1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Hakikatten adil bir barışa adım atıyoruz”
“Hakikatten adil bir barışa adım atıyoruz”

“Hakikatten adil bir barışa adım atıyoruz”

Barışı, dinleyerek ve paylaşarak hep birlikte kuracağız... Doğuş Derya Yalnız Değildir!

A+A-

Önceki gün meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında  yaptığı konuşmadan dolayı   bazı çevreler tarafından sosyal medyada hedef haline getirilen CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya’ya Feminist Atölye’den de destek geldi.

FEMA’nın açıklamasının tam metni şöyle:

“Hakikatten adil bir barışa adım atıyoruz”

Geçtiğimiz gün meclis bütçe görüşmeleri sırasında Doğuş Derya’nın yapmış olduğu konuşma sonrasında Derya’ya yönelik sosyal medyada başlatılan hedef gösterme girişimi son derece cinsiyetçi, saldırgan ve faşizan bir zihniyetle tezahür etmiştir. Feminist Atölye olarak bizler bu saldırgan ve cinsiyetçi yaklaşımdan son derece rahatsızlık duyduğumuzu belirtmek isteriz. Yaşanılan bu olay bize göstermiştir ki,  ifade özgürlüğü içerisinde, hiç kimseyi ötekileştirmeyen politik bir konuşma, son derece faşizan, cinsiyetçi ve seviyesiz bir şekilde Doğuş Derya’nın hem şahsına ve hem de dile getirdiği fikirlerle toplumun demokratik ve barışçıl kesimlerinin de fikirlerine yönelik bir saldırıdır. Bu tavır ve uslüp kabul edilebilir değildir ve ivedilikle ilgili şahıslara yasal soruşturma başlatılması gereklidir.

Konuşmanın bütününde Kıbrıs’ta federal bir çözüme yönelik vurgu yapıldı. Bununla birlikte, milli tarihin temelde şöven olgular içerdiğini ve Kıbrıs’ta tüm halkların (Kıbrıslıtürk, Kıbrıslırum, Ermeni, Maruni) geçmişteki çatışma döneminde kayıplar, yerinden edilmeler, mülklerinden olma ve tecavüzlere maruz kaldığını içermekteydi. Bunlar hepimizin bildiği gerçekler olmakla birlikte, adil ve çoğulcu bir barışı tahsis edilebilmek için de konuşulması, araştırılması gereken meselelerdir. Kıbrıs’taki halklar birbirimizin acılarına bakmaya, birbirimizi dinlemeye ve anlamaya, empati geliştirmeye ve zedelenen  güven duygusunun tahsisine ihtiyaç duymaktayız. Gerçek bir barış, gerçek bir tarihle ortaya çıkacak ve adalet sağlanabilecektir. Lakin meseleye geçmişle yüzleşme, gerçek bir tarihin konuşulması ve karşılıklı güven inşa edilmesi üzerinden değil; saldırgan, hedef gösterici, faşizan, kişisel menfaatlerin devamını (ganimet düzeni) sağlayan, barıştan çok uzak bir dille yaklaşılmıştır. Bu zihniyet, milliyetçilik ve cinsiyetçilikle iç içe geçerek, kendi gerçeklerinden korkak bir şekilde kaçmak için konuşmaları çarptırarak, saldırarak ortaya dökülmüştür. Kıbrıs’ta yaşayan tüm halklar savaşta manevi-maddi kayıplar verdi. Gerçekleri konuşmaya ve adalete ihtiyaç duymaktayız. Ayrıca savaş döneminde kadınların yaşadıkları, bugüne kadar gerek ‘namus’ olgusu gerekse gerçekle yüzleşmemek adına ört bas edilmiştir. Başka ülkelerde de tarih içerisinde çatışma dönemlerinde kadınlar tecavüze ve tacize maruz kalmıştır. Bu anlamda, geçmişin araştırılması için hakikat komisyonlarına ve objektif tarihçilere ihtiyaç duyuyor ve bunu talep ediyoruz. Tarihle yüzleşme ancak hukuken ve bilimsel olarak araştırıldığı zaman gerçekleşecek ve travmaların bir daha yaşanmaması için önlemler alınacaktır. Ayrıca tüm bu yaşananlar BMGK 1325 Kadınlar, Barış ve Güvenlik sayılı kararının da oluşturulacak çoğulcu bir federal anayasaya yansıtılması ihtiyacını apaçık ortaya çıkarmıştır.

Kıbrıs’taki geçmiş, gelecek ve çözüm süreci, faşizan ve cinsiyetçi zihniyetlere heba edilemez. Ayrıca, Doğuş Derya’ya yapılan saldırı biz tüm kadınlara yöneliktir, bu noktada kimse yalnız değildir!

Barışı, dinleyerek ve paylaşarak hep birlikte kuracağız...
Doğuş Derya Yalnız Değildir!

Feminist Atölye

Bu haber toplam 1408 defa okunmuştur