1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Gece Kulübü Cinayeti YARGIDA
Gece Kulübü Cinayeti YARGIDA

Gece Kulübü Cinayeti YARGIDA

Harem Gece Kulübü’nde 11 Eylül 2014’de meydana gelen cinayetle ilgili tanıklar konuşmaya devam ediyor. Dünkü celsede sanığın “uzman çavuş” arkadaşı konuştu

A+A-

Didem MENTEŞ

Harem Gece Kulübü’nde 11 Eylül 2014’de meydana gelen cinayetle ilgili tanıklar konuşmaya devam ediyor. Gece kulübü çalışanı Hüseyin Demiri ve konsomatris Sıham Benchargui öldürdüğü iddiasıyla cezaevinde hükümsüz tutuklu bulunan sanık Kubilay Güler dün yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Dünkü celsede sanık Kubilay Güler’in askeri bölükten ve aynı evde oturduğu arkadaşları mahkemede tanık olarak dinlendi. Biri uzman çavuş, ikisi Astsubay olan tanıklar, sanık Kubilay Güler’in üç gün boyunca askerden firar ettiğini ve aramalar sonucu Karpaz’da tespit edildiğini aktardı. Sanığın bulunduğu gün tabancasının elinden alındığını ancak olaydan hemen önce askeri bölüğün deposuna giderek, görevli askeri tehdit edip olay silahını yeniden aldığını aktardı.

İki tanık daha dinledindi
Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde görülen ilk tahkikat (PI) duruşmasında sanık Kubilay Güler yeniden hazır bulundu. Ceza Davaları Yargıcı Meltem Dündar, huzurunda görülen duruşmada, İddia Makamı’nda Başsavcılık adına Savcı Damla Güçlü ve Savunma Avukatı Cevat Rıza mahkemede hazır bulundu. Savcı Güçlü, dünkü oturumda cinayetle ilgili 5 tanık daha dinletti. Sanığın aynı bölükte hizmet verdiği uzman çavuş E.İ, Astsubaylar K.K ile A.T yanı sıra Alayköy Polis Karakolu’nda görevli polis memuru Özcem Sirkeciler ve Karakol Amiri Turalp Güneralp mahkemede tanıklık etti. Güneralp, “sanığın konsomatris bayanla kaçmak istediğini ve kaçmaması üzerine tartışıp önce kadını sonra da kadını muayeneye götürmek isteyen Hüseyin Demiri’yi vurup ağır şekilde yaraladığını öğrendim” dedi 

Tanık E.İ: “Kızın kafasına sıktığını söyledi”
Davanın altıncı tanığı olarak sanıkla aynı bölükte Uzman Çavuş olan E.İ dinlendi. Tanık, sanık Kubilay Güler’in 5 Eylül’de mazeret bildirerek bölükten ayrıldığını ve 7 Eylül’e kadar kendisinden haber alınmadığını belirterek, komutanların da emri üzerinde Kubikay Güler’in her yerde arandığını söyledi. Sanığın, daha önceden Harem Gece Kulübüne gittiğini ve Faslı bir kızı sevdiğini bildiklerini söyleyen Tanık E.İ, kulübe giderek soruşturduklarını ancak bir haber alamadıklarını aktardı. 8 Eylül günü sanığın, kızla birlikte Karpaz’da olduğunun öğrendiklerini ve kendisiyle birlikte bir Astsubay’ın Karpaz’a giderek onları aldıklarını anlatan Tanık, Harem’e geldikleri zaman sanığın kızı kulübe bıraktığını ve üzerindeki tabancayı Astsubay’a verdiğini söyledi. Ardından bölüğe gittiklerini ve taburt komutanın Kubilay ile görüşmek istediğini aktaran Tanık, o esnada da olay tabancının emanete verildiğini, tutanak tutularak depoya kaldırıldığına dair imza attığını belirtti. Uzman çavuş olan tanık E.İ, sanık Kubilay Güler’in 9- 10 Eylül tarihlerinde düzenli olarak bölüğe geldiğini ve işlerini yaptığını belirterek, 11 Eylül sabahı ise gelmediğini öğrendiğini aktardı. Akabinde Kubilay’ın birinin dövdüğünü öğrendiğini anlatan Tanık, Kubilay’ı arayarak ne olduğunu sorduğunu söyledi. Tanık: “Kubilay her şeyin bittiğini, kızın kafasına sıktığını, bir mermiyi de kafasına sıkacağını söyledi. ‘Tabancayı nerden buldun’ diye sordum. Depoda görevli askeri tehdit ederek, adına zimmetli tabancayı aldığını söyledi. Ona silahı hemen yere atmasını ve teslim olmasını söyledim. Zaten daha sonra beni polis aradı ve Kubilay’ın yerini tespit ettiklerini ve komutanı aramamızı söylediler. Ben de hemen komutanımı aradım ve Kubilay’ı teslim aldılar”

Tanık Astsubay: “Karpaz’da kızla birlikte bulduk”
Sanığın ev arkadaşı ve aynı bölükte Astsubay olan K.K, yedinci tanık olarak mahkemede yeminli şahadet verdi. Sanık Kubilay Güler’in bir süre gece kulübüne takıldığını ve Faslı bir kızı sevdiğini bildiklerini söyleyen Tanık, ev arkadaşı olduktan sonra sanığın kulübe gitmekten vazgeçtiğini beyan etti. Astsubay 5 Eylül günü sanığın baş ağrısı olduğunu ve eve gitmek için kendisinden arabasını istediğini söyleyerek, sanığın bölükten ayrıldığını ve 7 Eylül’e kadar kendisine ulaşamadıklarını aktardı. 7 Eylül akşamı sanıkla görüştüğünü ve iş çıkışı kendilerini bölükten alacağına dair sanığın söz verdiğini ancak kendilerini almaya gelmediğini belirten Astsubay, 8 Eylül günü sanığın ve kızın Dipkarpaz’da olduklarını öğrendiğini aktardı. Kendisi ve bir uzman çavuşla, sanık ile kızı almaya gittiklerini ve dönüşte sanığın tabancasını kendisine verdiğini belirten tanık, sakıncalı bir durum olmaması için silahın şarjörünü uzman çavuşa verdiğini ve hep birlikte bölüğe gittiklerini söyledi. Bölükte silahın teslim edilerek tutanak tutulduğunu belirten Tanık Astsubay, sanığın olay gününe kadar bölüğe gelerek iştimaya katıldığını ancak olay günü gelmediğini ve bir kişiyi vurduğuna öğrendiğini dile getirdi.

Tanık A.T: “Kızı vurduğunu söyledi”
Savcılık davayla ilgili sekizinci tanık olarak, sanık Kubilay Güler’in ev arkadaşı da olan Astsubay A.T’yi tanık olarak dinletti. Tanık A.T, 5 Eylül günü sanığın mazeret izni kullanarak bölükten ayrıldığını öğrendiğini ancak sanığın kullandığı aracı Girne’de yol kenarında ve içinde bir kadın olduğunu gördüğünü söyledi.  Bahse konu aracın kendisine ve Astsubay K.K’ye ait olduğunu belirten tanık A.T, bunun üzerine arkadaşını aradığını ve araçla ilgili malumat aldığını aktardı. Kubilay’ın aracı aldığını öğrenmesi üzerine kendisini telefonla aradığını ancak ulaşamadığını aktardı. Tanık, akabinde sanığın 8 Eylül günü Karpaz’da olduğunu öğrendiklerini ve diğer arkadaşların sanığı almak için oraya gittiklerini söyledi. Olay gününden bir gece önce ise hep birlikte evde olduklarını ancak sanığın ertesi sabah erkenden evden çıktığını ve bölüğe de gelmediğini aktaran Tanık A.T, “Kubilay’ın bir adamı vurduğunu öğrendim. Hemen Kubilay’ı aradım. ‘Naptın’ diye sordum, ‘Kızı vurdum’ dedi. Nerede olduğunu sorduğumda da ovada olduğunu söyledi ve telefonu kapattık”

Sirkeciler: “Sanık olay yerinde yoktu”
Davanın dokuzuncu tanığı ise Alayköy Karakolu’nda görev yapan polis memuru Özcem Sirkeciler, tanıklık etti. Sirkeciler, 11 Eylül günü karakolu bir şahısın aradığını ve cinayet işlediğini söylediğini belirterek, konuyu karakol amirine bildirdiğini söyledi. İhbar üzerine Harem Gece Kulübüne gittiklerini ve arama başlattıklarını aktaran Sirkeciler, sanığın orada olmadığını tespit ettiklerini ve arama başlatıldığını aktardı. İlerleyen saatlerde Çevik Birlik ve Lefkoşa Adli Şube Amirliği’nin Şirinevler Bölgesi’nde sanığı tespit ettiklerini ve teslim aldıklarını öğrendiğini dile getirdi.


Amir: “Sanığın kızla kaçmak istediğini ama kız kaçmayınca vurduğunu öğrendim”
İddia Makamı’nın 10’uncu tanığı ise Alayköy Karakolu Amiri Polis Çavuşu Tural Güneralp oldu. Günerlap, cinayetle ilgili mahkemede yeminli şahadet vererek, olguları aktardı. Güneralp, meseleyle ilgili bilgi alır almaz ekibiyle birlikte hemen olay yerine intikal ettiklerini belirterek, olay yerine gittiklerinde gece kulübü çalışanlarından Ali Bahçeci’nin durumu kendisine aktardığını söyledi. Bunun üzerine hemen emniyet açısından çevreyi koruma altına aldıklarını ve sanığın kaçtığı yöne doğru bir ekibi arama yapması için görevlendirdiğini söyledi. Güneralp, olay yerinde kanlar içinde  yatan Hüseyin Demiri’yi gördüğünü ve yanına gittiğini, ağzı kan dolu olan Demiri’nin gözlerini açıp kapattığını ve ağır yaralı olduğunu söyledi. Ardından Fas uyruklu konsomatris kızın yerde yattığı yere gittiğini ve alnından vurulmuş olduğunu gördüğünü belirten Güneralp, kadının vücudunun inlediğini ve ağzından bazı sesler çıkardığını gördüğünü aktardı. Kızın yattığı yerde 9 mm çapında boş kovanı ve bir adet mermi çekirdeği gördüğünü söyleyen polis çavuşu, akabinde yaralıları hastaneye kaldırılması için yardımcı olduğunu kaydetti. Akabinde Ali Bahçeci’den sanık ile ilgili bilgi aldığını aktaran Tural Güneralp, Bahçeci’nin sanığın söz konusu şahısları 15- 20 cm uzunluğunda siyah renk tabancayla vurduğunu öğrendiğini aktardı. Ardından konuyu Lefkoşa Adli Şube Amirliği’ne bildirdiğini aktaran Güneralp, sanığın kaldığın odanın duvar kısmında kan izleri ve iki ayrı yerde 9 mm çapında boş kovan bulduğunu söyledi. Güneralp, “Ali Bahçeci, sanığın olay yerinden kaçmaya çalışırken kendisinide vurmak için bir el ateş ettiğini ancak oradaki bir kolunun arkasına geçerek vurulmaktan kurtulduğunu öğrendim. Bahçesi bana sanığın konsomatris bayanla kaçmak istediğini ve kaçmaması üzerine tartışıp önce kadını sonra da kadını muayeneye götürmek isteyen Hüseyin Demiri’yi vurup ağır şekilde yaraladığını öğrendim” dedi.

Bu haber toplam 3702 defa okunmuştur