1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Sendikalardan Öztoprak'a çağrı
Sendikalardan Öztopraka çağrı

Sendikalardan Öztoprak'a çağrı

Sendikalar, DAÜ VYK'nun rektör seçimi ile yasal süreç başlatan DAÜ eski Rektörü Prof. Dr. Abdullah Öztoprak'a çağrıda bulundu:

A+A-

DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde rektörlük seçimi tartışmaları ile ilgili ortak basın açıklaması yaptı. Sendikalar,  DAÜ VYK'nun rektör seçimi ile yasal süreç başlatan  DAÜ eski Rektörü Prof. Dr. Abdullah Öztoprak'a çağrıda bulundu: Doğu Akdeniz Üniversitesini Daha Fazla Yormayın Sayın Öztoprak!

Açıklamanın tam metni şöyle:

DAÜ’de Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun (VYK) Rektör vekili ataması konusu Sn. Abdullah Öztoprak tarafından mahkemeye taşınmıştır. Mayıs ayında başlatılan baskın seçim nedeni ile Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) anlamsız bir tartışmanın ve zorlamanın içine itilmiştir. Bir kere öncelikle rektör belirleme konusunun yasal boyutu ve yasa koyucuların ilgili yasa maddesinde neyi murat ettiklerine iyi bakmak lazım. Yasayı yorumlarken yasanın ruhunun ne olduğu açık ve net bir şekilde bilinmesi gerekir. Öncelikle yasada rektör ataması konusu DAÜ senatosu ve VYK’nun uzlaşısının üzerine kurulmuştur. Önerme yetkisi akademik bir kurul olan Senatoya atama yetkisi de VYK’na verilmiştir. Eğer süreç iki kurulun uzlaşısı ile başlatılır ve bu uzlaşı neticesinde senato da bir öneri yaparsa VYK’da önerilen rektör adayını asaleten atar.  Öte taraftan eğer iki kurul arasında sürecin başlamasına yönelik bir uzlaşı yoksa Senatonun önereceği kişinin atanması mümkün olmayabilir. En yüksek karar alma organı olan VYK rektör belirleme sürecinin başlatılması konusunda karar almamışsa ve münhal ilan etmemişse senatonun süreci başlatması ve VYK’na rektör adayı önermesinin yasal dayanağı yoktur. DAÜ 1986 yılında yasa ile kurulmuş ve kısa tarihinde rektör atamalarında her zaman münhal ilanı yapılmış ve/veya rektör belirleme süreci VYK’nın bir kararı ile başlatılmıştır. Yasayı hazırlayan ve yasanın ruhunu bilen kişiler de bunu teyit etmektedirler.  Dolayısı ile bugün senato, yetkilerini aşarak Vakıf Yöneticiler Kuruluna bir dayatma yapmıştır. Netice itibarı ile VYK senatonun münhal ilanı olmaksızın yaptığı öneriyi senatoya geri iade etmiştir. Burada yasal bir sorun yoktur çünkü VYK rektör atama konusunda mutlak yetkiye sahip kuruldur.  Sn. Öztoprak açısından burada mahkemeye konu edilebilecek bir durum yoktur. Senato beni önerdiydi VYK beni atamadıydı yani ben rektör olabilirdim olasılığı üzerinden bir dava yürütülemez.
14 Ekim tarihinde VYK senato önerisi olmaksızın yeni bir karar üretti ve Sn. Necdet Osam’ı rektör vekili olarak atadı. Bu noktada DAÜ senatosu vekil rektör atanırken senatonun öneri yapma yetkisinin VYK tarafından gasp edildiğini söyleyerek Rektör vekilini ‘tanımayacağı’ yönünde karar aldı. Bunun ardından Abdullah Öztoprak vekaleten yapılan Rektör atamasının yasal olmadığı gerekçesi ile yürütmeyi durdurma talebi ile mahkemeye başvurdu. Mahkemenin 30 Ekim 2014 tarihinde duruşma yapması bekleniyor.

Şimdi biraz da bu vekil Rektör ataması ile ilgili mevzunun yasallığını incelemek gerekir. Bir kere 2000 yılından günümüze yapılan tüm vekaleten rektör atamalarının senatonun önerisi olmaksızın yapıldığını tespit etmek gerekir. Yani DAÜ’de bugüne kadar oluşan teamül budur. Bu konuyu bugüne kadar hiçbir DAÜ mensubu sorgulamadı. Ne Senato ne Üniversite Yönetim Kurulu ne de diğer kurullar böyle bir sorgulama yaptı.  En son 2010 yılında Sn. Osman Yılmaz bu göreve vekaleten atanmıştır. Bu atamayı biraz derinlemesine incelemek gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı olacaktır. Bu atamayı savunan ve yaptıran Sn. Öztoprak’ın kendisidir. O dönemin DAÜ Senatosu (ki senatonun büyük çoğunluğu ayni üyelerden oluşmaktaydı) bizim önerimiz yok siz bizim yasal yetkilerimizi gasp ediyorsunuz diye bir itiraz ortaya koymamıştır. Hatırlanacağı gibi Sn. Osman Yılmaz’ın Rektör Vekili olarak atanmasının sebebi Sn. Öztoprak’ın mahkeme kararı ile Rektörlük görevinden azledilmesidir. Her ne kadar da DAÜ’deki vekil rektör atamasındaki teamüller senato önerisi gerekmediğine işaret ediyorsa da yine de Sn. Osman Yılmaz’ın Rektör vekili olarak atanmasını daha sağlam yasal zemine çekebilmek ve açılabilecek yeni davaların önüne geçmek için Senatonun bilgisi ve onayı dışında bizzat Sn. Öztoprak’ın kendisi ve dönemin Ulusal Birlik Partisi VYK tarafından bir tüzük yapılmış ve bakanlar kurulundan geçirilmiştir.  “Senato’nun Çalışma ve Karar Alma Esasları Tüzüğü” olarak isimlendirilen bu tüzükte 2. Madde ile Rektör vekili tanımlaması getirilmiş ve atamasının senato önerisi olmadan VYK tarafından yapılması yasal hale getirilmiştir. Bu tüzükteki 2. madde aynen şöyledir.

Bu Tüzük’te:
“RektörVekili”, Rektör tarafından ya da Rektör’ün görevi, ölüm, emeklilik, istifa, azil gibi sebeplerle sona ermiş, ama yerine yeni Rektör, henüz atanmamış veya atanan kişi henüz görevine başlamamışsa, Rektörü atama yetkisine sahip olan makam tarafından atanan ve aksi açıkça düzenlenmedikçe Rektör’ün buTüzük’ten kaynaklanan her türlü yetkisini kullanma yetkisine sahip olan kişiyi anlatır.
Bu Tüzük’te geçen kavramlar, Tüzüğün kaynaklandığı 18/86 Sayılı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Kuruluş Yasası’nda yer alan anlamları taşır.

Sendikamız DAÜ-SEN bu tüzüğü o dönemde korsan tüzük diye adlandırmış ve 8 Kasım 2010 tarihinde yayınladığı bildiride şunları söylemişti:
‘Senato tarafından görüşülüp sonuçlandırılan ve oylanıp onay alan, “Kurulların Çalışma ve Karar Alma Tüzüğünü”, daha sonra ek maddeler ekleyerek, çıkarmalar yaparak ve düzeltmelerle değiştirilip, Senatonun yeniden görüş ve onayı alınmadan, her şeyi en iyi ben bilirim ve ben yaparım mantığıyla Bakanlar Kurulu’ndan geçirilmesi Senatomuza karşı yapılan saygısızlığın ötesinde onun iradesini gasp edilmesi demektir. Bu, hukuk ve etik tanımaz DAÜ yönetiminin geldiği son noktadır. Bu Senatomuzun görev ve yetkilerini tanımamak ve Senatonun iradesini yok saymak demektir.   ….

Sendikamız tüm Rektörlük ekibine bir kez daha soruyor: bu yaptığınızdan dolayı hiç mi vicdan azabı çekmiyorsunuz? Bu yaptığınız evrak sahteleme değil de nedir? Siz orada ebediyen oturacağınızı mı düşünüyorsunuz?Sizler birgün o koltuklardan aşağıya, bölümlerinizdeki odalarınıza geri döneceğinizi bilmiyor musunuz? Bugün çiğnediğiniz hukuka yarın ihtiyacınız olacağını bilmiyor musunuz?’

Bugün yetkilerim VYK tarafından gasp ediliyor diyen Senato yetkisinin gasp edildiğini öğrendiği 2010 yılının kasım ayında niçin buna itiraz etmedi? Bu dün dündür bugün ise başka yaklaşım mıdır? Bu yaklaşım ilkesel bir yaklaşım mıdır? Bu gerçekler ışığında yeni rektör vekilini tanımayacağını karara bağlayan senato ne kadar samimidir?

Sn. Öztoprak’ın bu süreçteki tavrı samimiyetsiz ve üniversiteye karşı açtığı dava da anlamsızdır. Sn. Öztoprak Senatonun rektör vekili önerme yetkisi gasp edildiğinden dolayı üniversiteyi dava etmiştir.  Sn. Öztoprak deyim yerinde ise kendi kazdığı kuyuya düşmüştür. Çünkü Senatonun uhdesinde olan bu yetkiyi altın tepsi içinde VYK’na hediye eden Sn. Öztoprak’ın kendisidir. Açtığı  dava da bundan dolayı nafile bir uğraştır.

Umarız herkes bu yaşananlardan dolayı ve DAÜ’ye verilen zarardan dolayı kendi payına düşen dersi çıkarır ve kişisel çıkarlarımız yerine DAÜ’nün ileriye taşınması için çabalarımızı artırırız. Yaşanan bu süreçte net bir şekilde ortaya çıkmıştır ki tüm DAÜ’lüler ortak bir paydada buluşabilir. O ortak payda da özerk, demokratik, bilimsel değerlere sıkı sıkıya bağlı, şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir yasa için mücadeledir.

Son olarak Sn. Öztoprak’a çağrı yapmak istiyoruz. DAÜ’nün son 25 yılına her türlü yöneticiliği yaparak katkı koydunuz. DAÜ’nün başarılarında da ve başarısızlıklarında da payınız büyüktür. 1998 yılından beridir her rektör atama krizinde sizin parmağınız vardır. 2011 yılında emekli olmuş bir DAÜ çalışanısınız. Artık Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni gereksiz yere daha fazla yormayın. Sizden beklentimiz bir an önce davanızı geri çekmeniz ve yeni oluşan yönetimle tecrübelerinizi paylaşarak DAÜ’nün ileriye taşınmasına katkıda bulunmanızdır. Bilinmesini isteriz ki DAÜ’de siyasi müdahalelere engel olacak olan, DAÜ’nün kurumsal yapısı ve DAÜ’de örgütlü sendikalarımızdır.

DAÜ-SEN    DAÜ-BİRSEN
27.10.2014

Bu haber toplam 2314 defa okunmuştur