1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Akdeniz'i bize kimse kapatamaz..."
Akdenizi bize kimse kapatamaz...

"Akdeniz'i bize kimse kapatamaz..."

“Kıbrıs'ın güneyinde Kıbrıslı Türklerin de hakkının olduğu alanlarda petrol, doğal gaz arayıp, buradaki doğal kaynakları tekellerine almaya kalkarlarsa bilsinler ki buna izin vermeyiz”

A+A-

Türkiye Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kıbrıs adası etrafındaki doğal kaynakların barışın finansmanı olarak görülmesi gerektiğini ancak, Kıbrıs Rum yönetiminin doğal kaynakları tekeline almasına izin vermelerinin mümkün olmadığını belirtti.

Davutoğlu, Kıbrıs Rum yönetiminin adanın güneyinde doğal gaz arama çalışmalarını sürdürmesi halinde Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin de bölgede kalmaya devam edeceğini, gerekirse sondaj yapılacağını söyledi.

Başbakan Davutoğlu, “Doğu Akdeniz aynı zamanda bizim denizimizdir, Akdeniz'i bize kimse kapatamaz. Gerekirse sondaj da yaparız” dedi.

Başbakan Davutoğlu, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Erbil'den döndükten sonra aynı gün ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile uzun bir görüşme yaptığını söyledi. Görüşmede Suriye ve Irak başta olmak üzere bir çok konuyu ele aldıklarını belirten Davutoğlu, "Kendisiyle son dönemde, gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO Zirvesi bağlamında Sayın Obama ile gerekse benim G-20 Zirvesi bağlamında yine Sayın Obama ile Avustralya'da yaptığımız ve son aylarda çok yoğun teknik görüşmelerde geldiğimiz noktayı gözden geçirdik" dedi.

“Müzakereyi iyi niyetle yürütürlerse iyi niyetle muhatap bulurlar”

Davutoğlu, Türkiye'nin tutumunun çok açık olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"IŞİD benzeri terör örgütlerine karşı her yerde mücadele verdik, vermeye kararlıyız. Ama şunun da farkındayız; IŞİD boşluktan doğmadı, 5 sene önce yoktu, 2 sene önce yoktu. IŞİD'e doğuran şartlar ortadan kalkmadıkça, IŞİD gitse 'İTİT' gelir, başka bir şey gelir. Ama radikalleşme artar. Onun için Suriye'ye kalıcı bir çözüm gerekli. Suriye'de sadece terör örgütünün işlediği suçlar değil, rejimin işlediği insanlık dışı suçlara karşı da aynı tavrın alınması lazım. Kobani'de gösterilen tavır Halep'te, Bayırbucak'ta da gösterilmeli. Özellikle Kıbrıs bağlamında Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri de ele aldık. Kendisi ile bu konudaki görüşlerimizi de paylaştım. Atlantik Konseyi'nin enerji zirvesinde de bunları zikrettim. Tekrar buradan, bu kürsüden Kıbrıs Rum yönetimine çağrıda bulunuyorum: KKTC ile yürüttükleri müzakereleri nihai çözüm doğrultusunda hızlandırsınlar. Müzakere masasından çekilmek bir çözüm değil. Ayrıca şunu da zihinlerinden çıkarsınlar. Müzakereyi iyi niyetle yürütürlerse iyi niyetle muhatap bulurlar ama müzakereleri uzatıp, bu arada Kıbrıs'ın güneyinde Kıbrıslı Türklerin de hakkının olduğu alanlarda petrol, doğal gaz arayıp, buradaki doğal kaynakları tekellerine almaya kalkarlarsa bilsinler ki buna izin vermeyiz. Eğer onlar sondaj, sismik araştırma yaparlarsa bizim Barbaros Hayrettin gemimiz de orada durur, durur, durur. Çünkü Doğu Akdeniz aynı zamanda bizim denizimizdir, Akdeniz'i bize kimse kapatamaz. Gerekirse sondaj da yaparız. Ama bütün bu doğal kaynakları, yeni bir barışın finansmanı için avantaj olarak görürlerse ki görmeleri gereken bu, arzu ettiğimiz bu, biz gerginlik istemiyoruz. Bir an önce çözüm ve barış istiyoruz, iki toplumlu bir barışı temin edecek yola girerlerse, en kısa zamanda bu barışı sağlarız. 2004'te iyi niyetimizi gösterdik, tekrar gösteririz. Ama kimse bizim emrivakilere gözümüzü kapatacağımız vehmine de kapılmasın."

(tak)

Bu haber toplam 1441 defa okunmuştur