1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 'Çözüm kadar çözümsüzlüğe de hazır olmalı'
Çözüm kadar çözümsüzlüğe de hazır olmalı

'Çözüm kadar çözümsüzlüğe de hazır olmalı'

Ertuğruloğlu, 2016 yılı sonunda bir çözüme ulaşılsa da ulaşılamasa da Kıbrıs Türk halkının, her iki senaryoya da hazırlıklı olması gerektiğini dile getirdi.

A+A-

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 2016 yılı sonunda bir çözüme ulaşılsa da ulaşılamasa da Kıbrıs Türk halkının, her iki senaryoya da hazırlıklı olması gerektiğini dile getirdi.

Ertuğruloğlu, New York’ta devam eden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Yıllık Olağan Dışişleri Bakanları Koordinasyon Toplantısı’nda dün konuşma yaptı.

Ertuğruloğlu “Bu önemli dönüm noktasında, İİT ve kardeş üye ülkelerin İİT karar ve deklarasyonlarını fiiliyata geçirerek Kıbrıslı Türk kardeşleri ile dayanışmalarını gösterecek somut ve ciddi adımlar atması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi’nden yapılan açıklamaya göre Ertuğruloğlu etkinlikte yaptığı konuşmada, “Müslüman dünyasının büyük kayıplara ve göçlere sebebiyet veren savaşlar, terörizm ve ihtilaflarla çalkalanıyor olmasının üzüntüsünü kalbinin derinliklerinde hissettiğini” söyledi.

“Şüphesiz İslam dünyasında yaşanan ve kardeşlerimizi ağır bir şekilde etkileyen olaylar karşısında izleyici kalamayacağımız yönündeki görüş hepimiz tarafından paylaşılmaktadır” diyen Ertuğruloğlu, Suriye’deki olayların trajik seyrinin katlanılmaz bir durum olduğunu dile getirdi. Suriye’deki halkın acılarını hafifletmek üzere karar alınması ve acil, somut adımlar atılması gerektiğini söyleyen Ertuğruloğlu şöyle devam etti:

“Filistin, Irak, Yemen, Afganistan, Somali, Sudan ve Dağlık Karabağ’da yaşanan can kayıplarının neredeyse her gün tekerrür eden hadiseler haline gelmesi beni derinden üzmektedir. Güçlü bir tavır sergileyerek, bu ülkelerdeki kardeşlerimizi desteklemek hepimizin sorumluluğudur. Kıbrıs Türk Devleti olarak bu konuda da üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu dile getirmek isterim.

Geçtiğimiz yıl içerisinde tüm dünya genelinde teröristlerin yol açtığı korkunç olaylara ve suçsuz insanların teröristlerin ellerinde trajik şekilde can vermesine tanıklık ettik. Bu nedenle uluslararası aktörlerin bölgemiz açısından tehdit unsuru teşkil eden İŞİD (DAEŞ) ve diğerlerine en etkin bir şekilde karşı koymak üzere çabalarına ivme kazandırmış olmalarını selamlıyorum.

Ayrıca, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de yaşanan son derece talihsiz gelişmeleri dikkatinize getirerek, TC Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ı ve halkın iradesini korumak ve demokrasiyi yüceltmek üzere darbe girişimi karşısında sergilediği birlik ve beraberlik nedeniyle Türk Milletini kutlarım.”

“2016 SONUNA KADAR BİR ÇÖZÜME ULAŞILAMAMASI HALİNDE…”

Konuşmasında Kıbrıs Sorununa da değinen Ertuğruloğlu, Kıbrıs’ta, iki lider arasında sürdürülen müzakerelerin 50 yıldır devam ettiğini belirtti.

“2016 yılı sonuna kadar bir çözüme ulaşılamaması halinde iki taraf arasında devam etmekte olan mevcut sürecin sona ereceği kabul edilmiş bir gerçektir” diyen Ertuğruloğlu şunları kaydetti:

“ Bu noktadan sonra yarım asırdır dünyanın geriye kalanından haksız bir biçimde tecrit edilmiş durumda olan Kıbrıs Türk halkının sonu olmayan müzakereler içeren belirsiz bir geleceğe mahkûm edilmesi mümkün değildir.”

“İİT KARAR VE DEKLARASYONLARININ FİİLİYATA GEÇİRİLMESİ GEREK”

Bu itibarla, 2016 yılı sonunda bir çözüme ulaşılsa da ulaşılamasa da Kıbrıs Türk halkının her iki senaryoya da hazırlıklı olması gerektiğini dile getiren Ertuğruloğlu “Bu önemli dönüm noktasında, İİT ve kardeş üye ülkelerin İİT karar ve deklarasyonlarını fiiliyata geçirerek Kıbrıslı Türk kardeşleri ile dayanışmalarını gösterecek somut ve ciddi adımlar atması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Bu çerçevede, Kıbrıs Türk Hükümeti olarak İİT ve üye ülkelerle görüşerek bahse konu karar ve deklarasyonları yürürlüğe sokacak bir yol haritası üzerinde çalışmak istediklerini söyleyen Ertuğruloğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Az önce bahsettiklerim ışığında, İİT üyesi ülkeler ile ilişkilerimizin başta ticaret, eğitim ve turizm olmak üzere çeşitli alanlarda geliştiğini ifade etmekten ne kadar mutluluk duyuyor olsam da, KKTC İle İİT üye ülkeler arasındaki işbirliğinin ciddi anlamda geliştirilmesi için fırsatların var olduğunu vurgulamak isterim. Hükümetlerinizin, iş adamlarını ülkemizde daha çok yatırımlar yapma konusunda teşvik edici olacağını ümit ediyorum. Bu bağlamda kendi Hükümetim de şüphesiz üzerine düşeni yapacaktır.

En büyük önceliğimiz, tüm çabalarımızı ekonomimizin geliştirilmesine harcayarak, adadaki iki taraf arasındaki ekonomik eşitsizliği daraltmaktır. Kıbrıs Türk tarafının Kuzeydeki ekonominin büyümesi için çözümü beklemek gibi bir lüksü bulunmamaktadır. Kıbrıs Türk ekonomisinin Kıbrıs Rum ekonomisiyle eşit seviyeye gelmesinin önündeki en büyük engel kuşkusuz Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız izolasyonlar ve insanlık dışı ambargolardır. Bu anlayıştan hareketle, iki taraf arasındaki farklılığı derinleştirmeye ve Kuzeyi haksız yere dezavantajlı duruma koymaktan başka bir işe yaramayan bu izolasyonların kaldırılması gerekmektedir. Bunun ötesinde, Kıbrıs Türk tarafı üzerinde uygulanan izolasyonlar, Kıbrıs meselesinin mağduru durumundaki Kıbrıslı Türkleri cezalandırmakta, faili durumundaki Kıbrıslı Rumları ise mükafatlandırmakta olduğundan dolayı çözümün önündeki en büyük engeldir.”

“BEKLENTİMİZ İZOLASYONLARIN KALDIRILMASINA YÖNELİK ADIMLAR ATILMASI”

Ertuğruloğlu konuşmasında, Kıbrıs’ta 2016 yılı sonu itibarıyla bir çözüme varılıp varılmayacağından bağımsız olarak, Kıbrıslı Türklere yönelik haksız ve insanlık dışı izolasyonların ivedilikle kaldırılmasının zamanının çoktan geldiğini kaydetti.

İzolasyonların kaldırılmasının Kıbrıs Rum tarafının müzakere masasında daha yapıcı bir tutum sergilemesini teşvik edeceğini belirten Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“Bir çözüme ulaşılamaması halinde de Kıbrıslı kardeşleriniz her alanda gelişime muhtaç olacaktır. Bu itibarla, İİT üye ülkelerinden beklentimiz, daha çok zaman kaybedilmeksizin Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonların kaldırılmasına yönelik adımlar atılmasıdır.

Konuşmamı tamamlamadan önce üye ülkeler ile ortak bir tarih ve kültüre sahip olan Kıbrıs Türk Devleti’nin İİT’ne gözlemci üye olmaktan ötürü duyduğu gururu ve Teşkilatın hedeflerine bağlılığını dile getirmek isterim. Bu itibarla, ihtilaflar, yoksulluk, eğitim ve çevre konuları gibi İslam dünyasının karşı karşıya olduğu sorunların aşılmasında üzerimize düşeni yapmaya ve her türlü işbirliğine açık olduğumuzu belirtirim. Türkçe’de birlikten kuvvet doğar şeklinde bir atasözü vardır. İslam Dünyası olarak birlik içerisinde hareket etmemiz halinde aşılamayacak sorun olmadığını düşünüyorum.”

(TAK)

Bu haber toplam 2537 defa okunmuştur