1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. AP’de ‘Kıbrıs’ konferansı
AP’de ‘Kıbrıs’ konferansı

AP’de ‘Kıbrıs’ konferansı

Avrupa Parlamentosu (AP) Avrupa için Liberaller ve Demokratlar İttifakı (ALDE) Siyasi Grubu Türk asıllı Bulgaristan Milletvekili İlhan Küçük’ün ev sahipliğinde, 28 Haziran 2016 tarihinde AP’de, “Kıbrıs Çözümüne İlişkin Ekonomik Beklentiler” (Economic Pros

A+A-

Konferansa konuşmacı olarak Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Ekonomi Özel Danışmanı Prof. Dr. Ömer Gökçekuş ve GKRY’den ekonomist Praxoula Antoniadou Kyriacou katıldı.

Brüksel’de AP ve AB yetkilileriyle temaslar gerçekleştirmekte olan KKTC Meclis Heyeti mensupları CTP Milletvekili Armağan Candan, Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy ve TDP Milletvekili Zeki Çeler ile Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, AP Milletvekilleri, yabancı misyon temsilcileri, AB Konseyi, Avrupa Komisyonu ve AB Dış İlişkiler Servisi yetkilileri tarafından izlenen konferansın açılış konuşmaları, İlhan Küçük ve AP Başkan Yardımcısı, Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular Siyasi Grubu Polonya Milletvekili Ryszard Czarnecki tarafından yapıldı.

Küçük: Genç nesiller için daha iyi bir gelecek
İlhan Küçük konuşmasında, Kıbrıs müzakerelerindeki son gelişmelerin ve her iki liderin 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama’da belirtilen ilkeler çerçevesinde Kıbrıs’ta siyasi eşitliğe dayalı iki bölgeli, iki toplumlu çözüme varılması yönündeki kararlılığının Ada’da çözüm bulunmasına ilişkin beklentilerin artmasına neden olduğunu, çözümün hem Ada’da hem bölgede barış ve istikrarın tesis edilmesine neden olacağını ve genç nesiller için daha iyi bir gelecek anlamına geldiğini dile getirerek, 2016’nın Kıbrıs’ta çözüm yılı olması temennisinde bulundu.

Czarnecki: Kıbrıslı Türkler henüz AP’de temsil edilmiyor, bu sorunun giderilmeli

Küçük’ün ardından söz alan Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular Siyasi Grubu Polonya Milletvekili Ryszard Czarnecki, Kıbrıs’taki tarafların müzakereleri yapılandırılmış ve sonuç odaklı şekilde yürütmelerinin memnuniyet verici olduğunu, Ada’da bulunacak kapsamlı ve yaşayabilir çözümün sadece Kıbrıs için değil Doğu Akdeniz bölgesi için de yararlı olacağını, birleşmenin sorunsuz gerçekleştirilebilmesi bakımından Kıbrıs Türk tarafının AB müktesebatına hazırlanmasının büyük önem taşıdığını, bu çerçevede de bir ad-hoc komitenin kurulmuş olmasının da son derece yararlı olduğunu kaydetti. Czarnecki konuşmasında, Kıbrıslı Türklerin henüz AP’de temsil edilmediklerini, bu sorunun giderilmesi gerektiğini ve Kıbrıs Türk toplumunun seçilmiş temsilcilerinin AKPA’dakine benzer bir formül ile AP’de temsil edilebileceklerini düşündüğünü de dile getirdi.

Kyriacou: Silahlanma için yapılan harcamaların son bulmasıyla…

İlk konuşmacı Kyriacou, Kıbrıs konusunun çözülebilmesi ve tüm ilgili tarafların kazançlı olabilmesi için ileriye dönük bir yaklaşıma gereksinim duyulduğunu, her iki tarafın da ortak hedefi Kıbrıs’ta iki bölgeli, iki toplumlu federasyon olduğunu, 2008-2010 döneminde gerçekleştirdikleri çalışmalarda Kıbrıs’ta çözümle birlikte turizm, inşaat, ulaşım ve imalat sektörlerinde meydana gelecek büyümelerle her ailenin gelirinde yıllık 12 bin Avro artış olması ve 33 bin yeni istihdam yaratılmasının öngörüldüğünü, silahlanma için yapılan harcamaların son bulmasıyla önemli tasarrufların sağlanacağını, dış yatırımların artacağını ve Ada etrafında bulunan gaz rezervlerinin AB’ye ihracatı ile ek gelir elde edileceğini öne sürdü.

Gökcekuş: AB’ye büyük görev düşüyor

Prof. Dr. Gökçekuş konuşmasında Kıbrıs’ta bulunacak çözümün Kıbrıs Türk tarafına sunacağı fırsatları ve neden olacağı zorlukları irdelemiştir. Prof. Dr. Gökçekuş, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde birleşen ve AB üyesi olan bir Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz bölgesinde istikrar ve refah merkezi olacağını, Ada’da yaşayan herkesin bundan istifade edeceğini, belirsizliklerin ortadan kalkmasının turizm, bankacılık, yükseköğrenim ve deniz taşımacılığı gibi sektörlerde iç ve dış yatırımların artmasına neden olacağını ve daha düşük kredi oranlarının borçlanma maliyetini düşüreceğini belirterek, özetle çözümün Kıbrıslı Türklere önemli fırsatlar sunacağını ancak Kıbrıs Türk tarafının AB giriş sürecini tamamlamadığını, bu nedenle Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum iş ortamlarında vergi oranlarından, iş güvenliği ile ürün düzenlemelerine kadar uzanan alanlarda bir dizi farklılıkların bulunduğunu, dolayısıyla KKTC’deki yasaların ve uygulamaların AB müktesebatıyla uyumlaştırması için AB’ye büyük görev düştüğünü dile getirdi.

Bu haber toplam 2297 defa okunmuştur