Kıbrıslı liderler yeniden bir araya geldi, Mustafa Akıncı ile Nikos Anastasiadis'in ara bölgedeki görüşmesi yaklaşık 3 saat sürdü ve 21.30 sıralarında sona erdi.

Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı görüşmelerle ilgili özetle şunları söyledi:

* "Müzakerecilerimizin daha önce yaptığı farklı başlıklardaki pozisyonlarımızı birbirimize ilettik."
* "Federal bir yapılanmada tarafların kararlara etkin katılımının net olması önemlidir. Bunun yeniden altını çizmek istiyorum."
* "Eğer bir kurulda 6'ya 3 temsiliyet varsa, bir kararda, o kurulda hiç olmazsa 3 kişiden birinin alınan karara olumlu oyunun olması gerekir.
* "Üniter devletteki gibi basit çoğunlukla karar alınması kesinlikle söz konusu olamaz. Federasyonun özünü teşkil eden konulardan biridir, henüz anlayış birliği sağlayamadığımız konulardan biridir."
* "Rum tarafından güvenlik ve garantiler konusuna top yekün bir karşı duruş sergileniyor. Bunu yanlış buluyorum. Kıbrıs Türk tarafı bir takım taleplerini yaşanmışlıklardan dolayı dile getiriyor."

"Geçmişte yaşadıklarımız"

Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı, Anastasiadis ile görüşmesinin ardından basının karşısına geçti: “Geçmişte yaşadıklarımız gelecekteki statünün korunmaya muhtaç olduğunu göstermiştir”
Kıbrıslı Türk lider Akıncı, Rum Lider Anastasiadis ile yaptığı 3 saatlik toplantının ardından yaptığı açıklamada, Rum tarafında güvenlik ve garanti konularına toptan bir karşı duruş sergilendiğini ifade ederek, “Kategorik bir karşı çıkış söz konusu. Bunun son derece yanlış olduğunun altını bir kere daha çizmek istiyorum. Kıbrıs Türk halkı bir takım taleplerini yaşanmışlıklardan dolayı dile getiriyor ve gelecekte yaşanacakların daha farklı gelişmelere yol açabileceğini de değerlendiriyor. Geçmişte yaşadıklarımız bize gelecekteki statünün ne kadar korunmaya muhtaç olduğunu göstermiştir” diye konuştu.

Akıncı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Çünkü birden fazla kez bu statünün yıkılması söz konusu olmuştur. 1960’larda bunu yaşadık. 1974’teki 15 Temmuz darbesiyle bunu yaşadık. Hepsinde de konu Kıbrıslı Türklerin 1960 Anayasası’ndan gelen statüsünü bertaraf etme idi. Amaç o idi. Dolayısıyla bu yaşanmışlıklar bize Rum tarafında da ret cephesinin iki kesimli, iki toplumlu federasyon kavramına ilkesel olarak karşı çıktıklarını da gösterdiği için bu konularda da caydırıcı bir unsurun ne kadar gerekli olduğunun altını çizmek istiyorum. Sözlerden çok yaşanmışlıklar önemlidir”.

“Pratik yaşamla yol almak istiyoruz”

Kıbrıs Türk toplumunun geçmişte yaşadıklarından elde ettiği tecrübe ile Türkiye’nin güvencesini talep ettiğini yineleyen Akıncı, “Yeri ve zamanı geldiğinde varılacak mutabakatla bunların gözden geçirebileceği alternatifini de elbette açık tutmaktadır. Ama onu da bize gelecekteki yaşanacaklar gösterecektir. Sözlerle değil pratik yaşamla biz yol almak istiyoruz. Rum tarafında bu konuda hemen her gün yükseltilen sesler nedeniyle bunları vurgulamakta gereklilik gördüm”

Müzakerecilerin daha önce üzerinde çalıştıkları birkaç konu olduğunu belirten Akıncı “Müzakerecilerin üzerinde çalıştığı 5 konu vardı. Bugünkü müzakerede o konularda taraflar kendi görüşlerini birbirlerine aktardılar. Üzerinde çok yoğun tartışma yapıldığı söylenemez. Bir bakıma pozisyonların birbirine iletilmesi oldu” dedi. Geçtiğimiz günlerde yaptıkları böylesi bir toplantıda üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu olduğunu anımsatan Akıncı, federal bir yapılanmada,  tarafların kararlara etki katılımının ne anlama geldiğini ve bunun ne kadar önemli olduğunun altını çizmeye çalıştığını hatırlattı. Kararlara etkin katılım sadece belli bir heyette, belli bir yönetim kurulunda bulunmak ve temsil edilmek anlamında olmadığını ifade eden Akıncı, kararlara katılımın önemine vurgu yaptı.

“Basit çoğunlukla karar alınamaz”

“Bizim anlayışımıza göre, diyelim ki 6’ya 3 oranında bir kurul varsa o kurulda hiç olmazsa o 3 kişiden birinin o karara olumlu oyuyla katılması anlamını taşır. Eşit temsiliyetin olduğu organlarda zaten bir sıkıntı yok. Eşitlik vardır, kararlar ona göre çıkacaktır. Eğer tıkanma varsa nasıl aşılacağına dair mekanizmalar da oluşturulmaktadır. Ancak üniter bir devlette olduğu gibi basit çoğunlukla kararların alınıp geçirilmesi diye bir durum kesinlikle söz konusu olamaz” diyen

Akıncı şöyle devam etti: “Bu bizim çok hassasiyet gösterdiğimiz bir konudur. Bu akşam yine muhataplarımıza bu konunun özellikle altını çizerek anlattık. Bu, federasyonun özünü teşkil eden konulardan biridir. Henüz bir anlayış beraberliği de sağlayamadığımız konulardan biridir. O açıdan ciddi bir sıkıntı söz konusudur.”

“Değerlendirme devam ediyor”

Akıncı, İsviçre konusunda da değerlendirmelerin sürdüğünü ifade ederek daha önce, muhtemelen Kasım’ın ilk yarısında yurt dışında kapalı ve kesintisiz bir formatta toprak konusunda bir dizi görüşmenin gerçekleşebileceğini söylediğini anımsattı. Akıncı, “Değerlendirmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki 1-2 gün içerisinde netleşeceğini umuyorum. Size o zaman daha net bilgi verebileceğim” dedi.

“Daha önceki anlayış birlikteliklerinin hayat bulmasını bekliyoruz”

Bir gazetecinin “bugün bir sıkıntı mı oldu?” yönündeki sorusuna Akıncı, “Yani biz bu buluşmanın artık 2016’da çözüm hedefimize de katkıda bulunacak bir formatta gerçekleşmesini istiyoruz. Burası çok önemli ve bu süreci o şekilde planlamalıyız ki adım adım bizi bir hedefe doğru, ki bu hedef de çözümdür; o hedefe doğru taşısın, taşıyabilsin. Bunun bazı gereklilikleri var. Onların yerine getirilmesi için uğraş veriyoruz. Daha önceden anlayış beraberlikleri var. Onların yaşam bulmasını bekliyoruz ve istiyoruz. Onun için bu safhada bu kadarla yetinelim ve bir iki gün daha gelişmeleri takip edip değerlendirelim” yanıtını verdi.