1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. ÖZGÜRGÜN VERDİ, VERİŞTİRDİ
ÖZGÜRGÜN VERDİ, VERİŞTİRDİ

ÖZGÜRGÜN VERDİ, VERİŞTİRDİ

Başbakan Hüseyin Özgürgün, Koordinasyon Ofisi ile gençlerin yığınsal eylemine karşın geri adım atmadı "Türkiye'yi dışlamanın" doğru olmayacağını söyledi, "AKEL'le hareket ediyorlar" suçlaması yaptı, özel ziyaretinin deglet bütçesinden karşılanmasını ise "

A+A-

Başbakan Hüseyin Özgürgün, Koordinasyon Ofisi ile gençlerin yığınsal eylemine karşın geri adım atmadı "Türkiye'yi dışlamanın" doğru olmayacağını, ofisin gençliğe kaynak yaratacağını söyledi.

En ilginç açıklamayı ise kızının diploma töreni için kalabalık bir heyetle yaptığı özel ziyaretin devlet bütçesinde karşılanması ve tepkiler sonrasında yaptı: TC Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılınca ziyaret resmi oldu."

Koordinasyon Ofisi’nin siyasete alet edilerek, Türkiye’yi dışlama ve Türkiye’yi istememe şekline getirildiğine, bunun çok yanlış ve tehlikeli olduğuna işaret eden Başbakan Özgürgün “Bu tamamen gençliğe ve spora hizmet. Sporumuza, bizim projelerimiz doğrultusunda ciddi şekilde destek ve kaynak yaratacak, ciddi artıları olan uluslararası bir anlaşma. Bu anlaşma da Anavatan Türkiye ile yapılıyor” dedi.

İstanbul’a son ziyaretiyle ilgili yapılan eleştirilere üzüldüğünü, özel ve resmi törenin ne olduğunu bilmeyenlerin kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını vurgulayan Başbakan Özgürgün, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı her törenin resmi tören olduğunu, Erdoğan’ın da törene katılacağını öğrendikten sonra oraya resmi olarak gitmek zorunda olduklarını belirtti. Başbakan Özgürgün, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme yaptıklarına da işaret etti.

Özgürgün, Türkiye’nin ilgisini, sevgisini, verebileceği desteği, zarara ve sekteye uğratmanın, Kıbrıs Türkü’ne yaşatılabilecek en büyük sıkıntılardan biri olduğunu ifade ederek, Türkiye ile ilişkilerin çok kırılıp bozulduğunu, düzeltmenin zaman alacağını kaydetti.

Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Özgürgün, Ada TV’de yayınlanan “Söz Sizde” programında, güncel konulara ilişkin soruları yanıtlayarak değerlendirmelerde bulundu.
Koordinasyon Ofisi’nin Kıbrıs Türk gençliğine destek ve yardım öngördüğünü, Koordinasyon Ofisi’nin ne yapacağını anlattıklarını ama anlamak istemeyenler olduğunu dile getiren Başbakan Özgürgün, “Anlamak istemeyenlere anlatamazsınız, zorla anlamak istemeyene nasıl anlatacaksınız, anlamaz. AKEL Genel Sekreteri de bu konuda açıklama yaptı, onlarla birlikte hareket etme noktasında olanlara neyi anlatacaksınız” dedi.
Koordinasyon Ofisi ile hiçbir yetkinin devredilmediğinin altını çizen Başbakan Özgürgün, “Burada, Kıbrıs Türk gençliğine ve Kıbrıs Türk sporuna yardım ve destek var. Bu, uluslararası bir anlaşmayla birbirini tanıyan iki devlet arasında yapılıyor” ifadesini kullandı.
Anlaşmanın iki devletin meclislerinden geçirilerek güçlü bir altyapı oluşturulduğuna işaret eden Başbakan Özgürgün, Koordinasyon Ofisi’nin, Başbakanlığın yürüttüğü bir yasayla Kıbrıs Türk sporuna ve gençliğine hizmet vereceğini vurguladı.

"SPORUMUZA BİZİM PROJELERİMİZ DOĞRULTUSUNDA CİDDİ KAYNAK YARATACAK”

Kıbrıs Türk halkının oynanan senaryoyu net görmesi gerektiğini kaydeden Başbakan Özgürgün, şöyle devam etti:
“Şimdi ben Başbakan olarak yetkilerimi kime devredebilirim ki, devretmem zaten. Biri benden bir şey isterse onu da yapmam. Ancak, AKEL Genel Sekreteri ile aynı doğrultuda hareket edenlere benim bir şey anlatacak halim de yok. Onların amacı da belli, niçin yaptıkları belli. Kıbrıs Türk halkının net olarak böyle bir senaryoyu görmesi gerekiyor. Çünkü, bu, gençlik ve spora destek ofisi. Gençlikle sporun desteklenmesinden başka bir şey yok. Bunu da, biz yürüteceğiz, bizim uygun göreceğimiz şekilde yapacak. Yıllarını spora vermiş, sporun içinden gelen birisi olarak, sporun ‘s’sinden anlamayanların, sporla ilgisi olmayanların bunu ne hale getirdiğini de görmekten büyük üzüntü duyuyorum. Siyasete alet edildi. Türkiye’yi dışlama ve Türkiye’yi istememe şekline getirildi. Bu çok yanlış ve çok tehlikeli bir noktadır. Bu tamamen gençliğe ve spora hizmet. Sporumuza bizim projelerimiz doğrultusunda ciddi şekilde destek ve kaynak yaratacak, ciddi artıları olan uluslararası bir anlaşma. Bu anlaşma da Anavatan Türkiye ile yapılıyor.”
Başbakan Özgürgün, anlaşma uyarınca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uygun görmediği hiçbir proje ve yatırımın yapılmayacağını belirterek, “Biz hangi projeye uygunluk verirsek, o projeyi yürütecek olan da biz olduğumuza göre, o tesisler de burada olduğuna göre, bizim devletimizin organları tarafından sahiplenilip yürütülecek. Başka bir şey düşünülmez” dedi.

DİPLOMATİK HAK VERİLMESİ KONUSU...

Ofis çalışanlarına diplomatik dokunulmazlık verileceği eleştirilerine de cevap veren Başbakan Özgürgün, diplomatik dokunulmazlığın AB Koordinasyon Ofisi’ne de verildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Diplomatik dokunulmazlık orada çalışanlara verilir. Büyükelçiliğe ve Büyükelçilik mensuplarına diplomatik dokunulmazlık verirsiniz. Koordinasyon Ofisi’nde çalışacak olanlar da diplomatik haklardan yararlanacak. Yurt dışına gidip gelirken diplomatik statüde olacak, açılımı budur. Diplomatik bir hak kişiye verilir. Bakanlar Kurulu kararı ile AB Koordinasyon Ofisi’ne de verilmişti. Oraya verildi diye AB Koordinasyon Ofisi her istediğini yapabilir mi, bir yetki devri var mı, hayır. Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi konusunda endişe edilecek bir şey yoktur. Kaldı ki, anlaşma yapılan yer de Anavatan Türkiye. Bizi rahatsız eden bir şey varsa, ek protokol ile düzeltileceğini de zaten söyledik.”
Koordinasyon Ofisi’ne karşı yapılan eylemlerle, 13 yıl önce Annan Planı döneminde yapılanların yapılmaya ve aynı havanın yaratılmaya; bundan da iç siyasette prim elde edilmeye çalışıldığına değinen Başbakan Özgürgün, bugün, Annan Planı dönemindeki konjonktürün olmadığını, gücün daha düşük olduğunu kaydetti.
Başbakan Özgürgün, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Koordinasyon Ofisi konusunda Anayasa Mahkemesi’ne görüş sormasıyla ilgili olarak da, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın inceleme ve Anayasa Mahkemesi’ne sorma hakkı var” dedi.

"SAYIN TALAT, GETİRDİKLERİ NOKTAYI KASTEDİYOR”

Başbakan Özgürgün, CTP Genel Başkanı ve 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın, “Türkiye ile ilişkilerde en kötü dönem yaşanıyor” şeklindeki değerlendirmesinin sorulması üzerine şöyle konuştu:
“O, bir önceki dönemi kastediyor. Bu dönemi kastetmiyor. Sayın Talat, getirdikleri noktayı kastediyor. UBP-DP hükümeti kurulduktan sonra 1.5 ay içinde çok ciddi adımlar attık ama o kadar kırıldı ve bozuldu ki, onları düzeltmek gerçekten zaman alacak. Çünkü, o kadar kırıp döktükten sonra yeniden düzeltmek kolay değil. Kıbrıs Türküne yapılabilecek, yaşatılabilecek en büyük sıkıntılardan biridir; Türkiye’nin ilgisini ve Türkiye’nin sevgisini, verebileceği desteği zarara ve sekteye uğratacak bir şekle getirmek. Ve maalesef getirildi. Su krizinde yapılanlar, Ekonomik Mali Protokol’le ilgili geciktirmeler ve güvensizlik ortamları. Bunlar, Koordinasyon Ofisi için de yapıldı ve iki sene Meclis’e götürülmedi. İki sene önce Hükümet Bakanlar Kurulu’ndan geçirip yürürlüğe de koydu, şimdi aynısı reddediyoruz diye karşı çıkıyor. Bunu yaptığınız zaman nasıl güvenecek, nasıl ilişkiler iyi olacak? Sayın Talat şaşırdı galiba.”
Başbakan Özgürgün, son dönemlerde spor kulüpleri ile yoğun temas içinde görülmesinin nedeninin, sezon sonu ve ödül törenlerine denk gelmesi olduğunu, bu birlikteliklerde, kulüplerin başarılarını kutlamayı amaçladığını belirtti.
Başbakan Özgürgün, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın hükümetle ilgili açıklamalarının bilgisi dahilinde olduğunu, gerektiğinde kendisinin de konuşacağını, ama daha çok Serdar Denktaş’ın konuşacağını söyledi.

"KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞINDA HASSAS VE TİTİZ DAVRANACAĞIZ”

Ekonomik ve Mali Protokol’un uygulamalarının takvimlendirildiğini ve hükümetin ömrünün Temmuz 2018’e kadar olduğunu belirten Başbakan Özgürgün, protokolün, KKTC’nin ekonomik ve mali anlamda büyüyüp gelişmesi adına yapılan ortak bir çalışma olduğunu, protokolde rahatsız edecek bir durum olmadığını, programın sırasıyla uygulamaya konacağını kaydetti.
Kamu-özel ortaklığında yapılacak projelerde dikkatli olmak gerektiğini, KKTC’nin bu alanda yeni olduğunu ifade eden Başbakan Özgürgün, “Bu noktada hassas ve titiz davranmak istiyoruz” dedi.
Türkiye’den getirilen su konusuna da değinen Başbakan Hüseyin Özgürgün, 20 belediyenin, meclislerinden karar alarak sözleşmeyi imzaladığını, suyun, anlaşmayı imzalayan belediyelere çok kısa sürede ulaştırılacağını söyledi.
 

"SAYIN ERDOĞAN’IN KATILACAĞINI ÖĞRENDİKTEN SONRA ORAYA RESMİ OLARAK GİTMEK ZORUNDAYDIK”

Başbakan Özgürgün, son İstanbul ziyaretiyle ilgili yapılan eleştirilere üzüldüğünü, kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığını, özel tören ile resmi törenin ne olduğunu çok iyi bildiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağını öğrendiklerinde, törene resmi olarak gitmek zorunda olduklarını vurguladı.
Başbakan Özgürgün,18 yıldır milletvekili olduğunu, Dışişleri Bakanlığı yaptığını, diplomatik olarak neyin ne olduğunu, özel tören ile resmi törenin ne olduğunu iyi bildiğini dile getirerek, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı her tören resmi törendir. Biz, Sayın Erdoğan’ın katılacağını öğrendikten sonra oraya resmi olarak gitmek zorundaydık. Sayın Erdoğan ve beş bakanın katıldı tören ciddi olarak resmi bir devlet törenidir. Oraya siz, KKTC Başbakanı olarak bilet keserek özel araçla gidemezsiniz. Orada Sayın Erdoğan ile görüşme fırsatı da oldu” dedi.
Konunun Meclis’te de gündeme getirildiğini aktaran Başbakan Özgürgün, “Sayın bir milletvekilinin bunu Meclis’te gündeme getirmesi ve söylemesi daha da üzücü. Bunu getiren, üstelik Bakanlık yapmış bir milletvekili. Resmi törenle özel töreni en azından onun ayırt etmesi lazımdı. Devlet ciddiyetini, devlet tecrübesini, devletin, özel ve resminin ne olduğunu diplomatik terbiyeyi, hem okulundan hem siyasetin içinden gelen birisi olarak bize öğretmeye kalkıyorlar, buna gerçekten üzülüyorum” diye konuştu.


“MÜZAKERELER, RUMLAR İÇİN TİYATRO SAHNESİ”

Kıbrıs konusuna da değinerek, göstergelerin, Rumların niyetinin 2016 içinde bir çözüm olacağını göstermediğini, Rumların her noktada Kıbrıs Türklerini azınlık olarak gördüğünü spor yapmasını dahi engellediğini dile getiren Başbakan Özgürgün, müzakere masasının Rumlar açısından, zaman geçirilen bir tiyatro sahnesi olduğunu vurguladı.

Başbakan Özgürgün, “Görüşme masasına biz iyi niyetle gidiyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız katılıyor. Rum tarafından baktığınızda bir tiyatro sahnesi kurgulanıyor ve orada zaman geçiriyorlar. Oysa Kıbrıs Türk tarafı gerçekten bir anlaşma niyetinde ve yıllardır da bunu gerçek bir niyetle ortaya koymuştur” dedi.

"ÇÖZÜME 3 ADIM YAKIN OLACAKKEN 8 ADIM GERİ GİTTİK”

İstanbul’da Cumhurbaşkanı Akıncı’nın elini sıkmadan oradan kaçanın, müzakere masasına samimiyetle oturduğuna kimin inanacağını soran Başbakan Özgürgün, “İstanbul’da bir dostluk ortamı yaratıp o mesajı verseydi, belki bugün çözüme üç adım daha yakın olacaktık, sekiz adım geri gittik” dedi.
Başbakan Özgürgün, Rumların, “içimdeki azınlıkla görüşüyorum” dediği için Kıbrıslı Türklerle sadece ara bölgede görüştüğünü, Kıbrıs dışında bir yerde görüşmediğini, bunu anlatmaya çalıştıklarını ifade ederek, “BM Genel Sekreteri toplum liderlerini New York’a davet ettiğinde giderler. Ama, New York’ta BM Genel Kurulu esnasında görüşmez, fotoğraf karesine de girmezler. Neden? ‘Ben devletim o azınlık’ diyor. Dışişleri Bakanlarının görüşme heyetlerinde olmamasının da sebebi yıllardır bu. ‘Dışişleri bakanı bir tanedir, benimkidir, diğeri sahtedir’ diyor. Böyle bir zihniyetle eşit şartlarda nasıl anlaşacaksınız ki. Sizi eşit kabul etmeyen bir zihniyetle nasıl eşit anlaşma yapacaksınız. Kıbrıs Türk halkının eşitliğinin kabul edildiği bir anlaşmanın çok zor olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.

"VATANDAŞLIK KONUSU İNSANLIK DRAMINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

Başbakan Özgürgün, vatandaşlık konusunun insanlık dramına dönüştürüldüğünü de belirterek, şunları kaydetti:
“KKTC’de doğmuş, annesi babası da vatandaş olan ama 18 yaşını geçtiği için vatandaş olmayan çocuklar var. Burada 15-20 yıldır düzen kurmuş ve her şeyi ile buraya ait olan ama vatandaş olamayan insanlar var. Bir de, çok daha vahimdir, elinde kimli kartı olup, ‘sen vatandaş değilsin’ denenler var. Bunu duyduğumda inanamadım, araştırdım. Vatandaşlık işlemlerini yapmış, kimlik kartını almış ama hükümet değişikliğinde gelen hükümet içerden vatandaşlığı silmiş. Bunlar çok üzücü. Niye bunlar yapılıyor, nedir bunun arkasındaki amaç, insan düşünüyor. Devlet ciddiyeti nerde, insanlık hakkı nerde?”
Hükümet olarak, bütün sektörlerin sorunlarına uzlaşı ve işbirliği içinde çözüm bulmak hedefinde olduklarını, gereksiz tartışmalarla vakit geçirmeyeceklerini ifade eden Başbakan Özgürgün,“Sorunlara çözüm bulmak, projeler üretmek istiyoruz. Bunları yaparken de maksimum uzlaşma düşüncesindeyiz. Halka yararlı icraatları ortaya koyabileceğimizi düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Bu haber toplam 12590 defa okunmuştur