1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 13 Ekim’e kadar tutuklu kalacaklar
13 Ekim’e kadar tutuklu kalacaklar

13 Ekim’e kadar tutuklu kalacaklar

Mağusa’daiki grup arasında çıkan kavgada tutuklanan 6 sanığın davası Ağır Ceza Mahkemesi’ne havale edildi... 6 sanığın tutuklulukları devam edecek...

A+A-

Gamze PİR BAYKUR

Mağusa’da 20 Ağustos 2015 tarihinde iki grup arasında meydana gelen olaylarda tutuklanan grubundan sanık A.O.U, A.U, H.Ö, K.U, M.A ve C.B dün itham ve PI için Mağusa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı. “Vahim zarar”, “Ayaklanma”, “Kanunsuz topluluk oluşturma”, “Ciddi darp” suçlarından itham edilen sanıkların davaları dün Ağır Ceza Mahkemesi’ne havale edildi. Saat 14:30’da başlayan ve 19:30’da biten duruşmada sonucunda dava 13 Ekim tarihinde oturum yapacak olan Ağır Ceza Mahkemesi’ne havale edilirken sanık A.O.U, A.U, H.Ö, K.U, M.A ve C.B’nin ilgili tarihe kadar cezaevinde tutuklu kalmalarına emir verildi.

İddia Makamı, sanıkların tutuklu kalmasını talep etti...
İddia Makamı adına davayı yürüten Savcı Mustafa İldeniz, sanık  A.O.U, A.U, H.Ö, K.U, M.A ve C.B’nin itham edilmesini ve sanıkların Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına olanak sağlamasını talep etti. İldeniz, ayrıca mahkemenin havale talebini uygun görmesi halinde sanıkların verilecek güne kadar tutuklu kalmalarını da talep etti.

Ursavaş: “Serbest kalırlarsa olaylar tekrar edebilir...”
İddia Makamı adına mahkemede hazırda bulunan Savcı Mustafa İldeniz, sanıklar aleyhine tutukluluk talebini yinelerken, bu talebi desteklemek için meselenin tahkikatını yürüten Müfettiş Ulaş Ursavaş’ı tanık olarak dinletti. Ursavaş, verdiği şahadetinde tahkikatı kendisinin yürüttüğünü söyledi. Ursavaş, tahkikata 20 Ağustos tarihinde başladığını ve 31 Ağustos tarihinde tahkikatı bitirerek sanıkları teminat maksatlı Mağusa Kaza Mahkemesi’ne çıkardığını ve mahkemenin ise sanıkları 1 ay süreyle cezaevine gönderilmesine emir verdiğini anımsattı.

Vahim zarar suçunun 7 yıla kadar hapis cezası gerektirdiğini belirten Ursavaş, fotoğraf görüntülerinin, çok sayıda tanık ifadelerinin ve doktor raporlarının vahim zarar ithamını desteklediğini söyledi. Ursavaş, yaşanan olayların süre gelen olaylar olduğunu dile getirerek, 2014 yılında A.O.U’nun, Ö.H, A.U, Ö.S ve C.A tarafından darp edildiğini, 20 Ağustos 2015 tarihinde ise yine aynı şahsın ve diğer sanıkların Ö.H, C.A ve Ö.S’ saldırdığını akabinde ise A.O.U’yu ciddi şekilde darp ettiklerini söyledi. Ursavaş, sanık A.O.U, A.U, H.Ö, K.U, M.A ve C.B’nin serbest kalması halinde gerek kişilere gerek mallarına zarar verebileceğini ve bu olayların tekrarlanabileceğini belirterek, sanıkların cezaevinde tutuklu kalmalarının devam etmesini talep ettiğini söyledi.

Ursavaş: “Özcan’ı öldüresiye dövdüler...”
Meselenin tahkikat subayı Müfettiş Muavini Ulaş Ursavaş’ı sorgulayan sanıkların avukatı Emre Kadri, sanıkların hepsini toplasalar Ö.H’nün kaburga kemiğini kıramayacaklarını iddia etti. Ursavaş ise bu iddia karşısında sanıkların Ö.H’yi öldüresiye dövdüklerini ve Ö.H’nin kaburga kemiğinin sanıklar tarafından kırıldığını söyledi. Avukat Kadri, sorgusu sırasında saldırıyı karşı grubun başlattığını da iddia etti. Müfettiş Muavini Ursavaş ise bunu sadece sanık K.U’nin beyan ettiğini ancak tanık ifadelerine göre meselenin K.U’nin Ö.H’ye “Kaçmayın hesabımız var” diyerek başladığını açıkladı.

A.O.U “Biz darp edildik...”
Sanıkların avukatı Emre Kadri, sanık A.O.U, A.U, H.Ö, K.U, M.A ve C.B’yi yeminli şahadete çağırdı. Mahkemede yeminli şahadet veren sanık A.O.U, beş şirketi olduğunu, 10 milyon doların üzerinde gayrı menkulü olduğunu söyleyerek şirketlerini satıp yurt dışına kaçma gibi bir ihtimalinin olmadığını belirtti. Tutuklu olduğundan dolayı çok zarara uğradığını ve uğramaya da devam ettiğini ileri süren sanık, serbest kalmak için her türlü nakdi teminatı ödemeye hazır olduğunu, polisten izinsiz belediye hudutları dışına çıkmamayı ve gece evden çıkmamayı kabul ettiğini söyledi.

Avukat Kadri’nin sorgulamasının ardından sanığı sorgulayan Savcı Mustafa İldeniz ise bazı iddialarda bulundu. İldeniz, 20 Ağustos tarihinde mahkeme önünde yaklaşık 80 kadar kişi olduğunu söyleyerek bunun tesadüf değil, planlı ve programlı olduğunu iddia etti. Sanık ise bu iddialara karşı çıkarak Ö.H’nin davayı geri çekmesi için kendisini tehdit ettiğini ve kendisini seven kişilerin manevi destek için mahkemeye geldiğini söyleyerek “80 kadar kişi yoktu. Sadece tesadüftü. Karşı taraf bizi kışkırttı ve olay çıktı. Biz bir eylemde bulunmadık. Biz birini darp etmedik. Onlar bizi darp etti” dedi.

A.U: “Kardeşimin yanına geldim...”
Mahkemede yeminli şahadet veren sanık A.U, kardeşi A.O.U’nin 20 Ağustos tarihinde mahkemeye geldiğini öğrendiğini ve kendisinin de kardeşinin yanına mahkemeye geldiğini anlattı. Sanık, , mahkemenin ertelenmesinin ardından evine gitmek için arabaya bindiği esnada olayların çıktığını, oğlu K.U ile Ö.H’nin birbirinin üzerine yürüdüğünü, daha sonra ise oğlunun başına topuz ile vurulduğu için oğlunu kurtarmak için elini kolunu salladığını söyledi.

H.Ö: “Darp etmedim...”
Mahkemede yeminli şahadet veren sanık H.Ö, 20 Ağustos tarihinde bir iş için Sosyal Sigortalar Dairesi’ne gittiğini, mahkeme önünden geçerken de K.U’un başından kanlar aktığını gördüğünü ve durduğunu söyledi. Ö.H’yi tanımadığını ileri süren sanık, Ö.H’yi darp etmediğini iddia etti. Savcı Mustafa İldeniz ise sanığın iddiası üzerine mahkemeye emare olarak sunulan fotoğraf albümünü sanığa göstererek Ö.H’ye vuran kişinin o olup olmadığını sordu. Akabinde İldeniz, sanığa “Mahkemede doğruları söylemiyorsunuz. Mahkemenin size itibar etmesini bekleyemezsiniz” dedi.

Dava ağır ceza mahkemesine havale edildi...
Mağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Ayşen Toroslu, İddia Makamının davanın ağır ceza mahkemesine havale edilmesini ve sanıkların verilecek güne kadar tutuklu kalmalarını talep ettiğini, sanık avukatının ise havale talebine itirazı olmadığını ancak tutukluluk talebine itirazı olduğunu söyledi. Sanıkların itham olduğu vahim zarar suçunun ciddi olduğunu ve ağır ceza mahkemesi kapsamında olduğunun açık olduğunu belirten Toroslu,  sanıkların 31 Ağustos 2015 tarihinde yapılan müracaat ile mahkeme emri gereği bir ayı geçmemek şartıyla cezaevine gönderildiklerini anımsattı.

Kamuoyunun üzerinde yarattığı etkiden dolayı olayın ciddiyetinin görüldüğünü vurgulayan Toroslu, sanık C.B ile M.A’nin verdiği çarpıcı şahadetten de iki grup arasında meydana gelen olayın ne kadar ciddi olduğunun görüldüğünü söyledi. Sanıkların aleyhine yeterli şahadetin bulunduğunun açık olduğunu ifade eden Toroslu, sanıkların ağır ceza mahkemesinde yargılanması için tutuklu kalmalarının adil olacağı kanısında olduğunu ve tutukluluk talebini uygun bulduğunu açıkladı. Davanın ilk tahkikatının yapılmaksızın ağır ceza mahkemesine havale etmeyi uygun bulduğunu belirten Toroslu, davayı 13 Ekim tarihinde oturum yapacak olan ağır ceza mahkemesine havale ettiğini ve sanıkların ilgili güne kadar tutuklu kalmalarına emir verdiğini açıkladı.

Bu haber toplam 2738 defa okunmuştur