Ayşe GÜLER

‘Asker kaçağı’ olduğu öne sürülerek bir süredir aranan ve önceki akşam polis tarafından Erdemli’de tutuklanan Ali Çağman’ın askerliğe elverişli olup olmadığı ile ilgili son kararı Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) verecek.
Sağlık kontrollerinin yapılması için polis ve askerler tarafından dün sabah Lefkoşa Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne götürülen Çağman’ın askerliğe elverişli olup olmadığı, Sağlık Kurulu tarafından görüşüldü.
Kurul, yapılan değerlendirmelerin ardından Çağman ile ilgili son kararı vermek için konuyu GATA’ya havale etti.
Çağman’ın GATA’ya ne zaman gönderileceğine yönelik açıklama ise yapılmadı.

Ailesi hastane önünde bekledi
Öte yandan ailesi sağlık kontrollerinin yapılması için Lefkoşa Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne götürülen Çağman’ı hastane önünde saatlerce bekledi, yaşananlara tepki gösterdi.
Çağman’ın ailesiyle birlikte Mülteci Hakları Derneği İletişim Sorumlusu Tegiye Birey ve Avukat Özge Uğraşın da hastane önünde bekledi.

Uğraşın hastaneye başvurdu
Bunun yanı sıra Avukat Özge Uğraşın ise Çağman’ın tutuklanması esnasında polis tarafından darp edildiğini savunarak,  Lefkoşa Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçen Çağman’ın nenesi Şaziye Tütüncüoğulları ve teyzesi Sevda Günsel’in tetkiklerinin sonuçlarını gösteren raporların kopyasını alabilmek için hastaneye başvuruda bulundu.

Çağman’ın nenesi konuştu…
Öte yandan Ali Çağman’ın nenesi Şaziye Tütüncüoğulları yaşananları anlattı.
YENİDÜZEN’e konuşan Tütüncüoğulları, eşi ile birlikte önceki gün saat 14:30 sıralarında Erdemli’deki evlerinde öğle yemeği yedikleri sırada, polislerin evlerine gelerek “Ali aç kapıyı” diye bağırdıklarını öne sürdü.
“Polisler, Ali’ye kapıyı açmaları için bağırdı. Sonra kapıya vurmaya başladılar” diye konuşan Tütüncüoğulları, “Çok korktuk. Perdenin arkasından dışarıya baktığımda, 20 kişilik polis ekibinin evimin bahçesine girdiğini gördüm. Duvarının arkasında da polisler vardı” şeklinde konuştu.

“Kapı, eşimin üzerine düştü”
Tütüncüoğulları, bu sırada kızı Sevda Günsel’in polislerin yanına giderek, evde kimsenin olmadığını söylediğini anlattı.
“Sevda polislere neden böyle yaptıklarını sordu, evde olmadığımızı söyledi. Ancak polisler dinlemedi” şeklinde konuşan Tütüncüoğulları, şöyle devam etti: “Lefkoşa’dan takviye polis istediler. Ekipler geldi. Kapıyı vurup kıracaklarını konuşuyorlardı. Şişman bir polis kapıyı kırdı, o sırada eşim kapının arkasında oturuyordu. Kırılan kapı üzerine düştü, çok korktuk”

“Belime vurdular, saçlarımı çektiler”
Tütüncüoğulları, “polisler içeriye girdi. Benim belime vurdular, saçlarımı çektiler. Kızımın boynundan tuttular. Eşim o sırada ‘kızımı öldürüyorsunuz’ diye bağırdı. O sırada Ali, ortaya çıktı. ‘Anneme ne yapıyorsunuz’ diye bağırdı” şeklinde konuştu.
“30 tane polis, Ali’nin üzerine geldi. Hemen orda Ali’yi kelepçelediler. Ben polislere bağırdım, ‘Ali’yi boynundan tutmayın, boynu kırıktır’ dedim” diyen nene Tütüncüoğulları, “Ali’yi apar topar götürdüler. Kim bilir ne yaptılar çocuğuma… Çocuğu çok dövdüler, boynunu sıktılar” dedi.

“Ali’yi ezdiler, elediler”
Tütüncüoğulları, yaşananların ardından önce Mağusa Polis Müdürlüğü’ne ardından da  Mağusa Devlet Hastanesi’ne gittiklerini anlatarak şöyle devam etti: “Polisler bana vurdukları için doktora gitmek istedim. Mağusa Devlet Hastanesi’ne gittik, röntgenimi çektiler. Elime bir cd bir kağıt verdiler. Hastanede giderken, kalabalık bir grup gördüm. Yaklaştığımda Ali’nin orada olduğunu gördüm. Baktım, Ali’yi ezdiler, elediler…”