1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Çözüm için zor viraj’
‘Çözüm için zor viraj’

‘Çözüm için zor viraj’

Kıbrıs’ın güneyinde seçimler tamamlandı, gözler seçim sonuçlarının Kıbrıs Müzakere sürecine etkilerine çevrildi…

A+A-

Meltem SONAY

 

Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek:  Parlamento’da yer alan İttifak, Dayanışma ve ELAM federal çözüme sıcak bakmıyor, bunlara EDEK ve DİKO’yu da eklediğimiz zaman Kıbrıs Müzakereleri’nde zorluk çıkaran bir blok oluştu. Anastasiades’in işi kolay olmayacak

Prof. Dr. Ahmet Sözen: Anastasiadis’in önünde iki yol var. Ya bu işin vahametini kavrayıp “çok zamanımız yok, ipleri kaybetmeden bu işi çözmek gerek” diyecek, ya da bunların dümen suyuna gidip aktörleri yatıştıracak.

Mağusa İnisiyatifi Aktivisti Dr. Okan Dağlı:  Çözümcü oylar Mağusa bölgesinde %70 civarında… Bu bölgede son 5 yıldır yapılan ortak temaslar, bu sonuçların alınmasında en büyük etken oldu.

CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan: Güneyde yaşanan ekonomik kriz seçim sonuçlarını etkiledi. AKEL ve DİSİ’nin milletvekili sayısı çözüm süreci açısından önemli… Anastasiadis’in tavrında değişiklik beklemiyorum

Kıbrıs’ın güneyinde seçimler tamamlandı, gözler Kıbrıs Müzakere sürecine etkilerine çevrildi.

‘8 partili’ yeni durumda Güney’de yeni döneme işaret eden Akademisyen ve siyasetçiler, federal çözüm karşıtlarının Meclis’te önemli bir çoğunluk elde ettiğine işaret etti.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis’in ‘işinin zora gireceğini’ düşünen olduğu gibi, ‘tavrında bir değişiklik olmayacağı’ yönünde görüş belirten de var.

Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek: “Müzakerelerde zorluk çıkaracak blok oy oluştu”

ELAM’ın parlamentoya girdiği, AKEL’in tarihin en büyük yenilgisini aldığı Güney’deki seçimin sonuçlarını ‘sürpriz’ olarak değerlendiren Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, DİSİ’nin de ciddi oy kaybına işaret etti.
‘8 partili’ Meclis’in işleyişini de zor olacağına değinen Kızılyürek, zaman zaman birlikte hareket eden DİSİ ve DİKO’nun Meclis’te çoğunluk olamayacağını, küçük partilerin de desteğinin aranacağını belirtti, “Uzlaşıya dayalı, zor çalışan bir Yasama olacak” dedi.
DİSİ ve AKEL’in oy kaybının ‘ekonomik kriz odaklı’ okunması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Kızılyürek, Hristofya Dönemi, Troyka ve uygulanan kemer sıkma politikaları sonucu iki partideki kaptanların da cezalandırılmış olduğu görüşünü belirtti.
“AKEL’in kaybı her zamankinden fazla” diyen Kızılyürek, seçim propagandası döneminde yaşananlar, AKEL’li bazı yöneticilerle ilgili yolsuzluk dosyaları ve yargılanmaların da AKEL için prestij kaybına neden olduğuna işaret etti.
Prof. Dr. Kızılyürek, Parlamento’da yer alan İttifak, Dayanışma ve ELAM’ın federal çözüme sıcak bakmadığı düşünüldüğünde, bunlara EDEK ve DİKO da eklendiği zaman, Kıbrıs Müzakereleri’nde zorluk çıkaran bir blok oyun oluştuğunun da altını çizdi. Prof. Dr. Kızılyürek, “Anastasiadis’in işi kolay olmayacak” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Sözen: “En çok oyu boykotçular aldı”

DAÜ Rektör Yardımcısı ve Kıbrıs Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ahmet Sözen, seçim sonuçlarında birkaç sürpriz ve radikal sonuç ortaya çıktığına işaret etti, bunların başında ise ‘%33 boykot’un geldiğine vurgu yaptı.
“En çok oyu boykotçular aldı” diyen Prof. Dr. Ahmet Sözen,  seçim sonuçlarındaki diğer enteresan sonucun ise ‘8 partinin Meclis’e girmesi’ olduğunu belirtti, “Bildiğim kadarıyla bu tarihte bir ilk” dedi.
Kendilerini ‘Merkez’ olarak tanımlayan geleneksel hayırcıların oylarının ki bunların neredeyse ırkçılığa varacak oranda aşırı partiler olduğuna işaret eden Sözen %40’lara dayandığının da altını çizdi.
Bunun, Kıbrıs Müzakereleri’nin geleceği ve referandum için ‘işlerin zora gireceği’ göstergesi olduğuna işaret eden Sözen, ELAM gibi bir partinin Meclis’e girmesinin, ortamın daha da gerileceğinin de göstergesi olduğu görüşünü belirtti.
Anastasiades’in önünde ‘iki yol’ olduğunu düşüncesini de belirten Prof. Dr. Ahmet Sözen,  “Ya bu işin vahametini kavrayıp çok zamanımız yok, ipleri kaybetmeden bu işi çözmem lazım diyecek, ya da bunların dümen suyuna gidip aktörleri yatıştırma yoluna gidecek” şeklinde konuştu. Anastasiadis’in aktörleri yatıştırma yolunu seçmesi durumunda bu sene içinde çözümün hayal olacağı görüşünü de belirten Sözen, önümüzdeki günlerde Rum Yönetimi Lideri’nin hangi yöne doğru gideceğinin de görüleceğini kaydetti.
AKEL’in oy kaybında ‘Mari patlaması’ndan bu yana AKEL’le özdeşleşen ‘kötü yönetim’in ekonomik anlamda da devamının etkisi olduğu görüşünü belirten Sözen, özellikle sandığa gitmeyen %33’lük kesimin, hangi kesimi temsil ettiğini önemli olduğuna da işaret etti.
Sözen, % 33’lük boykot kesiminin, DİSİ ve AKEL’e oy veren ama bir şekilde ümitsizliğe kapılan kesim olduğu düşüncesini de belirtti.

Armağan Candan: “Kriz durumlarından en kârlı, sorumsuz ve popülist partiler çıkar”

Kıbrıslı Rumların 2011’deki son seçimle bugün arasında tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşadığına işaret eden CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, özellikle AKEL’e ve DİSİ’ye de bu krizin faturasının kesildiği düşüncesini belirtti.
Özellikle AKEL’in oy kaybetmesinde en önemli rolü bu krizin oynadığına işaret eden Candan, “Böylesi kriz durumlarından en kârlı, sorumsuz ve popülist partiler çıkar” şeklinde konuştu.
Rum tarafındaki seçimlerin de en genelde böyle değerlendirilebileceğini ifade eden Armağan Candan, buna karşın çözüme ciddi şekilde destek veren AKEL ve DİSİ’nin milletvekili sayısının çözüm süreci açısından önemli bir veri olduğu görüşünü de belirtti, Anastasiadis’in tavrında değişiklik beklemediğini de kaydetti.
Candan, ELAM’ın ise Avrupa’daki benzerleri gibi, ekonomik kriz ortamından ve özellikle de gençlerin siyasal sisteme inancındaki erezyondan kârlı çıktığını, seçime katılım oranın da düşük olması nedeniyle Meclis’e girdiğini belirtti.
Öte yandan ELAM’a 13 bin kişi oy vermiş olsa da 350 bin kişinin de vermediğine işaret eden Armağan Candan, seçim sonuçlarının 2016 yılı içinde ciddi siyasi kararlılıkla çözüme gidilmesi için gerekçe olarak kullanılması, teşvik etmesi gerektiği görüşünü paylaştı.

Okan Dağlı: “AKEL ve DİSİ çözümcü oyları Mağusa bölgesinde %70 civarında”

Mağusa İnisiyatifi Aktivisti, eksi Milletvekili Dr. Okan Dağlı, güneydeki seçimlerin Mağusa bölgesi açısından ilk değerlendirilmesini yaptı.
Değerlendirme şöyle:
“AKEL ve DİSİ çözümcü oyları Mağusa bölgesinde %70 civarındadır. En düşük bölge %66 ile Paralimni, en yüksek %80 ile Derinya’dır. Burada aşırı sağcı ve fanatik ELAM %1.9 oyla dibe vurmuştur. Her koşulda bu Kıbrıs Cumhuriyeti toplamı %56’dan çok daha yüksektir. İki çözümcü partinin oy toplamı Girne’de %54, Baf’ta % 42, Larnaka %58, Limasol’da %55 ve Lefkoşa’da %53’dir. Mağusa bölgesinde son 5 yıldır yapılan ortak temaslar (Kataklismos-Deniz Panayırı-, Tiyatro ve Konserler, Suriçinde ibadet vs) ve yürütülen ortak projeler (Together for Clean Coast, Revival of Famagusta, Renewal) bu sonuçların alınmasında en büyük etken olmuştur. Bu çerçevede tüm olumsuzluklara, örneğin kuzey ve güney arasında henüz direk bağlantıyı sağlayan Derinya yolunun açılmamasına rağmen bu sonucun alınması gelecekteki olası bir referandum öncesinde nasıl çalışmamız gerektiği konusunda bize ipuçları veriyor. Son 5 yılda bölgede iki toplum arasında kurulan ilişkiler de son günlerde yeni kurulan azınlık hükümeti UBP-DP tarafından engellenmeye çalışılıyor. Örneğin Pazar günü Mağusa Suriçi’nde Ay. Xorino Kilisesi’nde yapılacak ibadet sudan bahaneler yaratılıp iptal edildi. Her ay yaklaşık 500 civarında kişinin katılımıyla yapılan ve bölgede yakınlaşmayla beraber ekonomiye de olumlu katkı yapan bu aktivitenin engellenmesi yakınlaşma sürecini olumsuz etkileyecek.”

 

Bu haber toplam 1996 defa okunmuştur