslar arası, küresel bir cephe olarak mücadele anlamında geç kalındığı görüşünü belirten Köprülü, “Büyük deprem oldu, şimdi artçıları hissediyoruz” şeklinde konuştu.
“Dünyanın hiçbir yerinin artık güvenli olmadığı bir gerçek olarak önümüzde duruyor” diyen Köprülü, İngiliz Üsleri’nin kullanımının gündemde gelmesiyle adanın zaten yakın olduğu coğrafyada, ‘geçiş noktası’ haline de geldiğine değindi.
Batı’nın, IŞİD’in büyük bir tehdit haline geldiğinin yeni farkına vardığı görüşünü ifade eden Nur Köprülü, tehdidin bu noktaya gelmeden, Suriye’deki olaylara çare üretilmesi gerektiği görüşünü belirtti.

***

Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Sözen:

“Tedbirler dizisine ihtiyacımız var”

Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Sözen, her ne kadar da Kıbrıs’taki üsler İngiltere’nin üsleriyse de, İngiltere’nin NATO’nun çok önemli bir müttefiki olarak bir yerde kendisini bu üsleri NATO’nun önemli üslerine tahsis etmek için, kullanıma açmak için bir öneri yatığını ifade etti.
Bölgeye en yakın NATO müttefiklerinin üstelerine bakıldığı zaman Kıbrıs’ın en yakın bölge olduğunun görüldüğüne işaret eden Sözen, Kıbrıs’ın Suriye ve Irak’la mesafe olarak yakınlığının, bu üslerin önemini gösterdiğinin de altını çizdi.
NATO’nun bu bölgede kendine has bir üssü olmadığına göre, en yakın ihtimalin NATO’nun önemli ülkelerinden birinin üssünün kullanılması olacağına değinen Sözen, o yüzden de Avrupa NATO müttefikleri içindeki ülkelerde terör faaliyetlerinin bu kadar ayyuka çıktığı bir dönemde böyle bir teklifin hiç de sürpriz olmadığının düşünülebileceğini kaydetti.
Esas hedefin İngiltere, Fransa, NATO olduğuna işaret eden Prof. Dr. Sözen, Kıbrıs’ın bilindiği gibi bağlantısızlar grubu içerisinde olduğunu o nedenle de üssün kullanılma kararını da zaten Kıbrıs vermediği için doğrudan hedefin de Kıbrıslılar olmadığı görüşünü belirtti. Prof. Dr. Sözen, esas hedefin İngiltere ve Fransa olduğunu yineledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de bu konuda karar verme yetkisi ve yetisi olmadığına işaret eden Sözen, orasının ‘Egemen İngiliz Üsleri’ olduğunun altını çizdi.
“Kıbrıs’taki üslere yönelik herhangi bir saldırı olur mu, saldırıdan dolayı üsler bölgesine yakın yerlerdeki insanlar etkilenebilir mi, bunu bilemiyorum” diyen Sözen’in ifadeleri devamla şöyle:
“Böyle bir konumun lojistiği, olasılığı var mıdır yok mudur, IŞİD bu şekilde mi düşünür yoksa Londra’da, Paris’te bir hedefi vurma daha çok mu ses getirir, kendisi için daha mı kolaydır, o bölgedeki kendi hücrelerine bağlı bir şeydir. Kendi hücrelerinin kapasitelerine, potansiyellerine bağlı bir şeydir.
IŞİD’in saldırı tarzına yönelik değerlendirmeleri sorulan Prof. Dr. Sözen, esasen konun özüne bakılması gerektiğini, konunun özünün de Orta Doğu’da, ‘Yaratılan adaletsizlikler’ olduğunu ifade etti.
IŞİD gibi, El Kaide gibi örgütlerin perspektifinden bakıldığı zaman görünenin, ‘Bu bölgede insan haklarına saygısı olmayan, insanlarını ezen yönetimler olduğu, bu yönetimlerin en büyük destekçilerinin de batı dünyası olduğu’na işaret eden Sözen, genel algının bu yönde olduğunu kaydetti.

“Esas ve ilk hedefleri Batı Dünyası...”

Sözen’in ifadeleri devamla şöyle:
“Afganistan’ın işgali, Irak’ın işgali, IŞİD ve öncesinde El Kaide gibi örgütler tarafından, Batı’nın buralarda ne kadar çifte standart uyguladığı, ne kadar emperyalizmi buraya yaydığının kanıtıdır gibi algılanıyor. Batı’nın bu bölgede, Suudi Arabistan gibi, Katar gibi çok daha insan haklarına saygısı olmayan rejimlerle de işbirliği içinde olduklarını görüyorlar. O yüzden söylediğim gibi Orta Doğu Bölgesi’ndeki ‘yaratılan adaletsizlikler’ algısı, IŞİD gibi örgütlerin çıkışında kaynaktır. O nedenle esas hedefleri doğrudan doğruya Orta Doğu’daki rejimler değil, o rejimleri destekleyen Batı Ülkeleri’dir. O rejimleri uzun yıllar destekleyip silah, para yardımı yapan Batı Rejimleri’dir… Bakarsanız da esas hedefler bunlardır.
Hatırladığım kadarıyla 1990’lı yılların sonlarında Amerika’nın iki dış ülke temsilciliği vurulmuştu, arkasından 11 Eylül saldırısı, Amerika’nın tam da askeri ve finansal göbeklerine yapılan saldırılardı, ondan sonra Avrupa’nın başka başkentlerinde de saldırlar devam etti. Esas hedef Batı Dünyası… Bu örgütlerin ifadesi ile ‘esas şeytan’ Batı Dünyası’dır. O nedenle ilk hedefleri oraları olacak diye düşünüyorum.

“Tedbirler dizisine ihtiyacımız var...”

Orta Doğu’nun bize çok yakın bir bölge olduğuna işaret eden Sözen, özellikle terör faaliyetleri yürüten grupların, daha rahat seyahat edebilecekleri noktaları da seçebildiklerine değindi.
Kıbrıs gibi bir adanın da kullanılıyor olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Sözen, “Bizler tabi demokratik rejimler olarak terör faaliyetlerine müsamaha gösterecek miyiz, bunun kararını vermemiz lazım. Bu konularda da üzerimize düşeni yapmamız lazım” dedi.
Tedbirler dizisine bizim de ihtiyacımız olduğu görüşünü belirten Sözen, en azından bölgeye bu kadar yakın olan ve bu bölgede terörist faaliyetlerinde bulunan grupların terörist faaliyetlerinde bulunabileceği ihtimalini de göze alarak, en azından hava alanlarında, limanlardaki giriş- çıkışlarda incelemelerin daha titizlikle yapılmasında fayda olduğu görüşünü vurguladı.

Bu haber toplam 5308 defa okunmuştur