Kıbrıs AB Derneği Başkanı Mustafa Damdelen, Kıbrıs’ın yeraltı kaynaklarının her iki toplumun hakkı olduğunu ve bunun inkar edilemeyeceğini kaydederek, müzakere sürecinin önkoşulsuz şekilde başlaması, Türkiye’nin ve Yunanistan’ın gemilerini geri çekmesi gerektiğini savundu.

Damdelen, yazılı bir açıklamayla Kıbrıs konusunda gelinen son noktayı değerlendirdi.

Kıbrıs Türk toplumunun ve Türkiye’nin Kıbrıs’ta adil bir çözüme ulaşılmasına odaklanması gerektiğini belirten Mustafa Damdelen, “Uluslararası hukuka ters düşerek yapılacak çıkışlar ne Kıbrıs Türk, ne Kıbrıs Rum toplumuna ne de Türkiye’ye fayda sağlayacaktır” dedi.

“Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) sismik araştırma yapması uluslararası hukuka aykırıdır” iddiasında bulunan Damdelen şöyle devam etti:

“Türkiye ancak Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanır, komşularıyla iyi ilişkiler geliştirir ve uluslararası hukuka saygılı davranırsa, bölgedeki enerji senaryolarında önemli rol oynayabilir. Kaba kuvvete dayalı adımlar, Türkiyesiz alternatifler geliştirilmesine yol açabilir.”

Kıbrıs Rum liderliğinin müzakere sürecinden çekilmesinin ve rezervlerin görüşülmesini müzakere sürecinin dışında tutma ısrarının yanlış olduğunu ifade eden Damdelen, “Varolan uzlaşmazlıkların çözümü gerginlik veya savaşla değil müzakere ile olmalıdır. Görüşme süreci Kıbrıs’ın siyasi ve ekonomik geleceğinin şekillendirileceği zemindir. Müzakereyi reddetmek gerginliğe davetiye çıkarmaktadır” dedi.

Damdelen açıklamasının devamında şunlar belirtti:

“Kıbrıs Türk toplumuna düşen görev her iki toplumun çıkarlarını azami ölçüde gözeten bir çözüm için samimi çaba harcayıp sürükleyici rol oynamaktır. Bu yapılır ve yine çözüm olmazsa 1960’tan kaynaklanan haklarımıza dayanarak gelirden pay almamız, Uluslararası hukuku da arkamıza alarak mümkün olacaktır.”

(tak)