1. HABERLER

  2. KÜLTÜR & SANAT

  3. "Yazılı Basın Nereye Gidiyor?”
Yazılı Basın Nereye Gidiyor?”

"Yazılı Basın Nereye Gidiyor?”

“Medyada Değişim: Yazılı Basın Nereye Gidiyor?” konulu panelde, internetin ve gelişen teknolojilerin gazeteleri nasıl etkilediği tartışıldı.

A+A-

Işık Kitabevi’nin düzenlediği kitap fuarı kapsamında Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nce düzenlenen “Medyada Değişim: Yazılı Basın Nereye Gidiyor?” konulu panelde, internetin ve gelişen teknolojilerin gazeteleri nasıl etkilediği tartışıldı.

Kıbrıs Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Ergüçlü, Yenidüzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı, DAÜ İşletme Fakültesi Siyaset Bilimleri Okutmanı Nilüfer Hamid Türksoy’un konuşmacı olduğu panelin moderatörlüğünü YDÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Özejder yaptı.

ÖZEJDER: “25-30 YIL ÖNCE DE YAZILI MEDYAYA ÖMÜR BİÇİLİYORDU”

Özejder paneldeki konuşmasında, insanların beyninde değişim konusunda hep problemler bulunduğunu ve işine gelenleri kabul ederken gelmeyenleri reddettiğini; değişim derken eskinin hep reddedilmesi gerekmediğini söyledi.

Medya-siyaset ilişkilerine değinen Özejder, medyanın gücünü sorguladı.
Özejder, 25-30 yıl önce de yazılı medya için ömür biçildiğini ama bugün halen var olduğunu ifade etti.

Sosyal medyanın bugün için önemli bir özgürlük alanı olduğunu ama ABD’de çok ciddi kısıtlamalar yapılması yönünde hazırlıklar bulunduğunu belirterek, “Bu sınırlamaların gelmeyeceğini nereden bilebiliriz?” diye sordu.

TÜRKSOY: “GAZETECİLER İNTERNETİ TEHDİT OLARAK ALGILAMIYOR”

DAÜ Okutmanı Nilüfer Hamid Türksoy sunumunda, 11 AB ülkesinde yazılı basında çalışan 240 gazeteciyle yapılan anketin sonuçlarını anlattı.

Ankette “İnternet mesleğinizi nasıl etkiledi?” sorusunun yöneltildiğini kaydeden Türksoy, gazetecilerin interneti tehdit olarak algılamadığı bilakis vazgeçilmez bir araç gördükleri sonucunun çıktığını söyledi.

Her şeyin hızla tüketildiği bir dünyada internetin haber kaynağına daha hızlı ulaşmak için de kullanıldığını belirten Türksoy, haberlerde “yüz yüze görüşme, telefonla görüşme ve internet arama motorları” yöntemlerinin en yaygın yöntemler olduğunu kaydetti.

Türksoy, internet sayesinde medyada daha interaktif bir ortam oluştuğunu, okurların tepkisini anında gösterebildiğini ifade etti.

Yapılan bir araştırmaya göre KKTC’de internet kullanım oranının yüzde 50-60’larda olduğunu belirten Nilüfer Hamid Türksoy, internetin dezavantajlarının da haber kalitesini düşürmesi ve online haberlere güvenilmemesi olduğunu söyledi.

Dünyadaki trendin artık medyadaki ürünlerin teknolojiye uyarlanmasını gerektirdiğini bu yüzden gazetelerin Ipad, tablet uygulamalarının yaygınlaştığını ifade eden Türksoy, internetin gazete satışlarını düşürdüğünü ancak hiçbir teknolojinin ötekini tamamen yok etmediğini; bugün 7 milyarlık dünya nüfusunun sadece 3 milyarının internet kullandığını ve internet kullanımının gelişmiş ülkelerde yaygın olduğunu anlattı.

“EDİTORYAL SÜZGEÇTEN GEÇEN HABER İHTİYACI YOK OLMAYCAK”

Sosyal medyanın yurttaş gazeteciliği kavramını da getirdiğini belirten Türksoy, “Artık herkesin anlatacağı sıcak bir hikayesi var. Ancak editoryal süzgeçten geçmiş habere ihtiyaç, hiçbir zaman yok olmayacak çünkü gazetecilik etik değer gerektirir” dedi.

Türksoy, gazetecinin her zaman en güvenilir haber kaynağı olmaya devam edeceğini belirtti.

ERGÜÇLÜ: “HEM İNTERNET ORTAMINDAKİ HEM KAĞIT ÜZERİNDEKİ GAZETECİLİK SÜRECEK”

Kıbrıs Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Ergüçlü, internet medyasının gelişimini olumlu değerlendirdiğini ifade ederek, bir miktar tiraj kaybı yaşansa da birçok insanın hâlâ kağıda dokunmaktan vazgeçmediğini, bunu da sağlıklı bir gelişme olarak yorumladığını söyledi.

Ergüçlü, yaşanan süreçte hem internet medyasının hem de yazılı basının gelişeceğini, kağıt gazetelerin de devam edeceğini ifade etti.

Yayıncılıkta yasal sorumluluk şartına işaret eden Ergüçlü, internet medyasının özgürlükçü çerçevede ama belli kurallara tabi olması gerektiğini, dünyada da bu yönde çalışmalar yapıldığını kaydetti.

Süleyman Ergüçlü, hem internet ortamındaki gazeteciliğin gelişerek büyüyeceği, hem de kağıt üzerindeki gazeteciliğin devam edeceği görüşünü dile getirdi.

Medyanın kendi kendini kontrol etmesi gerektiğini, bir diğer kontrolü de okurların yaptığını ifade eden Ergüçlü, “En büyük denetmen, okurdur” dedi.

MUTLUYAKALI: “ARTIK ZAMANDAN VE MEKANDAN BAĞIMSIZ BİR MEDYA VAR”

Yenidüzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı ise, internet nedeniyle kağıda basılı gazetelerin bitmeyeceğini ama çok azalacağını, bugün telgraf, plak, mektup ne kadar yaygınsa o kadar kalacağını düşündüğünü söyledi.

Gazeteciliğin bitmesinin söz konusu olmadığını, gazetecilerin mesleklerini farklı mecralarda sürdüreceğini ama zaten giderek çok pahalılaşan kağıda baskının karanlık oda, pikaj, montaj nasıl bitmişse öyle biteceğini ifade eden Mutluyakalı, günümüzde mobilitenin hayatı çok hızlı yaptığını, insanlar mobil teknolojiler sayesinde kısa sürede olanları öğrenirken “ertesi güne gazete hazırlamanın” işlevsiz kaldığını anlattı.

Cenk Mutluyakalı, “Ben 10 yıl içinde kağıda basılı gazetelerin çok azalacağını düşünüyorum. Gazetecilik, habercilik kaybolmayacak, insanlar haberi yine bir gazetenin referansında okuyacak ama basılı gazete, telgraf tadında olacak. Kağıda baskı zaten çok sancılı ve pahalı bir süreç. İnternet, tabletler, Ipadler varken kağıda basılı gazeteyi okuyanlar da çok azalacak” dedi.

Mutluyakalı, “Kağıt yerine akıllı telefonlar, tabletler var. Artık zamandan ve mekandan bağımsız bir medya var. Gazetelerde yorumda öne geçebilirdik, o da sosyal medyada, bloglarda yapılıyor. Buna ne kadar direnebileceğiz?” diye sordu.

Kağıda basılı gazetelerin internetin ve sosyal medyanın hızına yetişemeyeceğini belirten Cenk Mutluyakalı, klasik medya daha kontrollüyken internet medyasının daha özgür olduğunu, bu nedenle Gezi Parkı ve Arap Baharı gibi olayların yaşanabildiğini söyledi.

“KAĞIDA BASILI GAZETELER KOMADA”

Cenk Mutluyakalı, bugün gazete tirajlarının tümünün ciddi şekilde düştüğünü ama reklam alabilme kaygısıyla bunun ifade edilmek istenmediğini, aynı şekilde kağıda basılı gazetelerin artık koma noktasına geldiğini, fakat kimsenin bunu söylemek istemediğini savundu.

Mutluyakalı, “komadaki gazetelerin fişini, muhtemelen hayatı boyunca hiç kağıda basılmış gazete okumayan bugünün çocuklarının çekeceği” görüşünü belirtti.

İnternetin medyadaki etkisi nedeniyle araştırmacı gazeteciliğin daha da önem kazanacağına inandığını ifade eden Cenk Mutluyakalı, sosyal medyanın sicilinin çok temiz olmadığını, gazeteciliğin ise mesleki hassasiyetleri bulunduğunu ve bu hassasiyetlerin de artacağını kaydetti.

(TAJ)

Bu haber toplam 3059 defa okunmuştur