Sosyal Hizmetler Dairesi verilerine göre 2015 Ocak ve Kasım ayları arasında 184 kadın ‘darp’ şikâyetinde bulundu

Şiddete maruz kalan 184 kadının 107’sini KKTC vatandaşları oluştururken, en fazla şiddet gören kadınların ise 26 ile 35 yaş aralığında olduğu dikkat çekti. En fazla şikâyet ise Mağusa bölgesinde yapıldı

Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Umure Örs, Ekim 2014 ile Eylül 2015 tarihleri arasında ALO 183 ihbar hattına ise 47 kadının şikayette bulunduğunu söyledi. Örs, kadınların sadece fiziksel şiddete maruz kalmadığını, çok yüksek oranda psikolojik şiddetin de görüldüğünü vurguladı

Didem MENTEŞ

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla birçok çalışma yapılırken, devletin resmi verileri ise acı tabloyu ortaya koydu. Sosyal Hizmetler Dairesi resmi verilerine göre 2015 Ocak ile Kasım tarihleri arasında 184 kadın ‘darp’ şikâyetiyle polise başvurdu. Şiddete maruz kalan 184 kadının 107’sini KKTC’li vatandaşlar oluştururken, en fazla şiddet gören kadınların ise 26 ile 35 yaş aralığında olduğu dikkat çekti. Çocuk kategorisine giren 13 ila 18 yaş grubunda da 15 kişi şiddete maruz kaldı.
İlçeler bazında ise en fazla şikâyetin görüldüğü yer Mağusa bölgesi olurken, fiziksel şiddetin yanı sıra psikolojik şiddetin çok yüksek oranda yaşandığı ifade edildi.

YENİDÜZEN’e bilgi veren Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Umure Örs, verilerin polise yansıyan darp vakalarından elde edildiğini belirterek, şiddet gören bu kadınların büyük çoğunluğunun farklı sebepler nedeniyle şiddet gördüğü ortama geri döndüğünü de dile getirdi.

En fazla şiddet gören kadınlar “KKTC’li”
Kuzey Kıbrıs’ta Ekim 2014 ile Kasım 2015 dönemi kapsan süre içerisinde 184 kadın şiddet gördüğü gerekçesiyle polise ihbarda bulundu. ‘Şiddete’ uğrayan bu kadınlardan en fazla “KKTC vatandaşı” olanların yer alması dikkat çekti. Sosyal Hizmetler Dairesi verilerine göre 184 kadından 107’si KKTC vatandaşı iken, 46 kadının TC, 11’nin çift uyruklu ve 20’sinin de üçüncü ülke vatandaşı olduğu kayıtlarda yer aldı.

26 ile 35 yaş aralığında şiddet gören 64 kadın…
‘Şiddete’ uğrayan kadınların yaş aralığı incelendiğinde zaman ise en fazla 26 ile 35 yaş aralığındaki kadınların sayısı öne çıkıyor. En dikkat çeken yaş grubu ise 13 ila 18 yaş arasında mağdur olanlar. Çocuk denilen yaşta şiddet görenlerin sayısı da azımsanmayacak ölçüde. Sosyal Hizmetler Dairesi verilerine göre 13 ile 18 yaş arasında 15 kişi şiddet mağduru olurken, 26 ile 35 yaş arasındaki şiddet gören kadın sayısı ise 64…
Ayrıca 19 ile 25 yaş arasında 44, 36 ile 45 yaş arasında 38, 46 yaş üzeri ise 22 kişinin de daireye başvurduğu aktarıldı.

En fazla şikayet Mağusa’dan…
Resmi verilere göre darp nedeniyle şikâyette bulunan bölgeler arasında ise en fazla vaka Mağusa bölgesinde görüldü. 84 kadınla ilk sırada yer alan Mağusa bölgesini, 56 kadın ile Lefkoşa takip ederken, Güzelyurt’tan 21 kadının, İskele’den 13 ve Girne’den ise 9 kadının şiddet şikâyetinde bulunduğu verilere yansıdı. Bir kadının ise bölgesinin belirsiz olduğu belirtildi.

***

Örs: “Psikolojik şiddette yüksek oranda görülüyor”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla YENİDÜZEN’e konuşan Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Umure Örs ise Ekim 2014 ile Eylül 2015 tarihleri arasında ALO 183 ihbar hattına ise 47 kadının şikâyette bulunduğunu açıkladı. Örs, bu rakamlardan ayrı olarak Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bizzat gelerek şikâyette bulunan ve sayısı belli olmayan kadınlar da olduğunu vurguladı. Kadınların sadece fiziksel şiddete maruz kalmadığını belirten Örs, çok yüksek oranda psikolojik şiddetin de görüldüğünü dile getirdi.
Umure Örs, ‘darp’ın şiddet türünün en görülür olanı olduğunu ve en kabul edilir şekilde olduğuna değinerek, cinsel ve ekonomik şiddetin küçümsenemez ölçüde olduğunu ifade etti.

“Birçok kadın şiddet ortamına geri dönüyor”
Örs, ALO 183 ihbar hattına sadece kadına yönelik şiddeti değil, çocuk ve engelli insanların da gördüğü şiddet vakalarının da bildirildiğini aktardı. Daireye aktarılan şiddet rakamlarının polise gelen darp vakaları olduğunu belirten Örs, bunun yanı sıra polise yansımadan yardım alabilmek için direk olarak daireye başvuran kadınların da olduğunu dile getirdi. Örs, daireye başvuran bu kadınların bir kısmının Kadın Sığınma Evi’ne gönderildiğini, bazılarına hukuki yardım sağlandığını belirterek, bir kısmının yönlendirildiğini kaydetti.
Umure Örs, bazı kadınların destek almayı kabul etmediğini belirterek, bir kısım kadının kendisinin bir kısmının da şiddet uygulayan tarafla birlikte daireye gelip destek aldığını söyledi.
Bu kadınların çoğunun birçok farklı sebep nedeniyle şiddet gördüğü ortama geri döndüğünü kaydeden Örs, ekonomik sebepler, ailenin parçalanmaması ve çocukların mağdur olmaması yansıra toplumsal baskıların da sebepler arasında yer aldığını vurguladı.

“Şiddet hiçbir türlü olmamalı”
Toplumda kadının şiddete uğramasının yeterince görünür ve inandırıcı olmadığı yönündeki algıya değinen Örs, bunun da bireyin şiddet gördüğü ortama geri dönmesine neden olduğunu kaydetti. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla şiddetin hiçbir türlü olmamasını dilediğini ifade eden Örs, kadına yönelik şiddetin sadece toplumsal bir yansıma olduğunu, özel alanla ilgili bir sorun olmadığına da dikkat çekti.