1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. İşte camilerdeki KUR'AN KURSU!
İşte camilerdeki KURAN KURSU!

İşte camilerdeki KUR'AN KURSU!

YENİDÜZEN, Lefkoşa’nın göbeğinde farklı yaş grubundaki çocuklara camilerde Kur’an kursu verildiğini görüntüledi…

A+A-

Camilerde Kur’an kursu verilmesiyle ilgili tartışmalar sürerken, Kıbrıs’ın tanınmış imamı 85 yaşındaki Ahmet Gürses, YENİDÜZEN’e konuştu, din eğitimiyle ilgili önemli bilgiler verdi:

“Cami ibadet yeridir, kurs okulda verilir”

• Kıbrıs’ta bir zamanlar Hacı Faik Efendi isimli din görevlisinin ‘okullarda’ din eğitimi verdiğini söyleyen Ahmet Gürses, bu eğitimlerin Maarif Müdürlüğü (Eğitimden sorumlu müdürlük) denetiminde yapıldığını belirtti.

• “Kur’an okumak güzel bir şey ama camide kurs olarak verilmemesi gerekir” diyen Gürses, Kur’an kurslarının okulda, din eğitmenleri ve konunun uzmanları tarafından verilmesi gerektiğine işaret etti

• Laik eğitimin önemine dikkat çeken Gürses, küçük yaşta çocukların camiye götürülmesinin doğru olmadığını vurguladı.

 

Didem MENTEŞ

Kıbrıs’ın tanınmış din görevlilerinden Ahmet Gürses, camilerin ‘kurs’ yeri değil ibadet yeri olduğunu, ‘Kur’an kursu gibi eğitimlerin, okullarda, bakanlık denetimi ile verilmesi gerektiğini dile getirdi.

‘Camilerde Kur’an kursu’ verilmesiyle ilgili tartışmalar sürerken, Kıbrıs’ın emekli din görevlilerinden 85 yaşındaki Ahmet Gürses, YENİDÜZEN’e konuştu, din eğitimiyle ilgili önemli bilgiler verdi:

“Kıbrıs’ta eskiden küçük yaşta çocuklar camiye gönderilip Kur’an dersleri verilmezdi, din eğitimi okullarda denetim altında verilirdi.”
Laik eğitimin önemine dikkat çeken Gürses, küçük yaşta çocukların camiye götürülmesinin doğru olmadığını vurguladı.

“Din eğitimi denetim altında verilirdi”

Kıbrıs’ta bir zamanlar Hacı Faik Efendi isimli din görevlisinin ‘okullarda’ din eğitimi verdiğini söyleyen Ahmet Gürses, bu eğitimlerin Maarif Müdürlüğü (Eğitimden sorumlu müdürlük) denetiminde yapıldığını belirtti.

60 yıl boyunca imamlık yaptığını ama bir kez olsun camide Kur’an dersi vermediğinin altını çizen Gürses Hoca, “Kıbrıs’ta eskiden küçük yaşta çocukları camiye gönderilip Kur’an dersleri verilmezdi, din eğitimi okullarda denetim altında verilirdi” dedi.

“Kur’an okumak güzel bir şey ama camide kurs olarak verilmemesi gerekir” diyen Gürses, Kur’an kurslarının okulda din eğitmenleri ve konunun uzmanları tarafından verilmesi gerektiğine işaret etti.

“Cami ibadet yeridir”

Laik eğitimin önemine dikkat çeken Gürses, küçük yaşta çocukların başını bağlayıp camiye götürülmesinin doğru olmadığını vurguladı.

Camilerin kurs ya da sınav yeri olmadığını anlatan Gürses, şöyle bir ansını da anlattı: “Bir zaman Selemiye Camii’de ben görevliyken, Şeyh Nazım Efendi ile Tahtakala Cami’nin imamı, birlikte imtihan olacaklar diye geldiler. Oradaki bir hoca, bana Müftüyü çağırmamı söyledi. Ben de Müftüye gittim ve kendisini beklediklerini söyledim. Bunun üzerine Müftü Efendi ‘söyle kendilerine kelle kelleye versinler’ dedi. Ben de gittim, camide hoca efendiye müftünün söylediğini söyledim. Ondan sonra Şeyh Nazım Efendi ile Tahtakala Cami’nin imamı oradan ayrıldı. Yani iki din insanı camide din bilgileri için yarışmak istedi ve Müftü Efendi buna güldü. Caminin sınav yeri olmadığını anlatmak istedi”

“Dinde zorlama olmaz”

Dinde sokağa çıkıp ‘adam öldürme’, ‘şiddet uygulama’ ve ‘zorlama’ gibi şeylerin olmadığına işaret eden Gürses Hoca, “son dönemlerde yaşanan bu tür olayları şiddetle kınıyorum, o olayları görünce zaman zaman gözlerim dolar” dedi.

Gürses, “İslam dini sevgi kardeşlik dinidir. Allahın adını kullanarak can almak olmaz. Din maddiyat için değil maneviyat için yapılır” şeklinde konuştu.

--------------------

Din İşleri Başkanlığı’ndan YENiDÜZEN’e yeni açıklama:
‘Fahri din görevlilerini dairemiz görevlendiriyor’

Din İşleri Başkanlığı, YENİDÜZEN’in dün ‘Elçiliğin Fahri Görevlileri’ başlığıyla manşetten duyurduğu haberle ilgili açıklama yaptı, ‘fahri din görevlilerinin’ ihtiyaç olması halinde kendileri tarafından görevlendirildiklerini söyledi.

Din İşleri Başkanlığı ayrıca TC Büyükelçiliği’nin Kıbrıs’ın kuzeyinde fahri din görevlisinin olmadığını da belirtti.

 

(YD 28/08/2016)

------------------------------------

YENİDÜZEN, Haydarpaşa Camisi’nde görevlendirilen isimlere ulaştı, Din İşleri Başkanı Talip Atalay söz konusu kişilerin kimler olduğunu açıkladı:

'ELÇİLİĞİN FAHRİ GÖREVLİLERİ'

Lefkoşa’da Hardarpaşa Camisi’nde verilen ve kamuoyunda tartışmaya neden olan Kur’an kurslarının Din İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘yaz kursları’ adı altında 1’i TC Lefkoşa Büyükelçiliği kanalıyla görevlendirilen 4 kişi tarafından verildiği ortaya çıktı.  Din İşleri Başkanı Talip Atalay bu bilgiyi doğruladı.

 - ‘YAZ KURSLARI’ 20 HAZİRAN İLA 29 TEMMUZ TARİHLERİ ARASINDA… Din İşleri Başkanı Prof Dr Talip Atalay, 20 Haziran ila 29 Temmuz tarihleri arasında Din İşleri Başkanlığı
tarafından söz konusu camide “yaz kursu” düzenlendiğini dile getirse de, kurs tarihinin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen halen eğitimlerin devam etmesi dikkat çekti.

- “DİKİŞ, NAKIŞ DA VAR”… Atalay, ‘kursların’ üzerinden 1 ay geçtiği,  şu anda camide ne yapıldığı sorusuna ise “Sadece Kur’an dersi değil, sağlık, dikiş nakış, yani hanımlar için ne lazım oluyorsa onlar veriliyor’ şeklinde cevap verdi.

Ayşe GÜLER

Lefkoşa’da Hardarpaşa Camisi’nde verilen ve kamuoyunda tartışmaya neden olan Kur’an kurslarının
Din İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘yaz kursları’ adı altında 1’i TC Lefkoşa Büyükelçiliği kanalıyla görevlendirilen 4 kişi tarafından verildiği ortaya çıktı.

Haydarpaşa Camisi’nde TC Lefkoşa Büyükelçiliği tarafından görevlendirilen Vildan Özkök’ün uzman vaize olduğu, aynı tarihlerde Özkek’e yardım etmek için Elif Dağdelen ve Merve Yıldırım’ın da Din İşleri Başkanlığı tarafından görev verildiği belirtildi. 

Ayrıca aynı camide görevli Hayriye Budanur’un ise yaz kursları da olmak üzere yıl boyunca ücretsiz görev yaptığı, ‘bölgede Arap kökenli vatandaşların yoğun yaşaması nedeniyle yardımına ihtiyaç duyulduğu’ kaydedildi.

Din İşleri Başkanı Prof Dr Talip Atalay, 20 Haziran ila 29 Temmuz tarihleri arasında Din İşleri Başkanlığı
tarafından söz konusu camide yaz kursu düzenlendiğini dile getirse de kurs tarihinin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen halen eğitimlerin devam etmesi dikkat çekti.

Ayrıca Atalay’ın, ‘kursların’ üzerinden 1 ay geçtiği,  şu anda camide ne yapıldığı sorusuna ise ‘sadece Kur’an dersi değil, sağlık, dikiş nakış, yani hanımlar için ne lazım oluyorsa onlar veriliyor’ şeklinde cevap vermesi de dikkat çekti.

Din İşleri Başkanı Prof Dr Talip Atalay: “Ne lazım oluyorsa, o veriliyor”

Din İşleri Başkanı Prof Dr Talip Atalay, Haydarpaşa Camisi’nde 20 Haziran ila 29 Temmuz tarihleri arasında Din İşleri Başkanlığı tarafından 1’i TC Lefkoşa Elçiliği olmak üzere toplamda 4 kişinin görev aldığını söyledi.

Atalay, TC Lefkoşa Büyükelçiliği tarafından görevlendirilen Vildan Özkök’ün uzman vaize olduğuna dair bilgi vererek, aynı tarihlerde görev yapan Elif Dağdelen ve Merve Yıldırım’ın İlahiyat Fakültesi Ön Lisans mezunu olduklarını, lisans eğitimlerine de devam ettiklerini aktardı.

‘Fahri görevli’ olarak Haydarpaşa Camisi’nde görev alan Dağdelen ve Yıldırım’ın uzman vaize olarak görev yapan Vildan Özkök’e yardımcı olduklarını ifade eden Atalay, kurs süresinin tamamlanmasının ardından bu kişilerin görevlerinin de sona erdiğini dile getirdi.

Atalay, ayrıca aynı camide görevli Hayriye Budanur’un ise yaz kursları da olmak üzere yıl boyunca ücretsiz görev yapan, ‘Kur’an kursu belgeli, ana dili Arapça olan’ biri olduğunu belirtti.

Atalay ayrıca, “Arap kökenli vatandaşların yoğun yaşadığı bölge olduğu için Hayriye hanımın yardımına ihtiyaç duyuluyor” şeklinde konuştu.

Öte yandan 20 Haziran ila 29 Temmuz arasında verildiğini açıklanan kursların üzerinden 1 ay geçtiği,  şu anda camide ne yapıldığı sorusuna ise Atalay, ‘sadece Kur’an dersi değil, sağlık, dikiş nakış, yani hanımlar için ne lazım oluyorsa onlar veriliyor’ şeklinde cevap vermesi de dikkat çekti.

 

(YD 27/08/2016)

 

---------------------------------

YENİDÜZEN’in görüntülediği, Lefkoşa’da Haydarpaşa Camisi’nde verilen Kur’an kursları, gözleri yasal mevzuata çevirdi. YENİDÜZEN'e konuşan Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, suçun cezasına dikkat çekti:

'6 AYA KADAR HAPİS’


• DİZDARLI: “KUR’AN KURSLARI İZNE TABİDİR”…Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, Milli Eğitim Yasası’na göre okuma ve yazma kursları için dahi Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınması gerektiğini, Kur’an kurslarının bakanlığın iznine tabi olarak verilmesinin şart olduğunu vurgulayarak, suç işlendiğini ve bu suçu işleyenlere de 6 aya kadar hapislik cezası öngörüldüğünü açıkladı.

• SAİT: “CAMİLER İBADET YERİDİR, KUR’AN KURSU VERİLEMEZ”…Emekli Başsavcı Akın Sait ise camilerin ibadet yeri olduğunu, Kur’an kurslarının verilemeyeceğini ifade ederek, bunun tespitin suç işlendiği anlamına geldiğini ifade etti.

• ATALAY: “DİNİ FAALİYET İÇİN İZİN ALMA ZORUNLULUĞU YOK”… Din İşleri Başkanlığı haricinde bu tür faaliyetler gerçekleştirmek isteyenleri sınırlayan bir yasa olmadığını vurgulayan Din İşleri Dairesi Başkanı Prof Dr Talip Atalay, mevcut yasalar çerçevesinde cami ve diğer mekanlar dışında gerçekleştirilecek herhangi bir dini faaliyet için izin alma zorunluluğunun da olmadığını aktardı.

Ayşe GÜLER

Lefkoşa’nın göbeğinde farklı yaş grubundaki çocuklara camilerde Kur’an kursu verilmesi, gözleri ‘yasal mevzuata’ çevirdi, hukuk çevreleri durumun cezasına dikkati çekti. 

Milli Eğitim Yasası’na göre, milli eğitimin genel amaçlarına aykırı eğitim-öğretim faaliyetinde bulunanların 6 aya kadar hapislik cezasına çarptırılabilecekleri ortaya çıktı.

YENİDÜZEN, Kur’an kursları ile ilgili hukuki süreci araştırdı, konunun uzmanlarıyla görüştü.

Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, Milli Eğitim Yasası’na göre okuma ve yazma kursları için dahi Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınması gerektiğini, Kur’an kurslarının bakanlığın iznine tabi olarak verilmesinin şart olduğunu vurgulayarak, suç işlendiğini ve suçu işleyenlere de 6 aya kadar hapislik cezası öngördüğünü açıkladı.

Emekli Başsavcı Akın Sait ise camilerin ibadet yeri olduğunu, Kur’an kurslarının verilemeyeceğini ifade ederek, bunun tespitin suç işlendiği anlamına geldiğini ifade etti.

Öte yandan Din İşleri Başkanlığı haricinde bu tür faaliyetler gerçekleştirmek isteyenleri sınırlayan bir yasa olmadığını vurgulayan Din İşleri Dairesi Başkanı Prof Dr Talip Atalay, mevcut yasalar çerçevesinde cami ve diğer mekanlar dışında gerçekleştirilecek herhangi bir dini faaliyet için izin alma zorunluluğunun da olmadığını aktardı.

Eğitim Bakanlığı’nın ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmaması dikkat çekti.

Emekli Başsavcı Akın Sait: “Camilerde Kur’an kursu verilemez, suçtur”

Emekli Başsavcı Akın Sait, camilerin ibadet yeri olduğunu, Kur’an kurslarının verilemeyeceğini ifade ederek, bunun tespitin suç işlendiği anlamına geldiğini ifade etti.

YENİDÜZEN’e bilgi veren Sait, kendisinin Başsavcı olduğu dönemde Kur’an kurslarıyla ilgili birkaç meseleye yönelik soruşturma açıldığını ve konunun mahkemeye taşındığını açıkladı.

“Camilerde Kur’an kursunun ne amaçla verildiği mühimdir. Bu kursların verildiği yerler de önemlidir” diye konuşarak, “Bazı yerlerde izne tabi bu tür kurslar verilebilir. Ancak camilerde kurs verilemez” dedi.

Sait ayrıca ilgili bakanlığın medyada yer alan haberleri ihbar kabul edebileceği gibi, şikayetin yapılmasını da bekleyebileceğini dile getirerek, bu tür suçların davanın ileriye götürebilmesi için şikayete bağlı olduklarını sözlerine ekledi.

* * * * * * *


Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı: “Okuma-yazma kursları bile Bakanlık iznine tabidir, milli eğitimin genel amaçlarına aykırı hareket edenlere 6 aya kadar hapislik cezası öngörülüyor”

Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, milli eğitimin Eğitim Bakanlığı’nın denetimi ve gözetimi altında olduğunu söyledi.
Dizdarlı, eğitimin ‘laiklik’ esasına dayalı yürütülmesi ve bu duruma ters düşmemek kaydıyla okul veya kurs açılabileceğini dile getirerek, Milli Eğitim Yasası’na göre yalnızca okuma ve yazma kurslarının verilebileceğini vurguladı.

Yaz okullarında okuma-yazma kursları için dahi Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınması gerektiğini ifade eden Dizdarlı, Kur’an kurslarının bakanlığın iznine tabi olarak verilmesinin şart olduğunu kaydetti.

Dizdarlı, bu konudaki yaptırım gücünün Eğitim Bakanlığı’nda olduğunu, suç işlendiğini dile getirerek, milli eğitimin genel amaçlarına aykırı eğitim-öğretim faaliyetinde bulunanlara ise 6 aya kadar hapislik cezası öngördüğünü açıkladı.

“Başvuru yapılırsa gerekli adımları atarız”

Camilerde Kur’an kursu verilmesine yönelik herhangi bir iznin olmaması halinde de Eğitim Bakanlığı’nın gerekli mercilere şikayetini yapması gerektiğini vurgulayan Dizdarlı, din kurslarının da laiklik esasına uygun verilmesi gerektiğinin Milli Eğitim Yasası’nın 19. Maddesinde açıkça belirtildiğini kaydetti.

Dizdarlı, yasanın belirlediği amaçlara ters olmamak kaydıyla verilebileceğini ifade ederek, kendisine bu konuda herhangi bir şikayetin gelmediğini, başvuru olması halinde gerekli adımları atabileceğini sözlerine ekledi.

* * * * * *

Din İşleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay: “Cami ve diğer mekanlar dışında gerçekleştirilecek herhangi bir dini faaliyet için izin alma zorunluluğu yok”

Din İşleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay ise Haydar Paşa Camisi’nin Daire’ye bağlı kültür merkezi olarak hizmet verdiğini, uzman bir kadın görevli aracılığıyla yıllardır talep eden kadınlara dini ve kültürel etkinlikler gerçekleştirildiğini söyledi.

Atalay, talep olması halinde diğer camilerde de bu tür etkinliklerin yapılabileceğini söyleyerek,  Anayasa ile Din İşleri Başkanlığı Yasası’nın yanı sıra evrensel hukuk ve temel insan hakları da bireylere özgür bir biçimde inançlarını öğrenme hakkı tanıdığını savundu.

Din İşleri Başkanlığı haricinde bu tür faaliyetler gerçekleştirmek isteyenleri sınırlayan bir yasa olmadığını vurgulayan Atalay, mevcut yasalar çerçevesinde Din İşleri Başkanlığı’na bağlı cami ve diğer mekanlar dışında gerçekleştirilecek herhangi bir dini faaliyet için kendilerinden izin alma zorunluluğunun da olmadığını aktardı.

Atalay’ın açıklaması şöyle:“Lefkoşa’da Selimiye Camisinin yakınındaki Haydar Paşa Camisi Din İşleri Başkanlığına bağlı kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. Uzman bir kadın görevlimiz aracılığıyla, yıllardır, talep eden kadınlara yönelik söz konusu Camide dini/kültürel etkinlikler gerçekleştirilmektedir.  Bu etkinlikler arasında, talep eden kişilere namaz kılmak ve ibadet etmek  için gerekli bilgilerin öğretimi de vardır. Doğal olarak İslam dininin temel kaynağı Kur’an-ı Kerim’i ve İslam dinin diğer temel esaslarını bilmeden ibadet etmek mümkün değildir. Dolayısıyla, burada talep edenlere Kur’an-ı Kerim ve temel ibadet esasları öğretimi de gerçekleştirilmektedir. Talep olduğunda diğer camilerimizde de bu tür etkinlikler yapılabilir. Anayasamız,  Din İşleri Başkanlığı Yasası, evrensel hukuk ve temel insan hakları da bireylere özgür bir biçimde inançlarını öğrenme hakkı tanır. Bir kişi öğrenmek istediği takdirde, talep edilen imamın o kişiye Kuran-ı Kerim okumayı öğretmesi, Yasamızda tanımlanmış olan imamın asli görev, yetki ve sorumluluklarından biridir. Şayet imam, bu talebi karşılamaz ise görevini yerine getirmemiş, dolayısıyla suç işlemiş olur. Resmi görevlilerimiz dışında özellikle yaz kursları boyunca din dersi öğretmenlerinden ve yine ihtiyaç duyulduğu durumlarda Yasamızın 13. Maddesinin 1. ve 2. Fıkralarına göre uygun görülen diğer kişilerden de faydalanılmaktadır.

Din İşleri Başkanlığı düzenli dini faaliyetlerini kendine bağlı mekanlarda icra etmektedir. Ancak Din İşleri Başkanlığı haricinde bu tür faaliyetler gerçekleştirmek isteyenleri sınırlayan bir yasa da yoktur. Ayrıca mevcut yasalar çerçevesinde Din İşleri Başkanlığına bağlı cami ve diğer mekanlar dışında gerçekleştirilecek herhangi bir dini faaliyet için Başkanlığımızdan izin alma zorunluluğu da yoktur. Fakat her türlü dini faaliyetin en azından kurumumuz bilgisinde gerçekleştirilmesi, şeffaflık ve açıklık bakımından daha uygun olur düşüncesindeyim. Başkanlığımıza bağlı olmayan mekanlarda da, dini içerikli faaliyet gerçekleştirmek isteyenlerden müracaat edenler olursa, uygun görüldüğü takdirde, Kurumsal sorumluluğumuz gereği gerekli rehberlik ve yetişmiş görevli desteği sağlayabileceğimizi her platformda ifade etmekteyiz. Özetlemek gerekirse Din İşleri Başkanlığı, devletin dini konularda yetkili tek resmi kurumudur. Kendi görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konulara ilişkin faaliyetleri yasal çerçevede gerçekleştirir.

Şunu da özellikle vurgulamak isterim ki, İslam dinini, onun temel kaynağı Kuran-ı Kerim’i öğrenmek ve öğretmek suçmuş gibi sunumlar, açıklamalar ve yaklaşımlar son derece üzücü, yakışıksız ve yanlıştır.”

 

(YD 26/08/2016)

 

------------------------------------------------------------------------

EĞİTİM BAKANLIĞI'NA VE POLİSE İHBAR EDİYORUZ! İşte camilerdeki KUR'AN KURSU!

EĞİTİM BAKANI’NA KAPAK OLSUN!

YENİDÜZEN, Lefkoşa’nın göbeğinde farklı yaş grubundaki çocuklara camilerde Kur’an kursu verildiğini görüntüledi…

• Ellerinde Kur’an ve farklı dini kitapları poşete koymuş vaziyette saat 8:30 itibariyle camiye gelmeye başlayan çocuklar, caminin yola bakan kapısından giriş çıkış yaparken görüldü

• Turizm Bakanlığı’nın tam karşısında bulunan Haydarpaşa Cami’ye girerken görülen, yemenili ve takkeli çocukların, içeride kurulan masalar üzerinde Kur’an dersi aldığı objektiflere yansıdı

• Eğitim Bakanı Özdemir Berova, Kur’an kursu için kendilerinden bir izin olmadığını açıklamıştı

YENİDÜZEN (Özel)

Eğitim Bakanlığı, camilerde Kur’an kursu verilip verilmediğinden bihaberken Lefkoşa Surlariçi’nde her sabah kuran kursları düzenleniyor.

YENİDÜZEN, dün sabahın erken saatlerinde yollara düşmüş kızlı erkekli küçük yaşta çocukları, caminin yolunu tutarken görüntüledi.

Turizm Bakanlığı’nın tam karşısında bulunan Haydarpaşa Cami’ye girerken görülen, örtülü ve takkeli çocukların, içeride kurulan masalar üzerinde Kur’an dersi aldığı objektiflere yansıdı.

Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova’nın, ‘camilerde izinsiz Kur’an kursu yapılmasının tespit edilmesi halinde, konunun polise taşınacağı’ sözleri akıllara gelirken, YENİDÜZEN’in yayınlarının adli ihbar olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği de merak konusu oldu.

Başlarında yemeni, ellerinde Kur’an

Okullarda bu yaz tatilinde Kur’an kursu için talepte bulunulmazken, camilerdeki Kur’an kursları sıklaşmaya başladı.
Yaz tatili süresince küçük yaşta çocukların sabahın erken saatlerinde bölgelerinde bulunan camilere giderek kur’an kursu aldıkları dikkat çekti.

Küçücük ellerinde dua kitapları, yemeni ve takkesi eşliğinde camiye yol alan çocuklar ‘yaz tatili’ anlayışından da uzak bir şekilde büyüyor.

Kıbrıs’ın kuzeyinde bir taraftan tatil yaparak yazın keyfini çıkaran çocuklar sahile akın ederken, diğer taraftan dört duvar içerisinde sıkışıp kalan minikler iki ayrı yaşam sürüyor.

Kimi yalnız kimi annesiyle gidiyor

YENİDÜZEN dün sabah Lefkoşa Surlariçi’nde sabahın erken saatlerinde yollara düşmüş kızlı erkekli küçük yaşta çocukları, caminin yolunu tutarken görüntüledi.
Farklı yaş grubundaki kimi küçük çocuk başlarında bir büyük olmaksızın yürüyerek kuran kursuna giderken, kimi de annesi ya da ablası ile birlikte Kur’an kursuna gittiği dikkat çekti.
Turizm Bakanlığı’nın tam karşısında bulunan Haydarpaşa Cami’ye girerken görülen, yemenili ve takkeli çocukların, içeride kurulan masalar üzerinde Kur’an dersi aldığı objektiflere yansıdı.

Çocuklar masalarda Kur’an okuyor

Ellerinde Kur’an ve farklı dini kitapları poşete koymuş vaziyette saat 8:30 itibariyle camiye gelmeye başlayan çocuklar, caminin yola bakan kapısından giriş çıkış yaparken görüldü.
Caminin içerisinde kurulan masalar üzerinde bazı çocukların aileleriyle birlikte Kur’an kursu gören çocuklar görüntülendi.
Kimi çocuk ders yaparken kimi çocuğun da koltuklar üzerinde uyuya kaldığı dikkat çekti.
Caminin içerisinde duvara monteli sobalar, su sebilleri, vantilatör de objektiflere takıldı.

Berova, “suç varsa polis araştırır” demişti, KTÖS tepki göstermişti

Hatırlanacağı üzere Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, YENİDÜZEN’e verdiği demecinde, Kur’an kursları ile ilgili olarak, “Bizim camilerde izin verdiğimiz Kur’an kursu kesinlikle yoktur. Camilerde Kur’an kursu diye bir şey yapılıyorsa ve bizden de izin alınmadıysa her adli suç nasıl araştırılıyorsa bu ülkede, polis tarafından araştırılır. Bir suç varsa da suçlular cezaya götürülür. Adli mercilerin görevidir” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Berova’nın açıklamalarına ilk tepki Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’ndan gelmişti. KTÖS, yasadışı Kuran kurslarına göz yumarak ‘ben karışmam polis soruşturma açsın’ diye beyanat veren siz” diyerek eğitimde denetim unsurunun işlemediğine dikkat çekmişti.

Erhürman, “Kur’an kurslarından Eğitim Bakanlığı sorumludur” demişti

Öte yandan Berova’nın açıklamalarına bir tepki de CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman’dan gelmişti. Erhürman, Eğitim Bakanı Özdemir Berova’nın n röportajına atıfta bulunarak, “Kur’an kurslarından Eğitim Bakanlığı sorumludur!” demişti. Erhürman, Kur’an kursları ile ilgili olarak, “Belli ki Sayın Bakan, izinsiz Kur’an kursları konusunda herhangi bir yetkisi olmadığını düşünmektedir. Oysa, 17/1986 sayılı Milli Eğitim Yasası’nın 12. maddesinin (2)’nci fıkrasına göre, “Eğitimle ilgili HER TÜRLÜ ETKİNLİK, Kıbrıs Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına uygunluğu bakımından Bakanlığın gözetimi ve denetimi altındadır”. Burada da eğitimle ilgili bir etkinlik olduğuna göre, bakanlığın gözetim ve denetim yükümlülüğü olduğu açıktır. Ortada bir suç varsa elbette polis bunu araştırmakla ve gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, izinsiz kurslarda da eğitimle ilgili etkinlik yapıldığını ve bu sebeple buraları gözetlemek ve denetlemekle ve yasaya aykırılık tespit etmesi halinde bu konularda gerekirse Polis Genel Müdürlüğü ile işbirliği içinde gereğini yapmakla görevli olduğunu unutmamalıdır. Bu tip durumlarda devlet kurumları arasında sorumluluk tartışmasına girmek yerine, yasalardan kaynaklanan görevleri yerine getirmek konusunda azami hassasiyet göstermek gerekmektedir.

(YD 25/08/2016)

 

--------------------------------------

"POLİS KUR'AN KURSLARINI ARAŞTIRMALI"

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, camilerde yaz aylarında düzenlenen Kur’an kurslarına izin vermediklerini ifade ederek, “Camilerde Kur’an kursu diye bir şey yapılıyorsa ve bizden de izin alınmadıysa, her adli suç nasıl araştırılır bu ülkede? Polis tarafından araştırılır ve bir suç varsa da suçlular cezaya götürülür."

Fayka Arseven Kişi'nin Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova ile röportajını okumak için TIKLAYINIZ

 

 

 

Bu haber toplam 51484 defa okunmuştur
İlgili Haberler