1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. İngiltere AB’den çıkacak, SONRA NE OLACAK?
İngiltere AB’den çıkacak, SONRA NE OLACAK?

İngiltere AB’den çıkacak, SONRA NE OLACAK?

Ayrılık kararı alan İngiltere'yi Avrupa Birliği ile iki yıllık bir müzakere süreci beklerken, gözler ayrılık müzakerelerinde alınacak kararlara ve sürecin dünyaya ve Kıbrıs’a etkisine çevrildi...

A+A-

Ekonomik etkileri ilk andan itibaren hissedilen kararın, siyasi etkilerinin yanı sıra, özellikle yüksek öğretimde öğrencilerin tercihi olan ‘İngiltere’de Eğitim’in ne olacağı en çok merak edilenlerin başında yer aldı…

• EĞİTİM: HARÇLAR 3 KAT ARTABİLİR… Kıbrıslı öğrencilerin yüksek öğrenimle öncelikli tercihi ve adresinin İngiltere, Birleşik Krallık’taki üniversiteler olduğuna işaret eden Eğitim Bilimci Salih Sarpten, öğrencilerin, harçların yanı sıra, üniversiteler arası değişim programları gibi birçok avantajı kaybetmekle karşı karşıya olduğunu ifade etti, “Harçların 3 kat artacağı konuşuluyor” dedi…

• SİYASET: OLUMSUZ ETKİ… AB içerisinde Kıbrıslı Türkleri en çok destekleyen ülkelerden birinin İngiltere olduğunu kaydeden CTP Milletvekili Armağan Candan, İngiltere’nin AB’den çıkmasının, Kıbrıslı Türklere dönük izolasyonların kaldırılması anlamında ‘olumsuz’ etkisi olabileceği görüşünü ifade etti…

• KIBRIS SORUNU: BİZE BAĞLI… Akademisyen Muhittin Tolga Özsağlam, ‘Kıbrıs'taki çözüm süreci nasıl etkilenir?’ sorusuna “Bu sorunun esas yanıtını kendimizde aramalıyız. Öncelikle adada yaşayanlar bir uzlaşıyı ortak noktayı bulmak durumundadırlar. Dış dinamikler süreci etkiler bu bir gerçek. Ama biz ne istiyoruz sorusu ve ona vereceğimiz yanıt her şeyden daha önemli...” yanıtını verdi…

• DIŞ POLİTİKA: MİLLİYETÇİLİK SORUN OLACAK… “Kendine has, emsali olmayan bir durum… Emsal olacak bir durum” diyen Prof. Dr. Ahmet Sözen, İngiltere’nin AB’den çıkmasının, aşırı milliyetçiliğin güçlendiği Hollanda gibi kurucu ülkelere emsal olmasından ve başka ülkelerinde çıkmayı istemesinden korkulduğuna işaret etti, bunun AB’nin köküne kibrit suyu olacağı görüşünü de belirtti.

• AB NE OLACAK?... İngiltere’nin AB’den ayrılmasının kısa vadede önemli değişiklikler getirmeyeceği düşüncesini belirten AB Derneği Başkanı Ali Erel, uzun vadede ‘Norveç tipi’ bir ilişkinin süreceği, serbest dolaşım, Gümrük Birliği’nin devam edeceği, vizenin de gerekmeyeceği bir model ve ilişki biçimi sürdürüleceği görüşünü belirtti.

• KIBRIS TÜRK TARAFI AÇISINDAN: ETKİLEYECEK… Başbakanlığa Bağlı AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Kudret Akay da Birleşik Krallığı’ndan AB’den çıkma kararını yorumladı, ‘birçok alanı ve birçok olguyu farklı etkileyecek ancak kestirmeden özet bir değerlendirme yapmak doğru değil’ dedi.

Meltem SONAY

Birleşik Krallığın Avrupa Birliği’nden ayrılması, ya da ayrılmaması için yapılan referandumda halk “AB’ye Hayır” dedi.  Ülkenin kaderini belirleyen referandumda “AB’ye Hayır” diyenler yüzde 51.9 olurken, “Evet” diyenler ise yüzde 48.1’de kaldı.
Şaşırtan sonucun ardından İngiltere Başbakanı David Cameron istifa etti, sterlin düşüşe geçti.  Ayrılık kararı alan İngiltere'yi Avrupa Birliği ile iki yıllık bir müzakere süreci beklerken, gözler süreçte alınacak kararlara ve Kıbrıs’a etkilerine çevrildi.
Ekonomik etkileri ilk andan itibaren hissedilen kararın, siyasi etkilerinin yanı sıra, özellikle yüksek öğretimde öğrencilerin tercihi olan İngiltere’de Eğitim’in ne olacağı en çok merak edilenlerin başında yer aldı.
YENİDÜZEN, uzmanlar ve siyasetçilerden yaşanan ve bundan sonra yaşanacak sürece ilişkin değerlendirmeler aldı.

-------------------------------------------------------

Birleşik Krallık’ta Yükseköğretim kaygısı!..

Eğitim Bilimci Salih Sarpten: “Vize zorlayabilir, harçlar 3 kat artabilir”

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma kararı ile bundan sonra ne olacağı düşünülen ve endişe edilen en önemli alanların başında eğitim geliyor.
Kıbrıslı öğrencilerin yüksek öğrenimle öncelikli tercihi ve adresinin İngiltere, Birleşik Krallık’taki üniversiteler olduğuna işaret eden Eğitim Bilimci Salih Sarpten, gelinen aşamada iki önemli sorunun ortaya çıkacağına değindi.
İngiltere’nin AB’den ayrılması ile öncelikle ‘vize sorunu’nun ortaya çıkacağına işaret eden Sarten, AB Üyesi iken İngiltere’ye gitmenin kolay ve zahmetsiz olduğunu, şimdi ise bu durumun değişeceğini belirtti.
Ortaya çıkacak bir diğer sorununsa, AB Üyesi iken üniversitelerde faydalanılan avantajların kaybedilmesi olduğuna işaret eden Sarpten, bunların başında da ‘harçlar’ geldiğinin altını çizdi.

“Üniversite harçlarının 3 kat artacağı konuşuluyor…”

“Yeni dönemde Birleşik Krallık’taki üniversite harçlarının 3 kat artacağı konuşuluyor” diyen Eğitim Bilimci Salih Sarpten, mevcut uygulamada da bugüne kadar AB vatandaşları ile olmayanların ödedikleri harçlar arasında 3 kat fark olduğuna işaret etti.
Öğrencilerin, harçların yanı sıra, üniversiteler arası değişim programları gibi birçok avantajı kaybetmekle karşı karşıya olduğunu ifade eden Sarpten, Birleşik Krallığın AB’den çıkmasının, Kıbrıs için yüksek öğrenim açısından kaygı verici olduğunu belirtti.

----------------------------------------------

MÜZAKERELERE ETKİ EDER Mİ?

CTP Milletvekili Armağan Candan:  “Kıbrıs Türk Halkı’nın çıkarına olmayacak”

İngiltere’den beklentilerin aksine bir sonuç çıktığına işaret eden CTP Güzelyurt Milletvekili,  Armağan Candan, İngiltere’de çıkan sonucun, ‘Popülist, sorumsuz siyasetin sonucu’ olduğu yorumunu yaptı.
Başbakan Cameron’ın seçim kazanıp başbakan olmak için referandum kartını ve AB meselesini malzeme olarak kullanmasının ardından, daha sonra da ‘evet’ yönünde tavır koymasındaki çelişkiye dikkat çeken Candan, şimdi de istifa etmek durumunda kaldığına işaret etti.
Önümüzdeki dönemin Avrupa Birliği için ‘türbülans’ bir dönem olacağı görüşünü belirten Candan’ın ifadeleri şöyle:
“İngiltere’nin AB’den çıkma müzakerelerinin 2-3 yılı bulacağı söyleniyor. Bundan sonraki ilişkiler, düzenlemeler, çok ciddi bir müzakere süreci yaşanacak gibi görünüyor. Daha önce örneği olamayan bir süreç yaşanacak”.
Birleşik Krallığın iki unsuru, İskoçya ve Kuzey İrlanda'nın AB’de kalma yönünde tavır sergilediğine işaret eden Candan, sonucun İngiltere'den ayrılma tartışmalarını tetikleyerek, ‘Dünyayı yöneten Büyük Britanya İmparatorluğu'ndan küçücük, etkisiz, izole İngiltere'ye’ dönülmesine neden olabileceği görüşünü de belirtti.
Referandum sonuçlarında, 40 yaş altı katılımcıların %60’nın AB’de kalınması yönünde, daha yaşlıların da çıkılması, Londra dahil şehirlerde ‘kalınması’, kırsalda ise ‘çıkılması’ oy kullandığının görüldüğüne işaret eden Candan, nedenlerinin de araştırılması ve AB’nin de politikalarını gözden geçirmesi gerektiği düşüncesini ifade etti.

“Kıbrıslı Türklere dönük izolasyonların kaldırılması anlamında ‘olumsuz’ etkisi olabilir”

Candan, Meclis Heyeti olarak önümüzdeki hafta Brüksel’de olacaklarını ve sonucun Kıbrıs açısından etkilerini ve reaksiyonları gözlemleme fırsatları olacağını da kaydetti. İngiltere’nin bu zamana kadar AB içerisinde Kıbrıslı Türkleri en çok destekleyen ülkelerden biri olageldiğini kaydeden Candan, gerçekleştirilen oylamalarda da Kıbrıslı Türklere en yakın ülkelerden biri olarak yer aldığını anımsattı.
İngiltere’nin AB’den çıkmasının, Kıbrıslı Türklere dönük izolasyonların kaldırılması anlamında ‘olumsuz’ etkisi olabileceği görüşünü ifade eden Candan, Türkiye’nin AB Üyeliği’ni destekleyen ülkelerin başında olan İngiltere’nin AB’den çıkışının bu süreci de olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
Candan, İngiltere’nin AB’den çıkışının ‘Kıbrıs Türk Halkı’nın çıkarına olmayacağı’ görünüşü de paylaşırken çözüm süreci ve devam eden müzakerelere ise ciddi bir etkisi olmayacağı düşüncesini kaydetti.
Kıbrıs’taki üslerin AB değil, egemen İngiliz toprağı olması nedeniyle üslerin statüsünde de değişiklik olmayacağı görüşünü ifade eden Candan, önümüzdeki günlerde alınan kararın yaratacağı sorunların, İngiltere’de kararın yeniden gözden geçirilmesini de gündeme getirebileceğini belirtti.
AB’nin bu güne kadar hem toprak, hem de nüfus olarak büyüdüğüne ve ‘entegrasyon’ yönünde ileriye adım atığına işaret eden Candan, ilk kez bir geri adım atılmış olduğuna da değindi.
Candan, “Bu bir trend haline gelir mi göreceğiz. Yükselen ırkçılık ve göçmen düşmanlığı gösteren bazı başka ülkelerde de benzer süreçler gündeme gelebilir. Fakat, İngiltere’nin entegrasyonun önüne engel çıkaran bir ülke olduğu ve AB’nin bundan böyle entegrasyon anlamında daha hızlı adım atacağı yorumları da yapılıyor” şeklinde konuştu

---------------------------------------------------------------------

Akademisyen Muhittin Tolga Özsağlam: “Dış dinamikler süreci etkiler bu bir gerçek ama…”

AB’nin entegrasyon sürecine mesafeli yaklaşan Birleşik Krallığın, AB'den çıkma kararını ‘sürpriz olarak değerlendirmemek gerektiğini ifade eden Akademisyen Muhittin Tolga Özsağlam da değerlendirmelerini sosyal medyadaki hesabından paylaşdı.
Özsağlam’ın değerlendirmesi şöyle:
“Paniğe gerek yok. Ancak AB'nin göçmen politikasını, bununla birlikte kendi iç bünyesindeki ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri yeniden gözden geçirmesi gerekir diye düşünüyorum.
Özellikle AB içerisindeki üye ülkeler arasındaki ekonomik eşitsizlik sosyal problemlerin kaynağı da olmaktadır. Dünyanın her yerinde federatif nitelikli uluslararası-bölgesel örgütlerde bu sıkıntılar yaşanmaktadır.
Adamızda bulunan Birleşik Krallık topraklarının da AB'ye dahil olmamış topraklar olduğunu anımsamamızda yarar vardır. AB içerisinde şoven milliyetçiliğin-ırkçılığın tetiklenmesi söz konusu, malumunuzdur zaten hızla yükselen bir ırkçılık ve yabancı düşmanlığı söz konusuydu... Bu hareketlerin beslendiği kaynak ise ekonomik eşitsizlik ve kontrolsüz bir şekilde göç akını!
Küresel yapının bölgesel yapıları etkilemesi kaçınılmazdır. Resmin genelini kaçırmadan tüm dünyadaki eşitsizliğin giderilmesi için insanoğlu çaba göstermelidir.
Kıbrıs'taki çözüm süreci nasıl etkilenir?.. Bu sorunun esas yanıtını kendimizde aramalıyız. Öncelikle adada yaşayanlar bir uzlaşıyı ortak noktayı bulmak durumundadırlar. Dış dinamikler süreci etkiler bu bir gerçek. Ama biz ne istiyoruz sorusu ve ona vereceğimiz yanıt her şeyden daha önemli...”.

------------------------------------------------------

BAŞKA ÜLKELERE DE SİRAYET EDER Mİ?

Prof. Dr. Ahmet Sözen: “Hamasi duygular ve egemenliğin daha üstün duygular olarak görülmesinin tezahürü…”

İngiltere’nin eski Başbakanları’ndan Chuchill’in, “Demokrasi, berbat bir rejimdir. Ama şimdiye kadar denenen tüm rejimler içinde en az berbat olanıdır.” sözünü anımsatan DAÜ Rektör Yardımcısı ve Kıbrıs Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ahmet Sözen, “Referandum geleneği çok demokratik bir gelenektir ama ille de en iyi olacak anlamsına gelmez, bu da bunun örneği” şeklinde konuştu.
İskoçya ve Kuzey İrlanda gibi bölgelerin AB’de kalma taraftarı olduğuna ancak ‘saf İngilizler’in bunun karşılığında oy kullandığına işaret eden Sözen, halen 30 yıl savaşları ve Vestfalya Barışı sonrası çıkan ‘egemenlik’ kavramına atıfta bulunulduğuna değindi. İnsanların halen egemenliğe çok önem verdiğine ve halkın popüler söylemlerden etkilenip ruhlarının okşandığına işaret eden Sözen, milletçi söylemlerin kredi yaptığının altını çizdi.
Mantık, kültürler arası iletişim, kozmopolitanizm, kültürler arası tölerans gibi 20. Yüzyıl ve sonrası yükselen değerlerin, halkta değer bulmadığına ve hamasi duygular ve egemenliğin daha üstün duygular olarak görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Ahmet Sözen, Birleşik Krallık’ta da bunun tezahürünün olduğunu kaydetti.

“Müzakerelerden nasıl sonuçlar çıkacağının henüz bilinmiyor ama önemli…”

Gelinen aşamada bir geçiş dönemi olacağını ve İngiltere’de oluşacak yeni Hükümet ve Başbakan’la Birleşik Krallığın AB’den çıkma sürecine gireceğini ifade eden Sözen, sürecine kadar uzayacağının, müzakerelerden nasıl sonuçlar çıkacağının henüz bilinmediğini kaydetti.
Sözen, “İngiltere AB’den tamamen çıkıp örneğin Ermenistan gibi sıfıra yakın ilişkisi olan bir ülke mi olacak yoksa Norveç, İsviçre gibi bazı konularda aynı değerleri barındıran, bazı konularda ortak hareket eden bir ülke mi olacak, bu müzakere süreci sonucunda belirlenecek” dedi.
Öte yandan İngiltere’nin arık karar verme mekanizmalarında da olmayacağına işaret eden Sözen, İngiltere’nin AB’ye girişinde de bu tür kaygılar olduğuna ancak 60’lı yılların sonu, 70’li yılların başında kaygıların daha çok ‘ekonomik’ olduğuna, bugünse sadece ekonomik olmadığına değindi. Sözen, “İngiltere’nin etkisinin bariz bir şekilde azalacak” dedi.

“Kendine has, emsali olmayan bir durum… Emsal olacak bir durum”

İngiltere’nin eğitimde AB’nin bir parçası olup olmayacağının da önemli olduğuna işaret eden Sözen, bu durumda Birleşik Krallığın Erasmus programı içersinde de olmayacağını ve İngiliz Üniversiteleri’nde harçlarla ilgili tarifenin de değişebileceğine vurgu yaptı.
İngiltere’nin Gümrük Birliği’nde kalıp kalmayacağının da önemli olduğuna işaret eden Sözen, bundan sonrası için İngiltere’nin çıkış sürecinin, şartların nasıl olacağını önemine, etkilerinin de bugünden konuşulmasının bu nedenle zor olduğuna dikkat çekti.
“Kendine has, emsali olmayan bir durum… Emsal olacak bir durum” diyen Sözen, İngiltere’nin AB’den çıkmasının, aşırı milliyetçiliğin güçlendiği Hollanda gibi kurucu ülkelere emsal olmasından ve başka ülkelerinde çıkmayı istemesinden korkulduğuna işaret etti, bunun AB’nin köküne kibrit suyu olacağı görüşünü de belirtti.

--------------------------------------------

SERBEST DOLAŞIM NE OLUR?

AB Derneği Başkanı Ali Erel: “Kısa vadede önemli değişiklik olmaz, yakın ilişki sürer”

İngiltere’nin AB’den ayrılmasının kısa vadede önemli değişiklikler getirmeyeceği düşüncesini belirten AB Derneği Başkanı Ali Erel, uzun vadede ‘Norveç tipi’ bir ilişkinin süreceği görüşünü paylaştı.
Serbest dolaşım, Gümrük Birliği’nin devam edeceği, vizenin de gerekmeyeceği bir model ve ilişki biçimi sürdürüleceği görüşünde belirten Erel, bunun yanı sıra AB’nin psikolojik bir türbülans yaşacağına da işaret etti.
İngiltere’nin AB’deki dostlarının etkilenmesi ve aynı duruma girmesinin AB açısından daha sıkıntılı olabileceğini kaydeden Erel, “O zaman etki büyüyerek devam eder” şeklinde konuştu.
Öte yanda kötümser yaklaşımınsa ‘dünya ekonomik krizi’ olduğuna işaret eden Erel, kendi düşüncesinin İngiltere’nin AB ile mevcut ilişkileri devam edeceğinden bu tür bir krizin de yaşanmayacağı olduğunu kaydetti.
“İmzalanan uluslar arası anlaşmalar var. Kimse AB’den nasıl çıkılır da bilmiyor” diyen Erel, AB’den çıkışın detaylandırılmadığını da ifade etti.
“AB’ye türbülans sıçrar ve AB’nin varlığı sorgulanırsa, ana hedefi ‘çözüm ve AB’ olan Kıbrıs Türk tarafının bu hedefi zayıflar mı kaygım da yok değil” diyen Erel, ‘bekleyip göreceğiz’ şeklinde konuştu.
Ekonomik etkilerin ilk andan itibaren görülmeye başlandığına da işaret eden Ali Erel, “Kıbrıs Türk tarafı olarak biz kurlardaki dalgalanmalara, bir gecedeki değişikliklere alışkınız, buna da alışırız, sıkıntı yaratmaz” dedi.
Siyasi etkilerin çok daha önemli olduğunu görüşünü de belirten Erel, adadaki üslere ilişkin yeniden müzakere ve dizayn gerekeceğini de kaydetti.

-------------------------------------------------

AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Kudret Akay:  “Kestirmeden özet bir değerlendirme yapmak doğru değil”

Başbakanlığa Bağlı AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Kudret Akay da Birleşik Krallığı’ndan AB’den çıkma kararını sosyal paylaşım sitesindeki hesabından yorumladı, ‘birçok alanı ve birçok olguyu farklı etkileyecek ancak kestirmeden özet bir değerlendirme yapmak doğru değil’ dedi.
Akay’ın ifadeleri şöyle:
Birleşik Krallık referandumunun olası tüm sonuçlarını kestirmek mümkün değil bu aşamada. Birçok alanı ve birçok olguyu farklı etkileyecek.
Bizi nasıl etkileyeceğini, yine farklı birçok olguyla ilgili olarak,  kısa sürede değerlendirmemiz gerekecek ama… O nedenle kestirmeden özet bir değerlendirme yapmak doğru değil.

Bu haber toplam 6101 defa okunmuştur