Yenidüzen (ÖZEL)

Medya Etik Kurulu, aldığı bazı kararları duyurdu, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) alınan kararları ‘isimsiz’ yayınladı.
TAK, servis ettiği Medya Etik Kurulu’nun kararlarına ilişkin haberde şikayete konu olan ve hakkında ‘uyarı’ kararı alınan Gazeteci Levent Özadam’ın ismini geçirmezken, Etik Kurulu’nun şikayete ilişkin kararına da bütünüyle yer vermedi.
Bugüne kadar Medya Etik Kurulu kararlarını ‘isimli’ yayınlayan TAK’ın, dünkü haberde ‘isim kullanmaması’ dikkat çekti.
TAK, Medya Etik Kurulu’nun, bazı gece kulübü haberlerinde özendirme olduğuna ilişkin kararında da gazete adı vermedi.
Milletvekili Fazilet Özdenefe’nin şikayet başvurusunu değerlendiren Medya Etik Kurulu, Levent Özadam’ın, 15 Eylül 2014 günü yayımlanan “Devlet Sizsiniz Hanımefendi!” başlıklı yazısında Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin “kişi ve kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde aşağılayan, hakaret içeren ifadeler kullanılmamasını” öngören 21’inci maddesinin ihlâl edildiğini karara bağladı, Özadam’ı uyardı.

Saygılı: “Art niyet yok”
Türk Ajansı Kıbrıs Müdürü Neriman Saygılı, ‘Art niyet olmadığını’ ifade ederken, “Görevli arkadaşlar değerlendirdiler, haberi kendi ölçütlerinde verdiler. Oradaki bir isim için yapılmış bir şey yok, tesadüf” şeklinde konuştu.
Haberin veriliş şeklinin ismi geçen kişiyle alakalı olmadığını belirten Saygılı, “Art niyet olmadığını Medya Etik Kurulu Başkanı Süleyman Hocama da belirttim. Her gazetenin kendi değerlendirmesi olduğu gibi, bizim görevli arkadaşlarımız da bir değerlendirme yaptılar. Bana da ilettiler ve kendi ölçütlerinde verdiler” dedi.

------------------------------

"TAK, MEDYA ETİK KURULU AÇIKLAMASINA SANSÜR UYGULAMIŞTIR"

Medya Etik Kurulu, aldığı son kararlarla ilgili olarak Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) gönderdiği basın açıklamasına ajansın sansür uyguladığını, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını açıkladı.

Medya Etik Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle:

“TAK, son aldığımız kararlarla ilgili olarak geçtiğimiz basın açıklaması üzerinde, daha önce hiç yapmadığı şekilde tasarrufta bulunarak, eleştirilen gazetecilerle medya kuruluşlarının isimlerini haberden çıkarmıştır. Her ne kadar, Medya Etik Kurulu Deklarasyonu’nu henüz imzalamadıysa da, ajans bugüne kadar, açıklamalarımıza dayalı haberlerinde böyle bir uygulama yapmamıştır.  Daha önce açıklanan Medya Etik Kurulu kararlarını isim vererek yayımlamaktan kaçınmayan TAK’ın, son karardaki isimleri çıkararak haber yapması çifte standart uygulandığının bir göstergesidir.  Ayrıca böyle bir uygulama, genelleme yapılmasına yol açmakta ve görevini etik kurallara uygun olarak yerine getiren medya kuruluşları açısından haksızlığa neden olmaktadır.

Gazetecilerin ve kamuoyunun da bildiği gibi, Medya Etik Kurulu, medyadaki etik ihlâllere ilişkin şikâyetleri değerlendirmekte ve ve yaptığı değerlendirme sonucunda gazetecileri ve medya kuruluşlarını isim vererek uyarmaktadır.

TAK elbette, kendisine ulaşan basın açıklamaları üzerinde, açıklamanın özüne dokunmadan ve sansürlemeden editöryal müdahale yapma hakkına sahiptir. Ancak bunu yaparken, sansürden kaçınmalı ve temel habercilik kurallarından ayrılmamalıdır. Bir haberde olması gereken Kim sorusunun karşılığı, TAK’ın son yaptığı haberde cevapsız kalmıştır. Böylece Medya Etik Kurulu, ismi bilinmeyen bir gazeteci ile yine ismi bilinmeyen gazeteleri uyarmıştır. Medya Etik Kurulu’nu işlevsizleştirici ve değersizleştirici bir noktaya düşüren bu müdahaleyi kabul etmemiz mümkün değildir.
Medya Etik Kurulu, basın özgürlüğü konusunda da taraftır

Medya Etik Kurulu, sadece etik ihlâllerle ilgili kararlar alan bir kurul değildir. Kurul aynı zamanda ülkemizde basın özgürlüğünün geliştirilmesi yönündeki çabalara da aktif katkı koymaktadır. Nitekim, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası’na basın özgürlüğü çerçvesinde eleştiri getirmiş, Yasa Değişiklik Önerisi’nin görüşüldüğü Cumhuriyet Meclisi Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde görüşlerini ve itirazlarını dile getirmiştir. Aynı şekilde, İçişleri Bakanlığı tarafından Basın Yasası’nı gözden geçirmek ve yeni bir yasa hazırlamak için oluşturulan komitede de temsil edilmektedir.
TAK, hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak yanlış bir karar almış ve Kıbrıs Türk basın tarihine geçecek bir sansüre imza atmıştır. TAK, kamu hizmeti anlayışı içinde, kendisine ulaşan açıklamaları gazetecilik meslek ilkelerine uygun biçimde haberleştirmek ve farklı görüşlerin topluma aktarılmasında bir platform görevi görmek durumundadır. Kişisel ya da politik gerekçelerle haberlere sansür uygulamak, en başta kurumun itibarına zarar verir. Ajansın yaptığı yanlışı göreceğini ve sansürleyerek verdiği haberi düzelterek yeniden servise koyacağını umuyoruz.”