Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, Şht Ertuğrul İlkokulu’nda geçen yıl grevde olan ve eğitim yılının başlamasıyla sınıflarda ders başı yapmayan öğretmenlerle birlikte basın toplantısı düzenledi.

Elcil ile birlikte basın toplantısında katılan öğretmenlerin isimleri şöyle: Alev Özgü, Ayşen Alligüllü, Hare Yakula, Hatice Serincan Mesutoğlu, Mustafa Özhür, Belgin Tüccar, Şerife Özhür, Zuhal Biran, Nazife Korkut, Hasan Ekmekçi, Mehmet Kasabalı, Tülin Ekmekçi, Nurden Yücelten, Simge Uslu Özgüller, Şirvan Usla ve Sibel Beyoğlu.

Elcil, basın toplantısında söz konusu öğretmenlerin yaratılan durumdan sorumlu olmadığını savunarak var olan rant kavgasına karşı çıktıkları için örnek gösterilmeleri gerektiğini söyledi.

Eğitim Bakanlığı’nı darbeci bir karar üretmekle suçlayan  Elcil, “18 öğretmenin 7’si başka yerde görevlendirildi ancak sorun çözülmedi. Bu uygulama yasadışı” dedi.

Greve katılan öğretmenlerden Mustafa Özhür ise şunları söyledi:  “Buna ses yükselten öğretmen arkadaşlar olarak bizi cezalandırma yöntemi ile görev yerlerimiz değiştirildi. İlgili taraflar bize açıklama yapmalıdır. Biz ne suç işledik. Eğitim Bakanlığı ve sendika bunu açıklamalıdır. Okul idaresi için yapılan rapor vardı, suç unsuru içeren ifadeler vardı, sendika dayatma ve cezalandırmaya karsı nasıl tavır seyredecek. Suçlu değilsek hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Büyükkonuk ve Akçay’dan aktarmalar söz konusu. Bu görevlendirmeler yasa dışı, görevlendirmelerin nasıl olduğu herkes tarafından biliniyor”

Basın toplantısında okunan açıklamanın tam metni şöyle:

Öğretmenleri itibarsızlaştırmayı ve öğretmen sendikalarının ortaya koyduğu toplumsal mücadeleyi ortadan kaldırmak için uğraş veren odaklar eğitimde yarattıkları yıkımın sorumlusu olarak öğretmenleri günah keçisi seçmişlerdir.

Özellikle Şht. Ertuğrul İlkokulu örneğinde olduğu gibi “radikal tedbir aldık” söylemi ile okul içindeki suiistimalleri, haksızlıkları, yasadışılıkları dile getiren; bunun için eylem yapan öğretmenlere yer değiştirterek sorun çözmekle övünmektedirler. İki yıldan fazla bir süreden beri Şht. Ertuğrul İlkokulu’nda yönetim boşluğunun yarattığı suistimallere, haksızlıklara adam kayırmaya, yasadışılıklara karşı mücadele eden 18 öğretmene saygı gösterip adım atmayan Eğitim Bakanlığı, şimdi sorunu çözdüğünü sanmaktadır. Oysa bu sorunun sorumluları bugüne kadar okulda yaşananları bilmelerine rağmen sessiz kalan Eğitim Bakanlığı yetkilileridir. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası olarak konuyla ilgili hükümet ve özellikle Eğitim Bakanlığı yetkilileri ile onlarca kez görüşme yapıp, okulun kapalı olduğu dönemde adım atılmasını talep etmemize rağmen İlköğretim Dairesi’nin çözeceği bir konuyu Eğitim Bakanı bile çözememiş ve ancak okullar açılıp, veliler-öğretmenler karşı karşıya getirilip, çocuklar mağdur edildikten sonra Bakanlar Kurulu toplantısında apar topar karar üreterek çözmeye girişilmiştir.

Bakanlar Kurulu’nda alınan karar doğrultusunda yasal gereklilik olarak sendikamızla istişare edilmeden gece operasyonu ile yapılan yasadışı yer değiştirme tam bir darbe anlamı taşımaktadır. Daha önceki görüşmelerimizde sorunun kaynağı olan okul yönetimi ve okulda Öğretmenler Yasası’nı suistimal eden, görev yerine gelmeyen, geç gelmeyi alışkanlık haline getiren, öğrenciyi müşteri gibi görüp rant elde etmek için uğraş veren, arkadaşları ile uyum içinde çalışmayan öğretmenlere soruşturma açmayan Eğitim Bakanlığı tüm bu usulsüzlükleri dile getiren 18 öğretmenin 7 tanesini okuldan alarak sorunu çözdüğünü sanıyorsa yanılmaktadır.

Haklarında soruşturma yapılıp, rapor çıkarılmadan öğretmene nakil yapmak ve nakli ceza olarak kullanmak yasadışılıktır. Bu adam kayırma ve çifte standarttır.

Gece operasyonu ile sendikamızla istişare etmeden yapılan bu uygulamanın hiçbir tutar tarafı olmadığı gibi nakillerde izlenen ihtiyaç analizine de bakılmamıştır. Bu uygulama devlet görevindeki keyfiliğe gösterilebilecek en güzel örnektir.

CTP-UBP hükümeti göreve geldikten sonra, bu sorunun çözümü için okullar açılmadan yapılan tüm girişimlerimiz UBP kurultayı nedeni ile göz ardı edilmiştir. İlköğretim Daire müdürü “sorun beni aşar deyip”, konuyu Eğitim Bakanı Kemal Dürüst’e aktarmış, o da UBP Kurultayı çerçevesinde oy kaygısı ile hareket ederek okul müdürünün görev yerini değiştirmekten kaçarak konuyu ancak okullar açıldıktan ve kaos yaşandıktan sonra Bakanlar Kurulu’na getirerek sorumluluğu hükümete atmıştır.

Bilinmelidir ki, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası olarak usulsüz ve darbeci bir anlayışla günah keçisi yapılmak istenen öğretmenimiz ve yeri değiştirilen 7 öğretmenimizin sonuna kadar yanındayız. Bu arkadaşlarımız dürüstlük, çalışkanlık ve haksızlıkların üzerine korkusuzca giderek mücadele ettikleri için toplum önünde cezalandırılmak istenmektedir. Bu arkadaşlarımız bugüne kadar kendilerine verilen görevlerden kaçmayan, toplumsal her türlü konuda hakkını arayan öğretmenlerimizdir. Yaşam biçimleri ile öğretmenlerin onurlu mücadelesine örnek olan bu arkadaşlarımızın haklarını sonuna kadar savunmaya her türlü özveri ile devam edeceğimizi vurgularız; usulsüzlükleri, yasadışılıkları, görevini istismar edenleri ortaya koyan bu arkadaşlarımıza teşekkür etme yerine onları “günah keçisi” yapan Bakanlar Kurulu’nun bu arkadaşlarımıza karşı özür borcu olduğunu ifade eder, sendikamızın bu olayın üstüne gitmeye devam edeceğini vurgularız.